Alman gazetesi Bild'in bugün yayınlanacak sayısında bir Roger Federer röportajı bulunuyor. İnternet sitelerine bu röportajı birkaç saat önce koymuşlar, bir başka sitede bu röportajın İngilizce çevirisini buldum. Ben de oradan Türkçe'ye çeviriyorum...
Q: Bay Federer, neden 5 kilometre kuzeyde doğup büyümediniz?
A: Ben mi? Neden?
Q: Çünkü o zaman Alman olacaktınız. Alman bölgesi olan Riehen'de büyüyecektiniz. Doğduğunuz yer Almanya'ya yakın ama yine de İsviçre'de...
A: Bir gün sen de İsviçreli olup çıkacaksın (gülüşmeler)... Almanlar her zaman büyük atletlere sahip oldular. Bunun yanında, Almanya'da oynamayı seviyorum ve Almanya'ya bağlı hissediyorum çünkü sporu çok seviyorlar. Bu kadarı senin için yeterli mi?
Q: Dünya starı bir tenisçiye sahip olmak harika olabilirdi. Ama bunun yerine Alman tenisi bir kriz içinde. Sen hiç gelen bir yetenek görebiliyor musun Almanya için?
A: Şu aralar ilk 100'e girmek gerçekten çok zor. İlk 100'de 22 yaşından genç oyuncu yok. Bunun yetenek yokluğuyla alakası olup olmadığını bilmiyorum. Junior seviyeden profesyonel seviyeye gelmek çok fazla sabır gerektiriyor. Bu birçok ülke için geçerli. Bunların dışında Almanya Steffi Gras, Boris Becker, Michael Stich ve Anke Huber ile çok başarılı oldu. Bir Alman'ın tekrar zirveye ulamasını dilerim.
Q: Diğer sporlarda başarılıyız. Sevdiğin Alman atletler var mı?
A: Tabii ki, Sebastian Vettel'i takip ettim ve kazandığı şampiyonluktan ötürü onun için çok mutluyum. Genç bir sporcunun bu başarıyı elde etmesi ve yarış sonrası duyguları beni etkiledi. Eskiden Michael Schumacher'in her yarışını izlerdim. Boris, Steffi ve Franzi van Almsick harika sporculardı. Şimdi sana bir şey ifşa edeceğim...
Q: Evet, bekliyorum!
A: 1990 Dünya Kupası'nda Almanya'yı destekliyordum. O zaman İtalya'daydım ve finalden sonra çok mutlu oldum.
Q: Ayrıca, 2010 Dünya Kupası'nda İsviçre elendikten sonra Almanya'yı destekledin mi?
A: Hayır, Güney Afrika'yı destekledim (annesi Güney Afrikalı). Tabii İsviçre'yi de... Bu takımların elenmesinden sonra sadece iyi futbol izlemeye odaklandım.
Q: İkiz babası olmak hayatında neleri değiştirdi?
A: İkizlerden önce tenise ayırdığım vakitle ikizlerden sonra tenise ayırdığım vakit aynı. Baba olma aşamasında iyi bir geçiş dönemi yaşadım. Çok eğlenceli... Geceleri ufaklıklar çığlık attığında uyanıyorum. Benimle birlikte turda oldukları için şanslıyım. Beni motive ediyor. Onların 16 aylık hayatlarının sadece 2 haftasını kaçırdım. Hala yapmayı en çok sevdiğim şey olan tenisi normalde oynadığım kadar oynayabiliyorum. Bunun üstüne iki tane harika kızın babası ve Mirka'nın kocasıyım. Çok çok mutluyum.
Q: Sabah kalkınca ilk ne düşünüyorsun?
A: 2 saat daha uyumak istediğimi...
Q: Kusursuz bir star olarak gözüktün hep. Başarılı, aile hayatı düzenli, skandalı olmayan birisiydin... Bu senin için bile fazla sıkıcı değil mi?
A: Başlarda insanlar harika biri olarak zirveye ulaşamayacağımı söylerlerdi. Onları yanıltmak oldukça hoş! Beni bilen sporda ne kadar savaştığımı ve acımasız olabildiğimi biliyor. Ama asıl önemli olan saygıyı ve fair play'i hiçbir zaman kaybetmedim. Söylediklerin için teşekkür ederim, çok naziksin ama ben ve sıkıcı olmak? Bu abartı! Kamera önünde ve kortta zaman zaman böyle gözükebilirim ama bunun dışında gerçekten çok komik ve eğlenceliyim.
Q: Mishit olan bir vuruşun ardından raketini yere vurmak istemiyor musun?
A: Tabii ki, evet! Ama ilk yıllarımda bunu hep yaptım, artık ihtiyacım yok. Antrenmanlarda bazen yapıyorum...
Q: En büyük rakibin Nadal... Onunla özel olarak ne kadar görüşüyorsunuz?
A: Neredeyse her hafta bunu yapmamız gerekiyor. Ben oyuncular konseyi başkanıyım, o da yardımcım. Bunun dışında turnuvalarda da görüşüyoruz sıkça. O bana çok fazla saygı gösteriyor çünkü ben 5 yaş daha büyüğüm. Bu bir dokundurma değil...
Q: Kort içinde en büyük hedeflerin?
A: Tekrar 1 numarayı geri almak ve kazanabildiğim kadar turnuva kazanmak istiyorum. Bunun yanında 2012 Londra Olimpiyatları'nı kazanmak büyük bir hedef.
Q: Tenis sonrası kariyerini nasıl planlıyorsun?
A: Hayat size her zaman güzel sürprizler sunar. Kim Steffi Graf'ın kariyerinin ardından Las Vegas'a taşınacağını düşünürdü? Ben İsviçre'de yaşamak istiyorum. Burada sponsorlarıma yakın kaynaklarım var. İşlerle çok ilgiliyim. Ayrıca Afrika'da hayır kurumumla daha çok uğraşmak istiyorum. Tenis kariyerinden tenis sonrası kariyere geçmek kolay olmayabilir ama ben bunu yapmak için sabırsızlıkla bekliyorum.
Q: Federer ailesi Christmas'ı nasıl kutlayacak?
A: Tercihen İsviçre'de. Geçmişte bazen evde geçiremedim çünkü turnuvalara hazırlanmak için dünyanın herhangi başka bir yerindeydim. Ama artık çocuklar olduğundan mümkün olduğu kadar fazla İsviçre'de ailemizle geçirmek istiyoruz.
Q: Lüks senin için ne ifade ediyor?
A: Zaman. Bir araba ve bir ev de lüksü ifade eder ama ben zamana sahip olduğum zaman mutlu oluyorum.
Q: Ne kadar paran olduğunu biliyor musun?
A: Her gün banka hesabıma bakmıyorum ama kabaca biliyorum. Bu genç yaşımda bu kadar para kazanabildiğim için mutluyum ama para her şey değil. Para bazen problemler yaratabilir...
Q: Bu yıl 45.8 milyon euro kazandın. En çok kazanan sporculardan birisin. Son olarak da bir İsviçre şirketinin çikolata markasının tanıtımını yaptın. Bununla bağlantılı olarak çikolata senin için ne ifade ediyor?
A: Geçmişte abartı şekilde fazla yiyordum. Ne zaman duracağımı bilmeden... Şimdi benim için bu konu daha kolay. Çikolata hayatımın bir parçası ve kendimi şımartmak istediğim zaman yiyorum...