AO'nun en uzun ralliler top 16 listesi. Turnuva başından bugüne dek...
19 Ocak 2013 Cumartesi
17 Ocak 2013 Perşembe
AO: 2. Tur Sonrası
Bu Avustralya Açık çalışmıyorken iyi hoş da, çalışan insan için en kötü slam. Biz ne zaman maç izleyeceğiz?
Erkekler tarafından başlayalım. Dökülen seribaşları Klizan ("O ne ara seribaşı oldu?" dediğinizi duyar gibiyim), Haas (malesef), Dolgopolov, Granollers şeklinde. Dökülen fazla seribaşı yok o nedenle zevkli 3. tur maçları görebileceğiz. Hatta Dolgopolov ilk turda Monfils ile eşleşme talihsizliğine düştü ki sağlıklı olduğu durumda kendisi poatnsiyel bir seribaşıdır. İlk 4 seribaşından Ferrer bir set bıraktı; Djokovic bence ilk maçında gereksiz fazla oyun bıraktıysa da sonraki maçını rahat aldı. Bir not olarak ilk turda genç yetenek Goffin'den beş sette kurtulan Verdasco ikinci tur maçını inanılmaz rahat kazanmış. Hayırdır inşallah diyorum; elediği kişi Malisse. Verdasco bu kadar rahat maç kazanmamalıydı...
Kadınlarda yine bolca sürpriz var. Kura incelemesinde adından bile bahsetmediğim Stosur'un elenmesi ise bu sirprizlerden biri değil. Turnuva öncesi iyi grafik çizen ve sanki üst turlara çıkacak gibi duran Cibulkova'nın elenemsini de sürpriz olarak nitelendirmiyorum. Kvitova'dan beklediğimiz performansı alamadık ve bugün her iki tarafın da iyi oynamadığının söylendiği maçta Robson'a elendi. Şu Robson'a verilen destek de zamanında Murray'e verilse çocuğun kaderi farklı olurdu diyorum. 19 yaşına gelmiş (ki kadınlar için az sayılmaz) tenisçi için her maç kazandığında tören yapılıyordu neredeyse, bugün kopan kıyameti varın siz tahmin edin. Bunun dışında kadınların seribaşları arasında "Kim en az oyun verecek?" yarışması devam ediyor. Şu ana dek Sharapova "0" ile en önde ama 3. turdaki Venus maçında liderliği kaptırabilir. Venus-Sharapova maçı TSİ 10'da başlayacak gözüküyor malesef. Kardeşi Serena, ilk turda bileğini burktuğu maçı rakibin zayıflığının yardımıyla oyun vermeden kazandıysa da durumu muallaktı. Ama bugünkü maçı da rahat alması umutları artırıyor.
Erkekler tarafından başlayalım. Dökülen seribaşları Klizan ("O ne ara seribaşı oldu?" dediğinizi duyar gibiyim), Haas (malesef), Dolgopolov, Granollers şeklinde. Dökülen fazla seribaşı yok o nedenle zevkli 3. tur maçları görebileceğiz. Hatta Dolgopolov ilk turda Monfils ile eşleşme talihsizliğine düştü ki sağlıklı olduğu durumda kendisi poatnsiyel bir seribaşıdır. İlk 4 seribaşından Ferrer bir set bıraktı; Djokovic bence ilk maçında gereksiz fazla oyun bıraktıysa da sonraki maçını rahat aldı. Bir not olarak ilk turda genç yetenek Goffin'den beş sette kurtulan Verdasco ikinci tur maçını inanılmaz rahat kazanmış. Hayırdır inşallah diyorum; elediği kişi Malisse. Verdasco bu kadar rahat maç kazanmamalıydı...
Kadınlarda yine bolca sürpriz var. Kura incelemesinde adından bile bahsetmediğim Stosur'un elenmesi ise bu sirprizlerden biri değil. Turnuva öncesi iyi grafik çizen ve sanki üst turlara çıkacak gibi duran Cibulkova'nın elenemsini de sürpriz olarak nitelendirmiyorum. Kvitova'dan beklediğimiz performansı alamadık ve bugün her iki tarafın da iyi oynamadığının söylendiği maçta Robson'a elendi. Şu Robson'a verilen destek de zamanında Murray'e verilse çocuğun kaderi farklı olurdu diyorum. 19 yaşına gelmiş (ki kadınlar için az sayılmaz) tenisçi için her maç kazandığında tören yapılıyordu neredeyse, bugün kopan kıyameti varın siz tahmin edin. Bunun dışında kadınların seribaşları arasında "Kim en az oyun verecek?" yarışması devam ediyor. Şu ana dek Sharapova "0" ile en önde ama 3. turdaki Venus maçında liderliği kaptırabilir. Venus-Sharapova maçı TSİ 10'da başlayacak gözüküyor malesef. Kardeşi Serena, ilk turda bileğini burktuğu maçı rakibin zayıflığının yardımıyla oyun vermeden kazandıysa da durumu muallaktı. Ama bugünkü maçı da rahat alması umutları artırıyor.
14 Ocak 2013 Pazartesi
Laf Dalaşı
Bu aralar aslında epeyce laf dalaşı oldu da en tazesi Tomic ile Federer arasında.
Son bir kaç ayda polisle başını birkaç kez belaya sokmayı başaran (hepsi de aşırı hız yapmaktan sanırım) Tomic ile yılların eskitemediği "trash talker" Federer Avustralya Açık öncesi potansiyel bir üçüncü tur maçı nedeniyle hafif atışmışlar.
Federer'e sormuşlar, "3 Tomic gelirse naaparsın?" diye. O da demiş ki, "O önce 3. tura bir gelebilsin de...". Yavaş gelsin, saçı başı dağılmasın demiş bir yerde. Bildiğiniz üzere Tomic nazı, cazı ve de gazı biraz fazla olan bir genç olduğundan Sydney şampiyonluğundan sonra her türlü şımarık hal ve hareketi bekliyorum ben kendisinden. O nedenle erkenden elenmesi de gayet mümkün aslında. Federer'inki yerinde bir uyarı.
Aynı soruyu Tomic'e sorduklarında o da Federer'in verdiği cevabı vermiş "O da önce 3. tura......." diyerek. Aslında tabi bu beyanatlar buraya yazdığımızdan daha yumuşak ifade edilse de neticede iki taraf da aynı mesajı vermiş.
Tomic'e teknik ve artistik yönden "0" puan veriyorum. Öncelikle çeyrek final serisi olan adamın 3. turuna şüpheyle baksan bile bunu telaffuz etmeden önce insan bir düşünür. Artistik puanı da sıfır, zira yaratıcılık yok. Kopya çekmiş resmen.
O değil de şu satırları yazarken yine Rafa'yı özledim. Hiç böyle tartışmalara girmezdi benim kuzum. Bir sonraki maçından sonraki hiç bir maç için kesinlikle yorum yapmazdı. Zeten özlemeye yer arıyordum, bu da vesile olmuş oldu.
Son bir kaç ayda polisle başını birkaç kez belaya sokmayı başaran (hepsi de aşırı hız yapmaktan sanırım) Tomic ile yılların eskitemediği "trash talker" Federer Avustralya Açık öncesi potansiyel bir üçüncü tur maçı nedeniyle hafif atışmışlar.
Federer'e sormuşlar, "3 Tomic gelirse naaparsın?" diye. O da demiş ki, "O önce 3. tura bir gelebilsin de...". Yavaş gelsin, saçı başı dağılmasın demiş bir yerde. Bildiğiniz üzere Tomic nazı, cazı ve de gazı biraz fazla olan bir genç olduğundan Sydney şampiyonluğundan sonra her türlü şımarık hal ve hareketi bekliyorum ben kendisinden. O nedenle erkenden elenmesi de gayet mümkün aslında. Federer'inki yerinde bir uyarı.
Aynı soruyu Tomic'e sorduklarında o da Federer'in verdiği cevabı vermiş "O da önce 3. tura......." diyerek. Aslında tabi bu beyanatlar buraya yazdığımızdan daha yumuşak ifade edilse de neticede iki taraf da aynı mesajı vermiş.
Tomic'e teknik ve artistik yönden "0" puan veriyorum. Öncelikle çeyrek final serisi olan adamın 3. turuna şüpheyle baksan bile bunu telaffuz etmeden önce insan bir düşünür. Artistik puanı da sıfır, zira yaratıcılık yok. Kopya çekmiş resmen.
O değil de şu satırları yazarken yine Rafa'yı özledim. Hiç böyle tartışmalara girmezdi benim kuzum. Bir sonraki maçından sonraki hiç bir maç için kesinlikle yorum yapmazdı. Zeten özlemeye yer arıyordum, bu da vesile olmuş oldu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)