Kuznetsova ise haftaya başlayacak San Diego'daki turnuvadan çekildiğini açıklamış. Geçen sene finalde Radwanska'yı yenerek kazanmıştı bu turnuvayı. Sakatlığı hakkında bir bilgi yok ama son şampiyon olduğu turnuvaya katılamadığına göre çok hafif bir sakatlık olmamalı...
28 Temmuz 2011 Perşembe
Ferrer ve Kuznetsova Sakat
İstikrarlı diye diye nazar değdirdik adama. Ferrer resmi sitesinden yaptığı açıklamada antrenmanda sol ayağında kemik kırılması olduğunu ve 2-3 hafta kortlardan uzak kalacağını söylemiş. Kanada Masters'a yetişmesi bir hayli zor gözüküyor. Neyse ki geçen sene Amerika sezonunda koruyacağı pek puanı yoktu.
Video: İşte Gerçek Tenis Emekçisi
Gelmiş geçmiş en kötü backhand karşınızda. Özellikle 33. saniyedeki muazzam, 100 kere denesen olmaz, hehe.
Arada bunları da izlemek lazım. Nadal, Federer izlerken yaşadığın ezikliği üstünden attırıyor. En kötüsü olmadığını bilmek iyi hissettiriyor. :P
27 Temmuz 2011 Çarşamba
WTA ve ATP: Salı Sonuçları
İlk turlar tamamlanırken maç sayısında da artış oldu tabi düne göre.
Beylerden başlayalım. Gstaad'ın kızıl topraklarında Niemienen Hanescu'yu, sempatik Marcel dediğim Granollers de Bohli'yi rahat geçerken kalan maçlar 3 sette tamamlandı. Bu yıl garip bir şekilde toprakta iyi sonuçlar alan FLo da Lammer'ı geçerken epey zorlanmış. Diğer turlayanlar Gimeno-Traver, Gil, Benneteau ve Giraldo.
Umag'da Russell'ın biriciği Ferrero'nun biraz şanslı turladığını görüyoruz. İlk setini kaybettiği maçın üçüncü setinde rakibi M. Gozalez maçı bırakmış. Geçen sene toprakta dikkati çeken de Bakker sürünmeye devam ediyor ve ilk turda Starace'ye elenmiş 3 sette. Burada diğer turlayan isimler Robredo, Seppi, Volandri, Berlocq, Fognini ve Rochus. Ayrıca dün akıbetini sorguladığım Vagnozzi de çim sever tenisçi Haase'ye 3 sette elenmiş. Hiç yakıştıramadım.
Los Angeles'da yaşı ilerlemiş sakatlık mağdurlarından Gonzo ve Haas sevenlerini üzerken yılların eskitemediği azmiyle James Blake, Berrer'i mağlup ederek 2. turu gördü. Gonzo Kunitsyn'e, Haas ise ukala Dimitrov'a elendi burada. Gulbis bir kıyamet alameti olarak Malisse'yi 3 sette geçerken, Muller ve bu sene parlamaya başlayan Bogomolov Jr da 2. tura geçen isimler oldular. Yanakları sıkılası, kulakları çekilesi, dili koparılası yeni evlatlığımız Harrison bir başka genç isim Berankis'i 3 sette mağlup etmiş.
Kadınlarda bir önceki postta bahsettiğimiz Serena dehşeti dışında Stanford'da Kirilenko ve Ivanovic aldıkları sonuçlarla dikkat çektiler. Kirilenko tabi ki Georges'i rahat geçerek ve Ivanovic de tabi ki Morita'ya rahatça yenilerek dikkatleri çektiler. Tek slamlik poster tenisçisi görüntüsü çizen Ivanovic maçta servis için topu havaya atarken epey bir zorlanmış. Bu arada antrenmanlarda fizyoterapisti sağ omzu ile epeyce uğraşıyordu, biraz beklemek lazım formu ile ilgili bir yargıya varmadan önce. Bir tane maçın bile final setine gitmediği turnuvanın 2. gününde diğer turlayan isimler Lisicki, Radwanska, Hantuchova ve Erakovic.
Washington'da Pazsek yakaladığı formun devamını getirerek Oudin'i 3 sete elemiş. Oudin çin başarı sayılabilir. Keothavong Brianti'ye ve Dokic de Zhang'e elenmiş burada. İkisi de çok şaşırtıcı sonuçlar değil. Emektar tenisçi 37 yaşındaki Craybas (herkes Date-Krumm'un yaşına odaklanmışken WTA'da ara dahi vermeden oynayan ve yaşı 37 olmuş bir tenisçinin varlığından kaç kişinin haberi vardır merak ederim) Zheng'i 3 sette geçmiş. Falconi, Bouchard, Petrova, Peer, Kudryavtseva ve Brengle turlayan diğer isimler.
Video: Serena Antrenmanı
Ne kadar hafif bir antrenmana benziyor değil mi? Serena'nın Rodonova'yı oyun vermeden ezip geçtiği maçın toplam süresi 46 dakika. Bunun 8,5 dakikası sandalye arasıdır zaten. Oynanan 77 puanda ortalama 20 saniye servise hazırlanma süresi oldu desek 25 dakika kadar da servis hazırlığı ile geçmiş. Sonuçta Serena'nın "topla oynama süresi" 12,5 dakika gibi bir şey oluyor galiba.
Çok bile çalışmış...
26 Temmuz 2011 Salı
Haberler
- Odesnik yaşadığı olaylardan sonra gerçek dostlarının kim olduğunu öğrenmiş. Biz değiliz mesela...
- Sharapova kırmızı halıdan hoşlanmadığını ve sade yaşantısından memnun olduğunu söylemiş. Herkesin sadelik anlayışı kendi yaşantısına göre farklı tabi...
- Bartoli Serena'yı Wimbledon'da yendiğinden beri daha fazla tanındığını ve bunun kendisini çok mutlu ettiğini söylemiş ve "ünlü müyüm bilmiyorum ama bu gerçekten hoş bir şey" demiş. Bir de hala olmuş bu arada, tebrik ediyoruz.
- Stosur Wimbledon'da birlikte final gördüğü Lisicki ile Us Open'da da çiftler oynayacağını açıklamış. Yeni bir Pennetta-Dulko çiftimiz oluyor gibi.
- Radwanska kardeşler çiftlerde beraber oynamayı bırakmışlardı geçen senelerde. Şimdi de babalarının çalıştırıcılığına ara vermişler. Sadece Polonya Fed Cup kaptanı Tomasz Wiktorowski ile çalışacaklarmış bir süre.
- Los Angeles'da 2 nolu seri başı olan Del Potro "US Open bugün olsun, bugün oynarım vallahi, o kadar çok seviyorum" demiş. Onun yerinde ben olsam ben de severdim...
"Tursunov'u Rahat Bırakın!!!"
reloma17 REMY
by TursunovTales
@TursunovTales your game vs russell today WAS PATETIC!!!!!!!!
jonnybd71 jon wilson
by TursunovTales
@TursunovTales you are possibly the worst tennis player i have ever seen!!!!! oh excuse me not possibly you are the worst!!!!!
...ve goooooooll!!!
TursunovTales Dmitry Tursunov
Your spelling isn't much better... RT @reloma17: @TursunovTalesyour game vs russell today WAS PATETIC!!!!!!!!
WTA ve ATP: Pazartesi Sonuçlarına Bakış
Stanford'da günün en dikkat çeken sonucu genç Amerikalı McHale'den gelmiş. Lucic'i sadece 1 oyun vererek yenmiş 19 yaşındaki sporcu. Cibulkova Date-Krumm maçındansa beklediğim sürpriz çıkmamış ve 6-2/7-6 ile kazanan Cibulkova olmuş. Sezon başında sakatlıklarla uğraşan Marino, bir başka çıkış yapmaya çalışan Amerikalı Vandeweghe'yi 2 sette geçerek iyi bir başlangıç yaparken, Radwanska ve Chang diğer turlayan isimler olmuşlar.
Washington'da ise Yunan rakibi Daniilidou'yu rahat geçen Watson ve Shvedova'yı geçen Balatcha İngilizlerin yüzünü güldüren isimler. Ama her an biri İskoç, öbürü Guernsey'li olabilir tabi. Wimbledon'da dikkat çeken Doi ise Razzano tarafından kolaylıkla geçilmiş. Mirza'nın sakatlık sonrası bocalamaları Dubois ile devam ederken, bir başka genç Amerikalı Stephens ise Lepchenko'ya 3 sette boyun eğmiş.
Gstaad'da Luczak ve Istomin 3'er sette turlarken, Andreev Zverev'i 2 sette geçmiş. Bir başka sakatlık mağduru Andreev için güzel bir sonuç. Haydar (yani Haider-Maurer) ise Javier olmayan İsviçreli sahte Marti'yi 2 sette geçmiş.
Los Angeles'da biraz daha denk güçler maç yapmış. Sweeting Devvarman'ı yakın geçen 2 sette mağlup etmiş. Wimbledon'dan Wimbledon'a form bulan Lu ise Ginepri'yi yine 2 yakın set sonunda yenebilmiş. Burada günün 3 sete giden tek maçında kazanan Russell olmuş ve hala formunu bulmaya çalışan Tursunov'u geçmiş.
Umag'da ise sahte Janqui Junquiera Veic'i yakın geçen 2 sette yenerken, çıkış yakalamaya çabalayan İspanyol Ramos, yılın ilk 3 ayının muamması Dodig'i elemiş 3 sette.
Vagnozzi'ye ne oldu sahi???
25 Temmuz 2011 Pazartesi
29. Hafta Şampiyonları
Bakü'de İstanbul'un yerine gelen turnuvayı Vera Zvonareva, finalde vatandaşı Ksenia Pervak'ı 6-1/6-4 ile geçerek kazandı. Pervak bir dönem İpek'in de çiftler partneriydi. Turnuva fazlasıyla zayıftı birkaç isim dışında ve ana tabloya giren son oyuncunun sıralaması sanırım 350-360 gibi bir şeydi. Turnuvanın 2 numaralı seribaşı Anastasia Pavlyuchenkova ise 2. turda Voskoboeva'ya elendi. Çok önemli değil ama iki maçta yaptığı çift hatalar önemli ve gelecek için tehlike arz ediyor. İlk tur maçını kazanırken 25 çift hata yaparken, ikinci tur maçını kaybederken 27 tane çift hata yaptı. Rekor 31 ile hala Anna Kournikova'da, telaş yapmayın.
Atlanta'daki turnuvayı finalde Isner'i 3 sette yenen Fish kazandı. Geçen sene de bu turnuvada aynı final olmuştu ve Fish yine 3 sette kazanmıştı. Isner kariyerinde vatandaşlarına karşı oynadığı finallerde 5'te 0 olmuştu böylecek. Fish'e kaybettiği finallerin yanısıra geçen sene Belgrad'da Querrey'e karşı da maç için servis attığı finali kaybetmişti. Kaybetmekten de öte, ucuna kadar getirip veriyor yani. Bu maçta da ilk seti aldıktan sonra ikinci setin tiebreak'inde de 5-1 öndeydi. 6-4'te de 2 maç puanı şansı yakaladı ama üst üste 4 puan kaybederek önce tieberak'i, sonra da son seti 6-2 kaybetti. Isner yine de fena gözükmüyor Amerika Açık öncesi. Önce Newport şampiyonluğu, şimdi de bu final...
Burada ayrıca 19'luk Harrison yarı finale kadar geldi Sugita, Malisse ve Ram'ı yenerek. Yarı finalde Fish'e iki sette kaybetti. Bu sonuçla kariyerinde ilk defa ilk 100'e girdi Harrison.
Hamburg'da haftanın en prestijli turnuvası vardı ve sürpriz bir şampiyon çıkardı. Finalde Almagro'yu 6-4/4-6/6-4 mağlup eden Fransız Gilles Simon kariyerindeki en büyük şampiyonluğunu kazandı. Eski dünya 6 numarası Simon, bu sonuçla 11 numaraya kadar yükseldi ve muhtemelen en geç Amerika Açık sonrası ilk 10'a tekrar geri dönecek. Almagro da bu sonuçla ilk 10'a tekrar girdi 10. sıraya yükselerek.
Hamburg'daki bu turnuvada elemelerden gelen Marsel de ilk turda Petzschner'i yenerek 2. tur oynamayı başarmıştı, hatırlatalım.
Atlanta'daki turnuvayı finalde Isner'i 3 sette yenen Fish kazandı. Geçen sene de bu turnuvada aynı final olmuştu ve Fish yine 3 sette kazanmıştı. Isner kariyerinde vatandaşlarına karşı oynadığı finallerde 5'te 0 olmuştu böylecek. Fish'e kaybettiği finallerin yanısıra geçen sene Belgrad'da Querrey'e karşı da maç için servis attığı finali kaybetmişti. Kaybetmekten de öte, ucuna kadar getirip veriyor yani. Bu maçta da ilk seti aldıktan sonra ikinci setin tiebreak'inde de 5-1 öndeydi. 6-4'te de 2 maç puanı şansı yakaladı ama üst üste 4 puan kaybederek önce tieberak'i, sonra da son seti 6-2 kaybetti. Isner yine de fena gözükmüyor Amerika Açık öncesi. Önce Newport şampiyonluğu, şimdi de bu final...
Burada ayrıca 19'luk Harrison yarı finale kadar geldi Sugita, Malisse ve Ram'ı yenerek. Yarı finalde Fish'e iki sette kaybetti. Bu sonuçla kariyerinde ilk defa ilk 100'e girdi Harrison.
Hamburg'da haftanın en prestijli turnuvası vardı ve sürpriz bir şampiyon çıkardı. Finalde Almagro'yu 6-4/4-6/6-4 mağlup eden Fransız Gilles Simon kariyerindeki en büyük şampiyonluğunu kazandı. Eski dünya 6 numarası Simon, bu sonuçla 11 numaraya kadar yükseldi ve muhtemelen en geç Amerika Açık sonrası ilk 10'a tekrar geri dönecek. Almagro da bu sonuçla ilk 10'a tekrar girdi 10. sıraya yükselerek.
Hamburg'daki bu turnuvada elemelerden gelen Marsel de ilk turda Petzschner'i yenerek 2. tur oynamayı başarmıştı, hatırlatalım.
ATP'de Bu Hafta
Bu hafta 3 ufak turnuvayla geçiliyor ATP. Los Angeles, Gstaad ve Umag'da turnuvalar. Los Angeles'teki turnuva US Open Series kapsamında ve tabii sert kortlarda. Diğer iki turnuva ise Avrupa topraklarında oynanıyor. Genelde tablolar zayıf gözüküyor.
Gstaad'da Almagro 1 numaralı seribaşı. Yeter artık, bırak şu toprağı da sert korta geç demek istiyorum. Geçen hafta Hamburg finaliyle ilk 10'a tekrar geri döndü (onu finalde yenen Simon da 18'den 11. sıraya yükseldi). 2 numaralı seribaşı ise Wawrinka. Youzhny, Verdasco ve Feli Lopez diğer önemli seribaşı isimler. Wawrinka buraya yorgun gelmiyor, evinde oynuyor ve kurası da kolay gözüküyor. Turnuva için favori Wawrinka gibi gözüküyor. Plase olarak Verdasco diyorum.
Umag'daki turnuvaya toprakçılar ve Hırvat oyuncular doluşmuş. 1 numaralı seribaşı Chela ama son form durumu ve kolay olmayan kurası göz önüne alındığında burada kazanmak için pek şansı yok gibi. Geçen senenin şampiyonu Ferrero ilk turda Maximo Gonzalez ile oynuyor. Onu geçecektir muhtemelen. 2. turda Ljubicic ile karşılaşacak eğer geçerse. O zorlayabilir Ferrero'yu. Onu da geçebilirse finale kadar yolu açık gözüküyor. 2 numaralı seribaşı Dolgopolov buraya formsuz gelen bir başka isim. Çeyrek finalde ev sahibi Dodig ile eşleşebilir ama Dodig de geçen hafta bir challenger oyuncusu olan Knittel'e 2 sette kaybetmişti Hamburg'da. Şöyle bir bakıyorum da aslında, seribaşı oyuncuların hepsi formsuz. Chela, Dolgopolov, Robredo, Seppi, Dodig... Geçen hafta Hamburg'da iyi tenis oynayan Cilic'in şansı olabilir. Şampiyonluğunu savunmaya gelen Ferrero da önemli adaylardan biri bence.
Los Angeles'te 1 ve 2 numaralı seribaşı isimler Fish ve Del Potro. Baghdatis ve geçen hafta Atlanta'da yarı finale yükselerek kariyerinde ilk kez ilk 100'e giren Harrison göze çarpan isimler. Fish yorgun geldiği için burada en önemli favori Del Potro. Fish'in tarafına düşen Baghdatis de finale kadar gelebilir. Baghdatis demişken onunla alakalı önemli bir notu da aktaralım. Murray'dan ayrıldıktan sonra Kohlschreiber ile çalışmaya başlayan Miles McLagan, Kohlschreiber ile geçen hafta ayrıldı ve Baghdatis ile çalışmaya başladı. Amerika sert kort sezonu boyunca birlikte çalışacakları kesinmiş en azından ve McLagan, Kıbrıs'a uçmuş dün. Wimbledon'da iyi gözüken Baghdatis yine klasik hale gelmiş şekilde beklentileri boşa mı çıkaracak, yoksa bu sefer hakikaten çok iyi sonuçlar alabilecek mi, göreceğiz.
Gstaad'da Almagro 1 numaralı seribaşı. Yeter artık, bırak şu toprağı da sert korta geç demek istiyorum. Geçen hafta Hamburg finaliyle ilk 10'a tekrar geri döndü (onu finalde yenen Simon da 18'den 11. sıraya yükseldi). 2 numaralı seribaşı ise Wawrinka. Youzhny, Verdasco ve Feli Lopez diğer önemli seribaşı isimler. Wawrinka buraya yorgun gelmiyor, evinde oynuyor ve kurası da kolay gözüküyor. Turnuva için favori Wawrinka gibi gözüküyor. Plase olarak Verdasco diyorum.
Umag'daki turnuvaya toprakçılar ve Hırvat oyuncular doluşmuş. 1 numaralı seribaşı Chela ama son form durumu ve kolay olmayan kurası göz önüne alındığında burada kazanmak için pek şansı yok gibi. Geçen senenin şampiyonu Ferrero ilk turda Maximo Gonzalez ile oynuyor. Onu geçecektir muhtemelen. 2. turda Ljubicic ile karşılaşacak eğer geçerse. O zorlayabilir Ferrero'yu. Onu da geçebilirse finale kadar yolu açık gözüküyor. 2 numaralı seribaşı Dolgopolov buraya formsuz gelen bir başka isim. Çeyrek finalde ev sahibi Dodig ile eşleşebilir ama Dodig de geçen hafta bir challenger oyuncusu olan Knittel'e 2 sette kaybetmişti Hamburg'da. Şöyle bir bakıyorum da aslında, seribaşı oyuncuların hepsi formsuz. Chela, Dolgopolov, Robredo, Seppi, Dodig... Geçen hafta Hamburg'da iyi tenis oynayan Cilic'in şansı olabilir. Şampiyonluğunu savunmaya gelen Ferrero da önemli adaylardan biri bence.
Los Angeles'te 1 ve 2 numaralı seribaşı isimler Fish ve Del Potro. Baghdatis ve geçen hafta Atlanta'da yarı finale yükselerek kariyerinde ilk kez ilk 100'e giren Harrison göze çarpan isimler. Fish yorgun geldiği için burada en önemli favori Del Potro. Fish'in tarafına düşen Baghdatis de finale kadar gelebilir. Baghdatis demişken onunla alakalı önemli bir notu da aktaralım. Murray'dan ayrıldıktan sonra Kohlschreiber ile çalışmaya başlayan Miles McLagan, Kohlschreiber ile geçen hafta ayrıldı ve Baghdatis ile çalışmaya başladı. Amerika sert kort sezonu boyunca birlikte çalışacakları kesinmiş en azından ve McLagan, Kıbrıs'a uçmuş dün. Wimbledon'da iyi gözüken Baghdatis yine klasik hale gelmiş şekilde beklentileri boşa mı çıkaracak, yoksa bu sefer hakikaten çok iyi sonuçlar alabilecek mi, göreceğiz.
24 Temmuz 2011 Pazar
WTA'da Haftanın Turnuvaları
Bir premier turnuvamız var bu hafta. Kazananın 470 puan alacağı turnuvadaki isimler haftanın diğer turnuvası olan CITI Open'dan daha güçlü.
Stanford'daki turnuvadaki ilk 4 seri başı isim Azarenka, Sharapova, Bartoli ve Stosur. Azarenka'nın çeyreğinde sıkıntı yok, olası çeyrek final rakibi Cibulkova gibi görünüyor. Cibulkova ilk turda Date-Krumm ile oynayacak ki bu çeyrekte bundan daha eğlenceli maç çıkmaz sanırım. Bartoli Ivanovic ile aynı çeyreği paylaşıyor. Marino, Vandeweghe ve Morina var burada, diğer iki isim ise elemelerden gelecek. Daha çekişmeli bir çeyrek olur. Stosur ise Radwansa ve Lisicki ile aynı çeyrekte. Stosur ikinci turda Lisicki ile karşılaşabilir. Son çeyrek ise en ağır çeyrek gibi duruyor. Serena, Kirilenko, Georges, Sharapova ve Hantuchova buradalar. Biraz iyi oynasalar çok zevkli maçlar çıkar buradan. Bu arada Cklisters ve Kivi bu turnuvadan son anda çekildiler. Cjlister bileği, Kivi ise karın kasındaki çekilmeden ötürü.
Daha düşük profilli olan CITI Open'da ise ilk 4 seri başı Peer, Petrova, Pazsek ve Dokic. Bu tabloda patlama yapmayı bekleyen Stephens, Watson, Oudin, Jovanovski, Doi gibi isimlerin yanı sıra dikkatimi çeken bir başkası Razzano. Ara verebileceğini söylemişti ama oynamaya devam ediyor. Ayrıca Shvedova da buralarda. Stanford'dan sonra eğlence vaadetmiyor açıkçası ama gençlerin maçlarına bakılabilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)