Arjantin takımı bu 3 şok üzerine, saçları dökülen erkek travmasına girmiş olabilir. Tabir-i caizse kel kaldılar zira. İsveç deplasmanında Horacio Zeballos, Leonardo Mayer, Eduardo Schwank ve Juan Monaco ile mücadele edeceklerini belirtmişlerdi, Del Potro ve Nalbandian'ın sakatlıkları sonrası. Şimdi, Monaco da çıktı takımdan. Onun yerine girecek isim kesin değil ama büyük ihtimalle Juan Ignacio Chela olacak. Bu gelişmeler sonrası 1.30'dan İsveç banko kuponlara tavsiye edilir.
27 Şubat 2010 Cumartesi
Sıkıntı Var
Arjantin Davis Cup takımı, bir dahaki hafta World Group ilk turunda İsveç ile karşılaşacak. Ancak, bir hayli sıkıntılılar. Del Potro, bundan birkaç hafta önce sakatlandığını açıkayıp Dubai ve Davis Cup'ı kaçıracağını belirtmişti. Geçtiğimiz hafta sonu Buenos Aires'te sakatlanan Nalbandian'ın da Indian Wells ile birlikte dönebileceği haberini aldık. Son olarak dün Acapulco'da oynayan Juan Monaco, Juan Carlos Ferrero ile oynadığı yarı final maçı sırasında sakatlanıp, ilk seti 7-5 kaybettikten sonra maçı bıraktı. Sakatlığı ciddi ve Davis Cup'ta oynayamayacağı kesinleşti.
24 Şubat 2010 Çarşamba
Davis Cup: İrlanda-Türkiye
5-7 Mart tarihleri arasında, bu senenin ilk Davis Cup mesaisini yapacak tenisçiler. Türkiye, geçen yıl yükseldiği Europe/Africa Group II'de ilk tur maçında İrlanda ile karşılaşacak, İrlanda'nın başkenti Dublin'de. Ev sahibi İrlanda, kort seçimini de kendisi yaptı tabii. Maçlar, kapalı halı kortta oynanacak. Cuma günü TSİ 18.00, cumartesi günü TSİ 16.00, pazar günü TSİ 15.00'da başlayacak maçlar. Saatler, maçları izlemek için uygun, lakin bir Türk televizyonunun maçları yayınlayacağını sanmıyorum. Aslında TRT'nin falan alıp yayınlaması gereken maçlar bunlar, neden özen göstermiyorlar, bilmiyorum. İrlanda'da bu maçı çekecek yayıncı kuruluş vardır elbet; çok mu zor ufak bir paraya onla anlaşmak? Altı üstü 5 maç oynanacak şurada, ki ilk 3 maçta bile bitme ihtimali var turun... Neyse. Kadrolar şöyle;
İrlanda: Louk Sorensen, Conor Niland, James McGee, Barry King
Türkiye: Marsel İlhan, Haluk Akkoyun, Barış Ergüden, Anıl Yüksel
İrlanda'da Sorensen ve Niland, en önemli oyuncular. İkisi de top 300'de yer alıyor. Sorensen, Avustralya Açık'ta elemelerden gelip 2. tur oynamıştı hatta bu sene, dikkat etmek lazım yani... Diğer oyuncularını tanımıyorum.
Bizim en büyük kozumuz Marsel olacak tabii. Sanıyorum, diğer iki tekler maçını da Haluk Akkoyun oynayacaktır. Çiftlerde de Haluk/Barış diye tahmin ediyorum. Anıl Yüksel, ilk kez milli takıma seçildi ve maç yapması pek olası değil bana göre. Maçlar 5 set üzerinden oynanacak, onu da belirtelim.
Marsel, Sorensen ve Niland'ı mağlup ederse şansımız var bence. Çekişmeli bir seri bekliyor ve 3-2'lik İrlanda galibiyeti tahmin, 3-2'lik Türkiye galibiyeti temenni ediyorum...
Bu Çocuk Adam Olmayacak
Vallahi olmayacak, billahi olmayacak. Andy Murray, bugün Dubai'deki ilk tur maçında Sırp raket Janko Tipsarevic'e 7-6, 4-6, 6-4'le kaybederek turnuvaya erken veda etti. Maçı izlemedim, ama okuduklarıma göre yine çok pasif bir Murray varmış kortta. Tipsarevic de iyi oynamış, onu da kaçırmayalım. Sürekli dediğim gibi, Murray cesur oynamak zorunda bir şeyler başarmak istiyorsa. 23 yaşını dolduracak bu yıl ve hala ortada bir grand slam şampiyonluğu yok. Akranı olan Novak Djokovic'ten daha yetenekli olduğunu düşünüyorum; ama o Djokovic, 2 sene önce grand slam kazanmışken, Murray oynadığı 2 grand slam finalinde, üstelik aynı adama karşı set bile kazanamadı...
Dubai'de diğer sürpriz sonuç Tsonga'nın Ljubicic'e 2 sette kaybetmesi. Acapulco'daki toprak kort turnuvasında oynayan Memphis finalistleri Querrey ve Isner, ilk tur maçlarında Gonzalez ve Greul'e mağlup oldular. İlgili bir haber okumadım, ama öyle tahmin ediyorum ki, bir dahaki hafta Sırbistan-Amerika Davis Cup maçı toprak kortta oynanacağı ve bu iki oyuncu da Davis Cup'ta Amerika'nın 2 tekler oyuncusu olduğu için, toprakta maç pratiği kazanmak istediler sanırım. Özellikle Querrey, Fernando Gonzalez'e yenildiği maçta, epey bir zorlamış rakibini... Gulbis, Memphis yarı finalinden sonra Delray Beach'te de 2. turu gördü. Hiç de fena başlamadı yıla; aldığı sonuçlar bir yana, oynadığı oyun ve daha da önemlisi sağlamlaştırdığı konsantrasyonu umut vadediyor. Ben hala kendisinden büyük şeyler beklemiyorum; ama geçen seneki Gulbis'ten daha iyi bir Gulbis göreceğimize eminim bu yıl. Costa do Sauipe ve Buenos Aires'te üst üste 2 şampiyonluk kazanan 30'luk Ferrero, dinlenmeden geldiği Acapulco'da da ilk maçını 1 saatte bitirdi. İkinci turda Andreev ile oynayacak. Yenilir bence artık...
22 Şubat 2010 Pazartesi
7. Hafta Kazananları
Juan Carlos Ferrero, şaşırtmaya devam ediyor. Geçen hafta Costa do Sauipe'yi kazanan 30 yaşındaki Ferrero, bu hafta Buenos Aires finalinde 3 sette David Ferrer'i devirdi (5-7 6-4 6-3). İsmini unutmaya başlamıştım açıkçası, iyi hatırlattı kendini üst üste 2 şampiyonlukla. Roland Garros için şimdiden "dark horse" oldu bence İspanyol. Ferrer de bu sezona iyi başlayan oyunculardan, ama bir türlü şampiyonluk tadamadı hala. Geçtiğimiz hafta da Johannesburg'da yarı finalde Stephane Robert'e yenilerek fırsat tepmişti.
Memphis'te kazanan Sam Querrey oldu. Geçtiğimiz sezonun sonundan beri sakatlık sorunları yaşıyordu 22 yaşındaki Amerikalı, kendi ülkesinde kazandığı bu şampiyonluk iyi gelecektir ona. Finalde, 2. finalini oynayan John Isner'ı mağlup etti 6-7(3), 7-6(5), 6-3'lük setlerle. İlk sette Isner, sette 6-5 üstün durumdayken Querrey'in servisinde iki set puanı kaçırdı, sonrasında tie-break'te, tek bir servis puanını bile vermeden seti kazandı. İkinci setin ortasında Isner, bir servis kırma şansı kaçırdı. Tie-break'te ilk sette olduğu gibi minibreak'i buldu Isner, 5-2 öne geçti. 5-4'te kendi iki servisini üst üste kaybetti, sonra da tie-break'i... O andan sonra, ilk 2 sette rakibine servis kırma puanı bile oynatmayan Isner oyundan düştü, servisini iki kez kırdırarak kariyerinin ikinci şampiyonluğunu kılpayı kaçırdı.
Marsilya'da seribaşı olmayan Michael Llodra, finalde Julien Benneteau'yu 2 sette geçti. Geçen sene burada finali vardı Llodra'nın. Zaten genelde Fransa'daki turnuvalarda iyi oynayan, ama diğer ülkelerde pek bir şey ortaya koyamayan bir oyuncudur Llodra. Servis vole oyununu şu an turda en iyi icra edenlerden birisi, izlemesi zevkli... Bu arada finali oynayan bu ikili, çiftleri de kazandılar birlikte. Llodra için bir ilk sanırım bir ATP turnuvasında hem tekler hem çiftler şampiyonluğu. Bu ikilemeyi onun açısından özel yapan bu. Benneteau için de teselli olmuştur mutlaka.
Kadınlara geçelim. Haftanın en erken tamamlanan turnuvasıydı Dubai. Cumartesi akşamı oynandı final, geçen senenin şampiyonu Venus Williams, finalde Azarenka'yı 2 sette geçti, ki bundan geçtiğimiz yazımızda da bahsetmiştik. Tekrar oluyor bu bir nevi. Onun için uzatmanın bir gereği yok...
Memphis'in kadınlar ayağının galibi Maria Sharapova oldu. Rus tenisçi, kariyerinin 21. tekler şampiyonluğunu finalde elemelerden gelen Sofia Arvidsson'u 6-2 ve 6-1'lik setlerle geçerek kazandı. Arvidsson'un buraya kadar yükselmesine şaşırdığımı söylemeliyim. Yanılmıyorsam 2 sene önce falan Pemra'ya yenilmişti kendisi. Tabii amacım "işte Pemra'nın yendiği raket Sharapova ile final oynarken, Pemra yerinde sayıyor!11!1" demek falan değil, yanlış anlaşılmasın. :)
Şüphesiz haftanın en zayıf turnuvası olan Bogota'da, ev sahibi Mariana Duque Marino götürdü kupayı. Marino'nun ev sahibi sıfatı sadece doğduğu ülkenin Kolombiya olmasından kaynaklı değil, doğduğu şehir bile Bogota. Katmerli ev sahibi diyebiliriz yani kendisi için. "Henüz 20 yaşında" diyesim geliyor, ama artık 20 yaş - özellikle kadınlar turunda - erken sayılan bir yaş değil. Tabii, yine de atılmış önemli bir adım bu. Roland Garros junior finali oynamış, toprakta önemli şeyler başarma potansiyeli olan bir oyuncu. İlk tur şampiyonluğu bu. Klasmanda 142. sırada ama bu şampiyonlukla muhtemelen ilk 100'e girecek. Önümüzdeki 2 ayda toprak kort sezonunda buna yakın birkaç sürpriz turnuva performansı çıkartıp, Roland Garros'ta ana tablo biletini alabilir. İzlemeyi merakla bekliyorum bu oyuncuyu. Bu arada, geçtiğimiz hafta Kolombiya'da düzenlenen challenger turnuvasında finalde bir başka potansiyelli genç Polona Hercog'a 3 sette kaybettiği bir maç var. Sezon başında da iki challenger turnuvasında iki yarı finali var. Tek turnuvalık bir patlama gibi gelmedi bana açıkçası. Bekleyip göreceğiz artık...
Memphis'te kazanan Sam Querrey oldu. Geçtiğimiz sezonun sonundan beri sakatlık sorunları yaşıyordu 22 yaşındaki Amerikalı, kendi ülkesinde kazandığı bu şampiyonluk iyi gelecektir ona. Finalde, 2. finalini oynayan John Isner'ı mağlup etti 6-7(3), 7-6(5), 6-3'lük setlerle. İlk sette Isner, sette 6-5 üstün durumdayken Querrey'in servisinde iki set puanı kaçırdı, sonrasında tie-break'te, tek bir servis puanını bile vermeden seti kazandı. İkinci setin ortasında Isner, bir servis kırma şansı kaçırdı. Tie-break'te ilk sette olduğu gibi minibreak'i buldu Isner, 5-2 öne geçti. 5-4'te kendi iki servisini üst üste kaybetti, sonra da tie-break'i... O andan sonra, ilk 2 sette rakibine servis kırma puanı bile oynatmayan Isner oyundan düştü, servisini iki kez kırdırarak kariyerinin ikinci şampiyonluğunu kılpayı kaçırdı.
Marsilya'da seribaşı olmayan Michael Llodra, finalde Julien Benneteau'yu 2 sette geçti. Geçen sene burada finali vardı Llodra'nın. Zaten genelde Fransa'daki turnuvalarda iyi oynayan, ama diğer ülkelerde pek bir şey ortaya koyamayan bir oyuncudur Llodra. Servis vole oyununu şu an turda en iyi icra edenlerden birisi, izlemesi zevkli... Bu arada finali oynayan bu ikili, çiftleri de kazandılar birlikte. Llodra için bir ilk sanırım bir ATP turnuvasında hem tekler hem çiftler şampiyonluğu. Bu ikilemeyi onun açısından özel yapan bu. Benneteau için de teselli olmuştur mutlaka.
Kadınlara geçelim. Haftanın en erken tamamlanan turnuvasıydı Dubai. Cumartesi akşamı oynandı final, geçen senenin şampiyonu Venus Williams, finalde Azarenka'yı 2 sette geçti, ki bundan geçtiğimiz yazımızda da bahsetmiştik. Tekrar oluyor bu bir nevi. Onun için uzatmanın bir gereği yok...
Memphis'in kadınlar ayağının galibi Maria Sharapova oldu. Rus tenisçi, kariyerinin 21. tekler şampiyonluğunu finalde elemelerden gelen Sofia Arvidsson'u 6-2 ve 6-1'lik setlerle geçerek kazandı. Arvidsson'un buraya kadar yükselmesine şaşırdığımı söylemeliyim. Yanılmıyorsam 2 sene önce falan Pemra'ya yenilmişti kendisi. Tabii amacım "işte Pemra'nın yendiği raket Sharapova ile final oynarken, Pemra yerinde sayıyor!11!1" demek falan değil, yanlış anlaşılmasın. :)
Şüphesiz haftanın en zayıf turnuvası olan Bogota'da, ev sahibi Mariana Duque Marino götürdü kupayı. Marino'nun ev sahibi sıfatı sadece doğduğu ülkenin Kolombiya olmasından kaynaklı değil, doğduğu şehir bile Bogota. Katmerli ev sahibi diyebiliriz yani kendisi için. "Henüz 20 yaşında" diyesim geliyor, ama artık 20 yaş - özellikle kadınlar turunda - erken sayılan bir yaş değil. Tabii, yine de atılmış önemli bir adım bu. Roland Garros junior finali oynamış, toprakta önemli şeyler başarma potansiyeli olan bir oyuncu. İlk tur şampiyonluğu bu. Klasmanda 142. sırada ama bu şampiyonlukla muhtemelen ilk 100'e girecek. Önümüzdeki 2 ayda toprak kort sezonunda buna yakın birkaç sürpriz turnuva performansı çıkartıp, Roland Garros'ta ana tablo biletini alabilir. İzlemeyi merakla bekliyorum bu oyuncuyu. Bu arada, geçtiğimiz hafta Kolombiya'da düzenlenen challenger turnuvasında finalde bir başka potansiyelli genç Polona Hercog'a 3 sette kaybettiği bir maç var. Sezon başında da iki challenger turnuvasında iki yarı finali var. Tek turnuvalık bir patlama gibi gelmedi bana açıkçası. Bekleyip göreceğiz artık...
21 Şubat 2010 Pazar
Richard Gasquet Chat Odası
Richard Gasquet, bu hafta Buenos Aires'te oynadı. Turnuvaya ilk turda veda etti, ama konumuz o değil. Hafta içinde, kaybettiği bu maçtan sonra Gasquet bilgisayarın başına geçti ve internet üzerinden, chat formatıyla kendisine gelen soruları kısa cevaplarla yanıtladı. Ben hepsini okudum, gerçekten çok uzun ve gereksiz sorular, tekrarlar var. Bir bölümünü kesip, Türkçeleştirip buraya koyuyorum.
Fan - Buenos Aires'te oynamak nasıl bir duygu, Richard?
Gasquet - Çok güzel. 6 yıl önce de buraya gelmiştim, bir kez daha gelmek istiyordum. Ama ne yazık ki, ilk turda kaybettim. Tabii, bir kez daha geleceğim.
F - Federer sence gelmiş geçmiş en iyi oyuncu mu? 2005 yılında onu yendiğinde nasıl hissettin?
G - Tabii ki, en iyisi. Onu yenmiş olmak harika bir duygu.
F - Bir partiye gidecek olsan, turdaki hangi oyuncuyu davet ederdin? (hangisi bu tarz şeylere yatkın manasında)
G - Safin.
F - Profesyonel oyuncular yıllarca her gün tenis oynamaktan gerçekten keyif alıyorlar mı?
G - Harika bir yaşam tarzı, oyuncular olarak çok eğleniyoruz. Bu kalabalıklar önünde oynamak bir rüya.
F - Gelecek sene yine gelecek misin buraya?
G - Sanırım, evet.
F - Rafael Nadal ile ilişkin nasıl?
G - Onu çocukluğumdan bu yana tanıyorum. Harika birisi, çok nazik... Gerçekten iyi bir adam.
F - 15 yaşında Squillari'yi yendiğinde ne hissettin? Mutluluk, baskı? Ayrıca, backhand'i sana kim öğretti?
G - Mutluluk tabii. Fransızların beklentisi sebebiyle baskı sonradan geldi. Backhand'i babam öğretti, ama stili özel bir çabayla yakalamadım, doğal vuruş.
F - Arjantinli yeni bir antrenör ile anlaştın. Onunla ne üzerine çalışacaksınız?
G - Fransızlardan biraz farklı, Arjantinli olması sebebiyle. İlginç birisine benziyor. Bu yıl göreceğiz neler olacağını...
F - WADA'nın yeni doping kuralı konusunda ne düşünüyorsun? Oyuncuların belirttikleri yerde olma zorunluluğu...
G - Nadal ile aynı düşünüyorum.
F - Merhaba Richard, neden 30 yıldır bir Fransız oyuncu grand slam kazanamadı sence?
G - Çünkü çok zor!
F - Çimde de toprakta da iyi oynuyorsun. Hangisini tercih edersin?
G - Çim.
F - En çok hatırladığın galibiyetin kime karşıydı ve onu özel yapan neydi?
G - Federer'e karşı aldığım galibiyet, çünkü o Federer.
F - Federer'in bir özelliğini alma şansın olsa, neyini alırdın?
G - Forehand'ini!
F - Kariyerinde önümüzdeki hedefin, planın nedir?
G - İlk 10'a dönmek istiyorum. Zor, ama yapabilirim.
F - Sarkozy, Yahudi mi?
G - Sanmıyorum!
F - Kış Olimpiyatları'nı takip ediyor musun?
G - Fazla değil, daha çok Şampiyonlar Ligi ve Lyon'u takip ediyorum.
F - Daha önce PSG taraftarı olduğunu söylemiştin?
G - Evet, öyleyim. Ama, PSG Şampiyonlar Ligi'nde yok!
F - Bir bütün olarak ele aldığında favori turnuvanın hangisi olduğunu söyleyebilirsin?
G - Roland Garros ve US Open.
F - Kendininki dışında, turdaki en iyi backhand sence kimde?
G - Gaston Gauido'da.
F - Ne tür müzik seversin?
G - Coldplay'i severim.
F - Kendine yardımcı olması açısından oynadığın maçların video kasetlerini izler misin?
G - Bazen... Eğer iyi oynadıysam!
F - Video oyunları oynuyor musun? Ne oynuyorsun?
G - Evet, futbol oyunları. PES oynuyorum.
F - Şu ana kadar karşılaştığın en farklı Arjantinli raket?
G - Nalbandian.
F - Ne zaman bırakacaksın?
G - Söylemek zor, ama 10 yıl daha oynamayı ümit ediyorum.
F - Seni her zaman destekleyen taraftarlarına ne söylemek istersin? (aynen böyle çevirisi vallahi)
Russell - Türk'sün dimi?
F - Yeni antrenörünle hangi dilde anlaşıyorsun?
G - Frenchglish!
F - Arjantin kadını hakkında ne düşünüyorsun?
G - İyi şeyler. (terbiyesiz herif!)
F - Backhand winnerların mı, seks yapmak mı?
G - Cevaplamak gerçekten çok zor!
F - Del Potro hakkında ne düşünüyorsun?
G - Bir numaraya çıkabilir.
F - Turdaki en iyi arkadaşın?
G - Monfils.
F - Favori oyuncun kim?
G - Favori oyuncum yok teniste. Futbolda var, Zidane.
F - Roland Garros'u bu yıl kim kazanır?
G - Nadal.
F - Çocukken favori oyuncun kimdi?
G - Sampras.
F - Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musun?
G - Bunun için önce bir kız lazım!
Çevirmeye gerek duymadığım sorular oldu. Şu haliyle bile uzun sayılır açıkçası. Afiyet olsun.
Serena Çekildi
Avustralya Açık 2010 şampiyonu Serena Williams, Paris ve Dubai'nin ardından 1 Mart gecesi Madison Square Garden'da oynamayı planladığı hazırlık maçından da çekildi. Serena, eğer çekilmemiş olsaydı, Kim Clijsters ile karşı karşıya gelecekti. Serena'nın yerine Ana Ivanovic turnuvaya dahil edildi ve Clijsters ile o oynayacak. Gecenin diğer maçında ise, Venus Williams ve Svetlana Kuznetsova karşı karşıya gelecek.
Avustralya Açık sonrası henüz maç oynayamadı Serena. Sorunu sol bacağındanmış yazılanlara göre. Zaten, Avustralya Açık sırasında bacaklarının durumu pek sağlıklı gözükmüyordu (bkz. yukarıdaki resim). Tahmin ediyorum, mart ayındaki Miami ve Indian Wells masters turnuvaları ile birlikte geri dönecektir Serena.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)