21 Eylül 2011 Çarşamba

Dedemiz Maç Kazandı!

43'lük dedemiz Thomas Muster bu sene çok yaklaşmış ama henüz maç kazanamamıştı. Geçen hafta beklenmedik şekilde Todi Challenger'de sezonun ilk galibiyetini Arjantinli sağlam toprakçı Leonardo Mayer'e karşı aldı. Hem de 4-6 3-5 geriye düştüğü maçı çevirerek.

O maçı izleme fırsatımız olmadı ama ikinci turda Fischer karşısında izledik. Bu sene mart ayında Barletta'da dedemize 3 oyun bırakmıştı toprakta Fischer. Bu maçta da ilk seti 19 dakikada 6-0 ile alınca aynı hikaye yazılıyor gibiydi. Ama ilk sette berbat oynayan Muster, ikinci sette iyi servisler, agresif forehand'ler ile 6-2'lik çok rahat bir set çıkarttı. 3. setin ilk 5-6 oyunu ömür törpüsü gibiydi. 10 dakikalık oyunlar, çevirilen servis kırma puanları, karşılıklı kırılan servisler derken 5-3'lük üstünlüğü yakaladı Muster. Fischer servisinde 40-40'ı buldu ama maç puanını bulamadı. Sonra kendi servisinde çok gerildiğini belli edercesine arka arkaya yaptığı basit hatalarla servis kırdırdı. 6-5 gerideyken 0-40'ta üst üste forehand winner'lar ve bir de ace ile 3 maç puanı kurtardı. Ama tiebreak'te daha üstün olan yine Fischer'di. 7-2'lik tiebreak setiyle maçı bitirdi.

Geçen sene geri dönüşünden sonra ilk galibiyetini aldığı Ljubljana'da oynayacaktı bu hafta aslında ama Todi'de 2 tane fiziksel olarak yorucu maç oynamasından olsa gerek, oradan çekildi. Oradan kaybedeceği puanları buradan aldığı puanlarla telafi etmiş oldu ama. Muhtemelen ekim ayının sonunda ATP 250'lik Viyana'da, kasım ayında da Salzburg Challenger'da kapalı sert kort turnuvalarıyla sezonu kapatacaktır şanlı dedemiz. Çakma dedeler korksun ondan!

18 Eylül 2011 Pazar

Davis Cup: Beklenen Final

İlk günün ipuçlarını verdiği İspanya-Arjantin finali gerçekleşti. Final İspanya'da kapalı toprak zeminde oynanacak.

İlk finalisti Nadal-Tsonga maçı belirledi. Tsonga dün oynanan çiftler maçında çok iyiydi ama dün ettiğini bugün buldu diyebiliriz. 6 oyun alabildi ve servis kırma puanı dahi göremeden yenildi. Bennetteau "Nadal bugün dördümüzle maç yapsa hepimizi ayrı ayrı yenerdi." demiş. Biraz abartı bir yorum ama Fransa'nın en iyi oyuncusu Tsonga şu skoru alınca da söyleyene şaşırmamak lazım. Bu maçtan sonra oynanan ölü maçta Verdasco, Cordoba'ya turistik amaçlarla geldiğindne şüphelendiğimiz Gasquet'i 3 oyun vererek mağlup etti.

İkinci eşleşmede ise maçlardan çok Djokovic konuşuldu. Djokovic'in ikinci maçı ile ilgili "statüsü" tam 4 kez değişti son 3 günde. Maçın ilk setini kaybettikten sonra ikinci sette sakatlanıp çekilinde statüsü son olarak "oynamıyor" oldu. Troicki seyirci desteğiyle daha iyisini yapabilirdi belki. Djokovic yere ilk düştüğünde çok kötü görünüyordu ama sonra toparlandı. Sırtı ile iglili sorunu vardı maç başladığında ama çekilmesiyle ilgili ayak bileği sorunu olduğunu söyleyenler de var. Sonraki ölü maçtan da Monaco çekilinde Sırp seyirciler maç namına pek bir şey görememiş oldular.

Play-off maçlarında Rusya son maçın son seti 12-14 biten maç ile 5. maçı ancak gördü. Bu beşinci maçı Tursunov alınca Rusya grupta kaldı. İsrail ise 5. maçta Kanada'ya yenilerek gruba veda etti. Bu eşleşmede 3 günde 10 saate yakın tenis oynayan Pospisil hem kahraman hem de yeni evlatlığımız oldu. Şili Gonzalez'in de maçından çekilmesiyle iyice kan kaybetti ve bir ölü maç kazanrak yerini İtalya'ya bıraktı. Hindistan Japonya'ya elenip grubu terkederken, Avusturya Belçika'yı, Hırvatistan da Güney Afrika'yı aynı skorla geçti. 2009 finalisti Çek Cumhuriyeti de Romanya'yı 5-0 ile geçerek gruplarda kaldı.

Tamamlanmayan son maç İsviçre ile Avustralya arasında oynanıyor. 5. sette skor 5-3 iken ve Hewitt maçta kalmak için servis atıyorken hava karardığı için maç ertelendi. Buradan alamaması lazım Avustralya'nın ama Wawrinka'nın işine akıl sır ermez.

Taşkent Açık: Pervak İlk Defa (Belki de Son?)


Taşkent Açık'ta şampiyonluk kazanan Ksenia Pervak üstte resimde. Altta da çiftler ve tekler seremonisi var. Adeta paralel evrenden bir turnuva gibi. En zayıf WTA turnuvalarından biri (en zayıfı bile olabilir, birazdan istatistikler ile destekleyeceğim), şampiyonlara yerel kıyafetlerin giydirilip adeta bir gladyatöre dönüştürülmeler (Pervak kedi gibi tatlı olmuş da meselaDaniilidou baya güdük durmuş, bilmeyenler için şu kısa saçlı Yunan kızı), Queen'den We Are The Champions'ı arka plana dayamalar falan. Çok güzel kafalar var bu turnuvada. Ek olarak bu sene Stuttgart'a mı özenmişler artık, nereden görmüşlerse, bir de araba ödülü vermişler.

Şimdi gelelim bu turnuvayla neden bu kadar dalga geçtiğimize, sokup sokuşturduğumuza, verip veriştirdiğimize. Bir kere, bu turnuva 99 yılından beri düzenleniyor ve bu sene de dahil düzenlendiği 13 yılda bu seneyle birlikte 10. yeni WTA şampiyonu çıkarttı. Nerede vasat oyuncu, o damlıyor buraya ve hoop, ilk şampiyonluğunu kapıyor. 2003 şampiyonu Virginia Ruano Pascal, 2004 şampiyonu Nicole Vaidisova ve 2009 şampiyonu Sharar Peer bu konuda istisnalar. 15 yaşında burada şampiyon olmuş Stepanek'in karısı, bak yine bir hüzün geldi, tey teey.

Burada resmen finalde kaybetmek daha iyi. Şampiyonlardan kayda değer isimleri sayıyorum: Vaidisova ve Peer. Vallahi zorluyorum da daha fazlası çıkmıyor. Kudryavtseva ve Cirstea yazacaktım ama utandım resmen. Bir de finalistlere gel: Francesca Schiavone, Virginie Razzano, Victoria Azarenka ve Sabine Lisicki. Piiiii.

Son bir ilginç istatistik de şöyle gelsin. Turnuvanın 1 numaralı seribaşı olan Pervak'ın oynadığı 5 maçtaki rakiplerinin dünya sıralamaları ortalaması 196! Oynadığı en yüksek sıralamadaki rakip 81. sıradaydı, en düşüğü 595. sıradaydı. Ve sadece tek bir tane ilk 100 oyuncusuna karşı oynadı. Eh, set kaybetmeden de şampiyonluğu cebine indirdi.

Pervak'tan nefret ettiğim falan yok tabii. Henüz 20 yaşında ve sağlam bir oyuncu olabilir. Bu şampiyonlukla ilk 40'a girmiş oldu bile. Bu tarz absürt turnuvalar kalksın diyenlerden de değilim ama işte absürtlüklerini deşmek de her zaman hoşuma gidiyor. Burada ilk şampiyonluğunu yaşayan 10. oyuncu olan ve bir ara İpek Şenoğlu ile de çiftlerde oynamış Pervak'a tebrikler...

Davis Cup: Son Güne Girilirken

Dün teklerde aldıkları mağlubiyetlerle 2-0 geriye düşen ve elenmenin kıyısına gelen geçen senenin finalistleri bugün çiftlerde beklenenden de rahat kazanarak şanslarını son güne taşıdılar. Özellikle İspanya'nın Fransa'ya karşı aldığı ağır yenilgi utanç vericiydi. Maçı izleyen kirpi, Feli ve Verdasco'nun gereksiz şekilde fileye fazla çıktığını ve oyunu baseline'da tutmadığını söylüyor. Sonuç: 6-1 6-2 6-0 Fransa lehine. Llodra ve Tsonga gibi return oyunlarında pek de parlak olarak bilinmeyen bir ikiliye karşı sadece 3 oyun alabilmek gerçekten büyük başarı.

Diğer çiftler maçı daha tahmin edilebilirdi. Chela ve Monaco'nun özellikle zayıf servislerinin bu hızlı zeminde büyük bir noksan olacağı belliydi. Zimonjic ve Tipsarevic zaman zaman zor anlar yaşasalar da yine de set kaybetmediler. Bu sonucun üzerine gazı alan Djokovic de durur mu, yapıştırdı cevabı. Yarın kortta olacak (artık bugün oldu gerçi ya, neyse). Günün ilk maçında Del Potro ile oynayacak. Sağlık problemleri ciddi değilse kazanır. Son maç Nalbandian ve Tipsarevic arasında. İş bu maça kalırsa olaylar olaylar.

Play-off'larda 3-0 ile seriyi bitiren takımlar Çek Cumhuriyeti ve İtalya'ydı. Diğer 6 seri bugüne kaldı. En fazla ilgi gören seri Federer sebebiyle Avustralya-İsviçre serisi. Çiftlerde Hewitt ve Guccione, olimpiyat altını alan Federer/Wawrinka ikilisini 4 sette geçerek çok kritik bir galibiyete imza attılar. Birkaç saat sonra Federer, Tomic ile oynayacak. Federer kazansa bile Wawrinka'nın Hewitt'e karşı işi gerçekten çok zor.

Uzun yıllardır Davis Cup'ın sağlam takımlarından olarak bilinen ve 2000'lerin başında şampiyonluk da tatan Rusya, küme düşmenin kıyısında. Kendi evlerinde hızlı sert kortlarda 2-1 geriye düştüler çiftleri kaybederek. Bugün Youzhny-Bellucci ve Andreev-Mello maçları var. Rusya hala favori ama Bellucci ve Mello'nun bu maçlarda kesinlikle azımsanmayacak ölçüde kazanma şansları bulunuyor.

Hırvatistan ve Avusturya büyük sürprizler olmazsa serilerini kazanacak gibiler. Japonya ve Kanada da üst grubun yeni üyeleri olmaya çok yakınlar. Özellikle Kanada-İsrail serisi haftasonunun en çekişmeli ve izlenesi serilerinden biri oluyor. Bugün Raonic-Sela ve Weintraub-Pospisil eşleşmeleri var. Sırbistan-Arjantin ve İspanya-Fransa'dan zaman bulunursa play-off eşleşmelerinde bakılacak ilk seri olmayı hak ediyor kesinlikle.