Nadal dünden kalan ve ilk setinde 0-3 geri düştüğü maçta Muller karşısında bu senenin en iyi maçlarından birini çıkardı kendisi adına. İlk sette 5-6 geriye düştükten sonra arka arkaya 7 oyun kazanarak 7-6/5-0 öne geçti. Son sette de 0-2'den gelip üst üste 6 oyun kazanmayı başardı. Servis performansı Muller'in kötü return'leri ile birlikte daha da iyi gözüktü. Return'de Muller'in sert servislerini iyi öldürdü ve hepsinden fazla dikkat çekeni de ona maçı getiren passing shot vuruşlarıydı. Sağdan, soldan, ortadan, havadan, kısacası her taraftan geçti filede Muller'i. Baseline'da da az hata yaptı ve forehand'ini son zamanlardakinin aksine daha etkili kullandı. Bu şampiyonluğu korumak istiyorsa daha iyi oynamak zorunda ama en azından umut verici bir maç oldu kendisi adına.
Young'un 60 tane basit hata yaptığı maçta Murray maçı 3 sette bitirmek için fazla beklemedi. Rakibi ise Simon'u 4 saate yakın maçta 4 sette 3 tiebreak kazanarak geçen Isner oldu. Isner oynadığı son 12 tiebreak'in hepsini kazandı. Eğer bu maç 1 gün arayla oynansa Murray'e karşı şansı az da olsa var derdim ama fiziksel anlamda tabloda kalan oyuncular arasında en sıkıntılı isim Isner ve bugün en uzun maçı oynayan da oydu. Tiebreak'lere taşırsa mutlaka şansı olacak ama Murray'nin iyi returnleriyle ona izin vermemesi olası.
Nadal'ın rakibi ise Ferrer'i 4 sette yenen Roddick oldu. Bu maç 2 gün önce Arthur Ashe'te akşam seansında oynanacaktı. Daha sonra Louis Armstrong'a atıldı. Orada kort şişince de 13 numaralı korta atıldı. Attan inip eşeğe binmiş oldular bir anlamda. 25 bin kişilik korttan 500 kişilik korta ve şahin gözünün bile olmadığı bir korta... Roddick bu duruma daha fazla sinirlenen oyuncu olsa da daha iyi reaksiyon gösteren de o oldu. Ferrer 4. sette servis kırma avantajı da yakalamıştı gerçi ve maçı son sete taşıyabilse Roddick'i baskı altına alabilirdi ama Roddick'in hakkını vermek lazım. Bu senenin en iyi maçını oynadı ve uzun zamandan sonra ilk kez bu kadar agresifti. Forehand'i ile özellikle vuruşlarına gitmeye çalıştı ve servisi de çok etkiliydi. Nadal'a karşı daha fazlasına gereksinim duyacak. İşi zor ama 2010'da Miami'de oynadıkları maçtan esinlenmeyi başarabilirse Nadal'a büyük sıkıntı yaratabilir.
Erkekler çeyrek finallerinde Djokovic, Tipsarevic'i; Federer, Tsonga'yı geçti. Djokovic-Tipsarevic maçının ilk iki seti de tiebreak'e gitti, setler paylaşıldı ve 3. set başladığında süre 2.5 saati geçmişti. Maç aynı şekilde devam ettiği takdirde Djokovic'in elenmese bile çoook yorulacağı kesin gibiydi ama Tipsarevic sakatlanınca bu ihtimaller ortadan kalkmış oldu. Üst üste 9 oyun kazandı Djokovic ve Tipsarevic 4. sette 0-3 gerideyken daha fazla zorlamak istemedi kendini ve bıraktı.
Bu maçtan sonra yattım ve Federer-Tsonga maçını izleyemedim ama bu maçı yağmur vurmuş. Ara verme falan derken epey geç bitmiş ama Federer yine hızlıymış. Özet görüntülerde Federer'in sağlam tek el backhand'leri ve iyi ayak hareketleri dikkat çekiyor ki, uzun zamandır en büyük sıkıntısı bu iki konuydu.
Djokovic ve Federer 5. sene üst üste oynayacaklar Amerika Açık'ta böylece. Açık dönemde bir rekor. Hiçbir rekabette böyle bir şey söz konusu olmamış. 2007'de finalde oynamışlardı. Sonraki 3 senede yarı finalde... Şimdi de bir yarı final eşleşmesi. İlk 3'ünü Federer kazandı, sonuncusunu maç puanlarını kurtaran Djokovic. Ama şartlar çok değişti ve bu maçın favorisi kağıt üstünde Djokovic. Ben turnuva öncesinde Federer'in Djokovic'i mağlup edeceği tahmininde bulunmuştum (daha sonra da finalde Murray'e yenileceği tahmini var) ve o tahminde ısrarcıyım. Yağmur izin verirse sonucu cumartesi akşamı göreceğiz...