17 Aralık 2015 Perşembe

Roger Federer ve Çılgın Takvimi

Roger Federer, bugün resmi sitesinden 2016 takvimini yayınladı.


Normalde pek haber ehemmiyeti olan bir şey değil ama bu epey ilginç bir takvim gördüğünüz gibi. Sezonu zaten kendisine göre yoğun bir takvimle açan Federer, araya bir de Rotterdam eklemiş. Ancak asıl sürpriz Indian Wells'ten sonra Roland Garros'a kadar 2 ay boyunca tek bir turnuvaya dahi katılmayacak olması.

Miami ve Monte Carlo'yu pas geçmesi sürpriz değil ama Roland Garros öncesi Madrid ve Roma'da oynaması beklenirdi. Sürpriz olsa olsa bunların da birinden vazgeçmesi olurdu ama öyle bir program yapmış ki, off-season'dan daha uzun bir off-season yaratmış kendisine orada Federer. Elbette bir amacı var bunun: Wimbledon ve Olimpiyatlar.

Bilhassa 30 yaşından sonra takvim konusunda özel ayarlamalar yapan Federer, son birkaç senedir rekabetçi olamadığı Roland Garros'u bu kararıyla artık neredeyse tamamen gözden çıkardığını en azılı hayranlarına bile gösteriyor. Ama bunu yaparak hedeflediği şey elbette Wimbledon ve Olimpiyatlar'da şansını artırmak.

Verdiği uzun aradan sonra ritim bulabilmeyi kolaylaştırmak adına da çim sezonuna Stuttgart'ı da eklemiş, ki bu da hedefi doğrultusunda epey mantıklı bir hareket. Zaten çim sezonundan sonra yoğun bir takvimi olan Federer için burada bir de Olimpiyatlar ekleniyor.

Sonrasında ise programında bir değişiklik yok ama genele bakıldığında tarihsel anlamda da başarısız olduğu turnuvaları elerken, bolca kupa kaldırdığı yerleri tercih etmiş. Rotterdam ve Stuttgart'ta eğer Djokovic olmazsa - ki olmayacak %99 - favori olacak ve 750 puan toplama fırsatı demek. Miami'yi pas geçerek Indian Wells'e enerjisini akıtabilir vereceği 2 aylık arayı da göz önünde bulundurarak. Sezon başında oynadığı Brisbane yine küçük turnuvalar arasında şampiyonluk kazandığı yerlerden birisi. Yani Federer, Roma ve Madrid gibi toprak masters'larını pas geçerken puan olarak bunları kazanma ihtimali çok yüksek olan 250 ve 500 puanlık turnuvalarla telafi etme yoluna gidecek ki, bence çok akıllıca adımlar.

Buradaki tek soru işareti, daha önce hiç vermediği kadar uzun bir ara - 2 ay - vermesinin onu nasıl etkileyeceği...

16 Aralık 2015 Çarşamba

Kraliçe


Off-Season'da Oyunculardan Kısa Kısa

- Andy Murray'nin ilk çocuğu yolda, biliyorsunuz. Çocuğun şubat ayında dünyaya gelmesi bekleniyor ama Murray, eğer Ocak ayında düzenlenen Avustralya Açık sırasında doğum gerçekleşirse turnuvayı bırakıp döneceğini söylemiş. Gerçi bence sezeryandır o doğum, öyle bir şey olmaz...

- Bu sene iyi bir çıkış gerçekleştiren David Goffin, 2016'da da daha iyi olmak istiyormuş. Davis Kupası'ndan takım arkadaşı Steve Darcis de elinden ameliyat geçirmiş.

- Roger Federer'den klasik bir "emekliliği düşünmüyorum, öyle bir net tarih yok" açıklaması daha gelmiş. Allah aşkına rahat bırakın artık adamı. "Grand slam kazanamıyor, bıraksın" zırvaları da inanılmaz saçma. 35 yaşında dünya 2 numarası adam, niye bıraksın oyundan da zevk alıyorsa? Keep going Roger!

- Nadal, en kötü sezonunu geçirdikten sonra bu sene kendisine tatili yasakladığını söylemişti. Lafını da yutmadan devam ediyor. Joao Sousa ile şu aralar Mallorca'da antrenman yapıyorlar ve günde ortalama 4 saat çalışıyorlarmış. Sousa'nın pestili falan çıkmış. Rafa'yı artık tanıdığımız için garip değil tabii. Bundan önce de Asya'da IPTL oynamıştı. Sadece Christmas'ta birkaç günü ailesiyle geçirmek için ara verip ondan sonra da zaten sezonu açmaya Abu Dhabi'ye gidecek. Hadi bakalım.

- İsviçre'de yılın sporcusu Wawrinka seçilmiş. Federer genelde daha istikrarlı bir yıl geçirip 2 numarada bitirse de Wawrinka hak etti bunu.

- Sports Illustrated'in her sene seçtiği yılın sporcusu ödülüne bu sene Serena Williams layık görüldü. Ödülü 1992 yılından sonra ilk kez bir tenisçi kazanıyor. Dolayısıyla "büyük" haber bu. Serena ile bu vesileyle röportaj gerçekleştirilmiş. Orada kariyerinin en iyi anı olarak Indian Wells'te bu sene oynamasını göstermiş. Biliyorsunuz, 2001'de ırkçılık olduğunu gerekçe göstererek ablasıyla birlikte 13 sene oraya katılmamıştı. Oraya geri dönmesi, aldığı destek vs. hoşuna gitmiş. Serena, hala ırkçılık sorunlarının olduğunu belirtse de kutuplaşma yerine birlikte olmak adına bir şeyler yaparak işlerin düzeltilmesini mümkün gördüğünü de eklemiş. Smart woman.

- Richard Gasquet, sakatlığının ciddi olmadığını söyleyip 2016 yılında slam finali oynamak istediğini söylemiş. Peki.

- Tenisin haşarı çocuğu Tomic de ilk 10'a giricem ben demiş. Bak bu daha mantıklı.

- 12 yıldır Serena'yı yenemeyen Sharapova, en büyük kabusunu övmekten geri durmamış. Gençlik yıllarında şu an olduğu 28 yaşında hala tenis oynayabileceğini hayal dahi etmeyen Sharapova, şu an Serena'nın bu yaşta turu domine etmesini ve hırsını çok takdire şayan buluyormuş. Stockholm sendromu.

- Laura Robson iyi bir geri dönüş gerçekleştirmek istediğini söylemiş. Gerçekleştirse iyi olur çünkü onu artık bir tenisçiden çok BBC ekibinin parçası olarak görmeye başladı tenis camiası. Daha 21 yaşında...