Dikkatinizi çekmiyor olabilir ama Novak Djokovic çok kolay kuralar çekiyor slam'lerde, farkında mısınız? Tamam, en zor kurayla bile sıkıntı yaşama ihtimali çok az da, ter idmanı falan atıyor bazen çeyrek finale kadar. Yine öyle bir kura. Olağan dışı bir durum olmazsa çeyrek finale kadar biraz bile zorlayacak tek bir isim yok onu. Çeyrek finalde de Nishikori gayet ideal bir kura sayılabilir onun için. Kısacası yarı finale kadar tahminim Djokovic'in set kaybetmeden gelmesi.
Federer, Djokovic'in yarısında ve Berdych'in çeyreğinde. İlk tur kuralarını da göz önüne alınca ilk 4 arasında en zor kurayı onun çektiğini düşünüyorum. İlk turda Basilishvili kolay rakip ama ondan sonra gerçekten her turda sıkıntı çıkarabilecek dengesiz tipler var yolunda. 2.turda Dolgopolov, 3.turda Dimitrov, 4.turda Thiem ya da Goffin, çeyrek finalde de Berdych ya da Kyrgios. Hepsini geçerse de karşısında muhtemelen hiç yorulmamış Djokovic. Nerden baksan tutarsızlık.....
3. kısımın seribaşı Wawrinka. İlk iki turda çok rahat gözüküyor da bence 3. ve 4. turda sıkıntı yaşayacak. Çok formda ve gümbür gümbür gelen Sock 3.turda, Raonic 4.turda gözüküyor onun için. Bunlardan birine takılırsa şaşırmam. Burada Djokovic'ten sonra en ideal kurayı çeken Rafa. 5 numaralı seribaşı olarak, ilk 4'ten en çok çekmek isteyeceği Wawrinka'yı çekti. İlk turda Verdasco ters gelebilecek bir rakip ve 2009'daki epik maçın da rövanşı olacak olmasıyla hoş bir tebessüm yaratacak. Ama sonra en azından çeyrek finale kadar yolu açık gibi görünüyor. Orada Wawrinka sürpriz yaşamadan gelse bile, Wawrinka'yı çok iyi olmadığı bir günde yenebilir. Nadal'ın çeyrek final yapmasını bekliyorum. Onun dışında Wawrinka'nın çeyreğinde yaşanacak şeyler, yarı final şansını belirleyecektir.
Son bölümde Murray ve Ferrer var. Ferrer 8 numara olarak girdi ve 4.tura kadar şakkka gibi bir kurası var yine. Bu kuralarla dünyalığını yaptı istikrar reyis, daha ne diyeyim? Murray içinse nimet gibi kura. Birkaç tehlike yaratabilecek bir rakip var ama Nishi/Berd/Rafa üçlüsünün yanında bariz zayıf ve ona en kolay lokma eşleşme olan Ferrer'i yarısına çekti. Murray'nin burada hıyarlık etmeyip yarı final yapması lazım.
Tahminim Djokovic-Murray finali ve Djokovic şampiyonluğu. Ne sandıydınız?
Turnuvaya ne kadar hazır oldukları şüpheli olan Serena ve Sharapova aynı çeyrekte ve tehlikeli rakipler onları bekliyor. Bencic, Kuznetsova, Giorgi ve Wozniacki gibi serseri mayınlar var. Ben ikisinden birinin çeyrek finale gelemeyeceğini düşünüyorum.
Diğer çeyrekte Radwanska-Kvitova var ki Kvitova baya iyi kura çekmiş. E ama onun da fit olmadığını biliyoruz? Radwanska erkenden Bouchard, Vinci, Stosur gibi isimlerle oynayabilir ama çok hazır görünüyordu. Erken sürpriz yaşamazsa yarı final için güzel bir şansı var.
3.çeyrekte Kerber-Muguruza var da asıl favori Azarenka. İlk iki turda zayıf rakiplerle karşılaşıyor Azarenka ki, sıcaklara alışıp turnuvaya adapte olması açısından avantaj. 4.turda Muguruza ile eşleşmesi var. Olursa devlerin aşkı büyük olur misali maç olur bam güm. Üst tarafta Kerber'in kurası fena değil. Sezona da iyi başladı. Çeyrek finale gelir muhtemelen.
Son bölüm Venus-Halep. Halep'in özellikle ilk 3 turu epey rahat. Çeyrekte de her ne kadar formda olsa da yaşı itibariyle oraya kadar gelemeyecek olması az bir ihtimal olmayan Venus... Halep büyük turnuva stresine yakalanmazsa yarı finale yürür buradan.
Tahminim ?-Azarenka finali ve Azarenka şampiyonluğu.
16 Ocak 2016 Cumartesi
14 Ocak 2016 Perşembe
Avustralya'da Bizimkiler Ne Yaptı?
Hiç iyi şeyler yapamadılar ya. (başlığa cevap usulü yazı, iyiymiş)
Aslında beklentim de vardı baya. İpek ve Marsel formsuzdu ama ilk turda kendilerinden de formsuz rakipleri yenebileceklerini düşünüyordum. Favori taraflardı zaten. Ama Marsel de İpek de ilk seti çok rahat kazandıkları maçları kaybettiler.
Ana tabloya kalmasını beklediğim Çağla'nın yarattığı hayal kırıklığı daha büyük oldu. O da ilk seti aldıktan sonra kaybetti ve epey garip bir istatistik çıkmış oldu ortaya. Çağla son sette çift break dezavantajından döndü ama sonunu getiremedi. Keza İpek ve Marsel de son sette geriden gelip sete ortak olup sonunu getiremediler. Her açıdan çok benzer mağlubiyetler aldık.
Marsel'in durumu birkaç aydır iyi gözükmüyor bu arada. Şubat sonu gibi de Dubai'de koruyacağı puanları çok fazla. 110 puan kaybedecek oradan. Bu yüzden sezonun geri kalanında ilk 100'e girmesi kolay olmayacak. En azından Roland Garros ve Wimbledon'da eleme oynayacağı kesin gibi.
İpek için kesin bir şey söylemek zor zira hala gelişim sürecinde. Ama bu yıl 20 yaşını dolduracak ve rüştünü ispatlayıp birkaç iyi galibiyet ve top 100 yapması gerekiyor ona da. (ya da top 100'e baya yaklaşmak) Yapabilir bunu, zaten hali hazırda ilk 150'nin kapısında ama oyununu geliştireceği seviye çok belirsiz. Büyük patlama yapıp ilk 100 hedefine hiç beklemediğimiz bir anda ulaşabileceği gibi, NBA misali bir çaylak duvarına toslayıp ilk 200 dışına da çıkabilir.
Bu açıdan en istikrarlı olmasını beklediğim Çağla. 3-5 ay koruyacak doğru düzgün puanı yok. 1-2 iyi turnuva çıkartarak ben onun Roland Garros ya da Wimbledon (ikisi birden de olabilir) slam'lerine ilk 100 biletini alıp direkt katılacağını düşünüyorum. Bu öngörüyü de böyle not düşmüş olalım.
Not: Avustralya Açık'ta asıl merakla beklediğimiz ana tablo kuraları bu gece TSİ 02.00'da çekiliyor.
Aslında beklentim de vardı baya. İpek ve Marsel formsuzdu ama ilk turda kendilerinden de formsuz rakipleri yenebileceklerini düşünüyordum. Favori taraflardı zaten. Ama Marsel de İpek de ilk seti çok rahat kazandıkları maçları kaybettiler.
Ana tabloya kalmasını beklediğim Çağla'nın yarattığı hayal kırıklığı daha büyük oldu. O da ilk seti aldıktan sonra kaybetti ve epey garip bir istatistik çıkmış oldu ortaya. Çağla son sette çift break dezavantajından döndü ama sonunu getiremedi. Keza İpek ve Marsel de son sette geriden gelip sete ortak olup sonunu getiremediler. Her açıdan çok benzer mağlubiyetler aldık.
Marsel'in durumu birkaç aydır iyi gözükmüyor bu arada. Şubat sonu gibi de Dubai'de koruyacağı puanları çok fazla. 110 puan kaybedecek oradan. Bu yüzden sezonun geri kalanında ilk 100'e girmesi kolay olmayacak. En azından Roland Garros ve Wimbledon'da eleme oynayacağı kesin gibi.
İpek için kesin bir şey söylemek zor zira hala gelişim sürecinde. Ama bu yıl 20 yaşını dolduracak ve rüştünü ispatlayıp birkaç iyi galibiyet ve top 100 yapması gerekiyor ona da. (ya da top 100'e baya yaklaşmak) Yapabilir bunu, zaten hali hazırda ilk 150'nin kapısında ama oyununu geliştireceği seviye çok belirsiz. Büyük patlama yapıp ilk 100 hedefine hiç beklemediğimiz bir anda ulaşabileceği gibi, NBA misali bir çaylak duvarına toslayıp ilk 200 dışına da çıkabilir.
Bu açıdan en istikrarlı olmasını beklediğim Çağla. 3-5 ay koruyacak doğru düzgün puanı yok. 1-2 iyi turnuva çıkartarak ben onun Roland Garros ya da Wimbledon (ikisi birden de olabilir) slam'lerine ilk 100 biletini alıp direkt katılacağını düşünüyorum. Bu öngörüyü de böyle not düşmüş olalım.
Not: Avustralya Açık'ta asıl merakla beklediğimiz ana tablo kuraları bu gece TSİ 02.00'da çekiliyor.
10 Ocak 2016 Pazar
"Bizden Geçti Artık Evladım"
Dün Doha'da Nadal finalde dağıldı. Bugün de Federer, Raonic karşısında hiç varlık gösteremedi. Biri 35, diğeri 30 yaşını dolduracak olan efsaneler daha sezonun ilk haftasından "bizden geçti artık evladım" dediler de diyebiliriz.
Djokovic'in turnuva performansının üstüne çıkacağını tahmin etmiştim. Geçen yıl da çünkü bu tarz turnuvalarda gerek gördüğünde vitesi artırmasını biliyordu. Nadal beklediğimden de kötü oynayınca, rahatın da ötesi bir galibiyet oldu. Geçen seneki karşılaşmalarından çok bir fark yoktu. Yorumlanacak da pek bir şey yok. Arada dağlar kadar fark var ve Djokovic yeryüzüne inmediği sürece Nadal'ın hiçbir şekilde şansı yok.
Federer-Raonic finalinin sonucu epey sürpriz oldu. Raonic turnuvada iyi görüntü çizmişti. Sağlamdı bir hayli ama Federer'in tam istediği tür bir eşleşme. Aralarındaki maçlarda da şu ana kadar hiç zorlanmamıştı Federer. Ama bu kez rüzgar tersten esti. Raonic servisini kırdırmadığı gibi, her iki sette de Federer'in servisini kırarak rutin bir galibiyet aldı. Federer maçtan sonra kortta ağır kaldığını, backhand'inin çok kötü olduğunu ve rahat hareket edemediğini söyledi.
Haftanın diğer turnuvasında ise Wawrinka finalde Coric'i set kaybetmeden yenerek şampiyonluğa uazandı.
Kıssadan hisse, bu halleriyle ne Federer ne de Nadal, bir hafta sonra başlayacak Avustralya Açık'ta Djokovic'e rakip olamazlar. Geçen seneki Roland Garros'ta Wawrinka çıktığı seviyeyi yakalayamazsa onu yenecek başka bir oyuncu da görünmüyor orada.
İlgilenenler için sırayla finallerin HD olarak geniş özetleri:
Djokovic'in turnuva performansının üstüne çıkacağını tahmin etmiştim. Geçen yıl da çünkü bu tarz turnuvalarda gerek gördüğünde vitesi artırmasını biliyordu. Nadal beklediğimden de kötü oynayınca, rahatın da ötesi bir galibiyet oldu. Geçen seneki karşılaşmalarından çok bir fark yoktu. Yorumlanacak da pek bir şey yok. Arada dağlar kadar fark var ve Djokovic yeryüzüne inmediği sürece Nadal'ın hiçbir şekilde şansı yok.
Federer-Raonic finalinin sonucu epey sürpriz oldu. Raonic turnuvada iyi görüntü çizmişti. Sağlamdı bir hayli ama Federer'in tam istediği tür bir eşleşme. Aralarındaki maçlarda da şu ana kadar hiç zorlanmamıştı Federer. Ama bu kez rüzgar tersten esti. Raonic servisini kırdırmadığı gibi, her iki sette de Federer'in servisini kırarak rutin bir galibiyet aldı. Federer maçtan sonra kortta ağır kaldığını, backhand'inin çok kötü olduğunu ve rahat hareket edemediğini söyledi.
Haftanın diğer turnuvasında ise Wawrinka finalde Coric'i set kaybetmeden yenerek şampiyonluğa uazandı.
Kıssadan hisse, bu halleriyle ne Federer ne de Nadal, bir hafta sonra başlayacak Avustralya Açık'ta Djokovic'e rakip olamazlar. Geçen seneki Roland Garros'ta Wawrinka çıktığı seviyeyi yakalayamazsa onu yenecek başka bir oyuncu da görünmüyor orada.
İlgilenenler için sırayla finallerin HD olarak geniş özetleri:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)