24 Nisan 2010 Cumartesi

Marsel Tunus'ta

Turnuvanin ana tablosu.

Marsel ilk once gecen yil Fransa Acik'tan Marat Safin'i eleyen Joselin Ouanna ile oynuyor. Daha sonra ise US Open'da yendigi Christophe Rochus ile oynama ihtimali var. Daha sonra gecen yil Fransa Acik'ta Federer'i zorlayan Acasuso veya Clement gelebilir. Butun bu isimleri gecerse Kunitsyn veya Marchenko ile yari final, Serra ile de final oynama ihtimali var. Zaten normal sartlarda Serra'nin kazanmasi lazim gibi.

Challenger olmasina ragmen bu hafta icin ATP 250 tadinda bir tunuva olmus Tunus. Iyi toprak kort oyunculari var. Roma'ya katilamayacaklar veya orada kendini zorlamak istemeyenler icin iyi bir secim.

Roma Kurasi Aciklandi

Roma ana tablosu aciklandi.

En kotu kura Andy Murray'e nasip olmus. Adam zaten toprakta kotu, bu hafta finale kadar onune buyuk ihtimalle sirasiyla Seppi, Ferrer, Ferrero ve Djokovic gelecek. Ferrer yorgun olabilir gerci ama yine de Murray final gormeyi simdiden unutabilir diyorum.

Bir diger zor kura Nadal'in kurasi. Aslinda ceyrek finalde Soderling ile oynayacak olmasi o kadar da kotu degil ama ilk macini buyuk ihtimalle Kohlschreiber ile oynayacak ki bu arkadasin oynadigi ilk maclarda rakiplerini nasil canindan bezdirdigini bilenler bilir.

Federer eger dengesiz yetenek Gulbis ilk macini kaybetmezse ikinci turda onunla oynayacak. Bu noktadan sonrasi tam bir soru isareti iste. Ama ilk macta yenilmez diyorum. Federer'in kurasi cok rahat ama ceyrek finalde kime kaybedecek cok merak ediyorum. Evet, kaybedecek diyorum cunku (Nadal ilk macini kazanirsa eger) Roland Garros oncesi Nadal ile karsilasip mental ve fiziksel olarak yorulmak istemeyecektir. ilk toprak turnuvasinda yavas baslayip, temposunu adim adim yukseltecektir. Ama bir aksilik olur da Nadal erken elenirse yari finale kadar yolu var. Finale gidip gitmemesi tamamen karsidan gelen isimlere bagli olacaktir, cunku dedigim gibi kendini yormak istemeyecektir.

Djokovic'in kurasi da fena degil ama son zamanlarda Ana Ivanovic sendromu yasadigindan bu turnuvada ne yapar bilemiyorum. Finale gelemezse onu eleyecek isimler Davis Cup'in intikamini alan bir Isner, hala enerjisi kalmissa Verdasco veya yari finalde bu hafta erken elenip biraz dinlenme firsati bulan bir Ferrero olabilir.

Bu arada bu hafta Marsel Tunus topraginda. Ana tablo linki su ama henuz aciknanan bir sey yok.

Dogum Tarihleri

de Bakker'in dogum tarihine bakayim dedigimde bir sey dikkatimi cekti;

Thiemo de Bakker - 19.9.1988
Juan Martin Del Potro - 23.9.1988
Marin Cilic - 28.9.1988

Ayrica,

Andy Murray - 15.5.1987
Novak Djokovic - 22.5.1987

Iyi tenisci yapan aylar var demek ki. Takip etmek lazim.

20 Nisan 2010 Salı

Foto: ?


David Ferrer + Etek + Pembe Parmak Arasi Terlik + Kedi = ?

Cevap= Elle Ispanya fotograf cekimleri

Ilhan...Marsel Ilhan...

Marsel'den "Turkish Qualifier" veya "Qualifier" seklinde bahsedilmedigi gun, Turk tenisinde bir donum noktasi olacaktir.

Simdilik sadece ATP'nin yazdigi "Hewitt test edildi" haberi ile idare ediyoruz. En azindan eskisi gibi ezdi falan demiyorlar (gerci nasil diyecekler ki?). Buna da sukur.

Bu arada mac 6-4, 4-6 ve 6-2'lik setlerle sonuclanmis. Aslinda yenebilirdi Marsel ama bence yine de kotu bir sonuc degil. Bir de ne zamandir ilk kez ismi bilinen biriyle oynamis da taze bir fotografini bulduk.


Ekleme: Eurosport daha bir comert davranmis ama yine "qualifier" tabi.

Bayan Safin



Zvonareva ve Safin evlensin, ikisinin minik Tazmanya canavarlari olsun istiyorum.

Nadal: Kendimi Kormak Durumundaydim

Nihayet Nadal basin aciklamasini yapmis. Aynen daha once soylendigi uzere kendini koruma amacli bir karar oldugunu soylemis. Bir yerlerde de Carsamba gunu antremanlara baslayacagini okumustum.

Hapsirsa dizleri ile ilgili haber yapilan Ispanyol, basin toplantisinda da oldukca rahat gorunmus.


bir adam sendecilik



bir vurdumduymazlik


Monte-Carlo ile ilgili "Mutlaka kazanmam gerekiyordu. Sansliydim, iyi oynadim." demis. Uzun suren mental problerinden de kurtulmus olmasi gerekir. Ben sahsen onun gibi kazansam bir Masters turnuvasini, kendime guvenirdim yani.

Bu arada Nadal'da da ne haber potansiyeli varmis. Kazanir makale yazilir, kaybeder olay olur, mactan cekilir tartismalar baslar. Simdi de turnuvadan cekilmesi cok konusuldu, gerci ilk kez boyle bir sey yapiyor ama... Bir duzene girse de o da rahatlasa biz de artik.

Bir de Isvicreli saat firmasi Richard Mille'nin Nadal icin ozel olarak sinirli sayida yaptigi 500.000 kusur dolarlik RM027 NADAL saati de gozumuzden kacmadi. Saat 20 grammis, artik nasil oluyorsa. Ruh bile 21 gram.

19 Nisan 2010 Pazartesi

Butun Ciftler Toplandik...

Barcelona'daki ciftler kurasini gorunce cok sasirdim. Herkes gelmis vallahi, butun onemli seri baslari toplanmis. Derken Bhupathi ve Mirnyi ikilisinin cekildigi gozume carpti. Ama olsun, yine de butun "unlu" ciftler burada. Aslinda Barcelona'da teklerde o kadar fazla isim turnuvadan cekildi ki sanki ciftler daha bir onemli hale geldi burada.

1 nolu seri basi olan (ve gecen hafta da Monte-Carlo'yu kazanan) Nestor - Zimonic ikilisi bana gore ilk turu bye gectikten sonra Andreev-Chardy ikilisi ile oynarlar. Hos Andreev teklerde elendi, bu baglamda burada zaman kaybetmek istemeyedebilir. Bryan kardeslerin karsisinda tehlikeli isimler yok, onlar ceyrek finale ziplarlar bana gore. Dlouhy - Paes ikilisine ise Cuevas - Gonzalez ikilisi sorun cikartabilir. Ancak Cuevas son zamanlarda iyi gitse de Gonzo'nun dikkati pek bir daginik. Moodie - Norman ikilisi ise karsilarinda rakip olarak gecen haftanin flas ismi Montanes ve Garcia-Lopez'den olusan ikiliyi bulur bence.

Dikkatimi ceken bir ikili ise ciftler uzmani Mark Knowles ve Lleyton Hewitt. Ilk maclarini 6-4,6-1 ile rahat kazanmis gorunuyorlar.

Nadal Barcelona'dan Çekildi!

İspanyol medyasına son dakika haberi düştü ve doğrulandı. Dün Monte-Carlo'yu kazanan Rafael Nadal, Barcelona'dan çekildi. Gerekçe olarak yorgunluk gösteriliyor. Ayrıca, Rafa'nın Monte-Carlo'da hafta boyunca iğnelerle oynadığını belirten raporlar olduğu da söyleniyor. Şok bir haber olduğu kesin. Ehemmiyeti ne kadar büyük, olayın perde arkası çıkınca daha iyi anlarız. Basit bir hafif sakatlık, yorgunluk sebebiyle dinlenme isteği mi; yoksa yine ciddi mi? İlkinin olmasını umuyoruz...

18 Nisan 2010 Pazar

Marsel Hewitt'e Karşı

Barcelona'da elemelerin ilk turunda Fernando Vicente'yi 2 sette geçtikten sonra 2. maçında Sırp Boris Pashanski ile eşleşen Marsel İlhan, oldukça zorlandığı maçı 7-6 2-6 6-4'lük setler sonucu kazanıp ana tabloya yükselmeyi başardı.

Marsel, ilk sette ilk oyunda yakaladığı servis kırma puanını değerlendiremedi. İlk sette bundan başka servis kırma puanı oynanmadı. Tie-break'te 4-4'te mini-break'i buldu Marsel ve bu avantajı koruyup tie-break'i hanesine yazdırdı. İkinci setin ilk oyununda ilk servis kırma puanını gördü Pashanski ve değerlendirdi. Bir sonraki Marsel servisinde bir kez daha servis kırma puanı gördü Pashanski, değerlendiremedi. Bir sonraki Marsel oyununda yine bir servis kırma şansı yakaladı ve bunu değerlendirdi. Sette double break'i yakalayan Pashanski, ikinci seti 6-2 kazanırken, ilk oyunda gösterdiği 1 servis kırma puanından sonra Marsel'e hiç servis kırma puanı göstermedi. Son sette 5-4'e kadar iki oyuncu da servis puanı yakalayamadı. Pashanski 5-4 30-30'da çift hata yaptı, arkasından 2. servisine düştü ve puanı kaybetti. Marsel böylece Pashanski'nin ilk servis oyununda değerlendiremediği servis kırma puanından sonra yakaladığı ilk ve tek servis kırma puanını - aynı zamanda maç puanını - alarak, maçı kazanmayı başardı.

İlk turda rakip 12 numaralı seribaşı Lleyton Hewitt. Avustralyalı, uzun bir sakatlık yaşadı ve kortlara geri geçen hafta Houston'daki toprak kort turnuvasıyla döndü. Orada ilk maçında Hintli tenisçi Somdev Devvarman'ı 6-0 0-6 7-6 ile geçen Hewitt, ikinci turda Juan Ignacio Chela'ya iki sette kaybetmişti. Sakatlığı sebebiyle Monte-Carlo'dan da çekilmişti. Hewitt, toprakta çok iyi bir oyuncu da değildir. Marsel'in şansı var bana göre. Tek dezavantaj Marsel'in de toprak kort performansının soru işareti olması. Bu kuranın diğer güzel yanı, 2. turda muhtemel rakibin Schwank veya Fognini olması. Marsel, Hewitt'i yenerse çok ciddi 3. tur şansına sahip, ki burada 3. tur demek top 100'e çok yaklaşmak demek...

Foto: Hisler

aglama yaa :(


nazar degmesin :)


hak veriyorum :/


ama ilk masters finali de iyi bir seydir ;)

Şampiyon Rafa!


Monte-Carlo Masters finalinde Fernando Verdasco ile karşılaşan Rafael Nadal, karşılaşmayı 6-0 6-1'le kazanıp 11 aylık susuzluğunu dindirdi. Bu şampiyonluk Nadal'ın 16. masters şampiyonluğu oldu ve bu başlık altında Roger Federer ile aynı sayıya geldi. Rekor, 17 şampiyonlukla Andre Agassi'nin elinde. Öyle görülüyor ki, Nadal bu rekorun yeni sahibi olacak kısa bir zaman içerisinde. Verdasco açısından da gayet iyi bir haftaydı. Kendisi de, maç sonrası seremonide buna değindi. Davis Cup 2009 ve Avustralya Açık 2009'dan sonra kendisi için en iyi turnuva olduğunu söyledi. İspanyol'un ilk masters finali bu. Ayrıca, konuşmasının sonuna "Rafa, bir gün burada kazanmaktan bıkarsa, bir gün biz de kazanabiliriz belki" diye ekledi.

Skora bakılınca Nadal'ın ezdiği bir maç olarak görülebilir, ki zaten öyle de oldu biraz. Lakin bu Verdasco'nun kötü oynadığı anlamına kesinlikle gelmiyor. Özellikle 2. sette 2-3 tane oyun defalarca beraberliğe gitti ve Verdasco bunlardan sadece birini almayı başarabildi. Nadal, puanları istediği gibi oynarken, çok iyi vuruşlarla Verdasco'ya fazlaca basit hata yaptırdı. Tabii, yine forehand ve passing shot'lardaki harika winner yeteneklerini konuşturmaktan da geri kalmadı. Verdasco ise aldığı her puan için gerçekten büyük çaba göstermek zorunda kaldı. Nadal, yine kendi standartlarında basit hata yaptığı maçta, Verdasco'ya hiçbir puanı kolayca vermedi. Hatta Verdasco çok iyi oynadığı çok fazla puanı da kaybetti. Onun açısından tek teselli, maçın ve turnuvanın en güzel puanını kazanmış olması olabilir. Zaten o puanı aldıktan sonra - ki o puan 6-0 3-1'deydi - raketi bırakıp tanrıya şükretti kafasını yukarı kaldırarak.

Nadal, bu turnuvada top 10'dan bir oyuncuyla karşılaşmasa da bütün maçlarında çok iyi oynadı ve top 10'daki çoğu oyuncudan daha iyi toprak kortçuları devirmeyi başardı. Verdasco, Ferrer ve Ferrero gibi. 5 maçta sadece 14 oyun bıraktı ve 3 tane maçında sadece 1 oyun kaybetti. Set kaybetmedi ve bir sette en fazla verdiği oyun sayısı çeyrek finalde Ferrero'ya "4" oldu. Bugün karşısında Djokovic olsaydı da bundan farklı bir sonuç ortaya çıkacak gibi durmuyordu.

Bir sonraki durak Barcelona, Rafa için. Orada da en büyük favori. Burada 6 sene üst üste kazanmayı başardı, bugün kazandığı maçla. Ve, tenis tarihine geçti. Barcelona'da da aynı durum söz konusu. Orayı da son 5 yıldır kazanıyor ve form durumu gösteriyor ki, 6. şampiyonluk da hiç uzak değil.

Maçı kazandıktan sonra 11 ayın boşalmasıyla biraz gözyaşı döken toprak kortun gelmiş geçmiş en iyi oyuncusuna gidiyor tebrikler...

Toprakta Marsel

Ve Marsel Barcelona'da ana tabloda. Hele bir de nereye yerlestigini gorelim, daha detayli yorumlar da ekleriz. Ama ilk kez bir toprak kort ana tablosunda gorecegiz Marsel'i, bu bile sevinmeye yeter. Potansiyel rakipler Hewitt, Zeballos, Greul, Monaco, Russell, Robredo ve Garcia-Lopez. Greul olsun bizim olsun derim ben.