26 Kasım 2011 Cumartesi

25 Kasım 2011 Cuma

WTF: Yarı Finaller

İlk gün ne güzel maçları yazmıştık buraya.. sonra hayatın temposu vurdu bizi.

Yarı finaller Ferrer-Federer, Tsonga-Berdych şeklinde oluştu.

Turnuvanın şu ana kadarki süprizi kuşkusuz David Ferrer. İlk maçında Murray'i set vermeden yenince önce şaşırdık, ama sonra Murray çekilince "Sakatmış, ondan olmuş" dedik. Sonra Djokovic maçı geldi ve ilk maçında Berdych'i 3 sette geçen Novak çokoprensimizi avlar diye düşündük. Turnuvanın iki önemli hezimetinden biri olan maçta sadece 4 oyun vererek geçti Djokovic'i David. Son maçta Tipsarevic'i maç puanı çevirerek yenen Berdych ile oynayacaktı Ferrer. Tipsarevic tam bir kıyamet alameti olarak Djokovic'i 3 sette mağlup ettiğinden kaderin bir cilvesi olarak bu maç Berdych'i ya lider yapacak ya da turnuvadan şutlayacaktı. Ferrer sanki yarı finali garantilememiş gibi aynı ciddiyetle oynadıysa da sonlara doğru pili bitti, Berdych lider çıktı, Djokovic evine gitti.

Diğer grupta işler A grubuna paralel bir biçimde ilerliyordu. Grubun en üst sıralamalı oyuncusu Nadal, aynen Djokovic gibi tenekeden bir performans göstererek ilk maçında grubun kömürü Fish'i yendikten sonra, ikinci maçında Federer'den 3 oyun alabilerek hezimete uğradı. Son maçını 3. sete taşıyabildi ki taşımasaydı daha iyiydi zira çok kötü bir maçtı. Tsonga ilk maçında Federer'e kaybettikten sonra Fish ve Nadal'ı yenerek grup ikincisi olurken, herkesi döven Federer grup lideri oluyordu.

Oyuncuları gruplayarak analiz edersek,

Veteran yıldızlar: Ferrer ve Federer (Ferrero olsa, o da iyi oynarmış demek ki). Bu iki yaşlı başlı adam bu hafta tüm maçlarında iyi performans gösterdiler, Ferrer'in son anda pilinin bitmesini saymazsak. Federer bazen maç içinde düşüşler yaşadığından 2 set kaybetti. Başından sonuna kadar (topu topu 1 saat gerçi) müthiş oynadığı maç Nadal maçıydı. Ferrer ise her maça aynı ciddiyetle çıkarak (sözüm sana Azarenka), temiz temiz gruptan çıktı. Ferrer'in bu sene bu kadar iyi olmasının nedeni servisleri bence. Kötü servis atması da bir maça mal oldu zaten Zaten hızlı hareket edip topu alabilen bir isim ama, servisleri ona oyun kurma avantajını fazlasıyla sağlıyor. Rallilerde vuruş çeşitliliğinden faydalandığı açıkça görülüyor. Federer ile yarı finali zevkli geçebilir, ama Federer alır bence büyük bir saçmalık olmazsa. İnşallah Ferrer'in bugün son setteki yan gelip yatması yarına olumlu yansır enerji anlamında.

Aferin alanlar: Berdych ve Tsonga. Ara sıra da olsa seyir zevki yaşattıkları için. Ama turnuva başından beri ikisinin de çok ahım şahım performanslar ortaya koymadıklarını belirtmek gerekir. Özellikle Berdych bence grup lideri olmasa daha iyi olurdu. İkili averaja lanet olsun. Aslına bakarsanız bu sene turnuva inanılmaz tatsız maçlara sahne olduğundan seyir zevkini ara sıra bozmamak bile aferin almak için yeterli. Ama yine de bu ikisinin yarı final maçını kaçırırsanız üzülmeyin.

Bitaplar: Nadal ve Djokovic. İkisinin de bir maç kazanabilip elendi, ikisinin de beyanatları aynı. "Yorgunuz, biraz sakatlık var, çok maç yaptık, dinlensek ne güzel olur, isteğimiz azaldı". Öte yandan 29 yaşındaki Ferrer'in de Djokovic kadar maç yaptığını görüyoruz. Bu sene bu ikisini bitiren beklentilerin altında ezilmek oldu bence. Spot ışıklarından kaçabilenlerin zaten sezon sonunda daha iyi olduklarını görüyoruz. Bir de çok turnuvaya katılan ama fazla ilerleyemeyenler daha az yoruluyor galiba. Berdych de böyle bir tenisçi mesela. İkisi de turnuvanın en ağır hezimetlerini aldılar şimdilik. Skor olarak Nadal daha ağır yenildi ama hadi o zaten Federer'e kaybettiği 9 maçın 5'ini kapalı sert zeminde kaybetmiş zaten. Djokovic'in kapalı sertte iyi oynarken gidip de toprakçı Ferrer'e (ki daha önce sert zeminde yenimlemiş) sadece 4 oyun alarak yenilmesini anlamak zor. Federer kapalı sertte zaten Nadal'a üstünlük kurmuşken Nadal'ın kötü oynaması farkı açabiliyor. Ama Djokovic, Ferrer maçında 2009-2010 yıllarındaki gibi oynadı ki o zamanlarda yenerdi Ferrer'i bu zeminde. Dediğim gibi bu fark Ferrer'den geldi biraz.

Kömürler: Murray ve Fish. İkisinin de sakatlık sorunları vardı. Murray turnuvaya devam edebilmek için bir sebep göremeyip çekilirken, Fish ne sebeptendir bilemiyoruz devam edip 3 maçını da kaybetti. Biri Nadal'dan biri Federer'den olmak üzere iki set alabildi.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Nadal-Fish Maçı

Federer-Tsonga maçının neredeyse aynısıydı. Fish buraya gelirken gördüğümüzden daha iyiydi, ama hala gruptan çıkacak kadar iyi değil.

Asıl mesele Nadal'daydı. Uzun zamandır oynamadığından kötü başlamasını bekliyorduk. İlk set Fish'ten beklediğimiz rezalet oyunun da yardımı ile 6-2 Rafa'nın oldu. İkinci sette işler tersine döndü, Fish iyi oynarken Rafa düşüşe geçti. 6-3 ile Fish'in oldu set. Final setinde kendi oyununu sıfıra karşı aldıktan sonra servis de kırdı ama kırmasıyla kortun dışına kaçması bir oldu. 2 dakikayı geçti Rafa yok. Lahyani kendi servis oyunundan önce mola alması gerektiğini söylediğinden sandalye arasında gidememiş bu. Fish de anlamadı ne olduğunu ama Nadal 2 dakika çişini tutamamış birine de benzemiyordu korttan kaçarken. Sonra geldi arka arkaya 3 oyun verdi. Servis aralarında dizine dayanıp dinlenmeler falan... 3-2 Fish öndeydi servis kırma farkıyla, ama tam o noktada o kadar kötü bir servis oyunu oynadı ki maçı da elinden kaçırdı. Nadal sonraki servislerine zorlanarak tutunduysa da sonra gereken yerde oyununu yikseltip 5-4 öndeyken Fish servisinde maç puanları buldu ama değerlendiremedi. Son Fish oyununu tie-break istermiş gibi oynadı ve tie-break oyununda doğru tercih yaptığını göstererek 2 mini-break ile 76(3) aldı seti. Maç sonunda benim tahminlerimi doğrulayarak midesinin maç esnasında kötü olduğunu söyledi.

Nadal'ın sonraki maçları bundan iyi olur. Ama bir Nadal takipçisi olarak da şu turnuvayı kazanmasını istemiyorum açıkçası. Kaç senedir hayrını gören çıkmadı. Davis Cup'ı alsın bence.

Turnuva seyircisine de iki çift lafım var. Servis atılırken bağırılmaz. Beceremiyorsanız düzenlemeyin turnuvayı canım! Burada gece 12'de metrobüse binecek bir tenis sever kitlesi var!!

20 Kasım 2011 Pazar

Federer-Tsonga Maçı

Tekler için kötü bir açılış maçıydı. Son anlarını yakaladığım Nestor/Mirnyi - Bopanna/Quareshi maçı daha zevkliydi diyebilirim.

İlk set Federer'in iyi oyunu ve Tsonga'nın hataları ile 6-2 bitti. Tam biz bu maç 50 dakika bile sürmeyecek derken hoop, ikinci sette Federer saçmalamaya başladı. Bu seti o 6-2 kaybetti. Final setinde ise servisinde ilk sallanan oyuncu Federer olduysa da krizi atlattı. Sonra Tsonga zorlanmaya başladı ve bir oyunu servis kırma puanı çevirip aldıysa da maçta kalmak için bunu başaramadı ve 6-4 ile seti ve maçı kaybetti.

İzlemeyenler bir şey kaçırmadı. Bolca garip garip hatanın olduğu tatsız bir maçtı. 3-5 güzel puan ancak olmuştur. Tsonga genel olarak servislerinde sıkıntı yaşadı, ikinic seti ikinci servisleri ile görütdü zaten. Federer ise artık kendisinde alıştığımız "iyi aslında ama, hem maç içinde hem set içinde dengesiz" olma özelliğinden bir şey kaybetmedi.

Grupta Fish'i etkisiz eleman gibi kabul edersek kilit maçın Tsonga-Nadal maçı olduğunu söyleyebiliriz. Nadal açılışı grubun en zayıf halkası ile yapacağı için şanslı. Kort aşırı hızlı değil, çok yavaş da değil. Ama toplar çok yükseliyor. Kapalı sert zemin olmasına rağmen spinli forehand iyi bir tercih olabilir.