4 Aralık 2010 Cumartesi

Sırbistan 1 - Fransa 2


Zimonjic-Troicki vs Clement-Llodra

İnanılmaz heyecanlı bir çiftler maçı vardı bugün. Tam da dün özet geçilen maçlardan sonra ilaç gibi gelen ve tek maçlık günü tam anlamıyla dolduran bir mücadele oldu.

İlk set aslında rutin sayılabilecek bir şekilde tek break farkıyla 63 ile Sırbistan'a gitti. İkinci set ise tie-break oyununa kadar iki kez sevis kırıldı. 5-5'te ve 6-5'te takımlarının zayıf halkaları olarak görülen Clement ve Troicki servis kırdırdı. Tie-break oyununda ise Sırbistan 7-3 ile seti alan taraf oldu.

3. sette erken servis kıran taraf Fransa oldu. Fark set sonuna kadar taşındı. 9. oyunda set puanından faydalanamayan Fransa takımı seti kendi servis oyunlarında 64 ile tamamladı.

4. sette işler rutin rutin giderken Fransa belki de beklenmeyeni yaparak 11. oyunda servis kırdı ve Clement servisinde seti bitirdi.

5. sete Fransızlar yine 3. setteki gibi servis kırarak başladı. Durum 4-2 iken şöyle bir twit görüyorduk; "Davis Cup - France hold for a 4-2 lead - Novak Djokovic clearly cannot bear to watch and is nowhere to be seen.". Ancak 1 oyun sonra, yani 4-3'te müthiş heyecanlı bir oyun oynandı. Sırbistan 15-40'ı buldu ama hem üst üste 2 servis kırma şansıdan hem de beraberlikten sonra elde ettikleri servis kırma şansından faydalanamadılar. Sonraki oyun kolayca Sırbistan'a gitti. Llodra servisini bırakmadı ve Fransa maçı aldı.

Tahminimden çok daha yakın geçen, klişe tabirle "epik" bir çiftler maçı oldu. Forget maç sonrasında "Bu maçı aldıysak, her maçı alabiliriz. Yapmamız gereken kalabalığı ve skoru unutarak her puanı oynamaktı ve bunu yaptık. Oyunculara 'Evet, 2 set gerideyiz ama bundan çok daha iyisini yapabiliriz. Trocki'den return hataları çıkartmaya çalışın.' dedim ve bunu yaptık. Arnaud kritik anlarda muthiş oynadı." şeklinde konuştu. Neredeyse günün kahramanı ilan edilen Clement ise maçtan sonra kalabalığın fotoğrafını çekip az sayıda Fransız seyircisi ile kutlama yapmış.

Böylelikle eşleşme 3. güne gitti. Djokovic yarın kendini toparlamış olursa 5. maça kadar heyecan devam edecek. İbre Fransa'dan yana. Ama ikinciler maçını kim oynaycak, bu büyük bir soru işareti. Bugün Clement ve Llodra epey yoruldular ve pek de genç sayılmazlar. Yine de ilk maç için Simon'un iyi bir tercih olduğu belli oluyor. Son maç için hala Simon'un ismi söyleniyor ama maçların başlamasına 1 saat kalana kadar oyuncularda değişiklik yapılabiliyor.

Bu arada toprakta iyi oynayan Djokovic ve bu yıl Roland Garros'u kazanan Zimonjic'i kadrosunda barındıran Sırbistan için finali sert zeminde oynamak kritik bir hata olmuş olabilir.

3 Aralık 2010 Cuma

Sırbistan 1 - Fransa 1

İlk günün maçları iki çekişmesiz mücadele ile tamamlandı.

Söz düellosunu kazanan Monfils oldu. Tıpsarevic, Monfils gibi hoppidik zıppidik bir adamın 18.000 Sırp'tan etkilenecegini düşünerek hata etmiş bence. Sadece ikinci sette biraz varlık gösteren Sırp oyuncu 61-76-60 ile, maçın oynandığı kort da göz önüne alındığında deyim yerindeyse dümdüz olmuş.

Soru işareti Simon'dan ise beklenilen iyi sonuç çıkmamış. Aslında ilk gün için etkisiz bir Simon Forget adına gerçekten iyi seçim. Şayet Llodra oynasaydı 3 gün üst üste oynamayı kaldıramaz ve Pazar günü etkisiz kalırdı. Simon seçimi Pazar günü oynanacak olası bir ikinciler eşleşmesinde Llorda'nın şansını artırıyor. Düğüm ise bence yarınki çiftler maçında çözülecek. Bugün 63-61-75 ile fazla yorulmadan kazanan Djokovic Pazar günü de muhtemelen kazanacaktır. O nedenle yarınki eşleşmeyi kaybetmek Fransa'nın şanslarını büyük ölçüde azaltır diyorum.

Bir de bu posta Davis Cup eşleşmeleri ile ilgili teorimi eklemek istiyorum. Teorim takımlardaki ikinci adamların eşleşmenin kaderini belirlediği yönünde. Zira takımlar arasında büyük bir dengesizlik yoksa, genelde ilk gün birinci oyuncular maçlarını alıyorlar. İkinci oyuncusu daha güçlü olan taraf hem çiftler maçında hem de Pazar günü oynanan ikinciler eşleşmesinde avantaj sağlıyor. 2008'de Nadal'ın olmadığı İspanya-Arjantin eşleşmesi gibi. Naçizane fikrim budur.

Haas Hala Yok


Tommy Haas, 2010'un başında sağ kolundan ameliyat olmuş ve sezonu kapatmıştı. Arada Amerikan vatandaşlığına falan geçmiş, kızı olmuştu. Kısaca tenis oynamak dışında her şeyi yapmıştı. 2011'in başında bomba gibi dönmeyi planlıyordu eski toprak ama hala hazır değilmiş söylediğine göre. Biraz daha uzamış iyileşme süresi. 32 yaşında ve uzun bir sakatlık süreci geçirmiş olmasına rağmen hala bırakmayı düşünmüyormuş, burası güzel en azından.

Video'ya da bir açıklık getirmek lazım bilmeyenler için. Nadal, bir önceki gün Soderling'e elenir. Belki de tenis tarihinin en büyük sürprizi. Arkasından herkes Federer'in Roland Garros'u sonunda kazanacağını düşünür. Bir sonraki gün Federer, 4. tur müsabakasında Haas ile karşılaşır. İlk iki seti 7-6 ve 7-5 ile alan Alman raket, üçüncü sette 4-3 önde ve Federer servisinde 30-40 ikinci servisi yakalamış durumdadır video'nun 30-35. saniyeleri arasında görülebileceği üzere. O servis kırma puanını (bence maç puanı) Federer kurtarır ve sonrası malum...

Nadal-Djokovic Gösteri Maçı

El Pais'in haberinde gördüm biraz önce. Nadal ile Djokovic 2011'de Mart ayının 21'inde Bogota'da (Kolombiya'nın başkenti) bir gösteri maçı oynayacaklarmış. İyi, güzel de, benim kafama takılan Indian Wells ile Miami arasında gösteri maçı için Kolombiya'ya uçmak nedir? Çok anlamsız görünüyor. Indian Wells ile Miami arasında çok kısa bir zaman var (aslında hiç yok ama, Nadal ile Djokovic seribaşı oyuncular olduğu için turnuvanın ilk 2-3 gününde sahne almayacaklar, onu kast ettim) ve bu zaman aralığında Kolombiya'ya gitmek... Gerçekten çok ilginç. Onaylanmış da ayrıca Kolombiyalı yetkililer tarafından ama ben bu maçın iptal olasılığının hiç de az olmadığını düşünüyorum tarihine bakarak.

2 Aralık 2010 Perşembe

Tablolar Satildi

Satis sonuclari surada.

Tahmin edilenin aksine en fazla bedel Roddick tablosuna odenmis. Bu konu ile ilgili 2 post once bir yorumum var. Artirma sakin sakin giderken bir kullanici teklifi biner biner artirip birden bire toplamda 13000$ kadar yukari cekiyordu. Bu kisi ya Adsiz yorumcumuzun soyledigi gibi Brooklyn Decker, ya iflah olmaz bir Roddick fani veya Roddick'in ta kendisi olmali.

Ikinci sirada acik artirmasi diger tablolardan bir saat daha kadar devam eden Federer var. Rodiick tablosu 33.100$'a satilirken Federer tablosu 27.300, Rafa tablosu ise 26.500$'a alici bulmus. Djokovic tabloasu 22.103$'a giderken Murray tablosu 7301$'a alici bulmus. Ilk 4 oyuncunun tablolarindan kazanlilan para kendi derneklerine giderken, kalan 4 oyuncudan Murray'in tablosundan kazanilan para BBC Childeren In Need, Soderling 'den kazanilanlar World Childhood Foundation'a, digerlerinden alinanlarsa Save the Children vakfina gitmis.

Davis Cup: "Sen mi Heyecanlanirsin Ben mi?"

Davis Cup oncesi beyanatlar hararetlenmis.

Ilk gunun kapismalari Monfils-Tipsarevic ve Djokovic-Simon seklinde olacak. Monfils ilk macta karsilasacagi Tipsarevic'in ilk mac ve kendi seyircisi onunde olmasi nedeni ile heyecanlanabilecegini soylemis. Bunun uzerine Tipsarevic rahat oldugunu, asil rakibinin 18.000 Sirp seyircisinin onunde rahat olabilme ile ilgili goruslerini tekrar gozden gecirmesi gerektigini belirtmis.

Bu arada Fransizlarin calistiricisi Forget, ikinci gun icin ciftlerde Llorda ile Clement'i oynatacagini, Gasquet'i ise 5. oyuncu olarak yedekte tutacagini soylemis (Ey gidi "baby Federer"..). Forget, daha cok alternatifi oldugu icin Sirp calistirici Obradovic'den daha sansli oldugunu, Sirplarin daha cok Djokovic'e bel bagladigini soylemis. Bilindigi uzere Fransa takiminda kampa sakat olan Tsonga'nin yaninda Benneteau da katilmis, Benneteau antremanlarda pert olmustu.

Serena Williams'tan AIDS Eylemi

Serena Williams AIDS kampanyasi icin para toplayabilmek icin dijital olarak olu ilan edildi. 1.000.000 $ toplayana kadar twitter, facebook gibi dijital iletisim kanallarini kullanmayacakmis.

Kampanya "Bir cocugun hayatini kurtarin yoksa Serena Williams olur" slogani ile su linkte. Yukaridaki fotograf da bu sayfadan alindi zaten. Ve tabi ki ayni kampanyada daha pek cok unlu isim var.

Rafa'nın Ailesinden Tebrik


WTF finalinden sonra sırasıyla Rafa'nın annesi, babası ve kız kardeşi Federer'i tebrik ediyor. Arkadan Federer'in babası geliyor. Sonrasında dikkatimi çeken nokta Federer'in, Kevin Spacey'nin yanından istifini bozmadan geçmesi oldu. :) Belki de o anda gözden kaçırdı, bilemiyorum. Ve tabii en sondaaaa Mirka sahne alıyor.

1 Aralık 2010 Çarşamba

Tweet!

Gelen istekleri elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz. Son olarak sağ taraftaki menüyü biraz kurcaladık, banner'ı değiştirdik, yakın zamanda "Nostalji Maçlar" serisine de başlayacağız. Davis Kupası'nın geçmesini bekliyorum kendi adıma. Bu arada sağ tarafa twitter adreslerimizi de ekledik. Ben çok sık yazmıyorum, kirpi benden de az yazıyor ama takip etmek isterseniz orada duruyorlar...

Soderling ve Norman Ayrıldı

Bizden kaçmaz efendim. Şurada yazmıştık dedikodu olarak. Bugün Soderling'in coach'u (artık eski coach'u) Magnus Norman onayladı bu haberi. Norman, özel hayatına ve gelecekteki projelerine daha fazla zaman ayırmak istiyormuş.

İki taraf şöyle konuşmuş:

Soderling: "Kariyerimin şu ana kadar ki en iyi iki yılını Norman ile geçirdim. Ve bu süreçte yaptıkları için ona çok minnettarım. Onla devam etmek isterdim ama benim, benle tamamen ilgilenebilecek zamanı olan birine ihtiyacım var ve böyle bir durum oluştu sonuç olarak. İkimiz için de doğrusunun bu olduğunu düşünüyorum. Tabii, o iyi bir arkadaşım olarak kalacak.

Norman: "Geriye bakıyorum ve Robin ile geçirdiğim çok eğlencili bir 26 ay görüyorum. Robin'e bana kariyerindeki başarılarda pay sahibi olma şansı verdiği için çok teşekkür ediyorum. Yapabileceğimin en iyisini yaptım."

Video: Atis Serbest

WTA'da Yilin Oyuncusu Kim Clijsters

WTA'da sezonun odulleri dagitildi.

Kim Cjlisters yilin oyuncusu odulunu aldi. Serena'nin yok oldugu, Wozniacki'nin ise buyuk sahnelerde yetersiz kaldigi bir yilda cok da mantiksiz bir sonuc degil.

Henin yilin geri donus yapan oyuncusu olmus. Aslinda "soyle bir ugrayan oyuncu" oldu bu sezon ama neyse. Dementieva'ya sportmenligi nedeniyle odulu verilirken, Sharapova'da iyi nitey elcisi oldugu icin odule deger gorulmus.

Video: Tanri Ile Sohbetler







Tanrinin eli her yerde...

30 Kasım 2010 Salı

Dimitrov'a Ceza

Geçtiğimiz hafta Helsinki Challenger'da oynamıştı Bulgar raket Grigor Dimitrov. Yarı finalde yine kendisi gibi gelecekte çok şey beklenen oyunculardan Litvanyalı Richard Berankis ile oynadı. Berankis'in de ilginç bir durumu söz konusu. Normalde adı "Richardas" ama yaklaşık birkaç ay önce ATP profilinde adı "Richard" olarak değişti kendi isteğiyle. Neden değiştirdi, orası belli değil ama benim şahsi fikrim Richardas daha iyi.

Olay ise şudur efendim. Bu iki raketin maçında Berankis 7-6 0-6 6-1'lik skorla (WTA skoru) kazanan isim oldu. Berankis sonra finali de kazanarak kariyerinde ilk kez top 100'e girdi 85. sıradan. Dimitrov bu kaybettiği maçtan sonra maçın sandalye hakemi Avusturyalı Daniel Infanger'i bulmuş kort dışında. Göğsünden iki eliyle birlikte itmiş ve kötü sözler söylemiş. ATP, 2 bin dolar para cezası vermiş ve Finlandaya'daki turnuvanın direktörüne göre ekstra cezaların gelmesi de mümkün olabilirmiş.

Tomic ve Dimitrov. Tenisin geleceği bu ikisiyse, ben o gelecekteki tenisi almayayım. Daha 20 yaşını doldurmadan yaptıklarına bakın...

Bu da Dimitrov'un bir başka vakası:

Ozlenenler: Fernando Gonzalez

Sakatlik nedeni ile ayri kaldigimiz cok oyuncu oldu 2010'da. Bunlarin bazilarinin yaslari ilerledi, bir daha eskisi gibi olular mi bilinmez.

Ozlenen oyunculardan biri Fernando Gonzalez benim icin. Gonzalez'in ozellikle slamlerdeki 3. tur - 4.tur - ceyrek final - yari final maclarini ozluyorum. Cunku bu maclardan genelde en az biri 5 setlik keyifli bir mac oluyor. Ve kaybettigi macta da iyi oynayarak baslayip bir sebepten mactan kopuyor Gonzalez. 2009 RG yari finalinde yoruldugu icin, 2009 Wimbledon'da "Hava karardiginda bu maca merkez kortta devam edilecektir" anonsu (bunun hikayesi de ayri komiktir), 2009 US Open'da yagan yagmur. Asagida ozet goruntulerini verdigimiz Roddick macinda 4. setin set puani. En iyi oyununu oynarken surekli "Boyle oynarsa finale kadar gidebilir" dedigim Gonzalez hep maclardan kopmak icin bir neden bulur kendine. Bu yil ise kaderi malesef cok sevdigi ulkesi Sili ile ortustu. Sili toparlanmayi basladi, Gonzelez'i de umarim en az bir kez daha 5 setlik zevkli bir macta izleriz.













Ivan Lendl Geri Donuyor (Yok Mu Artiran?)

Habere gore Ivan Lendl 16 yil aradan sonra efsaneler turu ile mucadeleye geri donuyormus.

Lendl 50 yasinda ve eklemlerindeki bir rahatsizliktan oturu mucadele edemiyordu. Ancak gelistirilen tedaviler ile birlikte bu rahatsizliklarin epeyce kurtulmus olsa da sirtindaki disk problemi hala devam ediyormus. Ancak idare edebilirmis.

Lendl oncelikle McEnroe, Sampras ve Agassi gibi isimlerle gosteri maclari ayarlamis. Isler umdugu gibi giderse kendisini efsaneler turunda izleyebilecegiz.....demek isterdim ama biz kim efsaneler turu izlemek kim? "Yasli masli, izlerim ben bunlari" diyorum ama yayin yok neyleyim.

Sampras Üzerine


1995 Avustralya Açık çeyrek finali. Pete Sampras, Jim Courier ile oynuyor. Sampras'ın coachluğunu yapan Tim Gullikson 44 yaşında genç bir adam. Ne var ki turnuva sırasında beyin tümörü sıkıntısı nedeniyle ABD'ye geri dönüyor hastaneye yatmak için. Sampras, coach'u ölümle boğuşurken Courier karşısında 2-0'dan gelip 3-2 kazanıyor, göz yaşları içinde. Gullikson 1996 mayısında vefat ediyor ve Sampras sonrasında şu an Federer'in coachluğunu da yapan Paul Annacone ile devam ediyor...

Banner

Kirpi, banner ile ilgili bir oynamaya gitti. Bir süredir onla uğraşıyorduk, o yüzden sitenin şekli şemali kaydı bir süreliğine. Şu anki hali son halidir. Yorumlarınızı alalım istedik. Sade ama güzel olduğunu düşünüyorum ben. Sitenin arkaplanına zaten öyle civcivli, aşırı renkli bir banner komik dururdu diye düşünüyorum. Kirpi'nin buradan da eline sağlık diyeyim...

29 Kasım 2010 Pazartesi

Analiz: David Ferrer

Gectigimiz gunlerde o kadar Ferrer dedik, biraz tanitmaya calisalim David Ferrer'i.

Ferrer'in karakterini belki en iyi anlatabilecek hikaye 2007'de ATP'nin yayinladigi bir makalede anlatilan henuz cok gencken gecirdigi bir kriz donemi. Tenis ile ilgilenen bir aileden geliyor, abisi Javier Ispanya'da 12 yas altinda sampiyonluk gormus. Kendisi de cocukken gosterdigi basarilar neticesinde bursla Barcelona'da egitim gormeye gitmis. David Ferrer ATP'de oynamaya erken yasta basliyor, aynen Nadal gibi. 16 yasinda Satellite ve Futures turnuvalarinda oynuyor. Bunun sebebi ATP puani almaya baslamak istemesi. Ancak tabi 16 yasinda ATP seviyesinde mac kazanmak zor. Bu nedenle kendine olan guvenini ve antremanlara ilgisini yitirmeye baslamis Ferrer. Bu noktada antrenoru Ferrer uzerinde radikal bir yontem denemis: Ferrer'i calismak istemedigi zamanlarda 2 metreye 2 metrelik bir tenis topu deposuna kilitlemis. Aynen hapishanedeki gibi Ferrer'e kucuk bir pencereden ekmek ve su vermis. Ferrer gelen gecen gorevlilere kendisini cikarmalari icin yalvarsa da antreman saatleri bitene kadar depodan cikartilmamis.

Bu isin boyle devam etmeyecegini dusunen Ferru raketlere veda etmis. Ama arkadaslari ile gezip tozma isteginden vazgecmeyince ve babasi da para vermeyince insaatlarda calismaya baslamis. Isci olarak tugla falan tasidigi 1. haftanin sonunda sadece 30 Euro almis. Yeterli enerjiyi veridigi taktirde teniste daha basarili olacagini hissedip antremanlara donmek uzere tekrar calistiricisi Javier Piles'i aramis. Ferrer bu tecrubesi ile ilgili olarak 17 yasinda gelecek ile ilgili endiseler yasarken elde olanlarin degerini anlayabilmenin zor ama onemli oldugunu soyluyor.

Ferrer o odanin klupte hala durdugunu, bildigi kadari ile oraya tikilan tek oyuncunun kendisi oldugunu ve calistiricisinin kendisini bir daha oraya tikmakla tehdit etmedigini soyluyor. Kendi deyimiyle calistiricisi aynen bir ogretmen gibi aslinda kendi iyiligini isteyerek vermis bu cezalari. Calistiricisi icin "Benden vazgecip baskasini calistirmak en kolay cozum olurdu. Ama o benimle ugrasmayi secti." diyor.

Calistiricisi David'in hep rakiplerinin yeteneklerine odaklanip kendininkileri gormezden geldigini soyluyor; "Ilk 100'e girmeyi basardiginda kendisinin tenis tarihinin gordugu en kotu ilk 100 oyuncusu oldugunu soyluyordu... Akli bir karis havada gibi gorunur, ama sadece disardan. Kan sonuclarini almak icin yanlis hastaneye falan gider ama aslinda oldukca ilgilidir. Ispanya tenisinin durumu nedeniyle golgede kaldi ama spotlar altinda olmamak onun sevkini kirmadi".

2008'de kendisi ile yapilan bir roportajdaki bazi ilgi cekici noktalar soyle;

- Slam kazanabilecegini dusunup dusunmedigini soran bir soruya "Hayir, dusunmuyorum. Hayal kurmak serbest tabi, ama ne kadar zor oldugunu biliyorum, ozellikle digerlerinden ayri seviyede oynayan iki oyuncu varken." diye yanit vermis.

- En onemsedigi slam, en iyi zemininin toprak oldugunu dusundugunden, Roland Garros'mus ve bu turnuvada her zaman cok heyecanlanirmis.

- Ispanya'da daha cok toprak kort turnuvasi duzenlendiginden gencliginde baska bir zeminde oynamadan once 126 toprak kort turnuvasina katilmis.

- Anadili disinda yazilmis kitaplarin icerisinde en begendigi Ken Follett'in "Pillars of the Earth" romaniymis. Kolay okunan bu 1300 sayfalik kitabi 3 gunde bitirmis.

- Federer'in bir roprtajinda turda en iyi return yapan oyuncular olarak Nadal ve kendisini gostermesi uzerine "Hayir, bence Nadal ve Davydenko benden daha iyi return aliyor. Ama Federer boyle dusundugu icin cok mutlu oldum." demis.

Haber Turu

- WTF final maci sonrasi Federer basindan beri turnuvaya belli bir taktikle geldigini, final macinda da ust seviyede oynadigini ancak Nadal'in oynama tarzini ilginc buldugunu soylemis. Niktekim biz de ilginc bulmustuk. Nadal ise mactan sonra yorgunlugunu yenilgiye sebep olarak gostermeyi reddetmis ve sanslarinin oldugunu ancak yeterli olmadiklarini soylemis.

- Top 100'un en genc oyuncusu Richard Berankis oldu. Berankis bu hafta Helsinki'de kazandigi Challenger turnuvasi ile ilk 100'e girdi. Kendisi ayni zamanda eski gencler 1 numarasi.

- Roddick sezonundan genel anlamda memnun oldugunu soylemis. 2 kez ilk 10'un disina ciktigi bu sezonun son turnuvasinda ise ilk macta Nadal'a karsi maci kazanabilecek kadar iyi oynadigini, ancak diger ikisinde oldukca kotu oldugunu soylemis.

- Roland Garros tesislerinin genisletilmesi ile ilgili karar alinmis. Botanik bahcelerine dogru genisleyecekmis tesis ve Court 1 yerine 5000 kisilik yeni bir kort yapilacakmis.

28 Kasım 2010 Pazar

Berdych= "Oyum Nadal'a"

Berdych ATP'deki Stefan Edberg sportmenlik oyunu verirken Nadal ile Federer arasinda kaldigini ve Federer'in Wimbledon maci sonrasindaki beyanatlari nedeniyle oyunu Nadal'a verdigini soylemis. Federer'in mac sonrasi yenilgisi icin sakatligini sebep gostermesine bozulmus Berdych.

“I was trying to just decide between two names, him and Roger,” he said. “I just decide to go for Rafa. I think he really deserves it. Just was a little bit disappointing after what I read in London, when I play against Roger and beat him. He was a little bit complaining about how he was injured and stuff like that. It was just kind of surprise for me. So maybe that was just the reason I vote for Rafa.”

Ilahi Bardych. Tamam, Nadal'in mac sonrasi sakatligi bahane ettigini gormeyiz ama adamin her yilinda en az 1-2 sakatlik var zaten. Artik isin uzmani olmus, krizi iyi yonetiyor. Federer ise Wimbledon'da ceyrek finalde elenmeyi beklemiyordu. Hos Falla ile yaptigi mac sonrasinda hersey beklenirdi de turnuva oncesi kimse tahmin etmezdi herhalde. Morali bozulmus, soyleyivermis iste. Hos gorseydin bu seferlik... Surekli yaptigi sey degil ya?

Bir de hadi oyle hissi bir karar verdin madem, niye beyan edersin bunu?

Cocuk bunlar vallahi...

Marsel Barcelona'da

Marsel Barcelona'daymis ve bir hafta boyunca orada TTF ile bu yil anlasmaya varan Bruguera ile calisacakmis.

Bruguera'nin calistiriciligini da yaptigi oglu Roland Garros'ta tek erkekler sampiyonu olmustu bildiginiz gibi. Marsel'in sevmedigini soyledigi ama bence oldukca iyi sonuclar alabilecegi toprak zeminde oyununu ilerletmesi icin iyi bir firsat olabilir diye dusunuyorum.

Eee Marsel? El Classico'da tribunlerde seni de gozumuz arar artik. Yalniz gidip de Nadal'in yakinina bir yere oturma. Zaten WTF'i kaybetmis, bir de Real Madrid yenilecek olursa, kizar bagirir, atlar, ziplar... Sakatlik cikartmanin alemi yok.

WTF Final: Fotolar










WTF= Sampiyon Federer

Mac skoru: 63-36-61

Bu sefer setler uzerinden degil oyuncular uzerinden anlatmaya calisalim maci.

Oncelik sampiyona. Federer bugun cok iyi gozuktu. Bu sadece onun adina degil, tenis adina iyi bir sey. Hic bir yorgunlugu sakatligi yok gibiydi ve 20 yasindaymiscasina tavsan gibi kosusturdu kortta. Bu aslinda sasirtici da son zamanlarda ne kadar yogun mac yaptigini goz onune alirsak. 2011 yilina da iyi bir baslangic yapar diye tahmin ediyorum. Zaten yapmali da; cunku Avustralya'da korumasi gereken 2000 puan var.

Federer ilk sette iyi servisleri ile oynadi ve Nadal'a servis kirma sansi tanimadi. Buldugu ilk servis kirma sansini ise degerlendirerek seti aldi. Ikinci sette ise birinci servisleri kendisini terketti. Nadal servislerinde iyi return de bulamayinca seti verdigi tek servis kirmalik farkla kaybetti. Final setinde tekrar ritmini bulunca maci rahat tamamladi. Federer adina bugun soylenecek tek olumsuz sey, mac icerisindeki dengesizliklerinin hala devam etmekte oldugu. Nadal bu dalgalanmalari affetmiyor diyoruz, ki bugun bile affetmedi.

Nadal'a gelirsek; bugun yorgunlugunu cok net hissettirdi Nadal. Cok hantal ve duragandi mac boyunca. Macta Federer Nadal'dan fazla kostu deseler inanin sasirmam. Kazandigi servis oyunlarinda cogunlukla servisinden gecindi. Cok fazla alisik olamadigimiz basit hatalar yapti; bombos korta vuramamalar, yanlis tarafa falso vermeler, miss hitler... Ama onun adina iyi bir sey de su; uzun suredir Nadal'i ilk kez uzun bir aradan sonra oynadigi bir turnuvada ust uste 4 mac kazanirken gordum. Hem de kallavi rakiplere karsi. Yalniz buna ragmen zayif sinirlerini ve bugunku tutuk halini hayra yormuyorum. Birisi tendiniti icin uygulanan tedavinin placebo oldugunu soyledi herhalde :) (Not: Boyle bir soylenti gercekten var). Davis Cup finalinin olmadigi bu tatili iyi degerlendirmeli bence.

Nadal bugun Federer'in backhand tarafini servislerinde iyi degerlendirdiyse de ayni seyi ralliler icin soylemek zor. Servisini kirdirdigi sette inancini yitirerek oynadi ki buna da alisik degiliz. Hic bir servis kirma puanini ceviremedi yanilmiyorsam, ki buna da alisik degiliz. Set almis olmasindaki en onemli etken bugun iyi servis atmasiydi.

Mactan sonra Federer cok sevincli, Nadal ise cok uzgundu. Bu kadar gulumseyemeden konustugu kupa toreni cok azdir. Belki uzgun degil de yorgundu, bilemiyorum. 2012'ye kadar sezon sonu turnuvasi O2'da. Nadal bu kortlarda bir daha final gorur mu belirsiz. Eger bu kupayi bu kortlarda almak istiyorsa kendini ozel olarak buna gore hazirlamali.

WTF: Şampiyon Nestor/Zimonjic

Çiftler finalinde Bhupathi/Mirnyi ikilisini 7-6(6) 6-4 ile geçen Kanadalı-Sırp çift, sezon sonu turnuvasında şampiyonluğa ulaştı. Nestor/Zimonjic ikilisi sezon sonunda başka partnerlerle devam edeceklerini daha önceden açıklamışlardı. Onlar adına harika bir kapanış oldu bu şampiyonluk kendi standartlarına göre kötü geçen bir sezonun ardından.

Bhupathi/Mirnyi ikilisi kesinlikle ilk sette çok daha iyiydi. Tiebreak'te 4-3'te minibreak'i alıp 5-3 öne geçtiler ve 5-4'te servis puanı çıkartıp 6-4'ü yakaladılar. Mirnyi 6-4'te set için servis atarken, Bhupathi/Mirnyi çifti sette o ana kadar sadece 4 servis puanı yitirmişti. Ne var ki bu servisten puan çıkmadı. Nestor/Zimonjic 4-6'da iki set puanı çevirip seti 8-6'lık tiebreak sonucu kazanmayı başardı.

İkinci set 3-3'e kadar çok rahat bir şekilde servislere tutunarak geldi. Burada 0-40'ı bulan Nestor/Zimonjic, Mirnyi'nin 15-40'ta yaptığı çift hatayla servisi kırdı. Son oyunda şampiyonluk için servis atan Sırp Zimonjic iyi iş çıkardı ve 6-4 ile maça noktayı koydu.

WTF: Ozetler

ATP'den yari final ozetleri. Ilk macin ozetindeki 3. puan gunun vurusu secilmis. Murray bu puani kopuk raket teliyle oynamis soylenene gore. O puandan bir sonraki 1:20'de baslayan puan ise dun bahsettigimiz puan.

#5 Federer-Nadal: İlk Maç

#4 Federer-Nadal: Fotolarla...

2005 Roland Garros

2006 Roland Garros

2006 Wimbledon

2007 Roland Garros

2007 Wimbledon

2008 Roland Garros

Wimbledon 2008

Avustralya Açık 2009

#3 Federer-Nadal: Tablolarla

Haftanın başında Londra'daki tablo olaylarından bahsetmiştik. Bağış amacıyla satışa çıkarılan oyuncuların tabloları satılmaya başlandı. Nadal, Federer, Djokovic ve Roddick dışındaki diğer dört oyuncunun tabloları satıldı bile. Nadal ile Federer tablolarının alıcıları da yarın gece belli olacak. Nadal için şu ana kadar 88 teklif gelmiş, Federer için 65 teklif. Federer'e verilen teklif 26 bin dolar, Nadal'a verilen teklif 26 bin 100 dolar. 100 dolarlık bir farkla Nadal önde görünüyor ama yarın ne olur bilinmez. Teklif vermek için (blogu okuyan çok zengin biri varsa tabii :)):


#2 Federer-Nadal: Özel Anlarla...