4 Haziran 2010 Cuma

Slam Ustune Slam


Williams bayanlari bugun ciftlerde Roland Garros'u kazandilar.

Boylelikle tum onemli turnuvalari en az 2 kez kazanarak cifte "career golden slam" yapmis oldular.

Bu yil "True Gran Slam" gelir mi? Neden olmasin? Williams bayanlarinin Wimbledon'da rakipsiz olduklarini dusnuyorum. Geriye bir tek gecen yil kazandiklari US Open kaliyor ki, bir aksilik olmazsa bu turnuvayi da kazanirlar. Zaten son 4 Grand Slam turnuvasinda ciftler sampiyonluklari hep onlarin oldu. Bayanlar tarihinde bunu basaran 3. cift oldular.

Boylelikle Serena Williams da hem ciftlerde hem de teklerde ayni anda 1 numarayi gorenler listesine katildi. Venus ise ciftlerde 1, teklerde 2 numara.

3 Haziran 2010 Perşembe

Marsel Çeyrekte

Marsel, Nottingham'da bugün oynadığı 2. tur maçında 2005 ve 2006 yıllarının Wimbledon 4. turu oynamış ismi Rus Dmitriy Tursunov'u 7-6(13) 2-6 6-4'lük setlerle yenerek çeyrek finale yükseldi.

Marsel, çeyrek finale kalabilen tek seribaşı raket. Çeyrek finalde yarın Japon Go Soeda ile oynayacak Marsel. Geçen sene sert kortta sıkı bir maçın ardından Soeda'yı yenmişti Marsel, yine favori. Yarı finalde Begemann-Ward (bu belalı Ward değil, ufak boy Ward) galibiyle oynayacak. Ben Marsel'in final için ağır favori, şampiyonluk için de en büyük favori olduğuna inanıyorum şu saatten sonra. Çim kortta kazanılacak şampiyonluk Wimbledon öncesi çok iyi moral olur Marsel için, umarım başarabilir.

Foto: Suit Up!

"Haaaave you met Guga?"


2 Haziran 2010 Çarşamba

Marsel'den Haber Var

Marsel ilk tur macini Willis'e karsi 6-1 ve 7-6 ile kazandi.

Muller - Tursunov maci galibini bekliyoruz simdi.

1 Haziran 2010 Salı

Ve Federer Elenir...!

23 grand slam üst üste en az yarı final oynamış, son 19 grand slam'in 18'inin finalinde bulunmuş, tarihin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu Roger Federer, bugün Roland Garros'ta çıktığı çeyrek final maçında İsveçli Robin Soderling'e 4 setlik maç sonucunda mağlup oldu.

Aslında ilk seti izledikten sonra klasik bir Federer galibiyeti görünüyordu. 3 veya 4 sette, bir şekilde kazanacak gibiydi. Harika bir servis yüzdesi, karşısında Federer'i görünce pek çok sefer olduğu gibi servis performansı dibe vuran bir Soderling ve 1 set boyunca sadece 3 basit hata yapan Federer. Bunların sonucunda seti almakta çok zorlanmadı İsviçreli. Ama ne olduysa 2. setin başlangıcından sonra oldu. 2. setteki ilk servis oyununda sarsıntı yaşayan Federer, rakibine verdiği ilk servis kırma şansını çeviremedi ve 3-0 geriye düştü. Bu andan sonra geri dönemeyen Federer, seti 6-3 ile kaybetti. Yine de işler Federer için çok kötü görünmüyordu. 3. sette durum 5-5 ve Federer servisinde 30-15 öndeyken, iyice bastıran yağmur sebebiyle maç tatil edildi. Yaklaşık 1 saatlik aranın ardından başlayan maçın momentumu tamamen İsveçli'ye geçmişti. 30-15'ten gelerek servis kıran Soderling, kendi servisini de alarak seti bitirdi.

Federer, bu 23 grand slam arka arkaya en az yarı final oynama rekorunu ortaya çıkarırken, çok fazla maç çevirdi bu tarz. Yine aynısını bekliyordum ama bu kez karşısında, mental olarak güçlü diyebileceğimiz bir isim vardı ve yağmur arasından sonra daha iyi bir Federer, daha kötü bir Soderling beklerken, tam tersi bir durum ortaya çıkmıştı. 4. sette 3-3'te servis kırma puanları kurtardı Federer ve 4-3 öne geçti. Artık vitesi arttırmasını bekliyordum, ama arttıramadı. 4-4'te bu kez paçasını kurtaramadı ve servisi kırdırdı. Bu andan sonra inanabildim ancak Soderling'in kazanacağına. Federer yıllardır bu tarz durumların üstesinden o kadar fazla gelmişti ki, ancak bu kadar ucuna gelince inanabildim onun bir grand slam'de erken elenebileceğine (erken dediğimiz de çeyrek final, unutmayalım)...

Sonuçta, Soderling turnuvanın ilk 4 maçında oynadığı tenisi tekrarlayarak, Federer'in rekorunu bitirmeyi başardı. Geçen sene Nadal'ı eledikten sonra, bu sene Federer'i elemesi... Yaptığı küçümsenecek bir iş değil. Aslında bu Roland Garros öncesine kadar onun için kötü bir sezondu. Kariyerinin dönüm noktalarından biriydi bu turnuva. Eğer burada da erken bir veda yapsaydı, ileride kendisini "bir ara Nadal'ı Roland Garros'ta elemişti, 2 sene sonra ortalarda yoktu" diye anlatabilirdik; ama bu galibiyetinden sonra böyle bir şey söz konusu değil...

Soderling, bu galibiyetle birlikte, geçen sene Nadal'dan alıp Federer'e verdiği 1 numarayı, bu kez Federer'den alıp Nadal'a verebilir. Yarın Nicolas Almagro karşısında çeyrek final maçına çıkacak olan Nadal eğer turnuvayı kazanmayı başarırsa, pazartesi günü açıklanacak yeni sıralamada dünyanın yeni 1 numarası olacak, yaklaşık 1 yılın ardından.

Tabii, bu sonuçtan sonra gözler Nadal-Söderling finali arıyor. Nadal, çeyrek finalde Almagro'yu mağlup ettiği takdirde, yarı finalde Djokovic-Melzer maçının galibiyle oynayacak. Djokovic'i bu turnuvada gerçekten çok kötü gördüm ve son 2 maçı süper oynayan Melzer, yarın Djokovic'i yenerse benim için hiç de sürpriz olmayacak. Djokovic'in kazanması halinde de Nadal'a büyük bir tehdit yaratabileceğini düşünmüyorum. Diğer yarı final eşleşmesi Soderling ile Berdych arasında oynanacak. Berdych, yarı finale gelene kadar set bırakmadı ve Murray ve Youzhny gibi iki oyuncuyu elemeyi başardı. İki oyuncu da çok benzer stillerde oynayan oyuncular. İkisi de formlarının zirvesindeler. Ben zor ve uzun bir maç olacağını düşünüyorum. 5 sete de gidebilir ama kritik anlarda daha avantajlı olan, daha sağlam durmasını bilen Soderling'in az bir farkla maçı kazanacağını düşünüyorum. Yani herkes gibi benim beklentim de Nadal-Söderling finali. O final ne olur tahmini de, "eğer olursa"ya kalsın artık. O kadar sonrasını da hesap etmeden, tenis keyfini çıkartmaya bakalım, zira kaliteli maçların kokusu gelmeye başlıyor...

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Roland Garros ve Dalyalar

Roland Garros 2010'da;

- Federer 700. ATP galibiyetini
- Nadal 100. Grand Slam galibiyetini
- Yine Nadal toprakta 200. ATP galibiyetini aldı.

Nice dalyalara! :)

30 Mayıs 2010 Pazar

Marsel'in Nottingham Kurasi

Burada.

Marsel 7 nolu seribasi ama kura pek de ic acmiyor. Ilk turda elemelerden gelen bir isim var, sonrasinda ise Tursunov - Muller galibi gelecek. Bu maclari kazandigi durumda cimde fena sonuclar almayan Rajeev Ram gelir diye dusunuyorum. Merak uyandiran genc isim Ryan Harrison ise tablonun diger tarafinda kalmis.

Marsel'e basarilar...

Roland Garros'ta Mikrop

Serena Williams dun oynadigi macta ikinci sette birden dususe gecince merak ettim ne oldu diye. Aciklamasi suymus;

"I just got a little dizzy. I don't know. I got really fatigued. I felt really dizzy out there. I was just trying just to stay in there. Just fighting a cold and fighting sickness. (The doctor) said that there's a bug that's going out. Players start feeling tired and the next day they get sick. I'm gonna load up. I've been loading up on vitamins. I should be okay. I hope."

Havanin birden degismesi durumlarinda olan bir durum. Fransa'da gectigimiz Pazar ile bu Pazar arasinda ciddi bir hava sicakligi farki var. Bu gibi durumlarda vucut direncinin dusmesi ve buna bagli olarak mikroplarin harekete gecmesi normal.

Serena'ya gecmis olsun, tum oyuncular kendilerine dikkat etsin.