28 Ağustos 2010 Cumartesi

Pembenin Ugursuzlugu ve Marsel Iliskisi

Suradaki fotograf galerisinin ortalarindaki pembe yigin Marsel oluyor.

Pembenin ugursuzlugu malum. Niye pembe ha, niye???

Bu arada albumun sahibini tanimasam da elemelere gosterdigi ilgiden dolayi tesekkur ediyorum.

26 Ağustos 2010 Perşembe

Amerika Acik Kuralari

Suradan inceleyebilirsiniz.

Siz inceleyedurun, bizler yorumlari bilahare gonderelim. Ilk izlenimler Federer'in ceyregi kolay, Rafa'ninki de fena degil ama cok kolay da degil (3. turda Kahlschreiber dikkat cekiyor), Murray'inki zor. Federer Grand Slam'lerde habire yendigi Djokovic'i kendi tarafina alirken, Nadal yense de yenilse de uzuldugu Murray'i almis kendi yarisina. Ferrer ilk turda Dolgopolov ile eslesmis, yazik diyorum artik, her ikisine de. Dolgopolov benim bu turnuvadaki en buyuk supriz adayimdi, Ferrer ise en azindan ceyrek final gormesini istedigim isim.

Bayanlara bakamadim daha. Moralim cok bozuk bu aksamki sportif sonuclardan sonra :(

Marsel de Elendi

Turk sporunun izdirap dolu aksaminda Marsel de bize teselli veremedi ve 60-26-63 setlerle Bernard Tomic'e elendi.

Tomic yetenekli olsa da tenisinden cok olgun olmayan davranislari ile meshur bir isim. Avustralya Acik yari finalisti Cilic'i 5 sete zorlamisligi var. Giderek simarmasindan endise ediyorum Tomic'in. An itibari ile sevimsiz bir isim.

Ayrica gitti gecen seneden kalma 70 puan. Offff....

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Donenler & Donemeyenler

New Haven'da ne yapacagi merak edilen geri donus yolundaki isimler vardi hatirlarsiniz.

Bunlardan ikisi ilk ikinci turda karsilasti; Stepanek ve Gonzalez. Dunya 29 ve 30 numaralarinin ikinci turda karsilasiyor olma sebepleri Stepanek'in turnuvaya elemelerden katilmasiydi. Bunun faydasini gormus gibi duruyor. Elemelerde finalde kaybedip sansli kaybeden olarak tabloya dahil olmustu ve bu mac dahil kazandigi her maci 2 sette kazandi. Mac 62-64 bitti. Gonzalez %25 ile oynayabildi diyebilirim. Maci ciddiye aliyor gibi gormedim, toplara antremanda gibi vuruyor, forehandini iyi kontrol edemiyor olmasina ragmen cizgileri zorlamaktan kacinmiyordu. Backhand namina birsey goremedim kendisinden ki zaten iyi oynadiginda da backhandi %60 ile calisirsa cok sukur deriz. Hareketliligi iyi degildi ama sakatliktan yeni cikan bir oyuncu icin normal. Servisleri fena degildi, returnleri cok kotuydu. Amerika Acik'ta 3. turu gormesi kendisi icin iyi bir sonuc olacaktir, ancak bu turnuvadan epey puan kaybedecek gecen sene ceyrek finale gittigi icin. Stepanek ise ciftlerde yaptigi alistirmalarin karsiligini teklerde toplamaya baslamis diyebilirim. File onunde oldukca iyi voleler aldi ama Gonzalez'in tam ustune gonderdigi toplari cevirmekte pek basarili olamadi. Servislerinden epey puan aldi ama bunda Gonzalez'in kotu returnlerinin de oldukca payi var. Stepanek gecen sene Amerika Acik'ta 4. tur gormustu. Bu sene onun icin de 3. tur basari olacaktir, cunku bu hafta burada biraz yorulacak gibi gorunuyor.

James Blake'e ilk turda "Artik bunu da yenemezsen..." diyerek Pere Riba'yi vermisler ve Blake rahat gecmisti hatirlarsaniz. Ikinci turda tuhaf adam Dolgopolov ile oynadi ve yaklasik bir saat suren bir mac sonucunda yenildi. Yine de bundan ne gibi bir sonuc cikartilmali bilemiyorum acikcasi. Dolgopolov'un oyununa alismak zor, iyi bir isim bile afallayip yenilebilir. Bu nedenle Blake hakkinda simdilik bir hukumde bulunamiyorum.

Cagla Elendi

Cagla elemelerin ilk turunda Cek rakibi Cetkovska'ya 75-64 ile elendi.

Ozellikle ilk sette fazlasiyla sans elde etti Cagla ve zaten uzunca bir sure de servis kirma (daha dogrusu kendi servisine tutunabilme) avantaji ile seti onde goturdu. Ama setin sonuna dogru servislerine tutunmayi basaran taraf Cetkovska oldu. Ikinci set yine yakin gecerken tek break avantajini koruyan 25 yasindaki Cek tenisci ilk turu gecen isimdi.

Cagla'nin ilk slam elemesiydi, yine de kazanabilecegi bir macti. Avustrayla Acik'ta biraz daha tecrube kazanmis olarak daha iyi sonuclar almasini diliyoruz.

24 Ağustos 2010 Salı

Montreal'de Şampiyon Wozniacki

İyice koptuk Montreal'den. Yağmur sağolsun. Şevk mevk bırakmadı bu turnuva için. Dün apar topar oynandı yarı final ve final maçları. Wozniacki yarı finalde Kuznetsova'yı 5 oyun vererek rahat geçti. Diğer yarı finalde ise Zvonareva, Azarenka karşısında ilk seti 8-6'lık tiebreak ile kazandıktan sonra ikinci sette de 1-0 öndeyken rakibinin çekilmesiyle finale yükselmiş oldu. Finalde de Kuznetsova'ya uyguladığı tarifeyi uygulayan Wozniacki yalnızca 5 oyun kaybetti ve turnuvayı kazandı.

Maçları izlemedim. Kuznetsova epey kötü oynamış. Azarenka'ya da çemkirilmiş "sakat sakat ne oynuyorsun be kadın?" diye. Vallahi tam da kendisi için bu slam patlama olabilir diyorduk, zira kendisi slam'lerde yarı final göremedi daha önce hiç. Hazır Serena da yokken, tablo açılmışken bunu yapabilirdi. Ama 1 hafta kala hala sakatlıklarla uğraşması pek iç açıcı bir durum değil tabii.

Son bir hatırlatma. Caroline Wozniacki, kariyerinde ilk kez bir grand slam'de 1 numaralı seribaşı olacak. Herhalde kazanma şansı en düşük 1 numaralı seribaşılardan biri olur son yıllardaki. Yine de Serena'nın olmadığı bir grand slam her türlü sonuca açık...

2010 Yılının En Kısa Maçı

James Blake dün gece Newport'ta ilk tur maçında karşılaştığı İspanyol rakibi Pere Riba'yı 6-0 6-1'lik setlerle mağlup etti. Bu maç bu senenin en hızlı maçı olarak kayıtlara geçti (35 dakika). Bu sene bu maçtan önce rekoru elinde tutan maç Dubai'de Olivier Rochus'ün Abdullah Hajji'yi 38 dakikada mağlup ettiği maçtı.

Blake, ki geçtiğimiz hafta Cincinnati'de Istomin'den 3 oyun alabilmiş... Artık siz düşünün Riba'nın halini. İspanyol'un tur seviyesindeki ilk sert kort maçıydı bu zaten. Bu maç kendisinin neden sert kortta oynamayı pek tercih etmediğini de göstermiş oldu bu anlamda. Normal bir durum olsa bu turnuva yerine ufak çaplı bir toprak kort challenger turnuvası oynamayı tercih ederdi muhtemelen. Ama Riba bu yıl toprak kort turnuvalarında yaptığı çıkışla ilk 100'e girmeyi başardı ve haftaya başlayacak olan Amerika Açık'a direk ana tablodan girme hakkını kazandı. Haliyle her ne kadar sert kort görmemiş olsa da, bu fırsatı kaçıracak değil, oynayacak. Bunun için de grand slam'den bir hafta önce bir maç oynamak istemiş en azından sert kortta.

Tabii eminim bu maçtan sonra artık turnuvanın ana tablodaki zayıf ve elemelerden gelecek oyuncuları ilk turda kendisiyle eşleşmek için atacak. Marsel ana tabloya kalsa da ona düşse bari diyerek bağlayayayım. :)

Çağla ve Marsel

İkisinin de Amerika Açık eleme kuraları dün gece belli oldu. Çağla elemelerdeki ilk maçını bu akşam TSİ 21.00 civarı oynayacak. Marsel ise ilk maçını yarın oynayacak. Maçları turnuvanın resmi sitesindeki canlı skor hizmetinden takip edebilirsiniz.

Kuraya bakıyorum da, Çağla'nın yolu gayet iyi gözüküyor. Seribaşı olmayan bir oyuncuya göre gayet güzel bir bölmeye düşmüş. Tabii ki bu onun ilk grand slam tecrübesi olacak, o yüzden burada elemeleri geçmesini beklemek çok büyük bir beklenti olur. Maç kazanması bile başarı onun için. Hatırlamak gerek ki, Marsel grand slam'lerde ana tablolara kalmadan önce oynadığı ilk 5 ya da 6 grand slam eleme tabloları maçlarının hepsinde ilk turda kaybetmişti. Çağla ilk turda Çek raket Petra Cetkovska ile oynayacak. Kendisini 2008 RG'de Ivanovic'in fena ezdiği maçla hatırlıyorum. Oyunu hakkında fazla bir şey hatırlamıyorum tabii. Zaten kadınlar tenisinde, erkekler tenisinde olduğu gibi challenger'ları takip etmediğim için ilk 100 dışı oyuncuların çoğu hakkında bilgim pek yok. 2. turda Alison Riske ile oynayabilir Çağla eğer kazanırsa. Onu Sharapova ile oynadığı maçta izlemiştim, sanırım Eastbourne turnuvasındaydı. Çağla'ya göre daha iyi bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. Onu da geçerse elemelerin son turunda Ekaterina Bychkova ile oynayabilir. Bychkova, bir ara bahis olayları sebebiyle ceza da almıştı yanlış hatırlamıyorsam...

Asıl beklentilerimiz Marsel'den tabii. Marsel elemelerde 1 numaralı seribaşı. Ve ilk turda rakibi Bernard Tomic. Çok kötü kura ilk turda 1 numaralı seribaşı için. Tomic, 92 doğumlu grand slam kazanma potansiyeli olan bir oyuncu olarak gösterilen ve sert kortları seven bir oyuncu. Geçen sene burada junior'ları kazanmıştı zaten. Eğer formda bir Marsel olsa rahat olabilirdim ama Marsel'in de kötü formu bu maçı benim gözümde 50-50 hale getiriyor. Lakin kuranın devamı kolay olmuş en azından. İkinci turda Steve Johnson-Noam Okun galibiyle oynayacak geçerse. Johnson, 3 hafta kadar önce Atlanta'da elemelerden gelip ana tabloda da maç kazanmıştı, ki bu onun ATP seviyesindeki ilk galibiyetiydi. Onun dışında challenger seviyesinde bile mücadele etmemiş, future'lar oynuyor. Noam Okun 30 yaşını geçmiş, tecrübeli ve challenger'larda oynuyor ama vasat bir oyuncu. Son turdaki muhtemel rakipler Bogdanovic ve Dodig. Marsel ikisini de rahat yenecek güce sahip. İlk maç çok ama çok önemli. O maçı kazanması hem kurasını açacak, hem kendisine güven verecek, hem de gerçekten iyi oynadığının göstergisi olacak ki, bu önemli. Ya ilk maçta kaybeder, ya da ana tabloya kalır diyorum ben...

İki tenisçimize de yürekten başarılar...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

New Haven - Bayanlar & Baylar

Ana tablolar elemelerin de tamamlanmasıyla tam olarak şekillendi.

Bayanlar

Baylar

Montreal'de mahsur kalan Caroline Wozniacki inatla tablodaki varlığını sürdürüyor. Erkeklerde ise elemelerin son turunda Gabashvili'ye kaybeden Stepanek, şanslı kaybeden olarak tabloda yerini almış.

Cincinnati: Şampiyon Federer!

Sürpriz olmadı, Federer kazandı (6-7 7-6 6-4).

Açıkçası maç hakkında detaylı yazacak çok da bir şey yoktu. Topu topu 1 kere servis kırılan bir maç sonuçta, az çok fikir verebilir bu istatistik maç hakkında. Fish, fena servis atmadı ama çok istikrarsızdı. Özellikle son sette çok düştü ilk servis yüzdesi. Federer'in de return'leri iyi değildi alışık olduğumuz gibi. Biraz daha iyi return yapabilse, maç bu kadar yakın geçmeyebilirdi. İlk seti tie-break ile Fish, ikinci seti aynı şekilde Federer aldı ama oyun olarak değerlendirmek gerekirse ilk set Federer, ikinci set Fish daha üstündü. İlk sette 4 servis kırma puanı yakalayan Federer, ikinci sette hiç yakalayamadı mesela. Fish ilk sette servis kırma puanı göremezken, ikinci sette 2-2'de bir tane gördü. Puana da girmesine rağmen oyununun en zayıf yönü olan forehand'de yaptığı basit hatayla bu puanı kaçırdı.

Federer, ikinci set tiebreak'inde Fish'in düşen servis yüzdesini de kullanarak harika oynadı. Sonrasında ise, dengede giden bir son set ve yine bir tiebreak görüntüsü vardı. 4-4'te 30-15'ten 3 tane puan verdi üst üste Fish, servisini ilk kez kırdırdı. Federer'e göre hafta boyunca daha fazla kortta kalmış olmasına rağmen çok büyük yorgunluk belirtileri göstermedi aslında, o yüzden son oyunlara gelinirken servis kırdırmasını beklemiyordum.

Federer, yeni tarzına uygun bir maç daha oynadı. Çok iyi oynadığını söylemek güç ama yine de yeterli olacak kadar iyiydi. Aslında İsviçreli'nin bu değişen tarzı hakkında söyleyecek çok şey var. Amerika Açık başlamadan önce detaylı bir şekilde yazmayı planlıyorum...

Uzun bir aradan sonra şampiyonluk kazanarak susuzluğunu dindiren Federer'e gidiyor tebrikler. Wimbledon'dan hemen sonra söylemiştim kendisinin tüm formsuzluğuna rağmen toparlanıp yenileneceğini ve kendisini hala Amerika Açık için favori konumda gördüğümü. Nadal'ın arkasından 2. favori olarak gösteriliyordu sert kort sezonu başlamadan önce, muhtemelen çoğu kişi artık onu ilk favori olarak görüyordur...

22 Ağustos 2010 Pazar

New Haven- Elemeler

Elemeler hakkinda yaziyorum cunku New Haven ile ilgili yazidgim bir onceki postta onemli isimler oldugunu soylemistim.

Dun elemelerde ikiser mac yapan isimler vardi. Bunlardan Stepanek elemelerde oynayacak olmanin fayadasini gorerek iki saglam galibiyet almis. Once Sergeyev'i 64-62 daha sonra Sweeting'i 63-60 yenmis. Monaco icin ise ayni seyi soylemek zor. Ilk macini Greg Jones'a karsi 3 sette kazandiktan sonra ikinci macini Rufin'e karsi 2 sette kaybetmis. Monaco icin iyi sonuclar degil. Dahasi 6 aydan uzun bir sakatlik arasi da almadi ve bu donemde hizli bir dusus yasarsa korunmus siralamadan da faydalanamayacagindan elemelerde mucadele etmek zorunda kalacak gibi. Wimbledon'da iyi isler yapabilegini soyledigimiz Kamke ise Brown'a elenmis.

Bayanlar elemelerinde ise elenen seri basi isimler Hercog, Rybarikova ve Santonja seklinde.

Cincinnati'da Final: Federer - Fish

Ilk yari final maci Roddick ile Fish arasindaydi. Roddick kendisinde gecen hafta hafif bir mono turu oldugunu ogrenince son aylardaki kotu performansinin nedenini nihayet bulmus ve bir nebze rahatlamisti. Bu, bu hafta oynadigi maclara da yansiyor ve Roddick gectigimiz aylara kiyasla oldukca iyi sonuclar aliyordu. Yari final macina da iyi basladi zaten. Ilk seti 6-4 aldiktan sonra ikinci sette durum bir servis kiirma fark ile 5-2 iken yagmur baslamisti. Formalite icabi 1-2 oyun daha oynanacak zannediyorduk. Ama bilmedigimiz sey, Roddick'in sadece 2 oyun alabilecek kadar enerjisinin kalmis olduguydu. Ne care ki Roddick bu oyunlardan birini mac icin servis atarken alamayinca ikinci seti tie-break ile, ucuncu seti de 6-1'lik skorla kaybetti.

Ikinci mac tekip edememis oldugum Federer-Baghdatis maciydi. Skoru gorunce rutin bir iyi oynayan Federer galibiyeti oldugunu dusunsem de istatistiklere bakip ozet goruntuleri izleyince fikrim biraz degisti. Bu mac Federer'in tamamladigi ikinci macti, yorgun degildi ve gunduz sicaginda da oynanmadi. Baghdatis ilk servilserini %41 ile oyuna sokuyordu ki dun Nadal'i bitiren en onemli nokta Baghdatis'in servisleriydi. Butun bunlara ragmen sonucun Baghdatis icin bir hezimet olmamasini saglayan sey Federer'in surekli servis sonrasi fileye gelmesi ve bir suru passing shot yemesiydi. Annacone onu daha Sampras tarzi bir oyuna yonlendiriyor gibi ama bana gore Sampras'in servisleri Federer'den cok daha gucluydu; haliyle bu tarz bir taktik Sampras'da oldugu kadar ise yarar mi onu zamanla gorecegiz.

Final Fish ve Federer arasinda ogle sicaginda oynanacak. Federer'in avantajlari; bu turnuvada su ana dek sadece 2 mac tamamlamis olmasi ve yorulmamis olmasi, buna karsin rakibinin 5 mac tamamlamis olup surekli Simon, Gasquet, Verdasco, Murray ve Roddick gibi yakin donemde grafiklerini yukseltmis veya temel olarak iyi olan adamlarla oynamis olmasi ve son 2 macinin 3 set surmesi. Ayrica Federer'in Federer olmak gibi net bir avantaji da var. Fish'in tek avantaji ise ogle sicaginda mac yapmaya alisik olmasi ve son 2 macinda (ozellikle Murray macinda) gorulebilecegi uzere rakibi biraz dusunce firsati iyi degerlendirebilen bir isim olmasi. Federer bugun sicaklardan carpilmazsa hizli bir galibiyet alabilir. Ancak tokezleyip ilk seti kaybederse ibre net bir sekilde Fish'e doner, cunku Federer'in son zamanlarda yasadigi en buyuk problem mac ilerledikce dusen performansi. Ayrica Fish sinegin yagini cikartan bir oyuncu izlenimi veriyor; yagmur arasi, hava kararmasi gibi durumlari lehine cevirebildiginde, basit tabirle krizleri firsata cevirebildigine sahidiz.