Video: Trolle Troll Olmayacaksın...

http://uk.eurosport.yahoo.com/video/21012012/58/tipsy-time-trolling-rafa-nadal.html

Tipsarevic tam bir troll olarak Madridlilerin arasına dalmış. Feli trole uyup eğlenmiş ama Nadal tam anlamıyla "trolü beslemiş". Arkadaki Barcalı Toni'nin keyfi iyi tabi bu arada...

Bir de merak ediyorum, nedir bu Nadal'ın troll camiasından çektiği böyle???

Video: Lob 101

Video: At Kuyruk :(

Haksızlığa uğrayanların 5. sette elenmeleri artık sinirimi bozmaya başladı...

Mantık Adamı

Question from Kathryn: How do I stop dreaming about you. I dreamed last night we were going to Hawaii. Don't get wrong...they are lovely dreams. OK in all seriousness, what do you plan to change this year so you can kick Novak's butt and knock him down a few pegs? Love, Love, Love watching you.

Rafa says: I normally don't dream about me.

Question from Zoe: I live in England and I know how much of a euphoria there is at the time of when Wimbledon is about to start, how does it compare to the atmosphere in Melbourne for the Australian Open? Also in the UK, if we find a 4 leaf clover it is considered to be very lucky, do you take anything with you that you feel is lucky for you on your travels?

Rafa says: I think it is different in a way but still this is a very big event, a very important event and there is a lot of attention to it. Regarding the lucky thing I don't take anything.

Question from Arthur: Hi, Rafa my question for you would be are you gonna talk in french this year in the ceremony of the french open I believe that you gonna make it and make history is what you love to do. So i'm wondering if you gonna do it in french and i can't wait till july love ya and God Bless.

Rafa says: I learn some words in French every year. I hope I have the chance to do so, that would mean I played the final and I have the mic ! :-)

Bir de buralardan soru var...

Question from Melis: I have some questions for Rafa from Turkey.
1. When you will retire from tennis, Do you want to become a tennis coach like your uncle?

Rafa says: I don't think so but you never know.

2. Why do you want to write your autobiography book and is it's timing important for you?

Rafa says: Because I felt I could say things about me that people wanted to know and thought it was a good opportunity now.

Avustralya Açık: İlk 2 Tur

İlk 2 tur geride kalırken değerlendirme zamanı da geldi çattı.

Önemli seri başı isimlerden dökülen yok. En çok şaşırtan Sweeting karşısında 5. seti gören Ferrer oldu. Ferrer setlerde 2-1 geriden gelerek yendi rakibini bugün. Onun dışında Federer şansını konuşturdu ve rakibi maçtan çekilince ilk tur maçından sonra 3 gün ara aldı. İlk tur maçını çok çok rahat bitiremediğinden bu fazladan dinlenme süresinin mutlaka faydasını görmüştür. Murray yavaş başladıysa da giderek rahatlayacak gibi. İlk maçında ilk seti kaybetti bizim evlatlık Harrison'a, bugün ise 9 oyun bıraktı Malisse'yi süpriz bir biçimde geçen Roger-Vasselin'e. Üçünci turda Llodra var; iyi oynayan bir Gulbis'ten iyidir. Djokovic ise o sezonun sonundaki "Oy kolum, vay bacağım..." hallerinden sonra artık yumurtada ne kadar kaldıysa aynen 2011'e başladığı gibi başladı. İlk 2 tur sonu itibarı ile en net favori. Nadal ise aynen geçen seneki RG ve Wimby başlangıçları gibi ağır başladı. Onun akıbeti aynen son 2 senedeki gibi çeyrek finalde belli olur; o maçı iyi oynarsa finale, oynayamazsa evine gider. Doktorasını alan Dr. Youzhny ilk turda Golubev'e elenerek akademik kariyerin tenis kariyeri üzerindeki kötü etkisine güzel bir örnek sundu. Ben o nedenle tenis oynamıyorum zaten. Del Potro ilk 2 maçını da çok açık farkla kazanmadı, kaderini Federer belirler muhtemelen. 4. turdaki maçı at kuyruğum Dolgopolov ve sineğimiz Tomic arasında oynanacak ve bence seyri zevkli olan maçın galibi olacak. At kuyruk şimdiden 10 set oynadı bu arada. Minik kuşum Anderson ise Berdych ile oynayacak ki bu da zevkli olur. Çeyrekteki diğer maçlar beklemediğim bir direnç ile 3. tura gelen Almagro (ki arada zibidi Dimitrov'u eledi) ve servis volecilerin kapışması olan Isner - Lopez maçları.

Kadınlar için "son slam şampiyonu, bir sonraki slamin ilk turunda elenir" kuralını geliştirirsek kısmen de olsa istikrar yakalayabiliriz sanıyorum. Kadınlarda Stosur, Pennetta, Schiavone, Pavlyuchenkova, Safarova, Cibulkova elendiler. Diğer seri başları içerisinde ciddi sıkıntı yaşayan yok ki asıl şenlik de bundan sonra başlar zannediyorum. Sakatlık şüphesi ile gelen Sharapova, Clijsters ve Serena (ki en taze ve en kötü sakatlanan da o sanırım) şu ana kadar iyi bir görüntü çizdiler. Li de sezon bailangıcı performansını sürdürüyor. Bu tarafta şampiyonluk favorilerinin ortaya çıkması için bir kaç tur daha beklemek gerekecek. Sharapova-Kerber, Kuznetsova - Lisicki maçları zevkli geçebilir.

Mod Değerlendirmesi

:(

- Roddick'in sakatlanarak Hewitt maçından çekilmesi

- Date-Krumm'un ilk turda elenmesi

- Stosur'un ilk turda elenmesi

- Nalbandian'ın itiraz konusunda haksızlığa kurban gitmesi

:)

- Hewitt'in üçüncü turda olması

- Bayan sakatların sağlık durumlarının iyi görünmesi

- Ferrer'in köpekli fotosu.

- Lendl'ın Murray maçında gülümsemiş olması

:/

- Baghdatis'in kırdığı raketler

- Kader Nouni'nin yönetim soruları

- Turnuvanın programlama hataları, Serena'nın ilk tur maçına neredeyse gece yarısı çıkması, Nadal ve Federer'e aynı gün arka arkaya gündüz maçı verilmesi

- Basın toplantılarında sorulan dedikodu odaklı sorular

Video: Günün Saçmalıkları

Kızgın Baghdatis

Tam bir Nouni aptallığı. Turnuvada kızağa çekseler şu puandan sonra, şaşırmam.

Kızgın Nalbandian

Video: Kivican

Bütün sevdiğim tenisçiler dil özürlü sanırım... Yine de şirin :)

Video: İngilizce'de Beden Dili 101

1:50-2:30 arası... Ders niteliğinde.

Video: Dolgopolov

Avustralya Açık : Tablolara Bakış

Erkeklerden başlayalım.

1 nolu seribaşı Djokovic orta şekerli bir kura çekmiş. 4. tura kadar zorlayabilecek kimse yok, o dilimden en fazla dikkat çeken isim emekliliğin sınırlarından döndü diyebileceğimiz Stepanek, düşünün yani. Ondan sonra gelen en güçlü isim olası 2. tur rakibi Giraldo. 4. tur rakibi ise büyük ihtimalle çimci olacak zira turun bilinen tüm çimcileri oraya sıkışmış neredeyse ; Raonic, Haase, Petzschner, Roddick, Hewitt buradalar. Kim çıkarsa çıksın maçlar uzamaz diyorum burada. Bu dilimden çıkması aday isimler öncelikle Raonic, sonrasında Roddick bence. Djokovic görece zorlu dördüncü turundan sonra Ferrer ile karşılaşabilir. Çokoprensimiz 4. turda Tipsarevic'e gümleyebilir ama. Eğer böyle olursa Djokovic için yarı final garanti diyebiliriz (eheheh :)). Yarı finale gelindiğinde burada büyük ihtimelle Murray bekliyor olacak. Ama Murray'in yolu daha zor, ilk turda evlatlığımız şımarık velet Harrison ile oynuyor. Sonra Malisse, 3. turda muhtemelen Gulbis veya Bogomolov. Rakiplerinin çoğu iyi oynasalar yoracak tipten isimler. 4. turda son haftaların bombası Monfils, çeyrekte ise son ayların bombası Tsonga gelecek. En zor kura Murray'de bence.

Nadal tarafına bakacak olursak çeyrek finale kadar geyik muhabbeti tadında bir kura görüyoruz. Kuznetsov'dan sonra olası rakipler sırasıyla Haas, Ljubicic ve Isner.Alternatifler Kudla, Young ve Lopez bence. Nadal ilk 4 maçtan en çok Kuznetsov maçında zorlanırsa şaşırmayın. Lopez - Isner aralığı da Nieminen, Nalbandian ve Davydenko katılımıyla epeyce şenlikli olmuş; burandan çıkan epeyce yorulmuş olur. Berdych - Almagro aralığı rahat, Berdych gelir büyük ihtimalle. Bu aralıkta Dimitrov, Paire ve Baghdatis'te süpriz potansiyeli var. Berdych vasatın üzerine çıkarsa Nadal'ı eleyebilir belki. Yarı finale gelecek ismi kestirebilmek ise zor; Federer veya Del Potro olur ancak. Federer - Dolgopolov aralığı "Kim bunlar?" diyebileceğiniz sürüyle isim içeriyor, ama asıl şenlik "At kuyruk - At hırsızı" aralığında; daha Verdasco - Tomic maçı ile ilk turdan başlıyor şenlik. Tomic 4. tura gelebilir, hatta Federer'in sakatlık durumuna göre çeyreği bile görebilir. Ama Tomic şımarırsa ben at kuyruğum Dolgopolov'a da şans tanıyorum 4. tur için. Eğer Davis Cup performansını sürdürebilirse Del Potro için bu 1/8 lik bölümde rakip yok, zaten ilk 3 tura kadar seri başı ile bile oynamayacak Alman Mayer çekildiği için. Diğer tarafın en güçlü ismi ise Fish, düşünün yani. Diğer seribaşı ismin Monaco olduğunu (ki aslında Davis Cup maçını iyi oynamıştı bence) düşünürsek Del Potro'nun hayatının kurasını çektiğini söyleyebiliriz. "Seribaşı olmayan yetenekli genç" kontenjanından da kimseleri göremediğimden artık bu kurayı da değerlendiremezse gözüme gözükmesin diyorum. Finalistin kim olacağı biraz Federer'e bağlı gibi. Nadal'a fazla şans tanımamamın nedeni, 2008 sezonu sonundaki gibi mecburen veya bilinçli bir şekilde uzun ara vermedikçe sezona iyi başlayamıyor oluşu. 2011 yılı sonundaki 2 haftalık arası da çok yeterli değil bence.

Kadınlar tarafına bakarsak da apayrı bir şenlik gözümüze çarpıyor.

1 nolu seribaşı Wozniacki 4. tura kadar rahat. Burada Jankovic, Safarova veya kendini bulabilmişse Robson gelebilir, veya başka biri; sonuçta kadınlar tenisi bu. Ama kim gelirse gelsin Wozniacki çeyreğe gider gibi geliyor bana. Çeyrekte ise ya Li ya da Clijsters'a yenilir diyorum; Clijsters iyileşememişse Li'yi yarıfinale yazabiliriz. Komşu çeyrekte ise Azarenka açık favori bence, ama ilk turdaki Watson maçı onu biraz terletir. Karşı taraftan gelen Radwanska Wickmayer, Georges ve Schiavone engellerine takılmaz diyorum ben. Ama yarı finalist adayım Azarenka tabi.

Kivican'ın tarafı ise daha eğlenceli (Bu arada Kivi'mi "şampiyon olur" diyerek lanetleyen Simon Reed'in de elleri kırılmasın...). Kvitova - Pavlyuchenkova aralığında güzel dengesizler Kirilenko ve Ivanovic var. Arada kazananlar tarafında görmeye nispeten daha alışık olduğumuz Begu, Navarro, Gajdosova gibi aslında iyi oynasa zevkle izlenecek isimler de var. Bartoli - Stosur aralığında ise süpriz potansiyeli olan pek kimse yok. Stosur vatanında çeyreği görür gibi geliyor bana. Ancak Bartoli'nin tuhaf ve bir okadar da etkili servislerini de es geçmeyelim. Zevkli maçlara sahne olacak bir çeyrek olmuş bu. Yine de bu çeyreğin komşusu olan Sharapova çeyreğinin yerini tutamaz. Zvonareva - Williams aralığı diye bir şey var ve son haftaların formda ismi Kanepi burada. Lisicki - Sharapova aralığında ise Kuznetsova var. Bu aralığı eğlenceli yapan, aralığın güçlü isimleri Serena ve Sharapova'nın ayağından, Zvonareva'nın da kafadan sakat oluşu. Üçünden en sağlam kalan yarıya gelir bence.