15 Ocak 2011 Cumartesi

Hobart Finali: Groth-Mattek Sands

Maçın tamamı...


Turnuvanın resmi sitesinin upload'ı bu. Aynı kanalda turnuvadan 7-8 full maç daha upload edilmiş. Dileyen onları da izleyebilir. Ayrıca "bu kadar uzun şey izlenir mi?" diyenler için maç özetleri şeklinde de var...

Bunu Biliyor Muydunuz?

Bu hafta gündemdeki konulardan biri de Simon-Gulbis maçı. Sydney yarı finalinde oynanan maçta ilk sette set için servis atarken servisini kırdıran, arkasından tiebreak'e giden seti kaybeden, set arasında hakemle uzunca tartışan Gulbis, ikinci seti 6-0 kaybetmiş ve sadece 3 puan (1'i de Simon'un çift hatası) kazanabilmişti. ATP'nin "lack of the effort" diye bir kuralı var. Sahada maçı sallamazsanız, İngilizcesi maçı "tank"larsanız ve bunu bariz bir şekilde yaparsanız 3-5 bin dolar para cezası alıyorsunuz. Bu cezanın en son geçen sene Houston turnuvasında Eduardo Schwank'e verildiğini görmüştüm ve o ceza 1000 küsur dolardı.

Asıl anlatacağım ise Federer ile alakalı. Şimdi bile Federer'in bazı ufak turnuvaları sallamadığı, bazı maçları bilerek kaybettiği söyleniyor bazen. Zaten Federer'in kendini bu tarz turnuvalarda çok sıkmadığı çok açık ama buna tam olarak maç tanklamak denemez tabii. Şimdi 30 yaşını devirecek olan Federer, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Agassi ile Sampras slam kazanır, Galatasaray hala şampiyon olur iken yıl 1998'de bu cezayı almış. Yani 17 yaşındayken... Eylül ayının sonunda Toulouse'daki bir turnuvaya gidiyor Federer wild-card ile. O zaman sıralamada ilk 800'ün bile dışında. İlk iki turda arka arkaya top 50 oyuncularını yeniyor ve çeyrek finalde mağlup oluyor. Burada aldığı puanlarla ilk 400'e giriyor. Bir sonraki hafta kendi evinde Basel'de wild-card alıyor ve zamanın top 10 oyuncusu Agassi ile oynuyor. Sadece 5 oyun alabildiği maçı kaybetse de adını duyuruyor az çok.

Bu maçtan bir hafta sonra İsviçre'nin dağlık bir bölgesinde bir future (o zamanlar satellite diye geçer) turnuvasına gidiyor. İlk turda yerel bir İsviçreli oyuncuyla karşılaşıyor ve maçı 7-6 6-2 kaybediyor. Maçta ne çizgi hakemi, ne top toplayıcı var. Sadece sandalye hakemi. Maçla ilgili konuşan bu hakem Federer'in her oyunda çifter çifter çift hata yaptığını ve aşırı ilgisiz, motivasyonsuz olduğunu söylüyor ve maçtan sonra 100 dolar ceza alıyor Federer. İlk turda elendiği için 87 dolar alıyor ve turnuvayı 13 dolar zararla kapatıyor. Bu da Federer'in kariyerinde para kaybettiği ilk ve tek turnuva oluyor. Maçın hakemi maç sırasında Federer'i diskalifiye etmeyi de düşündüğünü ama böyle bir durumda birkaç hafta veya birkaç ay turda maç oynayamama cezası alabileceğini düşündüğünü ve bunu istemediği için para cezasıyla geçiştirdiğini söylüyor. Cezayı alan Federer de cezayı hak ettiği yönünde görüş bildiriyor.

Bu da böyle bir anı işte...

Haftanın Şampiyonları

Gilles Simon, Sydney finalinde Viktor Troicki'yi 7-5 7-6 ile geçerek şampiyonluğa ulaştı. Simon daha önce Troicki'ye karşı oynadığı 4 maçın hepsini set vermeden kazanmayı başarmıştı. Serisini devam ettirmiş oldu böylece. Avustralya Açık için çok büyük etkisi olacağını sanmıyorum zira bu turnuva zayıf bir turnuvaydı erkekler tarafında. Simon muhtemelen ilk tur maçını kazandıktan sonra Federer'e elenecektir. Troicki de 3. turda Djokovic'e.

Groth'a o kadar "erken elen de Avustralya'da bir şeyler yaparsın" dedim ama dinlemedi, gitti Hobart'ı set vermeden kazandı. Brisbane'de de yarı final oynamıştı. Avustralya Açık'ta ilk tur maçını pazartesi oynuyor. Rod Laver Arena'da akşam seansının ilk maçında Wickmayer karşısında olacak. Seyirci gazıyla geçer umarım. Burada finalde kaybeden Mattek-Sands ise Kuznetsova'ya 2. turda bir sürpriz yapabilir.

Kooyong'daki hazırlık turnuvası ise Lleyton Hewitt'in oldu. Yarı finalde Davydenko'yu, finalde de Monfils'i set vermeden yendi Avustralyalı. Maçı izleyemedim ama Monfils'in sakatlık problemi olduğu söyleniyor. Bu turnuvada ayrıca üçüncülük maçında Melzer, Davydenko'yu geçti. Hewitt, salı günü - muhtemelen Rod Laver Arena'da ve akşam seansında - Nalbandian ile 2005 Avustralya Açık'ta oynadıklarına benzer bir maça imza atmaya çalışacak.

Sydney kadınlardan ve Auckland erkeklerden ayrı ayrı bahsetmiştik zaten... Böylece 2. hafta turnuvaları da tamamlanmış oldu. Bu gece Avustralya'da elemelerin son maçları var. Erkeklerde bazı son tur maçları birkaç saat önce tamamlandı hatta. İyi haberler var elemelerden, Hopman Kupası'ndaki şık minisiyle dikkat çeken Nicolas Mahut'ün ana tabloya kalması gibi. Elemelerin tamamen bitmesinin ardından ayrı bir post ayıracağız zaten o konuya, şimdilik bu kadar.

Avustralya Açık: Pazartesi Programı

Rod Laver sabah seansı: Sharapova-Tanasugarn, Wozniacki-Dulko, Federer-Lacko.
Rod Laver akşam seansı: Groth-Wickmayer, Djokovic-Granollers
Hisense programı: Monfils-De Bakker, Rodick-Hajek, Venus-Errani, Henin-Qualifier

Buradan çıkan sonuç şu: Erkeklerde alt taraf - yani Federer'in tarafı - önden gidecek, ki genelde grand slam'lerde açılış günü Federer oynuyor. Kadınlarda ise üst taraf - yani Wozniacki'nin tarafı - önden gidecek. Buna göre Marsel-Youzhny maçı salı günü oynanacak. Toplam bilye sayısı kaçtır?

Edit: Programın tamamı için...

Masha Joyce'u Bıraktı

Bir son dakika haberi Avustralya'dan... Sharapova yeni sezondan önce uzun süreli coach'u Michael Joyce ile çalışmaya devam ederken yanına İsveçli Hogstedt'i de almıştı. Matt Cronin'in twitter'da yazdığına göre Joyce ile ayrılma kararı almış Sharapova. Avustralya'da sadece Hogstedt olacak yanında. Turnuva başlamadan bir gün önce uzun süreli coach'undan ayrılması garip. Sharapova zaten son zamanlarda sürekli oyununu değiştirmeyi çalıştığını, zamana ihtiyacı olduğunu vurguluyordu. Demek ki oyununu değiştirirken coach'unu da değiştirmek istedi. Muhtemelen burada alacağı sonuca göre kendisine bir rota çizecektir...

Ne Yaptın Çağla?

İnanılmaz... Dentoni karşısında 6-3 0-6 7-9 ile kaybetti Çağla. İlk sette 5-1 öne geçtikten sonra sıkıntı yaşasa da kendi servisiyle seti kapatmayı başardı. İkinci sette oyun dahi alamadıktan sonra son sette de 2-0 geri düştü. 2-1 yaptı servis kırıp, tekrar kırdı servisini 3-1 geri düştü. Buradan sonra 4 oyun üst üste kazandı 5-3 öne geçti. 5-4'te maç için servis atıyordu ve saçmalamayı başardı. 40-0 öndeyken 3 maç puanını harcadı, avantajı aldı harcadı, avantajı aldı harcadı... 5 maç puanını kaçırdıktan sonra ilk servis kırma puanında servisini kırdırdı. 7-6 gerideyken kendi servisinde 1 maç puanı kurtardı Çağla, sonra Dentoni servisinde 0-30'u görüp servis kıramadı. Arkasından kendi servisini kırdırınca maçı kaybetti.

Diyecek bir şey bulamıyorum. Kendi servisinde maç için servis atarken ve 40-0'ı yakalamışken maçı bitirememek...

Auckland: David'lerin Güleni Ferrer

Auckland finalinde iki David karşı karşıya geldi. Nalbandian ile Ferrer. Nalbandian finale kadar daha iyi oynayan ve daha istekli görünen oyuncuydu. Dolayısıyla final için de favori görünüyordu ama finalde tamamen farklı bir görüntü ortaya çıktı. İlk birkaç oyunda çok iyiydi Nalbandian, ama arka arkaya servis kırma puanlarını harcadıktan sonra morali bozuldu. 4-3 gerideyken servis attığı oyunda 30-0'dan sonra arka arkaya saçma hatalarla servisini kırdırınca birden oyundan düştü. İkinci sette 2-2'de servisi kırdırdıktan sonra hiç sallamadı, maçı da 6-3 6-2 ile Ferrer kazandı.

Nalbandian'ın çok çabuk morali bozuldu, oyundan düştü ama Ferrer'in de hakkını vermek lazım. Finale kadar çok etkileyici olmayan performansını ani şekilde arttırmayı başardı. Çok iyi bir maç oynadı ve kariyerindeki 10. şampiyonluğunu aldı. Geçen sene 2. turda elendiği Avustralya Açık'ta bu kez daha fazla maç kazanabilir Ferrer. Nalbandian için bir şey demiyorum. Ne zaman "iyi oynamaya başladı", "geliyor!" desek, aha da böyle bir maç oynuyor...

14 Ocak 2011 Cuma

Sydney: Şampiyon Li Na

Bu sabah Sydney finalinde izleyemediğimiz maçta Li Na, Clijsters'ı 7-6 6-3'lük iki set sonucunda geçmiş. İlk sette 5-0'dan gelmiş Li. Önemli bir geri dönüş. Clijsters'ın bu maçı kaybetmesi çok önemli değil. Yeterince iyi başladı sezona, büyük dert değil bu maçın kaybedilmesi. Geçen sene Avustralya Açık'ta yarı final oynayan Li içinse büyük moral. İyi de kura aldı arkasına, yine çok ilerileri görmesi ciddi bir olasılık. Oyunu keyif verenlerden WTA'den, bu yaşa kadar çok ön plana çıkamamış olmasına üzülmüşümdür hep...

Kadınlarda haftanın diğer turnuvasında Groth çok rahat gidiyor. Finalde Mattek-Sands ile oynayacak yarın. Muhtemelen Avustralya Açık yetkililerinden rica edecektir ilk tur maçını salı oynamak için...

Marsel'in Blogu

Marsel'in sitesinin açıldığını yanlış hatırlamıyorsam yazmıştık bloga ama Marsel'in yazdığı blogdan bahsetmemiştik. Marsel kendi sitesinde kasım ayından bu yana hemen hemen her gün bir şeyler karalıyor az da olsa. Şu son birkaç hafta bu sıklığı daha da arttırmış. Avustralya'da kimlerle antrenman yaptığını, form durumunu, Avustralya'daki Türk lokantasında yediği kebabı falan yazıyor. :)

Bir tık uzakta.

Avustralya Açık: Kadınlar Kurası

Birinci çeyrek: 1 numaralı seribaşı Caroline Wozniacki'nin çeyreği. İlk tur için Dulko zorlu rakip ama bu kadar da erken kaybetmez Caro ne kadar formsuz olsa da. Üçüncü turda Cibulkova ile oynama ihtimali var, orada kaybedebilir işte. Wickmayer-Groth gibi talihsiz bir eşleşme var. Groth bu hafta Hobart'ta finale yükseldi, yarın final maçını oynayacak Mattek-Sands ile. Eğer ilk tur maçını salıya koyarlarsa Groth kazanır diyorum. Wickmayer çok da iyi oynamıyor. Buradan gelecek olan galip ilerlediği takdirde muhtemelen 3. turda Bartoli ile oynayacak. O olası maç da çekişme vaat ediyor.

İkinci çeyrek: En yüksek numaralı seribaşı Schiavone burada ama izninizle Henin'in çeyreği diyorum bu çeyreğe. Geçen senenin finalisti iyi kura çekmiş. Üçüncü turda Kuznetsova ile oynayabilir ama ondan da önce olası bir Kuznetsova-Mattek Sands ikinci tur eşleşmesi var. Buradan kim gelirse gelsin geçer Henin bence. Schiavone'nin olduğu çeyreğin alt dilimi çok ama çok zayıf. 32 numaralı seribaşı Pironkova var burada. Bulgar raketin Wimbledon yarı finalinde topladığı puanlarla seribaşı olabildiğinin farkındayız. Sezonun geri kalan kısmında pek bir şey yapamadı. Diğer oyunculara bakıyorum ama Bacsinszky dışında çok da parlayan oyuncu yok. Buradan dördüncü tura gelen isim adam yokluğundan formsuz Schiavone olabilir.

Üçüncü çeyrek: Bu çeyrek bize 4. turda Venus-Sharapova maçı vaat ediyor ama iki oyuncunun da form durumu bu eşleşmenin gerçekleşmesi ihtimalini azaltıyor. Venus, 3. turda Petkovic ile oynayabilir. Alman oyuncunun ilk iki tur kurası da kolay, oraya rahat gelip Venus'e bir sürpriz yapabilir. Sharapova ise ilk turda Tanasugarn ile oynadıktan sonra ikinci turda muhtemelen vatandaşı Vesnina ile oynayacak. Kanepi ve Goerges de olası üçüncü tur rakipleri. Zor kura Sharapova için. Özellikle grand slam ilk turlarında çok fazla elenmeye başlayan bir oyuncu için açılışın biraz daha kolay olması, ileriki turlarda daha sağlam seribaşı raketlere karşı oynamaya tercih edilirdi. Karışık bir çeyrek ve tahmini zor diyorum.

Dördüncü çeyrek: Üç isim var burada dikkatimi çeken. Li, Azarenka ve Dokic. Li ve Azarenka'yı dördüncü tura kadar zorlayacak bir rakip gözükmüyor. İkisi de oraya kadar gelip dördüncü turun en keyifli eşleşmelerinden birini oluşturabilirler. Dokic ise ilk turda Ondraskova ile oynuyor. Yenerse Rezai. Onu da yenerse Li. 3. turu geçebileceğini sanmıyorum Dokic'in. Muhtemelen Azarenka veya Li'den birinin kazanacağı bir çeyrek olacak burası.

Beşinci çeyrek: Bir sürprize açık çeyrek daha. Jankovic ve Radwanska var. Jankovic altı maçtır üst üste kaybediyor. Radwanska ise sakat sakat geliyor. İkisinin de erken vedası muhtemel. Diğer seribaşı oyuncular Dulgheru ve Kleybanova. Dulgheru daha çok toprakçı. Kleybanova ise geçen sene burada sağlam oynamıştı, bu kötü çeyrekte aradan sıyrılırsa şaşırmayalım. Bu hafta da Sydney'de iyi bir form grafiği çizdi zaten. Peng, Halep ve Kimiko da takibimizde burada. Özellikle Kimiko-Radwanska ilk tur eşleşmesi dikkati çekiyor.

Altıncı çeyrek: Clijsters-Safina! Safina'ya ne demek gerek bilmiyorum. Yine erkenden evine dönecek. Gözüken o. Clijsters dördüncü tura kadar zorlanmadan gelir gibi görünüyor. Orada ise geçen sene 6-0 6-1 kaybettiği Petrova ile Ivanovic var. Ivanovic, ilk turda Makarova ile oynuyor. İkinci turda ise Schynder. Üçte de Petrova. Zor kura açıkçası. Buradan çıkarsa da muhtemelen Clijsters. Üstüne bir de sakatlık sorunu eklenince kendisinden beklentilerin büyük olduğu bu slam'de 4. turu geçemeyeceğini söyleyebilirim.

Yedinci çeyrek: Ev sahibi Stosur'un çeyreği. İlk turda wild-card'lı Lauren Davis ile oynuyor. 93 doğumlu olan Amerikalı raketten bahsetmiştik. Geçen senenin ortasından itibaren harika bir form grafiği yakaladı ve onu devam ettiriyor. Stosur'u elemesi için çok daha fazlası gerekecek ama. 3. turda olası bir Stosur-Kvitova eşleşmesi görünüyor. Kvitova geçen sene Wimbledon'dan sonra adeta yattıktan sonra bu sezonun başında Brisbane'i iyi bir oyunla rahat kazandı. Avustralya'ya o oyununu taşıyabilirse çok da formda olmayan Stosur'u geçebilir. Pennetta, Larsson, Cirstea ve Peer çeyreğin diğer kısmındalar. Pennetta için güzel kura olmuş. Dikkatler çok da üstünde değilken sessiz sakin gelip iyi bir sonuç çıkartabilir bu turnuvadan.

Sekizinci çeyrek: Zvonareva'nın çeyreği. Çok zor olduğu kanaatindeyim. İkinci turda Jovanovski ile oynayabilir. Genç Sırp bu hafta Sydney'de elemelerden gelip yarı final oynadı. Agresif bir oyunu var ve gününde olduğunda çok tehlikeli. Üçüncü turda ise Safarova, Oudin ve Zakopalova muhtemel rakipleri Vera'nın. Çeyreğin diğer kısmında iki seribaşı Pavlyuchenkova ile Kirilenko. İlk tur maçları da pek zor değil. 3. turda karşı karşıya gelebilirler. O eşleşmenin galibinin de 4. turda Zvonareva veya oradan gelecek diğer herhangi bir rakete karşı ciddi bir şansı olacaktır.

Çeyrek final tahminleri:

Jarmila Groth-Justine Henin
Andrea Petkovic-Victoria Azarenka
Alisa Kleybanova-Kim Clijsters
Flavia Pennetta-Anastasia Pavlyuchenkova

Avustralya Açık: Erkekler Kurası

Çeyrek çeyrek değerlendireceğim kurayı.

İlk çeyrek: Nadal burada tabii. Dördüncü tura kadar kurasının çok kolay olması bence büyük avantaj olacak. Çok hazır gelmedi buraya ve kolay maçlar hem ritmini bulması hem de çok kortta kalmaması adına iyi olacaktır. Dördüncü turda Isner maçı zorlayabilir. İkinci turda olası Cilic-Giraldo ve Stepanek-Isner eşleşmeleri çekişmeli geçer. Giraldo, geçen sene yarı final oynayan Cilic'in biletini erken kesebilir. Son olarak Tomic-Chardy eşleşmesi burada. Kazananı Falla-Lopez galibiyle oynuyor. Buradan gelecek olan da Rafa ile. Şu dört oyuncu da istikrarsız oyuncular ve kim gelirse gelsin şaşırmayacağım Rafa'nın karşısına buradan.

İkinci çeyrek: Marsel'in bulunduğu çeyrek. İlk turda Youzhny ile oynuyor. Kazanırsa elemelerden gelen biriyle ya da Anderson ile oynayacak. Çok zor kura tabii. Geçen seneden koruması gereken 59 puan da göz önüne alındığında burada ilk turda kolay bir rakiple eşleşip maç kazanmasını ve ilk 100'de tutunmasını isterdim. Youzhny sezona çok iyi başlamış sayılmaz ama kötü hali bile Marsel'i yenebilir. Bunu söylüyorum çünkü Marsel de sezona iyi başlayamadı. Hewitt-Nalbandian eşleşmesi var, ki ilk turun en çekişmeli maçını vaat ediyor. Kazananı Berankis-Matosevic galibiyle oynuyor. Berankis ilk tur maçını alabilirse ve karşısına yorulmuş bir Nalbandian-Hewitt galibi gelebilirse bir sürprize imza atabilir. 7 numaralı seribaşı David Ferrer ise, ilk turda Nieminen ile oynuyor. Sydney'de sakatlığı sebebiyle ilk tur maçını ilk set sonunda bırakmıştı, çok etkileyici başlayamadı Nieminen sezona. 3. turda Nalbandian-Hewitt-Berankis-Matosevic dörtlüsünden gelecek olan isim Ferrer'i çok zorlar ve yenebilir de...

Üçüncü çeyrek: Nadal'ın yarısında olan Soderling burada. Üçüncü turda Bellucci ya da Istomin ile oynayabilir. Dördüncü tura kadar sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum İsveçli'nin. Ama orada bir durmak lazım. Zira çeyreğin diğer kısmı çok ama çok karışık ve zorlu. Gulbis, Dolgopolov ve Tsonga var. Burada bir yaşam var... Gulbis-Dolgopolov 2. tur eşleşmesi olursa güzel olur. Tsonga buradan gelir ve Soderling ile sağlam bir maça imza atarlar diyorum.

Dördüncü çeyrek: Gayet kolay bir çeyrek Murray için. Dördüncü tura kadar çok rahat gelir. Del Potro, ilk turda Sela ile oynuyor. Sela da turun en formsuz oyuncularından. Del Potro beş setlik maç kaldırabilecek düzeydeyse bu maçı kazanır bence. Sonrasında Baghdatis'e elenir muhtemelen. Yukarıdan da Melzer gelir ve 3. turda Melzer-Baghdatis uzun bir maç oynarlar. Buradan çıkanı da Murray ham yapar.

Beşinci çeyrek: Sürprize en açık çeyreklerden biri kesinlikle. Formsuz seribaşılar toplanmış burada. Berdych var bir kere. Üstelik ikinci turda Kohlschreiber ile oynuyor. İlk turların tehlikeli ismidir Kohli ve Berdych'i yenmesi şaşırtıcı olmaz. 18 yaşındaki Harrison, ilk turda Mannarino ile oynuyor. Mannarino bu hafta Auckland'de elemelerden gelip çeyrek final oynamıştı. Bunun galibi de muhtemelen Gasquet ile oynuyor. Verdasco ve Davydenko diğer seribaşı oyuncular. Davydenko, Doha'da Nadal'ı yenince "geri döndü" yorumları geldi ama ben öyle düşünmüyorum. Hala çok iyi sayılmaz Davy. İlk turda Mayer, ikinci turda muhtemelen Nishikori ile oynayacak, ki bunlar da çok zorlu rakipler ilk turlar için. Verdasco da ikinci turda Tipsarevic ile oynuyor. Burayı seribaşı olmayan bir raket alabilir. Zira seribaşı olmayıp da ilk turlarda sürpriz yapmayı seven ve formda olan çok oyuncu var. Sürpriz seçimi için en uygun çeyreklerden biri, belki de ilki.

Altıncı çeyrek: Djokovic'in çeyreği diye adlandırabiliriz. Sırp raket ikinci turda Karlovic, üçüncü turda Troicki ile oynayabilir. Zorlu rakipler ama geçer bir şekilde bunları. Daha sonra dördüncü turda Ljubicic ya da Almagro ile oynayacak. Geçen sene burada çok iyi oynayan bir Almagro vardı. Tekrarlayabilirse o oyununu Djokovic'e sıkıntı yaşabilir. Tabii önce oraya kadar gelmesi lazım. Sonuç olarak Djokovic için kolay bir çeyrek değil ama rakipleri sanki hep onu zorlayabilecek ama sonunu getirecek kapasiteye sahip olmayan raketler. Mesela Troicki, Amerika Açık'ta ilk turda Djokovic'i dışarı itmenin kıyısına gelmişti ama başaramamıştı. Üstelik şimdi çok daha sağlam bir Djokovic var.

Yedinci çeyrek: Roddick'in çeyreği. İlk iki turda kolay rakiplerle oynadıktan sonra üçüncü turda Haase ya da Monaco ile karşı karşıya gelecek gibi görünüyor. Olası bir Wawrinka-Monfils 3. tur maçı bu çeyrekte ayrıca, ki olursa keyifli olur. Ama ikisinin de yolu çok kolay değil. Wawrinka ikinci turda Golubev'i, Monfils ise ilk turda De Bakker'i geçmek zorunda. Aslında bu çeyrekten bir sürpriz bekliyorum demek isterdim ama Roddick'in dördüncü tura kadar çok zor bir rakiple oynamayacak olması onu dördüncü turda oynayacağı muhtemel rakipleri Wawrinka ve Monfils karşısında rahatlatabilir. Yine de bu iki isimden biri de çeyrek finale çıkabilir.

Sekizinci çeyrek: Ve Roger Federer... İlk iki tur rakipleri kesinlikle kolay değil. Önce Lacko sonra Lu-Simon galibi. İlginçtir, Lu ile Simon daha 3 gün önce Sydney'de oynadılar. Simon rahat kazanmıştı, ki Simon turnuvada genel olarak iyi gidiyor. Yarın Troicki ile final maçını oynayacak turnuvada. Üçüncü turda ise seribaşı olarak bakıldığında Montanes ile karşılaşacak ama ben Malisse'in orada Montanes'i rahat yenip Federer'in karşısına çıkmasını bekliyorum. Malisse de biliyorsunuz buradan önce Chennai'de final oynamıştı. O da formda oyunculardan. Bu çeyreğin diğer tarafında çok çekişmeli eşleşmeler var. Fish-Hanescu, Robredo-Devvarman ve Stakhovsky-Brands... Fish, Robredo ve Stakhovsky favoriler burada ama sürprizler de olabilir. Ve tabii Sam Querrey. O da ilk turda Kubot ile oynuyor. Bu hafta 1 numaralı seribaşı olduğu Sydney'de erken kaybetmişti. Diğer seribaşı oyuncu Fish de sezona çok iyi başlayamadı. Aslında genel olarak sezona çok iyi başlayamayan oyuncuların toplandığı bir bölme olmuş. O yüzden maçların çekişmeli geçmesini bekliyorum zaten. Buradan kim gelirse gelsin dördüncü turda Federer'i zorlayamayacaktır. Açıkçası Federer'in ilk üç turda çok daha zorlu rakiplerle oynama ihtimali bulunuyor dördüncü tura göre...

Çeyrek final tahminleri:

Rafael Nadal-David Nalbandian
Robin Soderling-Andy Murray
Kei Nishikori-Novak Djokovic
Andy Roddick-Roger Federer

ATP'de Haftanin Finalleri

Bayanlar maclari henuz tamamlanmadi ama erkeklerde finalistler belli.

Ferrer Giraldo'yu 63-75 ile gecmis. Kendini toparliyor olabilir. Nalbandian ise Almagro'yu 64-62 ile cok rahat gecmis. Nalbandian - Ferrer maci guzel gecebilir, ikisinin oyun tarzlari benzer cunku.

Sydney'de ise tahmin ettigim gibi Simon Gulbis'i gecmis. 76-60, Gulbis'ten beklenebilecek bir skor. Troicki ise Mayer'i 64-76 ile gecmis. Burada Simon kupaya daha yakin gibi.

Avustralya Acik Kuralari

Bayanlar ve baylar.

Russell yorumlayacak tablolari ama ben gozume carpan noktalari spoiler misali suraya aktarayim.

Bayanlar;

- Hepimiz hem fikiriz; Safina'ya yazik olmus.
- Wickmayer - Groth maci da talihsizlik.
- Henin ve Wozniacki ayni ceyrekte. Wozniacki zaten iyi durumda degildi, simdi isi imkansiz hale gelmis.
- Venus'un ceyregine dengesiz isimler toplanmis. Yari finalist tahmini zor. Venus formdaysa o veya Na Li gelebilir.
- Clijsters'in ceyregi rahat gorunuyor.
- Zvonareva'da son iki slamdeki performansini tekrar edebilirse kendi ceyregini kazasiz atlatabilir.

Baylar;

- Murray cekebilecegi en iyi kurayi cekmis. Ceyregindeki isimlerin tamami toprakci neredeyse. 4 seri basi isimdense en kolay olan Soderling ile eslesmis. Ancak hatirlatmakta fayda var, Soderling son haftalarda cok iyi oynuyordu.
- Djokovic'in kurasinda da yari finale gitme iddiasi olan fazla bir isim yok. Saglik durumuna bagli olarak ceyrek finalde Berdych veya Davydenko'ya takilabilir.
- Nadal'in isi 4. turdan sonra biraz zorlasabilir. 4'te Isner'i sabirli oynayarak gecer, ceyrekte Nalbandian veya Ferrer gelecek. Nalbandian zorlayabilir.
- Federer zor kura cekmis. Lacko'dan sonra Lu veya Simon gelecek. Federer simon'a karsi basa basta 2-0 geride. 3. turda Malisse, 4. turdaysa Querrey veya Fish gelebilir. Ama bu maclar Simon macindan kolay olacaktir. Ceyrekte ise Roddick veya Wawrinka olabilir.

Cok onemli ekleme: Youzhny-Marsel yahu. Russell'a bu eslesmeyi soylediginde "Neden ha neden??..Neden???" dedi. Kendisine ben de katiliyorum, o kadar geyik ilk tur rakibi varken neden Youzhny?

Cagla Galibiyet ile Basladi

Cagla elemelerin ilk turundaki rakibi Panova'yi ilk setini kaybettigi macta 46-64-63 maglup etmeyi basarmis. Ikinci turda Dentoni ile oynayacak. Kendi bolumundeki Groenefeld ise ilk macini rahat kazanmis ve Hampton ile oynayacak.

Cagla'yi kutluyoruz galibiyetinden oturu. Galibiyet demek puan demek her seyden once.

13 Ocak 2011 Perşembe

Hatırlatma

Dün 14 numaralı kortta TSİ 01.00'da başlayacak seansın üçüncü maçını oynayacaktı Çağla ama Melbourne'deki yoğun yağış sebebiyle dün hiç maç oynanamadı. Bugün için de yağmurlu gözüküyor şehir ama dünkü gibi hiç maç oynanmadan da geçileceğini sanmıyorum. Seansların ilk birkaç maçları tamamlanacaktır. Çağla'nın yarınki programda yeri de değişmiş, daha öne gelmiş. 21 numaralı kortta yarıda kalan bir erkekler maçının tamamlanmasının hemen ardından Rus raket Panova ile oynayacak. Yarıda kalan erkekler ilk tur maçında Stephane Robert, Leonardo Tavares karşısında 6-4 3-2 üstündü. Rakip çok zor değil ama Çağla da son zamanlarda hiç ses vermedi. Galibiyet umuyoruz ama olmazsa da büyük hayal kırıklığı olmayacak...

Bir hatırlatma daha. Bu gece kuralar çekiliyor. TSİ 01.00'de. 4 saatten az bir süre kaldı yani. Heyecanlandım!

Edit: Kurayı canlı izlemek için tıklayın.

Tomic'i Babası Zorlamış

Bernard Tomic'in babası John Tomic, bugün açıklamalarda bulunmuş. Tomic, Avustralya Tenis Federasyonu'nun düzenlediği wild-card turnuvasına "hastayım" diyip katılmamış ama ertesi gün Queensland'de antrenman yaparken görülmüştü. Bu olaydan sonra yetkililer Tomic'e wild-card verip vermemek de kararsız kalmışlar ancak Tomic, Sydney'de 3 tane top 100 oyuncusunu arka arkaya mağlup ettikten sonra wild-card'ı almıştı.

John Tomic diyor ki Bernard'ı o gün antrenman yapmaya zorlayan bendim, çünkü Avustralya Açık yaklaşıyordu ve çalışmasını istiyordum. İnanır mısınız orası size kalmış... Bunun dışında, kendisinin ve ailesinin 1996'da Hırvatistan'dan Avustralya'ya geldiğini, bu ülkeyi ve ülkenin insanlarının %95'ini (oturup hesaplamış herhalde tek tek) çok sevdiğini, bu topraklar için ölebileceğini söylemiş. Ciddi şekilde bu geyiği çevirmiş bu ve benzeri cümlelerle. Oğluna da zaman verilmesini, üstlerinde çok fazla baskı olduğunu söylemiş.

Açıkçası Tomic'ten beklentilerin çok olması baskıyı arttırıyor olabilir ama Tomic'in kendisi zaten insanların kendisinden çok şey beklediği bir ortamda insanların tersine gidip, bu kadar fazla tepki görmeye şaşırmamalı. Biraz mütevazi ve olgun davranmaya çalışsa zaten aldığı eleştirilerin büyük bölümünü almayacak...

Foto: Yorumsuz

Video: Federer Antremanda

Video: Nadal Antremanda

Nadal'in Doha'daki modu soyle bir seydi;



Epeyce toparlamis gorunuyor;



Video: "Dagitmissiniz Beyler?"

Avustralya'da Son Durum

Sydney'de erkeklerde ceyrek final, bayanlarda ise yari final gunuydu.

Bayanlarda final Clijster - Li seklinde gelisti. Supriz olmadigini soyleyebiliriz. Clijster Kleybanova'yi 46-63-76 ile gecerken, Na Li 18 yasindaki yeni yeni parlayan Jovanovski'yi 76-63 ile gecmis.

Erkeklerde tum ceyrek finaller cekismesiz gecmis. En yakin gecen set 64, hic 3 sete giden mac yok. Simon Dolgopolov'u, Gulbis Stakhovsky'i, Mayer Starace'yi, Troicki ise Gasquet'i gecmis. Simon-Gulbis maci Troicki-Mayer macindan daha zor gecer diye tahmin ediyorum. Finali Troicki ve Simon oynar gibi gorunuyor, zira Simon daha zor rakipleri daha rahat gecmis bu turnuvada.

Yagmur'dan etkilenen Hobart'ta bazi ikinci tur maclari ile ceyrek finaller ayni gune tikistirilmis. Ikinci tur maclarini bugun tamamlayan Mattek-Sands ve Zakopalova tur atlarken, Errani, Kerber ve 1 nolu seri basi Bartoli elenmis. Diger yari finalistler son donemlerde iyi bir grafik yakalayan Groth ve Peng.

Auckland'da bir onceki postta bahsettigimiz Ferrer maci haricinde Giraldo, Nalbandian ve Almagro yari finale yukselmis. Almagro burada ciftlerde de yari finale yukselmis bugun. Nalbandian'in Isner'i 2 sette elemesi ve Mannarino'nun Almagro'dan set almasi gunun dikkat ceken sonuclari.

Kohlschreiber - Ferrer Maçı

Russell’ın üzerime zimmetlediği David Ferrer hakkında yazayım biraz. Kohlschreiber ile bugün oynadığı maçı 63-67-63 kazandı Ferrer.

Dün Kohlschreiber ile olan maçının büyük bir bölümünü izledim. 3 setlik maç 3 saate yakın sürdü, ilk iki set 2 saati geçti yanılmıyorsam. Bunda Ferrer’den çok Kohli’nin “Ne kırarım ne de kırdırırım” tavrının etkisi büyüktü. Kendi servisindeki kırma puanlarını çok iyi, rakibinin servisinde olanları ise çok kötü oynayınca berabelik seviseysinde sürünen çok fazla oyun oldu. Maçın geneline bakıldığında Kohlschreiber atak oynamaya çalışıp fazla hata yaparken, Ferrer biraz daha güvenli oynamayı tercih etti. Buna rağmen arada atak yaptığında ondan da basit hataların geldiğini gördük ki sezonun başı itibarı ile bu tarz hamlıkları normal karşılıyorum ben. Maçın kalitesi kritik anlarda düştü. İkinci setin tie break oyununda çok fazla mini break olurken üçüncü setin başındaki oyunlarda taraflar kendi servis oyunlarında daha rahatlardı ve görebildiğim kadarıyla daha iyi atak yapıyorlardı. Return konusunda Kohlschreiber biraz daha etkiliydi, aslında çok hızlı ve etkili görünen returnlerinin bir bölümü çok az farkla dışarı çıktı.

Maç, David Ferrer’in yeni sezondaki ikinci ATP maçı. Geçtiğimiz sezonun bitiminde WTF’da fiziksel olarak çok iyi durumda olmadığını söylemişti ki bu onun açısından pek de şaşırtıcı değil bana göre. Ferrer tendinitli bir isim ve tendinit tenisçileri yılda en az bir kez yoklar. Bu anlamda David’in sezonu dizlerinden problem yaşamadan kapatması zordu zaten. Ferrer’in sezon sonunda fazla antreman yapmadığını ve hazırlık konusunda rakiplerinden daha geride olduğunu düşünüyorum ben. Zaten İspanya’da oynadığı hazırlık turnuvasında da iyi sonuçlar alamamıştı. Ferrer için Avustralya’da çektiği kura çok önemli olacak. 7 nolu seri başı olarak gidiyor ancak seri başı olmayıp yükselişte olan pek çok isim var. İlk turlarda bu tarz bir isimle karşılaşırsa turnuvaya erken veda edebilir. Aksi taktirde ilk bir kaç maçta form kazanıp 4. turdan sonrasını zorlayabilir.

Kohlschreiber için ise söylenecek fazla söz yok. Ferrer ikinci seti çok moral bozucu bir biçimde kaybettikten sonra üçüncü sete mental olarak çok rahat başladı; “Kohlschreiber en son ne zaman yarı final gördü ki?” diye düşünmüş olsa gerek. Kohli’nin durumu da tam olarak bu zaten; istikrarlı bir biçimde sürekli 3. veya 4. maçlarda güç kaybı yaşıyor. Ferrer’den bir yaş daha genç olmasına rağmen ben 3. sette silinen tarafın Kohlschreiber olacağını tahmin ediyordum ki böyle de olmuş zaten. Yaşı çok da fazla olmamasına rağmen neden böyle bir durumunu olduğunu gerçekten merak ediyorum.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Kooyong Sonuclari

Monfils def Verdasco: 46-76-64

Hewitt def Youzhny: 75-46-64

Davydenko def Berdych: 75-36-63

Video: Novak Brando

Avustralya Fotolari

Kort kiyafetlerinin gece kiyafetine benzemesi...

"Atin, Atin!! Eski tisortleri atin!!.."

"Atmiyorsaniz da antremanlarda giyin!"



Saat???


Bilege bir seyler takma modasi...

Cagla'nin Kurasi

Bayanlar eleme kuralari surada.

Bence o kadar da kotu bir yere konuslanmamis Cagla. Ilk turda seri basi olmayan Rus Alexandra Panova ile oynayacak. Kendi bolumundeki en dikkar cekici isim Anna-Lena Groenefeld.

Cagla'ya basarilar diliyoruz.

Dikkati Cekenler

Once Sydney'e bakalim. Dunden kalan, isitilarak oynanan maclarda Dolgopolov Tomic'i 67-61-62 ile gecmis. Dun zaten "Wild card aldi ya, kesin serer bu" demistim. Tomic'in butun olayi AO'ya kadar umit verip, AO'de bir mac kazanmak herhalde. Kurasi da yardim ediyor Melbourne'de. Senenin geri kalaninda bir sey yaptigini henuz goren olmadi. Dolgopolov ise takdire sayan bir mucadele gostererek az once biten Querrey macinin da 64-63 ile rahat almis.

Gunun taze maclarinda Florian Mayer tahmin edilebilecegi gibi Del Potro'yu rahat sayilabilecek 2 sette 62-75 ile gecmis. Mayer kagit uzerinde Lopez'den daha kotu bir oyuncu, ama sadece kagit uzerinde. Pek de dikkatimizi cekmeden surekli ilk 40 seviyesinde olmasi en azindan istikrar konusunda avantaji oldugunu gosteriyor bence. Del Potro uzun macinin arkasindan 1 gun dinlenmisti ama seviyesini yukarilara cekebilmek icin daha cok zamana ihtiyaci var. Dun Istomin'i dumduz eden Seppi ise bugun Gasquet'e 3 sette elenmis. Simon ise Lu ve Gil ile oynadigi ilk 2 macini cok rahat kazanmis.

Bayanlarda en dikkat ceken sonuc ilk iki macinda saglam goruntusu cizen Kuznetsova'nin Li engeline takilmasi. 3 sette yenilmis ki bu normal sayilabilir aslinda. Wozniacki'yi gecen hafta ezen Zvonareva'yi yenen Penetta ise Jovanovski'ye yenilmis bugun.

Hobart'ta yagmur yagiyor, seller akiyor, Arap kizlari camlarda....

Auckland'da ise Latinler gorucuye cikmislardi bildiginiz uzere. Dunun en dikkat ceken sonucu Mannarino'nun Monaco'yu yenmesiydi. Bugun ise dun Fognini ile yakin gecen 2 set oynayan Nalbandian'in bugun Petzschner'i rahat gectigini goruyoruz. Hazirlik turnuvalarinda iyi bir goruntu cizen Almagro'da bugun 2 sette Hanescu'yu gecmis. Robredo ise Bellucci'ye kaybetmis. Vee benim huyu guzel, kendi guzel, muniis, tatli, zeytin yesili gozlu prensim David Ferrer. Hepimizi cok seven David (dogru mu?) gecen yilin en iyi cikis yapan oyuncusu olarak dikkat ceken Kamke'yi ilk setini kaybettigi macta yenmis. Masallah diyor iyi bir AO gecirmesini temenni ediyoruz insallah.

11 Ocak 2011 Salı

Haftabaşı Gündemi

- Murray, bu sene Davis Kupası'nda bir ya da iki seri oynayacağını söylemiş. Zaten eğer 2012 Olimpiyatları'nda oynamak istiyorsa, bunu yapmak zorunda. Olimpiyatlarda oynamak isteyen bir tenisçinin ülkesinin olimpiyat başlangıcından önceki 18 aylık süreç içerisinde en az bir kez temsil etmesi gerekiyor. İlginç olan Murray'nin bu durumu yeni öğrenmiş olması. Halbuki annesi federasyonun içinde olan biri. Hopman Kupası'nın bu ülke temsil etme işini göreceğini mi düşündü, nedir, anlayamadım...

- Wozniacki kötü başladığı sezona kötü devam ediyor. Sydney'de ilk turu pas geçtikten sonra oynadığı ikinci tur maçında Cibulkova'dan yalnızca altı oyun alabildi. Avustralya'da da şampiyonluk yalan gibi duruyor. Clijsters tam gaz devam ederken dikkat çeken bir diğer isim Li Na. Geçen sene Avustralya Açık'ta yarı final oynamıştı, bu seneye de iyi başlamış gibi görünüyor. Çok da güçlü olmayan şu tabloda iyi bir kurayla benzer bir başarı gelebilir ondan da.

- Hobart'ta maçlar yağmur engeline takılmış. Tek tamamlanan maçta kazanan Groth, çeyrek finale yükselmiş. Güzel ama burada kazanıp Avustralya'da patlayacak diye korkuyorum. İnşallah şüphelerim yersiz çıkar.

- Hobart'ta yağmur olur da Sydney'de olmaz mı? Orada da var. Tomic-Dolgopolov, Simon-Lu ve Jovanovski-Rezai maçları yarım kalmış. Tomic ilk seti tiebreak'te zar zor aldıktan sonra Dolgopolov ikinci seti 6-1 ile rahat almış. Maçın durması Dolgopolov için daha kötü. Simon ve Jovanovski ilk setleri kazanmışlar. Hatta Simon seti 6-0 ile almış Lu'ya karşı.

- Laureus spor ödüllerinde tenisten adaylar. Erkeklerde yılın en iyi sporcusu ödülüne aday Nadal, ki bence kazanır. Kadınlarda ise Serena, Wozniacki ve Clijsters, üçü birden aday olmuş. Bence hiçbiri kazanamaz. En iyi geri dönüş ödülünde de Henin var. Grand slam kazanmış olsa bu ödülü alması kesin derdim ama şimdi diyemiyorum...

- Kasığındaki gerginlik sebebiyle geçen sene kazandığı Sydney'den çekilen Baghdatis, Avustralya Açık için de şüpheli gözüküyormuş. Hayırlısı...

Avustralya Açık: Eleme Kuraları

Erkekler kurası çekildi, şuradan inceleyebilirsiniz. Çağla Büyükakçay'ın yer alacak olması sebebiyle bizi yakından ilgilendiren kadınlar kurası ise Türkiye saati ile bu gece 1-2 gibi belli olacak.

Buraya eşşek kadar kurayı yazmayacağım tabii ama challenger turnuvalarını hatırı sayılır ölçüde takip ettiğimden özellikle erkeklerde bu oyuncuların çoğunu az çok biliyorum ve tahminlerimi yazmak istedim.

Kavcic, Bester, Dimitrov, Bachinger, Chiudinelli, Rosol, Mahut, Kudryavtsev, Greul, Polansky, Muller, Reynolds, Roger-Vasselin, Zemlja, Gicquel, Raonic.

Marsel'i buralarda görmemek güzel, onu da ekleyelim...

Nadal Melbourne'de

Uçak yolculuğu sıkıcıdır... Hele ki uzunsa...

Varacağın yere yaklaştığını hissetmek keyiflidir...

Hedefe varmak mutluluktur...

Outfit: Caroline Wozniacki



Wozniacki'nin Avustralya Açık'ta giyeceği kıyafet ve ayakkabılar. Stella McCartney dizaynı.

Tomic Wild Card'ı Aldı

Burada en başta wild card alamadı diye sevindiğimiz Bernard Tomic, wild card'ı almayı başardı. Avustralyalı yetkililer birkaç hafta önce ilk iki wild card sahibini açıklamışlar ve diğer iki wild card'ı Avustralya Açık öncesi turnuvalarda oyuncuların göstereceği performanslara göre vereceklerini söylemişlerdi. Tomic, Brisbane'de ilk turda elense de, Sydney elemelerinde arka arkaya 3 tane top 100 oyuncusunu set kaybetmeden eleyince wild card'ı alacağını belli etmişti. Öyle de oldu. Tomic ayrıca dün oynadığı ana tablo ilk tur maçında Dolgopolov'a karşı ilk seti kazandı, ikinci seti verdi, son set yağmur sebebiyle başlayamadı. Zaten genel olarak Avustralya'da şiddetli bir yağmur, hatta sel durumu var. Bu gece elemelerin başlayacağını göz önüne alırsak, pek iç açıcı gelişmeler olmadığını söylemeliyiz bunların.

Erkeklerde diğer wild card'ı Carsten Ball aldı. 2009'da fena değildi, ATP finali de yapmıştı ama geçen seneyi kötü geçirmişti. Ama almayı başarmış wild card'ı bir şekilde. Kadınlarda ise son iki wild card Sophie Ferguson ile Sally Peers'ın olmuş. Peers özellikle hak ediyordu son dönemde yaptığı çıkışla zaten. Dediğimiz gibi, elemeler TSİ 02.00'da başlıyor bu gece eğer yağmur izin verirse. Dileyenler şuradan izleyebilirler maçları...

Ah Be Safina...

Del Potro geri döndü diye seviniyoruz, sen bizi üzmeye devam ediyorsun. Yakışıyor mu Safina? Geçen hafta 1 numaralı seribaşı Wickmayer'den set aldın, fena değil dedik. Bu hafta Bartoli'yi çektin, yuh şanssızsın dedik ama gidip sadece 1 oyun alarak da elenilmez ki... Bartoli'nin dediğine göre maç çok yakın geçmiş. Bilmiyorum, ciddi mi söyledi bunu ama istatistiklere bakılınca çok fazla berabereye giden oyun olduğu anlaşılıyor puan fazlalığından. Yine de 6-0 6-1 biten bir maçın çok geçmiş olmasını hayal edemiyorum, Bartoli reyiz kusura bakmasın.

Auckland'de dikkatimi çeken Robredo'nun Venus'e set kaybetmesi. Venus Williams değil tabii. Michael Venus. İlk 400'e zar zor girmiş bir Yeni Zelandalı arkadaş. İlk seti tiebreak'te koparmış Robredo'dan. Geçen sene zaten bence berbattı Robredo adına. Bu sene de çok iç açıcı başlamış gibi gözükmüyor. Kohlschreiber de has toprakçılardan Berlocq'a set vermiş. Onun da form durumu çok iyi değil gibi. Halbuki Avustralya'da sürpriz yapabilecekler listemde vardı. İnanmayın tabii, oturup öyle bir liste falan yapmadım.

Son olarak Hobart'ta iki prensesin kapışması... Bu maçın ilk setine biraz bakabildim. Groth iyi oynuyordu ama karşıda felaket bir Larsson vardı. Nerede İstanbul Cup'ta izlediğim Larsson, nerede bu Larsson? Kendisini toparlamazsa pek fazla görme imkanı bulamayacağız gibi... Groth'a gelince burada zayıf tablonun da avantajını kullanıp final, hatta şampiyonluk yapabilir ama benim tercihim burada erken elenip Avustralya'da şık bir sonuç alması olur. Geçen hafta Brisbane yarı finali üstüne, bu hafta burada da çok ileri giderse Avustralya'ya pili kalacağından şüpheliyim.

10 Ocak 2011 Pazartesi

Del Potro'dan Zor Galibiyet

Del Potro, Feli Lopez'i tamami tie-break ile sonuclanan 3 set sonucunda yenmeyi basarmis. Macin suresi 3 saat 20 dakika.

Lopez'in 20 Del Potro'nun 21 ace ile oynadigi dusunulecek olursa surenin uzunlugu biraz daha net anlasilabilir. Bir suru kolay puan olmus demek ki macta.

Istatistiklere bakildiginda Del Potro'nun ilk servis yuzdesi %57, Lopez'inki ise %53 olarak gorunuyor. Lopez gecen hafta hastaligi nedeniyle ilk turda agir bir maglubiyet almisti, etkileri hala devam ediyor demek. Zaten ilk servis yuzdesinin dusuklugu biraz da bunu isaret ediyor ki, ara veren oyuncualrin en cok return oyununda zorlandigi dusunulurse bu Del Potro'nun isini kolaylastirmistir diye dusunuyorum. Del Potro'nun da ilk servis yuzdesi iyi degil tabi ama bu cok normal. Bana gore bu macta onun adina en onemli olan sey 7 kez servis kirma puani cevirebilmis olmasi (gerci izlemedigimden bu anlarda ne kadar atak oynayabildigini de bilemiyorum) ve 3 saat 20 dakikanin sonunda ayakta durabiliyor olusu.

Baghdatis'in cekilmesinden sonra kurada onu epeyce acilmis. Izleyenlere gore yine de epey pasliymis Delpo, bugunku uzun mactan sonra epeyce de yorulmustur diye dusunuyorum. Yine de burada 1-2 mac daha kazanabilme ihtimali var gibi duruyor.

Son bir yorum da Del Potro'nun turnuva secimi ile ilgili olsun. Bana gore Sydney yerine Brsibane'de oynasa onun icin daha iyi olurdu. Tabi ki o turnuvalardaki oyuncular daha guclu ancak Del Potro diger oyuncular kadar fit degil su an. Avustralya Acik'a sayili gunler kala kas yirtilmasi gibi ufak tefek sakatliklar yasamasi olasi, 1 hafta bosluk biraksa iyilesmek icin firsati olabilirki. Ama anladigim kadariyla zaten AO'dan bir beklentisi yokmus. Bunda 5 setlik maclar icin kendini henuz yetersiz hissetmesinin etkisi olabilir.

9 Ocak 2011 Pazar

Avustralya Açık: Hazırlıklar


Hewitt'in yanında Ivan Lendl. Tavsiyeler vermiş bizim Lleyton'a (öyle de samimiyiz). Lendl cuma günü yapılacak kurada da onur konuğu olacakmış. Yakışır.


Greta Arn'a yenilen Masha soluğu Melbourne'de almış. Yanlış hatırlamıyorsam geçen sene de böyle erken gelmişti. Geçen seneki gibi ilk turdan elenmezse iyidir.


Bir bu, bir de Feli Lopez. İkisi de aylardır tenis oynamaz ama iş artistliğe gelince çıkarırlar tişörtleri. Adamlar "bug"u bulmuş. Kızlara yediriyorlar ama ben yemem! Biraz da maç kazanın artık lan. Valla...

Caroline "Sivilceli" Wozniacki



Brisbane de Soderling'e

Soderling, finalde Roddick'i 6-3 ve 7-5'lik setlerle geçerek geçen sene olduğu gibi yine Avustralya'da 4 numaralı seribaşı olmaya hak kazandı. Bu kez 1. turda elenmesi pek mümkün değil. Zira İsveçli harika tenis oynuyor. Servisleri geçtiğimiz seneden daha iyi gibi geldi bana. Bunun yanında topa yine sert vuruyor ama çok daha az basit hata yapıyor. Paralel korta backhand winner'lar çok fazla yaptı bu turnuvada, ki genelde görmeye alışık değilizdir bunları Soderling'den. Yeni antrenöri Claudio Pistolesi'nin etkileri az da olsa belli oluyor. Olumlu yönde hem de... Onu buraya kadar getiren Norman ile ayrılması riskli görünüyordu ama yeni antrenörüyle sağlam başladı. Soderling'in Avustralya'da en az yarı final yapmasını bekliyorum. Bu onu turnuva sonrasında 3 numaraya taşıyabilir.

Roddick de hafta boyunca fena değildi ama artık büyük oyuncuları yenecek oyunu olmadığı belli. Büyük oyunculardan kasıt top 5 burada... Servislerde hiçbir sorun yok. Hareketliliği, kondüsyonu güzel. Uzun rallilere dayanayabiliyor, backhand slice çalışıyor. Fakat o kadar güvenli oynuyor ki, oyununda "winner" diye bir şey kalmadı. Filede zaten yetenekli olmadığını biliyoruz. Bugün maçta bir ara istatistik geldi forehand winner'ları gösteren ve durum 12-0 Soderling lehineydi. Roddick'in bir zamanlar nasıl forehand'i olduğunu da biliyoruz... Tabii, eskisi kadar agresif olmayabilir ama tamamen pasif oyunla çok büyük başarılar yakalamayacağını bilmeli. Belki de biliyordur ve bunu da dert etmiyordur kendisine, bilinmez...

Chennai Wawrinka'ya

Russell'in bu maca uygun gordugu fotograf

Chennai'de sampiyon 75-46-61 ile Stanislas Wawrinka oldu.

Wawrinka Avustralya Acik icin supriz adaylarimdan biri daha once de soyledigim gibi. Ama bu mactaki oyununu begenmedigimi soylemeliyim. Zaten pek zevkli bir mac degildi, hem o hem Malisse beklenmeyecek hatalar yaptilar ve cogu ralli de temposuz gecti. Ikinci sette ve ucuncu setin basinda mac biraz daha guzellesir gibi olsa da, daha yorgun olan Malisse mactan kopunca heyacan da kalmamis oldu. Wawrinka'nin sag bacagi da bandajliydi bu arada.

Gecen sene finalde kalan Wawrinka bu sene boylelikle kupayi almis oldu. Malisse ise gecen sene bu haftayi elemelerde gecirdiginden finale gidebildigi icin iyi bir sicrayis yapacak.

Sakatlar, Sakatlar, Sakatlar...

Ne kadar da çabuk başladı sakatlık haberleri? İlginç olan daha uzun sezonu erkekler oynarken ilk hafta sakatlık haberlerinin daha çok kadınlardan gelmiş olması.

Schiavone, Robson, Ivanovic, Vesnina, Shvedova ilk aklıma gelenler sakatlık sebebiyle turnuvaları yarıda bırakanlardan. Bunlardan bazılarının durumları belli. Shvedova, Avustralya Açık'ta maalesef olmayacak. Biraz önce gelen açıklamaya göre Laura Robson da Avustralya'da yok. Elemelerde mücadele edecekti eğer sağlığı imkan verseydi. Ivanovic ise iyi olmayı umuyor Avustralya'ya kadar. Sydney'den çekildi ama. Organizatörlerden Avustralya Açık'ta ilk tur maçını ilk güne değil de, ikinci güne koymalarını rica edecekmiş. Kırmayın lan kızı, yazık.

Bu arada erkeklerden de bir haber geldi. Sol ayağından sakatlanan Paul-Henri Mathieu Avustralya Açık'tan çekildiğini açıkladı. Eğer bir kişi daha çekilirse Bulgar Grigor Dimitrov ana tabloda olacak.

Video: Ciftler Refleks Isi


"Make the court bigger guys!"