2 Temmuz 2015 Perşembe
Wimbledon 2015: İlk 3 günde neler oldu?
Wimbledon başladı, Ramazan ayına denk gelmesi benim için maçları takip ettirmeyi zorlaştırıyor. Yarım yamalak izleyebiliyorum ama yine de Marsel İlhan ve top oyuncuların maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum.
Güzel bir başlangıç oldu turnuvaya. Havanın da düzgün olması maçları hiç kesintiye uğratmadı. Zaten bu hafta hiç yağmur da gözükmüyor. İkinci haftadan sonra yağmur yağar mı yağmaz mı, çok da önemli değil merkez kortta çatı olduğu için. Elbette çatıyı istemeyecek bazı İspanyol raketler olabilir........ (oraya İspanyol raketler gelebilirse)
Marsel'den başlayalım o halde şöyle bir özet geçmeye. Bir alttaki kirpi'nin postunun yorumlarına göz atarken dikkatimi çekti. Bir okuyucumuz Janowicz'i sürpriz adaylarından biri olarak göstermiş. Şimdi görünce şöyle bir gülümseme yerleşti suratıma. Vallahi twitter'daki boş beleş işsizlerin dalgası falan hiç umurumda değil. Türk tenisindeki diğer oyuncuların başarılarını toplayıp 5 ile çarpın, Marsel'in yanına dahi yaklaşamaz. Bugün Anderson ile oynadığı maçı locadan izleyen Erhan Oral ve Mert Ertunga gibi eski Davis Kupası oyuncularımız belki de gençken hayal ettikleri şeye ulaşamasalar da en yakından yetiştirdikleri, destek oldukları oyuncuyu izleyip onun başarılarıyla mutlu olabiliyorlar. (evet, Türkiye için muazzam başarılı)
Marsel, ilk turda Janowicz'i mağlup etti çünkü return'leri muazzamdı. Heyecan yapmasa 3-0 ile daha da flaş geçecekti, 3-1 oldu. Zaten maçlara nokta koyma konusunda biraz tutukluğu var. 28 yaşında olmasına rağmen tecrübesiz olması ve bu alanda çıktığı maç sayısı 10 falan olması lazım. Bunu böyle kabulleneceğiz artık. Ama oynadığı tenis dört dörtlüktü. Daha önce de grand slam'lerde defalarca 2.tura çıktı ama bence Tommy Haas galibiyeti de dahil olmak üzere kariyerinin en iyi grand slam galibiyeti buydu. Zira Haas o zaman comeback'ten yeni dönmüş ve çok kötü bir haldeydi. Ayrıca 2011 Roland Garros'tan sonraki en iyi performansıydı. Orada da ikinci turda Garcia Lopez'e çok acı elenmişti iyi oynarken, burada da Anderson karşısında aynısı oldu.
Anderson'a karşı neden olmadı peki? Elbette return'den dolayı. 4 set süren maçta 34 ace yiyip bir kez dahi servis kırma puanı göremiyor, hatta berabere bile göremiyorsan yenilmen kaçınılmaz aslında. İkinci sette 6-3'lük avantajı harcayıp maçı kaybettikten sonra "2-0 olsaydı, o fırsat kaçmasaydı..." diye içimden geçti ama üzerinden biraz zaman geçtikten sonra bakıyorum da, Anderson ciddi bir çöküş yaşamadığı halde Marsel'in şansı hala çok değildi. Çünkü return namına maalesef çok kötüydü ve Anderson çift hatalarla ikramlar verdi Marsel'e. Yine de o fırsatı değerlendirip 2-0 yapmalıydı, bir daha gelir mi bu fırsat bilinmez ama ne olursa olsun çok güzel bir turnuva geçirdi Marsel. Özellikle çimde 3 maçta set alamadan Wimbledon'a gelip Janowicz'i ezmesi ve Anderson'a kafa tutması büyük sürprizdi. Toprak sezonunu çok daha iyi geçirmiş ama beklentilerin olduğu İstanbul ve RG'de (orada kura etkili tabii, şampiyona yenildi, boru değil!) maç kazanamamıştı. Roland Garros'ta iyi kura çekse orada da maç kazanırdı, buna eminim. Orada alamadığı galibiyet Wimbledon'da gelmiş oldu. Ama Marsel'in favori grand slam'i US Open, bunu biliyorum. Asıl orada güzel bir kurayla 3.turu görmesi en büyük temennim. Yeter ki seribaşılar arasında şöyle 20-32 arası birini çeksin ve önü açılsın artık. Bu sene cidden kötü kuralar çekti hep.
Marsel konuşması uzun oldu ama uzun süredir yazmayınca acısı anca çıktı. Turnuvanın asıl ağır toplarına geçme vakti...
Djokovic'in herkes RG'deki hayal kırıklığı olan finalden sonra mental olarak Wimbledon'a hazır olmamasını bekliyordu ama ben açıkçası aynı fikirde değildim. Oynadığı ilk iki maçla da bunu gösterdi. Bu kadar can yakıcı olmasa da son senelerde direkten hep döndü Djokovic aslında Roland Garros'ta. Ama o zaman bile en kötü finale çıkmasını bildi Wimbledon'da. E kurada da Murray yerine Wawrinka çekince final şansı daha fazla oldu bence. Wawrinka onu her ne kadar RG finalinde alt etmiş olsa da, Wimbledon'da Murray'e göre tercih edeceği bir rakip olur kesinlikle.
3.turda Tomic, 4.turda Anderson, çeyrekte Isner-Cilic galibi gözüküyor Djokovic için. İyi servisçiler ama Tomic, Anderson ve Isner'in zorlama ihtimalini görmüyorum. Isner zaten iyi bir çimci değil. Burada iki maçı da 3-0 ile rahat almış, izleyemedim ama sert kortta bile bu sene set vermeden iki kere yendi Isner'i, burada da çok şansı olmaz. Cilic burada en sert rakip gözüküyor. Geçen sene Djokovic'i 5 sete götürmüştü ama o da bugün merkez kortta elemelerden gelen Berankis'e karşı 5 sette kazandı ve son set 5-5'te 2 tane servis kırma puanı kurtardı ki ben ona maç puanı diyorum. Yani tenis seviyesi sorunlu. Yine de Isner'ı geçerse Djokovic'e daha zor bir rakip olur. Ama bu isimler Djokovic'i turnuvanın dışına itebilir mi? Çok büyük sürpriz olur nazarımda. Yarı finale kadar yine bana göre Djokovic banko.
Wawrinka cidden süper bir kura çekti. İlk iki turda oynadığı isimlere gel: Sousa ve Estrella! İlk turlarda genelde Wawrinka zorlanır. Bu yüzden burada gelen iyi kura onu çok rahatlatmıştır, buna eminim. 3.turda Verdasco ile oynayacak. Verdasco dengesizdir, ne yapacağı belli olmaz ama burada iki tane 5 setlik maç kazandı. Wawrinka'ya nefesi kaldığını sanmıyorum. Servisi de büyük bir silah olmadığı için Wawrinka bir şekilde bu engeli de atlatır. 4.turda da Goffin ya da Baghdatis yine aynı tip oyuncu. Kötü servis, iyi baseline. Wawrinka için burada da sorun çıkacağını sanmıyorum. Baghdatis iyi çim sezonu geçirdi ama gelmiş artık 30'una, 2006'daki gibi efsanevi bir tenis beklememek lazım. Dolayısıyla Stan'ın da çeyreğe kadar yolu ballı lokma. Çeyrek finalde zorlanabilir işte. Kyrgios, Raonic, Dimitrov... Anam bu nasıl çeyrek! Dimitrov-Gasquet ve Raonic-Kyrgios eşleşmeleri var. Bunlar birbirini yerler. Gasquet dışında hepsinin de Stan'e karşı şansı olur. Zaten Gasquet de buradan çıkamaz. (büyük konuştum, hayırlısı) Dimitrov burada epey şanslı. Geçen seneki formunu tutarsa çeyrek finale gelip orada Wawrinka ile kafa kafaya oynamasına şaşırmam. İlk iki turu da güzel geçti zaten.
Federer güzel kura çekmiş bak. İlk turda Dzumhur maçını izlemeye değer bulmadım. Zaten ilgiye değer bir şey de olmamış. Yarın ikinci turda Querrey maçı eğlenceli geçebilir. Querrey iyi gününde olup iyi servis atar da bir de üzerine clutch puanları iyi oynarsa (kıyamet kopacak) 1 set alır, 3-1 kaybeder. Diğer her türlü halde 3-0 işte. Ama bundan ziyade Federer'in seviyesini görebilmek için güzel bir maç olur. 3.turda Groth-Duckworth maçı yine ziyan bir maç. Querrey maçından kolay geçmesi muhtemel. Yani 4.tura kadar Federer 3.viteste gelir en fazla. 4.turda Feliciano gelebilir. İyi çimci falan ama Federer'e de hiç ters gelmiyor ki. Uzun lafın kısası Federer de Djokovic gibi çeyreğe banko gelecek gibi. Halle'de de zaten ilk tur hariç iyi oynamıştı. Çeyrek final rakiplerinde ise Berdych dışında kimse onu zorlayamaz. Berdych de Mahut, Rosol gibi tehlikeli tiplerle karşı karşıya gelecek. Onun da çeyreğe gelmesi kesin değil. Eğer Berdych de gelemezse yaz zaten Fedo'yu yarıya. Berdych gelirse güzel maç olur.
Son üç senede Rosoldarciskyrgiosaelenenadam'ı sona bıraktım. Bu sene zaten.... Neyse ya, geriye dönmeyelim. Yoksa 10 paragraf yazarız herhalde. Stuttgart'ta turnuva kazandı da Queens'te yine Dolgopolov karşısında patatese dönüp 4-2'den final seti verdi. İlk turda Bellucci'yi rahat geçti ama servisleri falan kötüydü, ne bileyim çok da umut vermedi işte. 2.turda Dustin Brown tehlikeli rakip ama Wimbledon, Halle'ye benzemez. Rosol-Darcis-Kyrgios gerçeği olsa da Dustin baseline'da Rafa'ya karşı hiçbir şey üretemez ve bir yerde kırılır gibime geliyor. Sonra 3.turda Troicki zor rakip olur. Stuttgart'ta rahat yendi ama Troicki iyi servisçi, Rafa'yı zorlayabilir iyi gününde. Buraları atlatırsa 4.turda kaybetmemesi lazım artık herhalde. Gelecek en iyi rakip Fognini işte. Gidip Fognini'ye bu sene 3.kez kaybederse tenisi cidden bıraksın. Üstelik çimde.
Öte yanda Murray'nin kurası da güzel. O da çeyrek finale kadar gelecek gibi. Çeyrek finalde Murray-Nadal eşleşmesi olursa Nadal'a %10 şans veriyorum.
Tahminim:
Yarı finaller: Djokovic-Wawrinka / Murray-Federer
Final: Djokovic-Murray
Şampiyon: Murray
Saat olmuş 1.30 bu arada, sahur vakti yaklaşıyor ve eşşşek gibi uzun da bir post oldu afedersiniz. Kadınlara değinecek hal kalmadı, onu da başka zaman yazarız artık. (kadınlar kısmını çok takmadığımı çaktırmadım dimi? Çok çakmadınız dimi?)
Güzel bir başlangıç oldu turnuvaya. Havanın da düzgün olması maçları hiç kesintiye uğratmadı. Zaten bu hafta hiç yağmur da gözükmüyor. İkinci haftadan sonra yağmur yağar mı yağmaz mı, çok da önemli değil merkez kortta çatı olduğu için. Elbette çatıyı istemeyecek bazı İspanyol raketler olabilir........ (oraya İspanyol raketler gelebilirse)
Marsel'den başlayalım o halde şöyle bir özet geçmeye. Bir alttaki kirpi'nin postunun yorumlarına göz atarken dikkatimi çekti. Bir okuyucumuz Janowicz'i sürpriz adaylarından biri olarak göstermiş. Şimdi görünce şöyle bir gülümseme yerleşti suratıma. Vallahi twitter'daki boş beleş işsizlerin dalgası falan hiç umurumda değil. Türk tenisindeki diğer oyuncuların başarılarını toplayıp 5 ile çarpın, Marsel'in yanına dahi yaklaşamaz. Bugün Anderson ile oynadığı maçı locadan izleyen Erhan Oral ve Mert Ertunga gibi eski Davis Kupası oyuncularımız belki de gençken hayal ettikleri şeye ulaşamasalar da en yakından yetiştirdikleri, destek oldukları oyuncuyu izleyip onun başarılarıyla mutlu olabiliyorlar. (evet, Türkiye için muazzam başarılı)
Marsel, ilk turda Janowicz'i mağlup etti çünkü return'leri muazzamdı. Heyecan yapmasa 3-0 ile daha da flaş geçecekti, 3-1 oldu. Zaten maçlara nokta koyma konusunda biraz tutukluğu var. 28 yaşında olmasına rağmen tecrübesiz olması ve bu alanda çıktığı maç sayısı 10 falan olması lazım. Bunu böyle kabulleneceğiz artık. Ama oynadığı tenis dört dörtlüktü. Daha önce de grand slam'lerde defalarca 2.tura çıktı ama bence Tommy Haas galibiyeti de dahil olmak üzere kariyerinin en iyi grand slam galibiyeti buydu. Zira Haas o zaman comeback'ten yeni dönmüş ve çok kötü bir haldeydi. Ayrıca 2011 Roland Garros'tan sonraki en iyi performansıydı. Orada da ikinci turda Garcia Lopez'e çok acı elenmişti iyi oynarken, burada da Anderson karşısında aynısı oldu.
Anderson'a karşı neden olmadı peki? Elbette return'den dolayı. 4 set süren maçta 34 ace yiyip bir kez dahi servis kırma puanı göremiyor, hatta berabere bile göremiyorsan yenilmen kaçınılmaz aslında. İkinci sette 6-3'lük avantajı harcayıp maçı kaybettikten sonra "2-0 olsaydı, o fırsat kaçmasaydı..." diye içimden geçti ama üzerinden biraz zaman geçtikten sonra bakıyorum da, Anderson ciddi bir çöküş yaşamadığı halde Marsel'in şansı hala çok değildi. Çünkü return namına maalesef çok kötüydü ve Anderson çift hatalarla ikramlar verdi Marsel'e. Yine de o fırsatı değerlendirip 2-0 yapmalıydı, bir daha gelir mi bu fırsat bilinmez ama ne olursa olsun çok güzel bir turnuva geçirdi Marsel. Özellikle çimde 3 maçta set alamadan Wimbledon'a gelip Janowicz'i ezmesi ve Anderson'a kafa tutması büyük sürprizdi. Toprak sezonunu çok daha iyi geçirmiş ama beklentilerin olduğu İstanbul ve RG'de (orada kura etkili tabii, şampiyona yenildi, boru değil!) maç kazanamamıştı. Roland Garros'ta iyi kura çekse orada da maç kazanırdı, buna eminim. Orada alamadığı galibiyet Wimbledon'da gelmiş oldu. Ama Marsel'in favori grand slam'i US Open, bunu biliyorum. Asıl orada güzel bir kurayla 3.turu görmesi en büyük temennim. Yeter ki seribaşılar arasında şöyle 20-32 arası birini çeksin ve önü açılsın artık. Bu sene cidden kötü kuralar çekti hep.
Marsel konuşması uzun oldu ama uzun süredir yazmayınca acısı anca çıktı. Turnuvanın asıl ağır toplarına geçme vakti...
Djokovic'in herkes RG'deki hayal kırıklığı olan finalden sonra mental olarak Wimbledon'a hazır olmamasını bekliyordu ama ben açıkçası aynı fikirde değildim. Oynadığı ilk iki maçla da bunu gösterdi. Bu kadar can yakıcı olmasa da son senelerde direkten hep döndü Djokovic aslında Roland Garros'ta. Ama o zaman bile en kötü finale çıkmasını bildi Wimbledon'da. E kurada da Murray yerine Wawrinka çekince final şansı daha fazla oldu bence. Wawrinka onu her ne kadar RG finalinde alt etmiş olsa da, Wimbledon'da Murray'e göre tercih edeceği bir rakip olur kesinlikle.
3.turda Tomic, 4.turda Anderson, çeyrekte Isner-Cilic galibi gözüküyor Djokovic için. İyi servisçiler ama Tomic, Anderson ve Isner'in zorlama ihtimalini görmüyorum. Isner zaten iyi bir çimci değil. Burada iki maçı da 3-0 ile rahat almış, izleyemedim ama sert kortta bile bu sene set vermeden iki kere yendi Isner'i, burada da çok şansı olmaz. Cilic burada en sert rakip gözüküyor. Geçen sene Djokovic'i 5 sete götürmüştü ama o da bugün merkez kortta elemelerden gelen Berankis'e karşı 5 sette kazandı ve son set 5-5'te 2 tane servis kırma puanı kurtardı ki ben ona maç puanı diyorum. Yani tenis seviyesi sorunlu. Yine de Isner'ı geçerse Djokovic'e daha zor bir rakip olur. Ama bu isimler Djokovic'i turnuvanın dışına itebilir mi? Çok büyük sürpriz olur nazarımda. Yarı finale kadar yine bana göre Djokovic banko.
Wawrinka cidden süper bir kura çekti. İlk iki turda oynadığı isimlere gel: Sousa ve Estrella! İlk turlarda genelde Wawrinka zorlanır. Bu yüzden burada gelen iyi kura onu çok rahatlatmıştır, buna eminim. 3.turda Verdasco ile oynayacak. Verdasco dengesizdir, ne yapacağı belli olmaz ama burada iki tane 5 setlik maç kazandı. Wawrinka'ya nefesi kaldığını sanmıyorum. Servisi de büyük bir silah olmadığı için Wawrinka bir şekilde bu engeli de atlatır. 4.turda da Goffin ya da Baghdatis yine aynı tip oyuncu. Kötü servis, iyi baseline. Wawrinka için burada da sorun çıkacağını sanmıyorum. Baghdatis iyi çim sezonu geçirdi ama gelmiş artık 30'una, 2006'daki gibi efsanevi bir tenis beklememek lazım. Dolayısıyla Stan'ın da çeyreğe kadar yolu ballı lokma. Çeyrek finalde zorlanabilir işte. Kyrgios, Raonic, Dimitrov... Anam bu nasıl çeyrek! Dimitrov-Gasquet ve Raonic-Kyrgios eşleşmeleri var. Bunlar birbirini yerler. Gasquet dışında hepsinin de Stan'e karşı şansı olur. Zaten Gasquet de buradan çıkamaz. (büyük konuştum, hayırlısı) Dimitrov burada epey şanslı. Geçen seneki formunu tutarsa çeyrek finale gelip orada Wawrinka ile kafa kafaya oynamasına şaşırmam. İlk iki turu da güzel geçti zaten.
Federer güzel kura çekmiş bak. İlk turda Dzumhur maçını izlemeye değer bulmadım. Zaten ilgiye değer bir şey de olmamış. Yarın ikinci turda Querrey maçı eğlenceli geçebilir. Querrey iyi gününde olup iyi servis atar da bir de üzerine clutch puanları iyi oynarsa (kıyamet kopacak) 1 set alır, 3-1 kaybeder. Diğer her türlü halde 3-0 işte. Ama bundan ziyade Federer'in seviyesini görebilmek için güzel bir maç olur. 3.turda Groth-Duckworth maçı yine ziyan bir maç. Querrey maçından kolay geçmesi muhtemel. Yani 4.tura kadar Federer 3.viteste gelir en fazla. 4.turda Feliciano gelebilir. İyi çimci falan ama Federer'e de hiç ters gelmiyor ki. Uzun lafın kısası Federer de Djokovic gibi çeyreğe banko gelecek gibi. Halle'de de zaten ilk tur hariç iyi oynamıştı. Çeyrek final rakiplerinde ise Berdych dışında kimse onu zorlayamaz. Berdych de Mahut, Rosol gibi tehlikeli tiplerle karşı karşıya gelecek. Onun da çeyreğe gelmesi kesin değil. Eğer Berdych de gelemezse yaz zaten Fedo'yu yarıya. Berdych gelirse güzel maç olur.
Son üç senede Rosoldarciskyrgiosaelenenadam'ı sona bıraktım. Bu sene zaten.... Neyse ya, geriye dönmeyelim. Yoksa 10 paragraf yazarız herhalde. Stuttgart'ta turnuva kazandı da Queens'te yine Dolgopolov karşısında patatese dönüp 4-2'den final seti verdi. İlk turda Bellucci'yi rahat geçti ama servisleri falan kötüydü, ne bileyim çok da umut vermedi işte. 2.turda Dustin Brown tehlikeli rakip ama Wimbledon, Halle'ye benzemez. Rosol-Darcis-Kyrgios gerçeği olsa da Dustin baseline'da Rafa'ya karşı hiçbir şey üretemez ve bir yerde kırılır gibime geliyor. Sonra 3.turda Troicki zor rakip olur. Stuttgart'ta rahat yendi ama Troicki iyi servisçi, Rafa'yı zorlayabilir iyi gününde. Buraları atlatırsa 4.turda kaybetmemesi lazım artık herhalde. Gelecek en iyi rakip Fognini işte. Gidip Fognini'ye bu sene 3.kez kaybederse tenisi cidden bıraksın. Üstelik çimde.
Öte yanda Murray'nin kurası da güzel. O da çeyrek finale kadar gelecek gibi. Çeyrek finalde Murray-Nadal eşleşmesi olursa Nadal'a %10 şans veriyorum.
Tahminim:
Yarı finaller: Djokovic-Wawrinka / Murray-Federer
Final: Djokovic-Murray
Şampiyon: Murray
Saat olmuş 1.30 bu arada, sahur vakti yaklaşıyor ve eşşşek gibi uzun da bir post oldu afedersiniz. Kadınlara değinecek hal kalmadı, onu da başka zaman yazarız artık. (kadınlar kısmını çok takmadığımı çaktırmadım dimi? Çok çakmadınız dimi?)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)