7 Eylül 2012 Cuma

USTA: Saçmalıklar

Dünden beri konuşulan bir konu Taylor Townsend konusunda USTA'nın sergilediği tavır.

USTA, oyuncu yetiştirme programı kapsamında kızlarda dünya bir numarası olan Townsend'den desteğini çekmiş; bu yıl US Open büyükler ana tablo veya elemeler için wild card vermediği gibi, junior turnuvası için de masraflarını karşılamamış. Sebep: Townsend'in "şişman" olması.

Townsend, dışarıdan bakıldığında bir tenisçi için kalın gözükmekle birlikte maçlarında herhangi bir form sıkıntısı yaşamıyor. Zaten başarılı kariyeri de bunu gösteriyor. USTA, onlar için oyuncu sağlığının herşeyden önemli olduğunu söyleyerek Taylor'ı zayıflatmak istediklerini söylemiş.

Nereden başlasak, nasıl saydırsak bilemiyoruz... Bu kızcağız ilk parlamaya başladığında Serena gibi kilosundan girilip kaslarından çıkılacağını tahmin edip onun için üzülmüştüm ama ilk taşın kensidisini en çok desteklemesi gereken kurumdan gelmesi ne çeşit bir aptallıktır anlamak güç. Öncelikle oyuncunun "fitness" durumuna sadece dışarıdan bakılarak mı karar veriliyor anlamıyorum. Babasının sağına soluna abuk subuk lastikler bağlayarak deli gibi çalıştırdığı, turdaki en kıpraşımlı oyunculardan olan Bartoli aynı zamanda en kalınlardan da biridir. Yine de formunun yetmediğine şahit olmuyoruz. Ayrıca şişmanlık kavramına kim neye göre karar veriyor? Biraz kalın olan herkese şişman denerek sağlıklı nesiller mi yetiştirilir yoksa blumik nesiller mi, bir bakmak lazım.

Daha 16 yaşından bir kıza, önemli bir turnuva esnasında/öncesinde "şişman" demek de apayrı bir nokta tabi. Dün 2 maç kazanan kız, bugün elendi. Tebrik ediyoruz yetkilileri.

6 Eylül 2012 Perşembe

US Open: (Bilinen) Yarı Finaller

2 çeyrek final hariç kalan maçlar tamamlandı.

Kadınlarda tablonun alt tarafında şu ana dek turnuvada en sağlam iki oyuncu karşılaşacak; Errani ve Serena. Serena tartışmasız favori; Errani Roland Garros'taki gibi kolay yoldan yarı finale geldi ve yine oradaki gibi aniden kendisinden birkaç gömlek yukarıdaki Serena ile oynayacak. Maçın sonucu belli gibi olsa da Serena'ya ve onun bilek bandajlarına güvenemiyorum. Genelde arka arkaya iyi sonuçlar aldıktan sonra inişe geçer çünkü. Diğer maç ise bu yıl zilyonuncu kez izleyeceğimiz üzere Sharapova-Azarenka. Azarenka daha iyi duruyor, yılın başlarında oynanan eşleşmeleri de o kazanmıştı. Fakat sonraları Sharapova ibreyi lehine döndürebildi. Azarenka şimdilik bir adım önde gibi.

Erkeklerde ise üst tarafta Berdych-Murray eşleşmesi oluştu. Murray için slam kazanma adına altın fırsat: olimpiyat madalyası ile kendine güveni de geldiğine göre finalde aylardır vasatları oynayan Djokovic karısında pısırıklaşmaz diye düşünüyorum. Berdych'i de anlamak mümkün değil, ne zaman iyi ne zaman kötü oynayacağı belli olmuyor. Çeyrekte Federer'i eledi. Açıkçası Federer de ilk ciddi rakip karşısında çökmüş gibi görünüyor bu sefer. Çeyreğe Young (maç kazanmayan adam) -Phau-Verdasco-Bye yolu ile geldi. Yollarına gül dökülmüş bir başka isim ise Djokovic. O da Lorenzi-Dutra Silva-Benneteau-Wawrinka (maçtan çekildi) yolunu izledi ve ilk ciddi sınavını Del Potro önünde verecek. Turnuvanın emekçi isimleri ise Murray ve Ferrer; Murray Bogomolov-Dodig-Lopez-Raonic-Cilic yolunu izledi. Ferrer ise Anderson-Sijsling-Hewitt-Gasquet yolunu izledi, çeyrekte Tipsarevic ile oynayacak. Alt tarafta Djokovic-Ferrer eşleşmesi bekleniyor. Her iki maç da çekişmeli geçer.

Bu arada Errani çiftlerde de yarı finalde. İki nolu seribaşı olarak geldikleri turnuvada yarı finalde Vives-Sanchez ikilisi ile oynayacaklar ve bence final görürler. Zaten Vinci de teklerde çeyrek finale giderek oldukça formda olduğunu gösterdi.