14 Haziran 2012 Perşembe

13 Haziran 2012 Çarşamba

Foto: "Ana Caddeye Gir, Sonra Federer'e Sap..."

Halle'de Gerry Weber Stadyumuna yakın bir sokağa Federer'in adı verilmiş :)

Video: "O Topa Nasıl Yetişti???"



Nadal'ın 2012'de aldığı puanlardan oluşan bir koleksiyon. RG puanları yok tabi. Puanları izleyip coşmak serbest ama ben dikkatinizi 0:27'deki ağır çekimde gösterilen forehand vuruştaki harekete çekmek istiyorum.

Nadal yerden havalanarak yaptığı kendine has forehandinde bacaklarını herhalde olabilecek en kusursuz şekilde hareket ettiriyor. Öncelikle hareket koşu esnasında başlıyor. Bir saniyeden kısa bir sürede ise ayakları mükemmel bir savunma pozisyonunu alıyor; kortun açık olan tarafını kapatacak şekilde. Böylelikle savunma hakereti an az bir adım kısalmış oluyor.

Bazıları oyununu estetik bulmayabilir ama ben videonun sadece bu kısmını sıkılmadan defalarca izledim....

11 Haziran 2012 Pazartesi

Video: "He's not a machine!"

Önce bu: http://truegrandslam.blogspot.com/2011/08/montreal-sampiyon-djokovic.html

Sonra...



Not: Embed olmadığı için tıklayıp youtube üzerinden izlemeniz gerekiyor. Üşenmeyin!!!1!!!

"Atem Totem Ben Seni..."

............ Övünme zamanı!

Ne demiştim ben??? NE DEMİŞTİM?

Uyduruk bir Indian Wells kristal vazosu ile Miami kupasını feda ederek kazandıklarımız...

Kırmızı toprak kortta (Madrid seni adamdan saymıyorum...) kazanılan;

-22 galibiyet
-51 sete karşılık kaybedilen sadece 1 set (o da çok anormal koşullarda)
-2 masters kupası
-1 ATP 500 kupası
-4500 puan ve ATP Race birinciliği
-Djokovic'e karşı alınan arka arkaya 3 galibiyet
-Ve en önemlisi....



Değmedi mi yani? :)

Roland Garros: Maria ve Rafa!

Önce Russell'ın günlerdir "yazarım yeaa" deyip yazmadığı kadınlar finaline değinelim.

Sharapova'nın rahat aldığı bir maç oldu. Errani bir gün önce de çiftler finaline çıkıp kazanmıştı, moralli de gelmişti aslında. Ama tecrübesizlik bir taraftan, oyun kalitesi farkı bir taraftan, varlık göstermesine engel oldu.

Bu maç aynı zamanda tablonun iki tarafı arasındaki farkı da ortaya koydu. Sharapova tarafında daha sağlam isimler varken, Errani tarafı biraz daha dengesiz isimlerden oluşuyordu. Errani de istikrarı ile finale geldi zaten. Oyun kalitesinin daha ağır bastığı taraftan gelen Sharapova ise bu farkı finaled eortaya koyunca 2 sette bitirdi maçı. Errani aslında maç puanlarında iyi direndi ama yeterli olmadı. Yine de sempatik bir top 10 oyuncusu kazandığımız için mutluyum ben.

Sharapova böylelikle kariyer slamini tamamladı. Bunu sadece 4 slam kazanarak yapan kaç kişi var merak ediyorum. Sadece 4 slamle kazanması tabi ki başarıyı küçültmüyor, ama gördüğüm en efektif isimlerden biri olduğunu söyleyebilirim :) Maria'nın bu yıl çimde olimpiyat altını almak için de ciddi şansı var.

Gelelim asıl önemli finale.... Neden asıl önemli final? Çünkü Sharapoava daha önce yapılanı yineledi. Oysa erkekler finalini kim kazanırsa kazansın bir ilk gerçekleşecekti. Ya Novak slamler 3 farklı zeminde aynanmaya başlayalı beri 4 slami üst üste kazanan ilk isim olacak, ya da Rafa açık dönemde Roland Garros'u 7 kez kazanan ilk isim olacaktı. Kort topraktı, toprağın tanrısı Rafa'ydı ve tanrının istediği oldu...

Aslında toprağın tanrısının istediği oldu ama diğer tanrılar Novak'tan yanaydı. Ben hayatımd ailk kez %75'i yağmur altında oynanan bir tenis maçı gördüm. 5. oyundan sonra hafif hafif başlayan yağmur, 2. setin sonunda oynanamayacak seviyeye çıktı. Skor bu esnada 6-4/5-3 Rafa lehineydi. Nadal yağmurla beraber inişe geçti maçta. Televizyonda "Yağmur kortu yavaşlatır, bu da Nadal'a yarar" diyen yorumculara lütfen itibar etmeyiniz. Nadal yavaş toprak kort sever ama yağmurlu toprak kort ona olabilecek enters zeminlerden biri. Öncelikle ayaklarını hareket ettiremez. Sonra ıslanıp ağırlaşan toplara spin veremez. Normal forehand vuruşları kısa ve adeta kötü drop shotlar gibi düşer. Rallilerde top istediği gibi yükselmez.

Tüm bu saydığım sebeplerden yağmur arasından sonra üst üste 3 oyun alan Nadal, yağmur tekrar şiddetlenince 8 oyun üst üste verdi. Bunda çamur zeminde oynamakta inat edilmesine kafayı takmış olmasının rolü de vardı. 4. setin başında 2 oyun verdikten sonra nihayet servisine tutundu ve maç da bu noktada bugüne ertelendi.

Dün akşam tüm Rafa takipçilerinin kafası bugün ne olacağına takılmıştı. Zaten bu sıcak havalarda uykumuz kaçmaya yer arıyor, doğru dürüst uyuyamadık kafa meşguliyetinden. Nitekim Rafa da uyumamış. Ben kort kurursa Rafa alır diyordum. 5 oyun sonra yine yağmur başladı ama Rafa dün ilk settekine benzer bir performans gösterince maçı kapattı. Novak maç sayısında çift hata yaptı ki zaten maçın kritik anlarında da yaptığı olmuştu; servis kırma puanlarında olduğu gibi. Bu noktada Novak'ın mental gücünün her maçta devreye giremediğine de değinmek isterim.

Rafa, toprak için olabilecek en kötü şartlarda bir set bırakarak aldı kupayı. Novak 3. sette biraz da Nadal'ın düşmesinden istifade ederek iyi oynadı, ama Nadal ne zaman vites artıracak olsa kabuğuna çekildi. Doğal olarak da kaybetti.

Böylelikle tüm zamanların en iyi toprakçılarından birini izlediğimiz gerçeğini iyice fark etmiş olduk. Nadal 7. zaferini elde edince "Borg Rafa'yı 2003'te görmüş çok beğenmiş", "x görür görmez onun efsane olacağını anlamış" temalı bir çok tweet gördüm. Ama benim için en anlamlısı Toni'nin yukarı bakıp gülümseyen fotosunun üstünde yazan "Herkesten önce gören adamın sevinci" notuydu.