22 Mart 2012 Perşembe

21 Mart 2012 Çarşamba

Foto: O Ne Hal?

Bir tenis yıldızını uluorta maymun etmek için
fizyoterapist olmak yeterliymiş... (kaynak)

20 Mart 2012 Salı

Foto: TheDolgo


"Her yerden winner yapabiliyor, ama her yerden hata da yapabiliyor" Rafael Nadal, Dolgopolov üzerine - 2012

Şu an turdaki en rengarenk adamlardan biri. Yeni saç yapmış kendine. Alem insan :)

Video: Tenisçi Taklidinde Son Nokta






Video: Şampiyonlarla Dans

Miami Kuraları

Önce bayanlar kurası ve buradaki öbekleşmelere bakalım.

Azarenka'nın yarısında Kivican var. Kivi'nin çeyreğinde Radwanska, Azarenka'nın çeyreğinde ise Bartoli var. Bu bölüm biraz yeni nesil rekabetin aktörleri ile dolmuş. Kivi'nin tarafında Venus-Kimiko ilk tur galibi, Kivi ile oynayacak. Hepsini sevdiğim bu gruptan sadece bir ismin 3. tur göreceğine mi üzüleyim, yoksa en azından birinin 3. tur göreceğine mi sevineyim bilemiyorum. Kerber ile Azarenka'nın 4. turda bir erken rövanş oynama ihtimali var bu dilimde.

Diğer yarıda ise eski zaman şampiyonları geçidi var; Kuznetsova, Serena, Sharapova, Clijsters burada. Yenilerden Li ve Stosur da burada. Ama bu isimlerin çoğunun yaşı kemale ermiş. Clijsters seri başı değil, ama görece kolay bir yere düşmüş. Goerges ve Wickmayer'in olduğu bölgede. Ama Serena ile de aynı çeyrekte. Shaparopa'nın dilimine ise kendi yaşına uygun isimler düşmüş; Jankovic, Lisicki, Pavlyuchenkova bunlara örnek. Ama yine de yeni neslin ağır toplarının diğer yarıda olduğu söylenebilir.

Erkeklerde ise sadece ilk 4, hatta ilk 3 üzerinden bir değerlendirme yapacağım. Federer Djokovic'in tarafına düşmüş. Federer'in bu turnuvayı kazanması Djokovic ile arasındaki puan farkını 1280 puan kadar azaltması ve finalde Nadal harici birini yendiği taktirde de 2 numara olması demek. "E hani totem yapmıştık, adam 3 numara oluyor?" diyen okuyucu, sözüm sana! Nadal 2010'da da Miami'den 3 numara olarak çıkmış, RG sonrası ise 1 numara olmuştu. Öhöm, neyse konuyu dağıtmayalım... Her türlü Federer şampiyonluğunda 1 numara yarışı iyice kızışacak. Federer'in bu turnuvadan sonra 1 ay dinleneceği söyleniyor; perdeyi iyi kapatmak isteyecektir. Nadal ise bu turnuva sonrası sezonun en yoğun mesaisini yapacak. Djokovic geçen yıl Monte Carlo'yu pas geçmişti, bu sene babasının turnuvasına bile katılmayabileceği söyleniyor. Bütün bunlar bu turnuvada dağılacak puanları sıralama açısından daha da önemli yapıyor. Federer ve Djokovic'in yarı final yolunda önlerine taş koyabilecek bir isim görünmüyor pek. Del Potro yine çeyreği görecek gibi, zira Ferrer bölümüne düşmüş. Ama onda süpriz yapma potansiyeli göremiyorum.

Nadal çeyreğindeki en önemli süpriz adayı Tsonga; Isner de bu çeyrekte ama onun pili bitmiştir artık. IW'deki tuhaf ilk tur yenilgisinden sonra hala Murray'in bileklerini kolonya ile ovuyorlardır sanıyorum, ondan bu hafta da iyi bir sonuç beklemiyorum. Peynir adamla Monte Carlo'da görüşebiliriz ancak. O çeyrekteki yarı finalist adayları Berdych ve Raonic bence. Durum buyken aslında Nadal'ın önü final için açık duruyor. Ama kesin gözüyle de bakamıyorum tabi.

19 Mart 2012 Pazartesi

Video: Çiftler Finali


Her zaman çiftler maçı izleyemiyoruz, bulmuşken bakalım.

IW Kazananları

Hoş!

Finalin galibi Federer: 76/6-3

Finalin netten izleyebildiğim kadar bölümü sıkıcı ve açıkçası kötüydü. Federer'in 1-2 güzel lobu dışında pek fazla kayda değer pozisyon olmadı ancak hava o kadar soğuk ve rüzgar o kadar etkiliydi ki ikiliden seyir zevki yüksek maç beklemek haksızlık olurdu.

Federer böylece 3 set üzerinden oynanan maçlardaki hakimiyetini sürdürdü. Daha önce bahsettiğim uzayan maçlarda dengesizleşme sorunu olmasa slamleri çok daha rahat atlatabilir. Maçı ne kadar kısa tutarsa o kadar rahat ediyor. Slamler hala soru işareti olmakla birlikte genel tur performansına bakıldığında Federer son aylarda 2008 ve sonrasına nazaran açık bir şekilde çok daha iyi.




Azarenka-Sharapova maçında ise sonuç değişmedi. Neyse, en azından bunu bilmiş olduk. Skor 6-2/6-3.

Maçı izleyemedim, açıkçası çığlıklarına dayanamadığımdan pek de izleyesim gelmedi. Azarenka geçen yılın Djokovic'i, benim Kivim ise geçen yılın Nadal'ı gibi. Burada da hastalandı zaten. Kara bahtlı kem talihli kahramanım.... (Ya da düşündüm de belki Sharapova geçen yılın Nadal'ıdır. O da olabilir)



Do-Re-Mi-Fa

Veeee işte beklenen totem geldi! Bütün haftayı bu totem üzerine kurguladım ve istediğimi aldım :) Nadal tam da 2010 yılındaki gibi IW'de teklerde turnuva şampiyonuna elendi ve çiftlerde kupayı kazandı. Hem de bu sefer set vermeden.

Maçın sadece 2. setini izleyebildim. Olumsuz hava şartlarına rağmen zevkli bir maçtı. Maçın en zayıf halkası sadece iki kez servisine tutunabilen, 3 kez de kırdıran Querrey'di. Querrey'in ilk 3 servis oyununda skor hep 0-40 oldu. Isner (tabi ki...) ve Marc (hadi canım!) servis kırdırmadılar. İlk set 6-2 bittikten sonra İspanyollar ikinci sete de atak başladılar ama 3 oyun sonra Marc biraz çekinik kalıp inisiyatif almayınca Nadal özellikle kendi servis attığı oyunda geride çok sıkıştı ve ikili ilk ve son kez burada servis kırdırdı. Daha sonra Marc'ın tekrar devreye girmesi ve Querrey'in de maça gelmesi ile birlikte çekişme arttı ve ikinci set tie-break ile noktalandı, şirinlerim şampiyon oldu.

Isner de yazık, iki finalini de kaybetti. Üniversite sisteminden geldiği için kariyerine geç başlayan Isner gerek gösterdiği gelişim gerekse bu yıl şu ana kadar gösterdiği performansla bir masters kupası hak etti bence. Ben kendisine Cincinnati kupasını uygun gördüm, itiraz eden çıkmaz sanırım.

64 diş!

18 Mart 2012 Pazar

IW Erkekler Yarı Finalleri

Tenisin kağıtta durduğu gibi durmadığı bir gün yaşadık.

Aslında geçen seneye kıyasla bu sene farklı olan neydi de bu sefer Nadal-Djokovic finali olmadı dersek, cevabı bu ikisinin dışında aramamız gerekir. Zira ikisinin bu seneki IW oyunları ile geçen seneki oyunları arasında pek de bir fark olduğunu düşünmüyorum ben. Ne 2011 IW finali ne de ondan sonraki Miami finali kalite olarak yüksek değildi. Ama bu sene Federer daha iyi oynadı, Isner kendi oyununu istikrarlı bir biçimde oynadı ve sonuçta farklı bir final izleyeceğiz.

İlk maçta Djokovic'i delirten şey Isner'in servisleri oldu. Maçtan önce servislere nasıl çalıştığını anlatan bir foto yolladı: antrenman partneri merdivenin üzerinden servis atıyordu. Ne var ki antrenman partneri 100 kg olmayınca bir Isner etkisi yapamıyor demek. Isner turnuva geneline yaydığı iyi servis performansını birince ve üçüncü setlerdeki tie*breaklerde avantaja dönüştürüp ilk finalist oldu.

Diğer maç ise hava şartlarının gölgesinde oynandı. Federer ve Nadal üç buçuk satten falza yağmurun dinmesini bekledikten sonra korta çıktılar ve şiddetli rüzgar altında oynadılar. Federer zaten hastalığı yeni atlatmış, üşütecekler adamı. Neyse... Nadal, fırfırlı forehandinin rüzgarda bir işe yaramayacağını çok geç farkedince iki sette bitmiş maç. Ama bu iki set bile iki kez yağmur nedeni ile kısa süreli olarak durmuş. Federer ise şartlara oyununun verdiği avantaj ile çok daha iyi uyum sağlamış. Nadal'ın kıvırcık forehand sevdası bu maç için yanlış tercih olsa da bu tarih itibarı ile bence yanlış değil. Şurada toprak sezonunun başlamasına bir turnuva kala, sert kort oyununa kasmasının anlamı yok bence.

Bu sonuçlar sezon genelinde neyi değiştirir? Nadal bu tip turnuvalardaki sonuçları toprak sezonuna pek taşımıyor gibi. Federer uzunca bir süredir üst seviyede oynuyor ve bunun nasıl bir etki yaratacağını merak ediyorum. Federer rahat götürdüğü son sezonlar olan 2006 ve 2007'de yıl geneline yayılan bir istikrar tutturmuştu. 2009'da böyle bir durum yoktu ama o yılın slam finalistleri de (Nadal hariç) görece acemiydi; yani Djokovic ve Murray son yıllarda olduğu kadar etkili değillerdi. Bu tarz bir istikrarın slamlere normalde olumlu etki etmesi gerekir. Ama Federer de son 5 yıldır sadece canı istediğinden istikrarsızlık yaşamıyordu; enerjisini nasıl koruyacağı merak konusu. Djokovic için de az önce dediğim gibi geçen yıla nazaran oyun anlamında pek bir şey değişmedi; değişen şey geçen seneki gibi bir "yenilmezlik zırhı"nın olmayışı. Bu durum sinirlerini ne derecede etkileyecek buna bakmak lazım. Ama artık oyuncular geçen seneki gibi yenilgiyi kanıksamış olarak çıkmayacaklar karşısına.

Son olarak postumuzu gelen isteğe bizden önce Sekoser tarafından verilen cevapla tamamlayalım: Nadal-Federer maçı;






Son olarak benim merakla beklediğim çiftler finali de bu akşama ertelendi. Hadi diyorum, Rafa diyorum, 2010 diyorum..