25 Ağustos 2011 Perşembe

Peter Bodo Marsel'i Yazdı

O yazdı...


Keyifli okumalar!

23 Ağustos 2011 Salı

US Open Öncesi Hasar Durumu

Erkeklerde Raonic'in de çekilmesiyle tam ve yarı hasarlıların sayısında epey artış oldu. HEwitt, Querrey ve Robredo zaten yoktular. Ferrer ve Roddick hasardan dönen isimler, Murray ise her an hasar çıkartabilir gibi duruyor bacağından ötürü. Kuzumuzu şimdilik hasarsız kabul edebiliriz, ayağı epeyce düzelmiş galiba, tabak yanığından oluşan baloncuklar da US Open başlayana kadar iner diye düşünüyorum. Berdych omzundan hasarlı, Tsonga da öyle. Söderling döneceğini söylese de durumu epeyce ciddiymiş. Son resmi sakat Djokovic de durumu kötü olanlardan. Dinlense atlatılabilecek sakatlığı, 10 gün boyunca üzerine gidilmesi sonunda maça devam edemeyecek kadar kötüleşen Novak, önümüzdeki 1 hafta dinlense bile 3. turdan itibaren tekrar omzunu hissetmeye başlar diye düşünüyorum. En önemsiz sakatlık bile bu derece büyütüldüğünde 1 hafta geçmez büyük ihtimalle.

Kadınlarda ise Kim Clijsters'ın turnuvadan çekilmesi bir hafta kadar önce gündeme oturmuştu. Şüphesiz turnuvanın en önemli kaybı. Amerika Açık sonrası geri dönmesi bekleniyor. Onun dışında Kleybanova, Safina ve Chakvetadze gibi çeşitli sebeplerle ara veren isimler de yok bu slam'de. Dominguez Lino ve Bacsinszky ise diğer çekilen isimler. Serena bilindiği gibi Cincinnati'den ayak parmağındaki sakatlığıyla çekilmişti. Haftasonu Kardashian'ın düğününe gideceği için de bir hayli tepki çekmişti. Önemli sakatlık değil tabii. Canavar gibi geri dönecektir Amerika Açık'ta ve turnuvanın da net favorisidir...

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Foto: US Open Series Ödülü

"Görmedik, bilmiyoruz" demeyin

Cincinnati: "Ellerim Bak Boş Kaldı...."

Sırbistan'dan bahsediyoruz. Bir taraftan Jankovic, öteki taraftan Djokovic'i yollayan ülke, finallerde hüsrana uğradı.

Kadınlarda Serena sakatlığı nedeni ile çekilmiş, turnuvada bile olmayan Clijsters US Open'da da olmayacağını duyurmuşken ortamda bir "US Open'da tabak kime gider?" sorusu dönüyordu. Tabak diyorum zira kupa için aday olarak bir tek Serena akla mantığa yakın gelirken, finalin diğer ismi için oldukça fazla isimden söz etmek mümkün şu ara. Jankovic özellikle bu hafta oynadığı tutarlı oyunla göz doldurdu ve bu turnuvada da finale kadar gitti. Yarı final maçına çıkan Petkovic saaktlığı nedeni ile işini kolaylaştırsa da oyununda bariz bir düzelme var Jelena'nın. Bir de raket deniyormuş bu aralar ama burada neyle oynadıysa US Open'da da onunla oynar diye tahmin ediyorum. Finalde yenildiği isim Sharapova ise geçen hafta Voskoboeva'ya elenmişti. Bu hafta ise şampiyon. Kadın tenisi işte. Maçı izlemeye başladığımda ilk sette Sharapova 4-1 öndeydi. Sonra Jelena 7 oyun alınca "Ya o 4 oyunu nasıl vermiş ki?" dedim. Sharapova servis kırınca yattım, sabah kalktım ki o kazanmış. Dedim ya kadın tenisi diye...

Erkeklerde Djokovic'e denecek tek şey var o da "Al, kırdın... Kırdın...". Öyle görmemiş gibi her kupanın peşinde ölesiye koşarsa olacağı budur. Murray karşısında maçtan çekildi finalde. Ama daha fenası 10 gündür kendisini rahatsız eden omzuna henüz MRI taraması yaptırmaya fırsatının olmadığını söylemesi. Efenim bir kere ben buna inanmıyorum. Petkovic bile dizinde ağrıyı hissettikten sonra hemen bunu yaptırdı, yani oyuncular için MRI öyle erişilmesi zor bir şey değil. Novak da dünya bir numarası olarak hadi vücuduna yüklenmemeyi, tempoyu yavaş yavaş artırmayı öğrenemedi diyelim ama azıcık aklı olan her oyuncu gibi ağrı hissettiğinde kontrol ettirmemesini aklım almıyor. Çin tıbbı da bir yere kadar değil mi ama? Bu arada Murray ile de dalga geçtik gluten diyeti haberlerinden sonra çıktığı Minik Kuş maçında dümdüz oldu diye ama meğer gerçekten alerjisi varmış bunun da. Sayıyla mı veriyorlar sizi anladım ki? Doğum tarihleriyle de ilgisi olabilir gerçi. O zaman kesin Marsel'de de vardır bu alerjiden. Can Hocam bir gluteni kessek diyorum?