21 Mayıs 2011 Cumartesi

RG: Erkekler Ana Tablo

Sıra ile çeyrek çeyrek gidelim.

Nadal'ın ilk maçı Isner ile. Hızlı zemin için problemli bir ilk tur maçı ama kaybetmesi zor Nadal'ın. Sonrasında Giraldo gelir diye düşünüyorum, o değilse Andujar gelecek ki ikisi de toprak sever. Kazanırsa büyük ihtimalle Cuevas - Davydenko maçı galibi ile oynayacak. Yine bir toprak sever gelecek yani. Sonrasında Monaco-Verdasco ilk tur maçının (oy oy oy) galibi ile Kohlschreiber oynar ve o maçın galibi 4. turda Nadal ile oynar diyorum. Kohlschreiber de ilk 3 turda tehlikeli ama bu sezon silik kaldı biraz. Kendisini toparlayacağını beklediğim Söderling de Becker-Marti-Mayer-Simon yolundan çeyreğe çıkabilir gibi görünüyor. Somdev ve Ljubicic arasındaki ilk tur maçı da ilginç olabilir bu çeyrekte. Toprakçı içinde kalmış Nadal.

Nadal'a komşu çeyrekte Murray var. İlk maçında Fransız Pradon ile, sonrasında ise büyük ihtimalle Bolelli ile oynayacak. 3 turda Raonic ile oynar ve ilginç olabilir. 4. turu Dolgopolov ile oynar diye tahmin ediyorum. Bu çeyrekteki bir diğer önemli isim Melzer. Hızlı başladığı toprak sezonuna kötü devam eden Melzer çeyreği göremez gibi geliyor bana. Tablonun bu kısmı oldukça açık, Almagro çeyreği görebilir. Son anda seri başı olmayı başaran minik kuşum Anderson'da burada. Açık ara en zayıf çeyrek burası olmuş, Murray bir sakatlık çıkarmazsa rahat rahat yarıyı görmeli.

Federer'in çeyreği ise daha renkli. Federer turnuvayı FLo maçı ile açacak ki bu ilk maçtan işleri sıkı turması gerektiği anlamına geliyor. Çeyreğin en izlenesi ilk tur maçlarından biri olan bu maçtan sonra Millot ile oyanasını bekliyorum. Rahat kazanacağı bu maçtan sonra Dodig-Tipsarevic maçının galibi ile oynar. Sonrasında ise muhtemelen Tsonga gelir ki, ilk tur maçından sonrasının maç olsun torba dolsun şeklinde geçeceğini söylesem abartmış olmam. Bu çeyreğin yıldızı ise başımızın tacı prensimiz Ferrer. Ferrucuk da Nieminen maçı ile ortalamanın üstünde bir açılış yapacak. sonra Bennetteau gelebilir. 3 tur için en güçlü aday Nishikori. 4. turu büyük ihtimalle bir Fransız ile oynayacak olan Çokoprens, Llodra, Monfils veya Mannarino ile karşılaşabilir.

Gelelim şampiyonluğun en güçlü adayı Djokovic'e. Açılışı canı istese toprakta iyi oynayabilen De Bakker ile yapacak. Sonra Hanescu ve Russell'ın bomba adaylarından Paire galibi ile oynayacak. 3. tur için ise Del Potro güçlü bir aday. 4. tur rakibini Gasquet ile Bellucci arasında oynanacak ve turnuvanın en zevkli maçlarından biri olmasını beklediğim maç belirleyecek. Novak'ın şansı bu maç beklediğim gibi geçerse buradan gelen isim pert olur. Bellucci kendini toparlayabildi ise bir adım önde burada. Çeyrek final rakibini ise Berdych'in dilimi belirleyecek. Berdych Robert ile oynadıktan sonra Fognini ile oynar sanırım. 3. tur için muhtemel aday Garcia-Lopez, o olmazsa Marsel olur. Marsel Haas ile oynayacak be bu maçın kazananı daha fit olan olacak. Marsel bu engeli atlatırsa baldırı biraz daha iyileşir ve Garcia-Lopez maçı daha iyi geçebilir. Berdych'in olası 4. tur rakibini kestirmek zor, aylardan sonra dönen Hewitt de olur, sağı solu belli olmayan Youzhny de. Bu arada Hewitt senlerden sonra ilk kez Roland Garros'ta Nadal'dan uzak bir yere konuşlanmış. Çok mutludur diye tahmin ediyorum.

Her hangi bir oyuncunun kurasına zor ya da kolay demek anlamsız. Şu an kimin ne derece fit olduğu tam bir soru işareti olduğundan tek yapabileceğimiz bekleyip görmek.

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Video: Marin Cilic



ATP'ye bir Cilic sevdası gelmiş. İyi de turun en iyi İngilizce konuşanlarından birine alt yazı koymak ne?

Gidenler - Gelenler

- Düğünde bilek burkarak sakatlanma konusunda çığır açan Clijsters Roland Garros'a katılabileceğini söylemiş. Belkçikalı'nın döndüğünden beri Roland Garros'a ilk katılışı olacak.

-Kalça kasını yırtan Del Potro'da dönenler arasında. 3 hafta ara vermiş oluyor ama kendisine roland Garros'ta en fazla süpriz yarı finalist adayı muamelesi yapabiliyorum ben.

- Mikroplu Nalbandian dönüş için bir çim Turnuvası olan Queens'i seçmiş.

- Williams kardeşler de çime hazırlananlar kervanında. Venus bir hazırlık için öncesinde Eastbourne'de oynayabileceğini söylerken, Serena "Wimbledon'a hazır olurum." demiş. Serena'nın işi sonraya kalabilir, Twitter'da yine bunalımlı mesajlar atıyordu.

- Çim kortta döneceğini söyleyen bir başka isim de slamden slame mücadele edip oratadan kaybolan Lleyton Hewitt.

- Roddick ise Roma finalinden çekilmişti sakatlığından ötürü ve yarı finalist için verilen para ödülünü aldığından organizatörlerle tartışmıştı da. Roland Garros'a da gelemeyebilirim demiş. Gelseydi de sanırım kendisi için bir şey farketmeyecekti.

-2 haftadır düzelemeyen Ana Ivanovic Roland Garros'a geleceğini saöylese de kendisine inanan insan sayısı epey az.

Not

Kişisel durumlarım sebebiyle bir süre bloga yazamayacağım. Ben dönene kadar blog kirpi'ye emanet.

(Djokovic'in serisini durdurmak için denenmiş bir totem değildir, emin olabilirsiniz :P).

17 Mayıs 2011 Salı

Roma: Djokovic Yine Şampiyon

Değişen bir şey yok. 2 sette kazanan Djokovic, bu seneki 7. şampiyonluğunu kazandı ve 2011 rekorunu 37-0'a getirdi, üst üste 39. galibiyetini aldı.

Hem post'un çok geçe kalmasından hem de Madrid'deki maça çok benzer olmasından dolayı yazacak çok şey yok ve yazmaya iştah da yok. Güncelliği epey gitti zira. Madrid'de olduğu gibi burada da Nadal setin sonlarında servis kırdırarak kaybetti. Yine backhand'i özellikle 2. setten sonra kısa düşmeye başladı, forehand'i çok etkili olamadı, Djokovic harika direnç gösterdi vs...

Nadal'ın değişik taktikler uygulaması gerekiyor ve kendisi de bunun farkındadır ama kendine güven olarak da yüksek seviyede olmadığından bunu yapamıyor, gereğinden fazla defansif kalıyor. Son oyunda 0-40'tan 40-40'a getirirken oynadığı mentaliteyi maç boyu korta yansıtabilmiş olsa böyle bir mağlubiyet almazdı. Djokovic gibi şu sıralar inanılmaz form yakalamış, her topa etkili vuran, tekdüze de olsa şutları çok etkili olan, hata yapmak nedir bilmeyen, muhteşem hareket eden ve kortu çok iyi cover edebilen bir rakibe karşı defans yapmaya çalışmak sonuç vermez, ki Nadal çok muhteşem bir defans da yapamıyor eskisi gibi.

Madrid'de Djokovic demiştim ama burada daha iyi bir Nadal çıkar ve kazanır demiştim. Djokovic beklediğim gibi turnuva genelinden daha iyi oynadı finalde aynı Madrid'de olduğu gibi. Beni şaşırtmadı o konuda ve mükemmeldi. Ama Nadal'ın bu kadar silik kalmasını beklemiyordum açıkçası. Setler dengede gibi görünse de hiç umut vermiyordu. İlk setin sonunda olsun ikinci setin sonunda olsun servisleri kırdıracağı çok belliydi. Djokovic'in kararlılığına karşılık veremiyor.

Roland Garros'un bir grand slam olarak daha farklı olacağı ve 5 setlik maçın Nadal'ın işine geleceği konuşuluyor ama ben katılmıyorum. 5 setlik maçlar iki oyuncunun şu anki kondüsyonlarına baktığımda Djokovic'in daha çok işine gelir gibi duruyor. Djokovic için tek şüphem finale kadar kötü kura çekip birine yenilme ihtimali. Ama eğer finale gelir de karşısında Nadal'ı bulursa yine yeneceğini düşünüyorum Nadal oyununu dramatik şekilde yükseltmeyi başaramazsa. Djokovic bu şekilde oynamaya devam edecektir. En azından Roland Garros sonuna kadar...

15 Mayıs 2011 Pazar

Çiftlerde Gerçek Dışı Final

Bu yıl Roma'da erkekler çiftler finalini kimler oynuyor dersiniz?

Aklınıza iyi tenisçi olarak bilinip bu güne dek toprakta facia olarak bilinen 4 erkek tenisçinin ismini getirin. İpucu: hepsi aynı ülkeden...

Final Roddick-Fish çifti ile Isner-Querrey çifti arasında oynanacak!

Quisner ikilisi Wawrinka/J. Murray - Bhupathi/Paes - Kuboth/Marach - Bolelli/Fognini yolunu izlerken Roddick-Fish ikilis ise Berdych/Dlouhy - Moodie/Norman - Bryan/Bryan - Berlocq/Nieminen ikililerini yenmiş. Her iki ekip de kalbur üstü takımları elemiş görüleceği üzere.

Epeydir çiftler yazmıyorduk ama adam köpeği ısırınca haber oluyor biliyorsunuz :)

Roma'da Erkekler Finali Değişmedi

Bu sene oynanan 5 Masters turnuvasının 4'ünde aynı isimler oldu böylece. 5 finalde de oynayan tek isim ise Nadal.

İlk yarı final beklenilen çekişme ile başladı ama devamı gelmedi. Richard Gasquet kendi deyimiyle Federer ve Berdych ile oynadığı maçların yorgunluğunu üzerinden atamayınca ikinci sette çekişme olmadı. Ama ilk set gerçekten çok güzeldi. Hatta ikinci sette de rekabetteki kopuşa rağmen Gasquet güzel puanlar almayı başardı. 75-61'lik skor Gasquet'in hakkı değildi diyorum. Kendisi geçen sene de Nice'da tempoyu yükseltmiş ama nefesi RG maçında Murray'den 3. bir set almaya yetmeyince trajik bir biçimde elenmişti. Bu hafta Nice turnuvasında olmayışı Roland Garros'ta daha iyi işler yapabileceği anlamına gelebilir. Monte Carlo değerlendirmemi yazarken bu sene toprakta dikkat çekebileceğini yazmıştım, son dakikada da olsa bunu başardığı için teşekkür ediyorum kendisine :)

Diğer maç ise ilk 3 oyun hariç beklenmeyen bir kopuşla başlayıp beklenen çekişme ile son buldu. Kazanan Novak. İlk seti 6-1 ile aldıktan sonra ikinci setteki düşüşünü bu sezonun en fazla maç yapan adamı olmasına bağlamış. Yanlışını hemen düzeltelim, bu sezonun en fazla maç yapan ismi Nadal, o da değilse bile Nadal'ın Novak'tan daha fazla maç yaptığını zaten biliyoruz. Ama yorgun olması kısmına kesinlikle katılırım, zira bu sene Nadal'ın bir kaç sene öncekini hatırlatan bir oyunu oynuyor, kortta fazla enerji harcıyor ve bu güne dek hiç alışık olmadığı bir istikrarla oynuyor. Muazzam bir seri yakaladı ama dün oynanan maçı kazanması kendisi için iyi mi oldu kötü mü oldu onu zaman gösterecek. Bu haftayı atlatabilirse Roland Garros'ta 1'er günlük aralarla oynayarak çok iyi işler yapacaktır. Murray ise yollarını ayırdığı Corretja'nın etkilerini toprak kortta görüyor gibi. Eskinin alay malzemesi olmaktan çoktan çıktı bana göre. Üstelik ilginç olan Murray'in Monte Carlo ve Roma gibi yavaş bilinen zeminleri iyi değerlendirmesi. Gerçi ben onun oyun tarzının yavaş zeminlere daha uygun olduğunu düşünmüşümdür hep ama bu güne dek tersi doğru çıktı hep. Murray hem Slam turnuvalarında beklentinin altında kalabilen bir isim olduğundan, hem de bu tarz mağlubiyetlerden psikolojik olarak biraz fazla etkilendiğinden bu performansının RG'a yansıması ile ilgili bir yorum yapmak çok zor.

Prens Fransa'da

Blogumuzun maskotu David Ferrer Nice turnuvasında oynayacak.

Önce blogger sorunları nedeni ile yazamadığımız gelişmeleri kısaca aktaralım. Son bıraktığımızda Rafa Çarşamba günü kötü oynamış, ertesi gün de ateşinin çıktığı duyulmuştu. Ama ondan önce Ferrer Çarşamba akşamı Roma'da oynayacağı maçtan ateşi çıktığı için çekilmişti. Bu mükemmel düzen tesadüf eseri oluşamazdı.

Ferrer bu hafta Nice turnuvasında olduğuna ve Rafa da kendini toparlamaya başladığına göre her ikisinin de iyileşmekte olduğunu düşünebiliriz. Birbirlerine mikrop bulaştırdıklarını tahmin ettiğim kafadarlar bu sefer Nadal'ın Doha'daki durumundan daha şanslılar herhalde ama yine de dikkatli olmaları lazım. Sakatlık çıkmasın lütfen Roland Garros öncesi.