29 Haziran 2012 Cuma

28 Haziran 2012 Perşembe

Video: Futbol Meraklıları


Rafa'nın ekibi ve Serena penaltıları izlerken...

25 Haziran 2012 Pazartesi

Wimbledon: Kadınlar Kurası

RG şampiyonu ve yeni dünya 1 numarası Sharapova, çekebileceği en kolay kurayı çekti diyebiliriz sanırım. İlk turlar kebap, 4. turda iyi çimci Lisicki var ama formda sayılmaz, çeyrekte yine Kerber'in onu zorlayabileceğini pek sanmıyorum. Yarısında da Radwanska ve Stosur... Bana göre turnuvanın ağır favorisi, ki en kötü yarı final oynamasını garanti görüyorum.

Onun yarısındaki Radwanska'nın çeyreği ise biraz garip. Bakıldığında 2. turda Venus ve 3. turda Hantuchova çimde çok zor rakipler ama birisi çook formsuz, diğeri sakatlıktan yeni çıktı. O yüzden Radwanska bu anlamda şanslı. Eğer orayı geçerse 4. tur ve çeyrekte takılma şansı daha az gibi duruyor. Pennetta ve Stosur gibi çim özürlüsü oyuncularla oynama ihtimali var çünkü orada. Radwanska bence buradan zor da olsa yarı final yapar ama emin de olamıyorum doğrusunu söylemek gerekirse.

Kvitova ve Serena'nın aynı çeyreğe düşmesi ikisi için de şanssızlık ama en azından ikisinin de çeyreğe kadar yolları çok zor değil diye teselli edebiliriz onları. Kvitova hala formsuz görünüyor. Eastbourne'de de erken kaybetti ve çim sezonu bile onun formunu bulmasına yardımcı olamadı gibi ama burada şampiyonluk koruyor ve kolay ilk tur maçlarının da vereceği özgüvenle çeyrek finale kadar gelir gibi. Orada da Serena ile eşleşmesi olursa çok keyifli ve epik de olabilecek bir maç izleyebiliriz. En azından umudum o. Benim buradan tahminim Serena'nın RG'de erken de elenmesinin etkisiyle ekstra motivasyon ile oynaması ve zaten başarılı olduğu çim kortta yarı finali görmesi.

Azarenka iyi çimci değildir, oyunu da sezonun ilk aylarına göre düştü ama onun da ilk 4 tur kurası toprakçılarla dolu. Takılacağını sanmıyorum nedense ama o zayıf servisiyle her şey de olabilir. Kimiko ile 4. tur ihtimali var da, 40 yaşını geçmiş Kimiko oraya kadar gelemez tabii. Misal Kimiko ile ilk ya da ikinci turda oynasa sürprize uğrayabilirdi. Olası bir çeyrek finalde ise işi zor bence. Bartoli ile oynayabilir ki iyi çimcidir, 2007'de finali var zaten. Sanırım bir sakatlığı var baldırından onun da ama Bartoli'nin sağı sollu belli olmuyor, tavşan gibi görebiliriz yine. Wozniacki de var Bartoli çeyreğinde, hatta turnuva öncesinde kazanabilirim demişti Wimbledon'ı. Onu pek ciddiye almıyoruz artık biz. İlk turda Eastbourne şampiyonu Paszek ile oynuyor. Orada bile kaybedebilir.

Burada yarı final ve final tahmini yapalım bari:

Sharapova-Radwanska
Serena-Bartoli

Sharapova-Serena

Sharapova.

Wimbledon: Erkekler Kurası

En zor kura Nadal'ın. 2. turda Dodig, 3. turda Kohli-Haas, 4. turda Feli, hele ki çimler henüz sağlamken tehlikeli rakipler. Çeyrek finalde Tsonga yine çekilebilecek en zor kura Nadal için. Yarı finalde Murray yerine Federer gelmiş olsa tam olacakmış, orası eksik kalmış. Kirpi ile de konuşurken ikimiz de söyledik, Nadal bu turnuvayı kazansa bile ilk turlarda 2010 gibi zorlanması muhtemel diye. 2010'da da Petzschner ile 5 sete gitmişti, Soderling'e karşı 1-0 geriden gelmişti falan filan. Burada da bana göre yarı finale gelirse ondan sonra şampiyonluğu alır ama oraya kadar gelemezse çok şaşırmayacağım. Aslında turnuva öncesi favorimdi ama kuradan sonra öyle değil.

Djokovic'in de kurası kolay değil. Çeyrekte Berdych, yarıda Federer var ama ilk turları nispeten daha kolay en azından Nadal'a göre. Djokovic'in yarısında yer alan Federer ise açık ara en rahat kurayı çekmiş. Yarıya kadar gelmemesi büyük sürpriz olur. Hani bakıyorum bakıyorum, zorlayacak hiç kimseyi göremiyorum...

Son olarak Murray çeyreği var ki, bence turnuvanın en keyifli ve eğlenceli çeyreği olacak... Sürpriz bir yarı finalist bekliyorum buradan. Murray'nin önünde çeyreğe kadar Karlovic, Anderson ve Raonic gibi büyük servisçiler var. Queens'i alan Cilic var. İlk turda Davydenko var. Onun kurası da hiç kolay değil. Tek avantajı oradan çıkabilirse çeyrek finali nispeten kolay olabilir çünkü Ferrer çeyreğinde. Ferrer ise 3. turda Roddick ile eşleşebilir. Buradan sürpriz yarıfinalist bekliyorum demiştim. O isim.... (gülmeyin) Roddick.

RG'de yaptığım gibi yarı final ve final tahminleri yapayım diyordum ama şu kuraya baktıkça yapasım gelmiyor çünkü hakikaten çok zorlu bir kura. Bir o kadar da keyifli gözüküyor ama. RG bence heyecan açısından beklentilerin üstündeydi, bu Wimbledon daha da güzel ve tahmin edilemez olacak. Eğlenceli olsun, güzel tenis olsun, sonunda Rafa kazansın! ;)

Wimbledon: Çimin Daha Yavaş Olduğu Bir Mit

Wimbledon'ın en yetkili saha bakıcısı Eddie Seaward, Tennis Sapce'e Wimbledon'daki çim kortların eskiye göre daha yavaş olduğunun bir mit olduğunu söyledi. "Çimin yavaşladığını düşünmüyorum - top çimden yine aynı hızla yükseliyor". Seaward değişen şeyin topun eskiye nazaran daha fazla yükselmesi olduğunu söyledi ve bu 140mph bir servis karşılarken size yardımcı oluyor.

Kort hızı üzerine Seaward: "Ben çimin yavaşladığını düşünmüyorum. Top çimden yine aynı hızla yükseliyor. Ama kortlar daha sert olduğundan top biraz daha fazla yükseliyor. Kortlar kullandığımız çim yüzünden biraz daha sert ve tabi onları o şekilde hazırladığımız için. Sertliği istedik çünkü kortların 13. günde de ilk günkü gibi olmalarını istiyoruz ve bunu elde etmiş olduk. Eğer 140mph'de top diziniz hizasında gelirse karşılama şansınız olmaz. Eğer göğüs hizanızda gelirse topu oyuna geri sokma şansınız daha fazla olur. Bu nedenle ralliler elde ediyoruz."

Teniste gücün dengesi üzerine Seaward: "Ben buraya 1990 yılında en yetkili saha bakımı tasarımısı olmak üzeere geldim, 1991'de görevi devraldım ve o zaman herkes servisin çok baskın olduğundan şikayetçiydi. Herkes çim kort tenisinin bittiğini çünkü herşeyin servisten ibaret olduğunu söylüyordu. Biz de oyuncular ve çalıştırıcılarla konuşup "Ne istiyorsunuz?" diye sorduk. Ve onlar da "Topu saniyenin onda biri kadar yavaşlatabiliriseniz yardımı olur" dediler. Bu onların reaksiyonunun ne kadar hızlı olduğunu gösterir, ve bunun bir fark yaratacağını da."

Oyunculardan gelen geri bildirimler üzerine Seaward: "Bu her zaman belli bir miktar gurur kaynağı oluyor. En güzel kısmı da bir gün kortlara bakıp "Evet, ben bunu yaptım" demek. İlk günün sonunda korta çıkıp onbeş gün dayanabileceğini görmek her zaman güzeldir. Geçen yılalrda çok fazla olumlu yorum aldık. Oyuncularla arasıra antrenmanlarında görüşüyoruz; o zaman daha rahat oluyorlar. Çalıştırıcılarla konuşuyoruz. Oyuncular ve çalıştırıcılar mutlu görünüyorlar. Bir oyuncu bir maçı tamamladığında, hangi kortta olduklarından bağımsız olarak komiteden biri ile buluşurlar, veya klüpten biri ile, ve bu noktada kortla ilgili resmi bir şikayette bulunma hakları vardır. Son sekiz yılda kortların hiç biri ile ilgili şikayet almadık"

Ropörtajın aslı için : http://www.thetennisspace.com/on-court/wimbledon-groundsman-its-a-myth-that-the-grass-is-slower/

Kirpi'nin konu ile ilgili yorumu: Çim kortların 90'ların başındaki servis ağırlıklı hale gelmesinden ben de şikayetçiydim. Hatta bir Sampras-Philipoussis maçı beni tesniten de soğutmuştur. Çim tenisinin bu hale gelmesinde raket teknolojisinin etkisi var diye düşünüyorum. Ahşapları bırakıp grafitlere geçildikten sonra teknoloji hızlı ilerledi ve aniden servis hızlarında müthiş artışlar oldu. O eski Borg döneminden kalma çim maçlarının olamayışının en öenmli nedeni zemin değişikliği değil, raketlerde değişimdir bence.