1 Ocak 2011 Cumartesi
1 Ocak 2011
Marsel'e Malisse
30 yaşındaki Malisse, şu an dünya sıralamasında 60 numarada bulunuyor. Geçen senenin ortalarında birkaç iyi turnuva çıkarsa da sezonu çok kötü kapattı. Bozoljac, Giraldo, Golubev ve Nieminen'e kaybetti arka arkaya. Marsel dediği gibi off-season'ı iyi geçirdiyse bu maçı kazanabilir. Ortada bir maç, ki eğer bunu kazanırsa 2. tur maçı bence çok kolay. Çeyrek final neden olmasın?
Gonzo ve Ferrero Resmi Olarak Çekildi
31 Aralık 2010 Cuma
30 Aralık 2010 Perşembe
Abu Dhabi'de Günün Sonuçları
Robin Soderling, Sweden, bt Jo-Wilfried Tsonga, France, 6-4, 6- 7 (5/7), 6-1
Robin Soderling beklenebileceği üzere 2010'un son çeyreğini sakat geçiren Tsonga'yı yenerken Berdych de Baghdatis'i yenmiş.
Bu durumda Nadal-Berdych ve Federer-Soderling yarı finalleri oynanacak turnuvada. Soderling ve Federer geçen sene de karşılaşmışlardı hatırlarsanız ve kazanan Soderling olmuştu. Ancak bu kez "faforim" Federer.
Nicolas Kiefer de Bıraktı
33 yaşındaki oyuncu 15 yıllık kariyerden sonra ailesi ile daha fazla zaman geçirmek istediğini söylemiş.
Kararını açıklarken "Geçen gün aynaya baktım ve 'Hadi Kiwi, güzel bir kariyerin oldu. Çok yer gördün, çok insanla tanıştın, çok şey öğrendin. Bu kadarı yeter' dedim" demiş.
29 Aralık 2010 Çarşamba
Ne Dediler?
- Sharapova : "Ay inanin 6 yildir ilk defa yeni bir tenis ayakkabisi giyiyorum ve boyle guzel bir tenis ayakkabisi olabilemez!.."
- Wozniacki : "Avrupa cok soguk su an vallahi, burada (Bangkok'tan sesleniyor kendisi) hava cok guzel..."
- Henin : "Ya ben aslinda tam da iyilesmedim :S"
2011 Hazirliklari
Nadal'in antremani ile ilgili haber. Abu Dhabi icin hareket etmeden once cekilmis goruntuler. Rafa bir Ispanyol junior oyuncu ile calismis ve 2:20 itibari ile gorulebilecegi gibi pert olmus gariban.
Videonun sonundaki konusan velet ise Toni Nadal'in kucuk ve yaramaz oglu Juan. Sarisin olan buyuk oglu ve adi Toni sanirim. Gozluklu olani tanimiyorum. Bir yerde "Gelcegin 1 numarasi Joan" gibi bir video basligi gormustum. Denilene gore bu yaramaz Juan tenis antremanlarinda babasina "Bana iyi yaptigim seyleri soylemendense hatalarimi soylemeni tercih ederim" demis. Ailecek bir anormallik var bunlarda.
28 Aralık 2010 Salı
Kisa Kisa
- Son 2 sezondur sirt sakatliklari ile mucadele eden Noam Okun 32 yasinda emekli oldu.
- Gecen yilin yari finalisti Jie Zheng bu yil bilek sakatligi nedeni ile AO'da yer alamayacak.
- 2005 yilinda emekli olan eski top 10 oyuncusu Maggie Maleeva Bulgaristan'daki ulusal sampiyonayi kazandiktan sonra ciftlerde yer almak uzere Fed Cup'ta mucadele decegini aciklamis.
Tomic Acikta Kaldi (Mi?)
Hal boyle olunca "Ammaaaan, ne kasacagim wild card turnuvasina, sakatim derim onlar bana sonra wild card verir" dedigi iddia edilen, US Open'da Marsel Ilhan'i eleyip 70 milyonun bedduasini alan Bernard Tomic de acikta kalmis oldu.
(Kih kih kih... :D)
Budut: Russell'dan su anda aldigimiz bilgilere gore 2 wild card daha varmis. Ister misiniz bunlardan biri Tomic'e gitsin? Ben istemem valla. Offf, ne guzel acikta kaldi sanmistim yaa..
27 Aralık 2010 Pazartesi
Video: "Ne Baktin Biladel?"
Burada ne yaziyor bilmiyorum ama onceki uzun reklamin alt yazili hali icin buraya tiklayin.
Aslinda amacim linki vermekti, asagidaki video da bahanesi oldu...Katilim Bedelleri
Oncelikle katilim ucreti veren turnuvalara katilan daha dusuk siralamali oyunculara bir bakalim. Bu oyuncular ya ana tabloya girebilmenin sevinciyle veya elemelerden cikmanin umuduyla kalkip Tayland gibi uzak memleketlere gidiyorlar. Ilk tura kadar olan turlarda elendiklerinde ise oraya gidebilmek icin harcadiklari yol parasi, otel parasi falan aldiklari odul parasindan fazla oluyor zaten. Yani Nadal gibi bir isim tek mac kazanmadan milyon dolar derecesinde bir parayi alip gotururken, bu oyuncular turnuvadan adeta zarar ediyorlar. Turnuvaya ayrilan butcelerin daha adil bir bicimde dagilmasi daha iyi olmaz mi diye dusunuyor insan ister istemez.
Bir de madalyonun obur tarafina bakalim. Diyelim ki bu paralar oyunculara odenmedi. O zaman meydana cikacak manzara bu seneki Istanbul Cup gibi olacak. Hatirlayacaginiz gibi bu sene Istanbul'a US Open'da iddiasi olan hemen hemen hic kimse gelmemis, tablo oldukca bos kalmisti. Bunun nedenini anlayabilmek zor degil tabi; bir sonraki onemli turnuva US Open iken ve Amerika'da benzer kalibrede turnuvalar varken kim neden kalkip da dunyanin obur ucundaki bir turnuvaya katilsin ki? Bunda tabi turnuvanin zamanlamasinin da onemli payi var. Istanbul ancak Avrupa turnuvalari oynanirken canli olabilir ki bu da ya Avrupa'daki toprak sezonuna ya da sezon sonundaki kapali sert kort turnuvalarina dahil olmasi demek. Bu durumda bile ikinci opsiyonda guclu isimlerin buraya gelmelerini beklemeyebiliriz, zira sezonun sonunda genelde onemli isimler ununu elemis elegini asmis oluyor. Artik sezon sonu turnuvasi olarak oynanacak olan Istanbul Cup sadece bir ornek tabi, buna benzer bir suru turnuva var.
Simdi hal boyleyken takvimde avantajli bir konuma sahip olmayan, veya avantajli konumda olsa bile turnuvalar arasindaki rekabete yenik dusme durumunda olan organizasyonlar "Biz yildiz oyunculari getiremezsek nasil turnuvayi canli tutup, sporu ulkemizde tanitacagiz?" diyebilirler. Istanbul Cup bu sene Serena'ya katilim bedeli odeyecekti, artik nasil bir nazar degdirdiysek kadina, turnuva onesinde yasadigi sakatlik hala duzelmedi. Ama para teklif edilmese kalkip da gelir miydi bilemiyorum.
Organizasyonlar acisindan bakilinca da odedikleri paralarin karsiliginda sporu tanitmanin yaninda ulke tanitimini da bu sporcular uzerinden yaptiriyorlar. Turlu tanitim orgaznizasyonlari, ucan halilar veya otobusler uzerinde tenis oynatarak falan yapiyorlar bunu. Yani parayi veren taraf memnun bir yerde. Parayi alan taraf ise muhtemelen "Ben bu kadar tanitim organizasyonuna harcadigim zamani reklam cekimine harcasam daha fazla para kazanabilirim" diyordur ki, "pazar kosullarinda" bu durum boyle aslinda. Bir de cogu zaman bu turnuvalarin konum veya zaman olarak "angarya" olmalari durumu var. Yani hem ziyaret, hem ticaret seklinde parayi alan taraf da memnundur zaten.
Gelelim "zarar eden" oyuncularin durumuna. Katilim paralari bu oyunculara verilse maddi anlamda daha kazancli olurlar, burasi dogru. Ancak isin tecrube ile ilgili kismina gelince durum biraz degisiyor. Katilim parasi olmazsa yildiz oyuncular ozellikle bazi kucuk turnuvalara gelmezler. Gelmeleri icin ATP ve WTA tarafindan bir sekilde "zorlanmalari" gerekir ki bu da cok dusuk bir ihtimal. Marsel gibi cikisini yeni yapan ve kucuk turnuvalarda daha rahat ana tablo gorebilen bir oyuncu icin Federer veya Djokovic gibi bir oyuncu ile karsilasmasinin tecrube acisindan onemi buyuk olur diye dusunuyorum. Sonucta bu tip oyuncular bir yerlere gelebilmek icin ayaklarini hangi yorgana gore uzatmalari gerektigini gormeliler bence. Sonucta kendi adima Marsel'in Federer gibi bir isimle eslesebilmesini istememin bir sebebi isminin duyulmasiysa bir diger ve bana gore daha onemli bir sebebi de tecrube kazanmasidir. Yildiz oyuncular gelmedikleri taktirde onlarla eslesebilme ihtimalinin ortadan kalkmasinin yaninda bir de bos kortlara oynama durumu olur ki istenilen bir sey degildir diye dusunuyorum.
Tum bu sartlar altinda katilim ucretinin onune gecilemez mi peki? Belki sadece yakin cografyalarda turnuvalar duzenlenirken katilim ucretleri kaldirilabilir mesela. Ornegin Avrupa'daki toprak kort sezonunda turnuva oynayan kimi oyuncular aslinda kucuk turnuvada oynama kotalarini da doldurmak istediklerinden bu turnuvalara katiliyorlar. Bir nevi mecburiyet gibi yani. Ote yandan o kadar cok kucuk turnuva var ki her ne kadar biz mecburiyet desek de oyuncularin hala secme sanslari cok fazla; sadece katilim ucreti odeyecek turnuvalarla bile kotalarini doldurmalari pekala mumkun.
Tenis bu kadar cok turnuva, bu kadar genis bir takvim ile boyle genis bir cografyaya yayilmisken katilim ucretlerini kaldirmak zor gibi gorunuyor. Avrupa, Avustralya gibi bolgeler grand slam etkisiyle her sartta yildizlardan nasiplenebilecek gibi gorunseler de Turkiye gibi ulkeler icin ayni durum soz konusu degil bana gore.
Calistiricilar, Turnuvalar, Wild Card Meseleleri
- Venus Williams tenise verdigi araya 27 Aralik'ta (bugun yani) Brenda Schultz-McCarthy ile yapacagi yerel bir gosteri maci ile son veriyor. Venus 129 mph ile ana tablo icin en hizli servis rekorunu elinde tutarken, Brenda Schultz-McCarthy 2006'da bir eleme macinda 130 mph ile servis atmis.
- Ivaonovic AO hazirliklari icin Avustralya kitasina ayak basmis.
- Almagro'ya Auckland'da bu yil da wild card verilmis. Almagro gecen sene wild card alip ilk turda 60-63 ile Gicquel'e bilek sakatliginin da etkisiyle elenince performansi biraz sorgulanmisti. Turnuva direktoru de "Bu sefer kendini o kadar salmayacagini umuyoruz" mealine gelen aciklamalar yapmis. Ayrica direktor Almagro'ya turnuvaya gelmesi icin wild card disinda herhangi bir odeme yapilmayacak olmasini da Almagro'nun yeteneklerinin goz onunde bulunudruldugunda oldukca olumlu oldugunu soylemis. "Almagro bedava, niye hamallik edeyim?" demis yani.