
Büyük rekabetin 23. randevusundan önce şöyle demişti Federer: "I think in the beginning, early on in my career when I became the World No. 1, I didn't really have that rival, and i was very happy about it.
I was just able to win, win, win and dominate. That was quite incredible."
Türkçe'ye çevirirsek: "Buralar eskiden komple benimdi, babamdan kaldı...". Ama artık öyle değil. Dün Miami yarı finalinde Nadal'a karşı o kadar kötü oynadı ki, bu maç ikilinin arasındaki en çekişmesiz maç ünvanını 2008 Roland Garros'taki maçtan (6-1 6-3 6-0 Rafa kazanmıştı) aldı bana göre. Orada en azından ikinci sette biraz çekişme vardı. Bu maçta skor 6-3 6-2 olmasına rağmen Federer hiçbir zaman maça girmeyi başaramadı. İyi bir servis oyunuyla başladı ama arkası tamamen, katıksız bir Nadal hakimiyeti. Federer o kadar kötüydü ki, Nadal'ın nasıl oynadığını bile yargılamak imkansız hale geldi.
Nadal, Indian Wells'ten daha iyi oynuyor burada, orası kesin. Kendisi de maç sonrası basın toplantısında böyle demiş, daha iyiye gittiğini vurgulamış. Servis performansı çok iyi, basit hataları azalttı ve forehand'i ile yeteri kadar agresif ve temiz oynamayı başarıyor. Finalde de Djokovic karşısında favori olduğunu düşünüyorum. Evet, yine. Indian Wells'te de böyle demiş ve yanılmıştım ama bu kez servis performansının turnuva ortalamasının çok altına düşmeyeceğini ve bu sayede beni yanıltmayacağını düşünüyorum Rafa'nın. Djokovic, iyi oynuyor ama Indian Wells'ten sonra vites arttırması söz konusu değil. Gerek de kalmadı pek zaten. Kolay bir kurası vardı ve hiç zorlanmadan, servisini dahi kırdırmadan finale kadar geldi. Nadal'ın kazanamadığı bir turnuva Miami ve bunu başarmak için eline gelen en iyi fırsatlardan biri. Toprak kort sezonu öncesi özgüvenini kaybetmemek için bu maçı kazanmak isteyecektir. Ama 25 maçlık seriyle buraya gelen Djokovic'in de şansını asla küçümsememek gerekiyor...