Dünü kısaca özetlemek gerekirse: Her şey yolunda, sürpriz yok.
Navarro aşırı kötü oynayınca Radwanska beklediğimizden de rahat bir galibiyete imza attı. Serena da her zamanki tarifeyi uyguladı. Serena çok kötü başladı, Maria bir şekilde tutundu falan derken 4-4'te o kafa kafaya giden iki oyunu alınca zaten 2.setin akıbetini kestirmek hiç güç olmamıştı. Serena-Radwanska yarı finalinin Serena için rahat geçmesi lazım. Radwanska onu geçen sene Hopman'da yendi en son oynadıkları maçta ama tabii çok başka bir alem bu. Serena zaten kadınlar tenisinin gelmiş geçmiş en iyi servisçisi ama sanki bu turnuvada daha da bir hayvani servis performansı var. Hız açısından özellikle çok kuvvetli ilk servisler çıkarıyor.
Federer-Berdych maçı skorun gösterdiğinden daha yakın oldu. Yani Federer 3-0 kazanmasına rağmen Berdych iyi oynadı diyebilirim. Federer hata yapmadı ve Berdych de eline geçen fırsatları çok ucuz harcayınca set alma fırsatını kaçırdı. Federer'in maçı uzatmadan dinlenmesi mühimdi. Djokovic-Nishikori maçını izleyemedim maalesef işte olduğum için ama Djokovic'in set vermesini bekliyorduk, vermemiş. Onun açısından da kritikti. Makina olduğunu biliyoruz ama yine de Federer karşısına üst üste iki yıpratıcı maçtan sonra gelmek istemezdi.
Federer-Djokovic yarı finalini kazanan muhtemelen şampiyon olur. Federer'in yarı finalde psikolojik olarak, finalde olacağından daha rahat olacağını düşünüyorum Djokovic karşısında. Geçen sene US Open'da Federer çok rahat finale gelirken şahsen finalde Djokovic'in oyununu yükseltip rahat kazanmasını bekliyordum, çok şaşırmamıştım. Ama bu kez de herkes "geçen sene iki kere aynı hikaye oldu işte, yine Djokovic yener" derken, ben bu sefer daha zor olacağını düşünüyorum. İki maçı da dört sette kazanmıştı Djokovic ve bunu yaparken çok kritik olan ilk setleri kazanmıştı. Bu da Federer'in geri dönüş direncini çok zayıflatmıştı. Federer bunun farkında. İlk seti kazanmasının neredeyse şart olduğunu biliyor. Maç akşam maçı olacak ve yağmur ihtimali olduğundan kortun üstü kapanabilir ki, Federer şu an yağmur duasına çıkmış olabilir çoluk çocuğu toplayıp. Bir kontrol etmek lazım.
Sonuç olarak bence Djokovic net favori değil. Bahis siteleri 1.35-3.20 gibi bir farkla Djokovic tarafındalar. Bahis diliyle konuşmak gerekirse, bu orandan Federer daha value derim. Yine de, Djokovic'in geçen sene (istisnai Wawrinka maçı hariç) önemli maçlarda vitesi artırma özelliğini kazandığını görmüştük. Onun zaten 2011'den kağıt üstünde daha iyi sonuçlar alması da bununla alakalıydı. Büyük maçlarda turnuva performansının üstüne çıktı hedef maç seçip. Bu turnuvada şu ana kadar oynadığı oyunun üstüne bir anda çıkabilir. Çıkarsa da yine Federer'in neredeyse hatasız oynaması gerektiği gibi bir durum oluşacak. Perşembe günü ne yapıp edip işten kaçamak yapıp ekran başına geçin 10.30 gibi. :)
Bu geceki maçları kısa keseyim. Baya uzun oldu, ehehe.
Azarenka-Kerber: Azarenka'nın finale çıkması için bütün şartlar hazır. Bunu harcamaz herhalde. Kerber'e karşı bir üstünlüğü de var. Oyun olarak da oynamayı seveceği bir tip. Kerber'in kazanması için cidden o sayko defansını maçın uzun bölümüne yayması gerekecek çünkü Azarenka topa çok istikrarlı vuruyor ve topu hem güçlü hem düzgün açılarla çok iyi yönlendiriyor.
Zhang-Konta: Tam piyango maçı. İki tane sürpriz isim... Konta bir adım daha önde. Geçen seneden beri bir çıkışı var ve bunun ödülünü alması için kazanmasını istiyorum. Aynı zamanda oyun olarak da bence zaten bu turnuvada daha iyi Zhang'e göre. Ama Avustralya Açık'ın Çinli oyuncular için önemi büyük. Genelde burada da başarılı sonuçlara imza atarlar. (bkz. Li Na) Zhang'ın bütün inatçılığını vs. de göreceğiz yani, kolay olmayacaktır.
Murray-Ferrer: Çeyrek finallerin kağıt üstünde en az heyecan verici maçı. 4 sette Murray kazanır. Uzun ralliler, Murray'nin return performansı derken Ferrer bir yerde kırılacaktır. Yalnız hasbelkader Ferrer kazanırsa hiç olmayacak yerde slam finali görebilir. Hakikaten çok ilginç.
Monfils-Raonic: Gece maçına bunun konması isabet olmuş. Murray-Ferrer'e göre daha belirsiz. Monfils'in şaklabanlık potansiyelini de elbette yadsıyamayız. Raonic bu sezon yenilgisiz. Federer ve Wawrinka galibiyetleri de var. Monfils kurasının büyük şansıyla buraya geldi. Raonic'in rahat kazanmasını bekliyorum.
26 Ocak 2016 Salı
25 Ocak 2016 Pazartesi
Avustralya Açık: Çeyrek Final Öncesi
Son 16 tahminleri fena değildi. Konta, Zhang, Raonic sürprizlerini falan bulduk. Habertürk İddaa ekinde yerimi istiyorum. Yetkililer görsün bunu.
Çeyrek finallerde bazı eşleşmeler sağlam dururken, bazı eşleşmelerde kura avantajıyla öne çıkan oyuncular hayatlarının fırsatını buldular. Seyir zevki açısından daha iyi oldu tabii.
Serena-Sharapova: Bu gece oynanacak maçlardan biri. 12 yıldır Sharapova'ya kaybetmeyen Serena, her zaman olduğu gibi yine ağır favori olarak çıkacak. Sharapova agresif oynamaya çalışıyor. Yine öyle yapmayı deneyecek ama muhtemelen yine Serena'nın servis oyunlarına girmekte zorlanacak. Kendi servisinde çift hataları sıraladığı oyunlarda büyük ihtimal servisini kırdıracak ve skor olarak ağır olmasa da, oyun olarak rahat bir Serena galibiyeti olacak. Eğer Sharapova son 12 senede yaptığından farklı bir şey yapmazsa olacağı bu. Tabii, tamamen kendi elinde olan bir şey değil. Oyun olarak en çözümsüz kaldığı oyuncu. Sharapova stil olarak düz bir oyuncu ve şartlara, rakibe göre bir oyun oynama gibi bir durumu asla yok. Hem karakteri müsaade etmiyor hem de oyun olarak bunu yapacak teknik-taktik kapasitesi yok. Serena'nın kötü oynaması lazım yani. Tamamen onun elinde maç.
Radwanska-Suarez Navarro: Navarro'yu son maç dışında izleyemedim turnuvada. Bu turnuvada 2009 yılında da çeyrek finale çıkmışlığı var ki, Venus'ü yenerek 21 yaşında ilk kez kendini dünyaya gösterdiği turnuva olmuştu. Aslen toprakçı olsa da Avustralya onun için özel bir turnuva diyebiliriz. Radwanska'nın ise genel olarak burada çok başarılı olmadığı aşikar. Roland Garros'tan sonraki en kötü slam'i diyebiliriz hatta. Çok sefer çeyrek finalde kaybetti. Artık bunu kırmak için bundan iyi bir şans bulamaz. Ralli oynayabilen, servisleri zayıf iki oyuncu. Bolca servis kırmaya şahitlik edeceğimiz kesin. Gününde olan oyuncu bir tek öne çıkar. Tahminim 3 sette Aga.
Federer-Berdych: TSİ 06.00 gibi başlayacak. Serena-Sharapova maçı umurumda değil diyorsanız ve işinde gücünde biriyseniz, gece erkenden yatıp kalkılabilecek bir saat. Federer turnuva boyu sürdürdüğü grafikle maçı 2 saatte bitirip sizi mesaiye de yetiştirebilme kudretine sahip. Daha ne olsun? Berdych'in hiç şansı yok mu diyeceksiniz. Zor derim... Bir ara çok zorluyordu Federer'i ama garip şekilde son 2 senede çok ezici mağlubiyetler aldı. Burada gündüz maçında kort hızlı olacak. Berdych'in işine gelir ama karşısındaki Federer de yavaş kortu sevmiyor sonuçta. Hani sadece biraz o vuruşlarındaki derinliği yakalarsa istikrarlı olarak, Federer'i geri itip biraz daha maçı ortaya getirebilir. Amerika Açık 2012'de aldığı galibiyette aynen bu şekilde Federer'i ite ite yenmişti. Tabii Federer bence şu an daha iyi bir tenis oynuyor. Berdych de geçen seneden beri bir düşüşte. Özellikle top oyunculara karşı varlık göstermekte zorlanıyor. (Nadal bile set vermeden yenmişti geçen sene.....)
Djokovic-Nishikori: Akşam seansında süper bir maç... Nishikori çok sağlam durdu ve o sıcak, gündüz maçlarından hiç yorulmadan çıktı. Akşam kort biraz daha yavaş olacaktır ve bu aslında Djokovic'in işine gelen bir durum ama Nishikori de gündüz maçlarını sevmez ama hedef maçlarda, spot ışıklarının altında kesinlikle daha konsantre oynuyor. Hele Djokovic'in en iyi durumunda olmadığını görünce daha da keskin ve kararlı çıkacağını kestirmek zor değil. Djokovic yine 100 basit hata yaparsa bu sefer kurtulamaz ama Djokovic'in bir maçta 100 basit hatayı da üst üste iki maçta yapacağını hiç sanmıyorum. Zaten Nishikori, Simon'a göre daha agresif, winner'a yönelik vuruşlara gidip risk alacak. Djokovic, Simon karşısında olduğu gibi hücumda yöneten taraf olmak durumunda kalmayabilir. Bu da işine gelir. Ama Nishikori, Djokovic'i o çıkışından sonra bile en çok zorlayan oyunculardan biri olmayı başardı. 2011 Basel'de aldığı galibiyet ve elbette 2014 Amerika Açık'ta aldığı galibiyet hemen aklıma gelmiyor. Yine iki sene önce Djokovic çok formdayken Nishikori kötü halde gidip WTF'de set falan almıştı. Elbette oyun olarak tam ters gelen bir isim değil Wawrinka gibi ama iyi oynadığında kesinlikle başına bela olabilir. Tomic-Murray "hype"ini yakalayıp aldanmamıştım. Bunda ise "hype"e inanıyorum ve inşallah yanılmıyorumdur. Çünkü cidden heyecanla ekran karşısına geçeceğim. Tahminim 4 ya da 5 sette Djokovic galibiyeti.
(Diğer 4 maç yarın akşam yazarım artık, çok uzun oldu.)
Çeyrek finallerde bazı eşleşmeler sağlam dururken, bazı eşleşmelerde kura avantajıyla öne çıkan oyuncular hayatlarının fırsatını buldular. Seyir zevki açısından daha iyi oldu tabii.
Serena-Sharapova: Bu gece oynanacak maçlardan biri. 12 yıldır Sharapova'ya kaybetmeyen Serena, her zaman olduğu gibi yine ağır favori olarak çıkacak. Sharapova agresif oynamaya çalışıyor. Yine öyle yapmayı deneyecek ama muhtemelen yine Serena'nın servis oyunlarına girmekte zorlanacak. Kendi servisinde çift hataları sıraladığı oyunlarda büyük ihtimal servisini kırdıracak ve skor olarak ağır olmasa da, oyun olarak rahat bir Serena galibiyeti olacak. Eğer Sharapova son 12 senede yaptığından farklı bir şey yapmazsa olacağı bu. Tabii, tamamen kendi elinde olan bir şey değil. Oyun olarak en çözümsüz kaldığı oyuncu. Sharapova stil olarak düz bir oyuncu ve şartlara, rakibe göre bir oyun oynama gibi bir durumu asla yok. Hem karakteri müsaade etmiyor hem de oyun olarak bunu yapacak teknik-taktik kapasitesi yok. Serena'nın kötü oynaması lazım yani. Tamamen onun elinde maç.
Radwanska-Suarez Navarro: Navarro'yu son maç dışında izleyemedim turnuvada. Bu turnuvada 2009 yılında da çeyrek finale çıkmışlığı var ki, Venus'ü yenerek 21 yaşında ilk kez kendini dünyaya gösterdiği turnuva olmuştu. Aslen toprakçı olsa da Avustralya onun için özel bir turnuva diyebiliriz. Radwanska'nın ise genel olarak burada çok başarılı olmadığı aşikar. Roland Garros'tan sonraki en kötü slam'i diyebiliriz hatta. Çok sefer çeyrek finalde kaybetti. Artık bunu kırmak için bundan iyi bir şans bulamaz. Ralli oynayabilen, servisleri zayıf iki oyuncu. Bolca servis kırmaya şahitlik edeceğimiz kesin. Gününde olan oyuncu bir tek öne çıkar. Tahminim 3 sette Aga.
Federer-Berdych: TSİ 06.00 gibi başlayacak. Serena-Sharapova maçı umurumda değil diyorsanız ve işinde gücünde biriyseniz, gece erkenden yatıp kalkılabilecek bir saat. Federer turnuva boyu sürdürdüğü grafikle maçı 2 saatte bitirip sizi mesaiye de yetiştirebilme kudretine sahip. Daha ne olsun? Berdych'in hiç şansı yok mu diyeceksiniz. Zor derim... Bir ara çok zorluyordu Federer'i ama garip şekilde son 2 senede çok ezici mağlubiyetler aldı. Burada gündüz maçında kort hızlı olacak. Berdych'in işine gelir ama karşısındaki Federer de yavaş kortu sevmiyor sonuçta. Hani sadece biraz o vuruşlarındaki derinliği yakalarsa istikrarlı olarak, Federer'i geri itip biraz daha maçı ortaya getirebilir. Amerika Açık 2012'de aldığı galibiyette aynen bu şekilde Federer'i ite ite yenmişti. Tabii Federer bence şu an daha iyi bir tenis oynuyor. Berdych de geçen seneden beri bir düşüşte. Özellikle top oyunculara karşı varlık göstermekte zorlanıyor. (Nadal bile set vermeden yenmişti geçen sene.....)
Djokovic-Nishikori: Akşam seansında süper bir maç... Nishikori çok sağlam durdu ve o sıcak, gündüz maçlarından hiç yorulmadan çıktı. Akşam kort biraz daha yavaş olacaktır ve bu aslında Djokovic'in işine gelen bir durum ama Nishikori de gündüz maçlarını sevmez ama hedef maçlarda, spot ışıklarının altında kesinlikle daha konsantre oynuyor. Hele Djokovic'in en iyi durumunda olmadığını görünce daha da keskin ve kararlı çıkacağını kestirmek zor değil. Djokovic yine 100 basit hata yaparsa bu sefer kurtulamaz ama Djokovic'in bir maçta 100 basit hatayı da üst üste iki maçta yapacağını hiç sanmıyorum. Zaten Nishikori, Simon'a göre daha agresif, winner'a yönelik vuruşlara gidip risk alacak. Djokovic, Simon karşısında olduğu gibi hücumda yöneten taraf olmak durumunda kalmayabilir. Bu da işine gelir. Ama Nishikori, Djokovic'i o çıkışından sonra bile en çok zorlayan oyunculardan biri olmayı başardı. 2011 Basel'de aldığı galibiyet ve elbette 2014 Amerika Açık'ta aldığı galibiyet hemen aklıma gelmiyor. Yine iki sene önce Djokovic çok formdayken Nishikori kötü halde gidip WTF'de set falan almıştı. Elbette oyun olarak tam ters gelen bir isim değil Wawrinka gibi ama iyi oynadığında kesinlikle başına bela olabilir. Tomic-Murray "hype"ini yakalayıp aldanmamıştım. Bunda ise "hype"e inanıyorum ve inşallah yanılmıyorumdur. Çünkü cidden heyecanla ekran karşısına geçeceğim. Tahminim 4 ya da 5 sette Djokovic galibiyeti.
(Diğer 4 maç yarın akşam yazarım artık, çok uzun oldu.)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)