21 Nisan 2012 Cumartesi
20 Nisan 2012 Cuma
19 Nisan 2012 Perşembe
"Sen Bazen Aşırı Derecede Sevimli Bir Şeysin...."
Karşınızda Aaaandi Mörreeey!
Embed yapılamadığından link verdim. Andy burada olimpiyatlarla ilgili soruları cevaplayamıyor. En sevimli Murray videolarından biri olmuş.
Embed yapılamadığından link verdim. Andy burada olimpiyatlarla ilgili soruları cevaplayamıyor. En sevimli Murray videolarından biri olmuş.
Monte Carlo Özeti
Monte Carlo'da çeyrek finallerin çoğu belli oldu.
Djokovic görünürde oldukça zor bir kura çekmişti. Ama Ferrer'in ilk turda omzuyla ilgili yaşamış olduğu söylenen bir sorunun da etkisiyle erken elenmesi, onu eleyen Bellucci'nin bugün rezil bir performans ile çimci Haase'ye mağlup olması kurasını epeyce açtı diyebiliriz. Djokovic için kötü giden şey bugün sabah saatlerinde dedesini kaybetmesi oldu. At kuyruk ile yaptığı maçın başında ve sonunda ağlamış zaten. İlk seti kötü oynadı ki benim de beklediğim gibi sonradan toparlanarak maçı aldı. Buradaki çeyrek Haase-Djokovic şeklinde. Djokovic zorlanmaz diyorum ben.
Murray ise ilk maçında Troicki'yi trahat geçti ve bugün çekişmeli giden maçta Benneteau sakatlanınca çeyrek finalist oldu. Zavallı adam bileğini kırmış. 3:38'de düşüşü var.
Murray'in rakibi ise Berdych oldu. Berdych Nishikori'yi set vererek geçti bugün.
Diğer bir çeyrekte Fransız kapışması Simon-Tsonga maçı var. Bence ortada geçecek bir maç olur bu, izlenesi.
Son çeyrek ise Nadal'ın çeyreği. Nadal ilk turda kendisinin de söylediği gibi "meh" bir performans gösterdikten sonra bugün iyi göründü. Rakibi şu an oynanmakta olan maçın galibi olacak; Almagro veya Wawrinka. Backhandlerin savaşında önde olan Wawrşnka şu an. Ama iki oyuncunun da şansı şu ana dek yaver gitmedi Nadal'a karşı.
Nadal ile ilgili ufak bir not; bugün vuruşlarının %60'ı dakikada 3000 spinin üstündeymiş. Raket ve tel değişiminden sonraki durumu merak edenlerin ilgisini çekebilir.
Maçların tam videoları için de sizleri şu kanala alalım.
Djokovic görünürde oldukça zor bir kura çekmişti. Ama Ferrer'in ilk turda omzuyla ilgili yaşamış olduğu söylenen bir sorunun da etkisiyle erken elenmesi, onu eleyen Bellucci'nin bugün rezil bir performans ile çimci Haase'ye mağlup olması kurasını epeyce açtı diyebiliriz. Djokovic için kötü giden şey bugün sabah saatlerinde dedesini kaybetmesi oldu. At kuyruk ile yaptığı maçın başında ve sonunda ağlamış zaten. İlk seti kötü oynadı ki benim de beklediğim gibi sonradan toparlanarak maçı aldı. Buradaki çeyrek Haase-Djokovic şeklinde. Djokovic zorlanmaz diyorum ben.
Murray ise ilk maçında Troicki'yi trahat geçti ve bugün çekişmeli giden maçta Benneteau sakatlanınca çeyrek finalist oldu. Zavallı adam bileğini kırmış. 3:38'de düşüşü var.
Murray'in rakibi ise Berdych oldu. Berdych Nishikori'yi set vererek geçti bugün.
Diğer bir çeyrekte Fransız kapışması Simon-Tsonga maçı var. Bence ortada geçecek bir maç olur bu, izlenesi.
Son çeyrek ise Nadal'ın çeyreği. Nadal ilk turda kendisinin de söylediği gibi "meh" bir performans gösterdikten sonra bugün iyi göründü. Rakibi şu an oynanmakta olan maçın galibi olacak; Almagro veya Wawrinka. Backhandlerin savaşında önde olan Wawrşnka şu an. Ama iki oyuncunun da şansı şu ana dek yaver gitmedi Nadal'a karşı.
Nadal ile ilgili ufak bir not; bugün vuruşlarının %60'ı dakikada 3000 spinin üstündeymiş. Raket ve tel değişiminden sonraki durumu merak edenlerin ilgisini çekebilir.
Maçların tam videoları için de sizleri şu kanala alalım.
17 Nisan 2012 Salı
Stakhovsky Ropörtajı - Bölüm 3
Benim finansal durumum pek iyi değil. Bana hangi maçlara "kesinlikle alt" oynamam gerektiğini söyleyebilir misin?
(Histerik bir şekilde gülüyor) "Kesinlikle alt" ne ki? Hiç anlamıyorum. Ama tabi ki bahislere karışan tenisçileri duydum.
Bu çirkin birşey mi, yoksa herkese göre değişir mi?
Herkes kendi adına karar verir ama bence çirkin birşey. Ama istisnalar var. Neredeyse ilk 100'de olan ve böyle bir maç ile tensiteki geleceğini garantileyenler için durum farklı. Ama bahisler asıl kazanç kaynağı olursa tabi ki onaylamam.
Başka bir nokta da, eğer bir turnuvaya çalıştırıcısız gidiyorsanız maçı gözden çıkarttığınız düşünülür. Ve çalıştırıcıların maaşları son dönemde epeyce arttı. Bazı "ekstremitler" yanlarında diyetisyenlerini bile getiriyorlar.
Erkek kardeşin Leonard, ki kimilerine göre senden daha büyük bir yetenek, aktif performansına bir ara verdi. Onun gelişimini destekleyecek gücün yok mu?
Amerika'da koleje başladı. Kolejden sonra tekrar başlayabilir; Isner gibi, Blake gibi, Benjamin Becker gibi. Ve ben onun babası değilim, erkek kardeşiyim. Onu her zaman destekledim. Ama böylesinin daha iyi olacağına karar veren ebeveynlerimiz var. Bu arada çocuklarım olsa asla tenis oynamaya göndermem. Çünkü benim yaşadıklarımı yaşamak... Gerçeği söylemek gerekirse ben şanslıydım; Zagreb olmasa (kazandığı ilk turnuva) ben de olmazdım. 10 yılımı bu işe harcamış ve karşılık alamamış olurdum. Etik değerleri hariç.
İlk 100'e girmeseydim, sonra ne olurdu? Yani tenis hocası olurdum ve bu nasıl bir hayat olurdu? Sabah 8'den akşam 8'e kadar kortta amatörlerle olurdum; tamam maddi olarak tatmin edici olabilirdi ama çok fazla iş.
Aslında Leonard bu yolu kendi seçti. İyi bir üniversite, iyi bir fakülte, petrol mühendisi olacak, orada iyi bir tenis okulu da var; Roddick'in erkek kardeşi orada çalıştırıcı.
Ve belli bir miktar antrenman yapması da gerekir. Onu takip edecekler. Eğer antrenman yapmazsa bursunu alacaklar. ABD'deki spor bursları bizdeki benzer bursların toplamından fazla. Ve onlar için mezunlarının sporda başarılı olması bir prestij.
Alexandr Dolgopolov bu yıl çılgın bir tenis oynuyor.
O hep öyle oynadı. Onunla oynarken sonucun büyük bir bölümünde erkiniz olmaz. Evet veya hayır; ama hep ona bağlıdır. İlk 10'da olup Sasha ile oynayan tenisçiler bile maçın kendilerine bağlı olduğundan emin olamazlar. Eh, belki Federer hariç. Dolgopolov "iki vyuruşluk" oynar; o zamana kadar ralli bitmemişse rakibin bir şansı vardır.
Federer ile iletişime geçer misin?
Sıkça geçerim.
Ve o nasıl biri?
İyi ama bana göre biraz fazla nötr. Çok İsviçreli. Her türlü kötü hikayeyi kendinden uzakta tutmayı çok istiyor. Oyuncular bir şey değiştirmek istediklerinde çok pasif kalıyor, çünkü imajı zedelenebilir.
Bu konuda Nadal'a daha fazla saygı duyuyorum, çünkü açık olarak oyuncuların haklarını korumaya çalışıyor.
Peki neden oyuncular Federer'den konsey başkanlığını almıyorlar?
Federer de aynı şeyi söylüyor ama diğer bütün oyuncuların önünde değil. Bazı şeyleri kamu önünde tartışmak istemiyor. Çünkü Slamlerde boykot gibi bir skandal olursa kendi ismine bağlanabilir.
Aslında Nadal Federer yüzünden bırakmadı, ve konsey de çoğu zaman çoğu şeye karar vermiyor. O bir danışma kurulu. Ama oyuncuları ATP'de temsil eden üç kişi var. Ve Rafa bunların oyuncuların haklarını gerektiği kadar korumadıklarını düşündü. Ve bazı konularda da onunla hemfikir olmaya hazırım.
İlginç bir oyun tarzın var.
Bazı şeyler icat etmek istiyorum ama bazen aşırıya kaçıyorum. Kendimi kontrol etmeli ve aşırı hayal kurmamalıyım.
Sonrasında Ukrayna'ya dönmek zor değil mi?
Aslında kolay. Ukrayna'yı seviyorum, Kiev'de doğdum; benim şehrim. Mutu olarak dönüyorum çünkü arkadaşlarım, tanıdıklarım burada. Bu ülkede olan biten herşeyi algılamak daha zor, evet...
-SON-
(Histerik bir şekilde gülüyor) "Kesinlikle alt" ne ki? Hiç anlamıyorum. Ama tabi ki bahislere karışan tenisçileri duydum.
Bu çirkin birşey mi, yoksa herkese göre değişir mi?
Herkes kendi adına karar verir ama bence çirkin birşey. Ama istisnalar var. Neredeyse ilk 100'de olan ve böyle bir maç ile tensiteki geleceğini garantileyenler için durum farklı. Ama bahisler asıl kazanç kaynağı olursa tabi ki onaylamam.
Başka bir nokta da, eğer bir turnuvaya çalıştırıcısız gidiyorsanız maçı gözden çıkarttığınız düşünülür. Ve çalıştırıcıların maaşları son dönemde epeyce arttı. Bazı "ekstremitler" yanlarında diyetisyenlerini bile getiriyorlar.
Erkek kardeşin Leonard, ki kimilerine göre senden daha büyük bir yetenek, aktif performansına bir ara verdi. Onun gelişimini destekleyecek gücün yok mu?
Amerika'da koleje başladı. Kolejden sonra tekrar başlayabilir; Isner gibi, Blake gibi, Benjamin Becker gibi. Ve ben onun babası değilim, erkek kardeşiyim. Onu her zaman destekledim. Ama böylesinin daha iyi olacağına karar veren ebeveynlerimiz var. Bu arada çocuklarım olsa asla tenis oynamaya göndermem. Çünkü benim yaşadıklarımı yaşamak... Gerçeği söylemek gerekirse ben şanslıydım; Zagreb olmasa (kazandığı ilk turnuva) ben de olmazdım. 10 yılımı bu işe harcamış ve karşılık alamamış olurdum. Etik değerleri hariç.
İlk 100'e girmeseydim, sonra ne olurdu? Yani tenis hocası olurdum ve bu nasıl bir hayat olurdu? Sabah 8'den akşam 8'e kadar kortta amatörlerle olurdum; tamam maddi olarak tatmin edici olabilirdi ama çok fazla iş.
Aslında Leonard bu yolu kendi seçti. İyi bir üniversite, iyi bir fakülte, petrol mühendisi olacak, orada iyi bir tenis okulu da var; Roddick'in erkek kardeşi orada çalıştırıcı.
Ve belli bir miktar antrenman yapması da gerekir. Onu takip edecekler. Eğer antrenman yapmazsa bursunu alacaklar. ABD'deki spor bursları bizdeki benzer bursların toplamından fazla. Ve onlar için mezunlarının sporda başarılı olması bir prestij.
Alexandr Dolgopolov bu yıl çılgın bir tenis oynuyor.
O hep öyle oynadı. Onunla oynarken sonucun büyük bir bölümünde erkiniz olmaz. Evet veya hayır; ama hep ona bağlıdır. İlk 10'da olup Sasha ile oynayan tenisçiler bile maçın kendilerine bağlı olduğundan emin olamazlar. Eh, belki Federer hariç. Dolgopolov "iki vyuruşluk" oynar; o zamana kadar ralli bitmemişse rakibin bir şansı vardır.
Federer ile iletişime geçer misin?
Sıkça geçerim.
Ve o nasıl biri?
İyi ama bana göre biraz fazla nötr. Çok İsviçreli. Her türlü kötü hikayeyi kendinden uzakta tutmayı çok istiyor. Oyuncular bir şey değiştirmek istediklerinde çok pasif kalıyor, çünkü imajı zedelenebilir.
Bu konuda Nadal'a daha fazla saygı duyuyorum, çünkü açık olarak oyuncuların haklarını korumaya çalışıyor.
Peki neden oyuncular Federer'den konsey başkanlığını almıyorlar?
Federer de aynı şeyi söylüyor ama diğer bütün oyuncuların önünde değil. Bazı şeyleri kamu önünde tartışmak istemiyor. Çünkü Slamlerde boykot gibi bir skandal olursa kendi ismine bağlanabilir.
Aslında Nadal Federer yüzünden bırakmadı, ve konsey de çoğu zaman çoğu şeye karar vermiyor. O bir danışma kurulu. Ama oyuncuları ATP'de temsil eden üç kişi var. Ve Rafa bunların oyuncuların haklarını gerektiği kadar korumadıklarını düşündü. Ve bazı konularda da onunla hemfikir olmaya hazırım.
İlginç bir oyun tarzın var.
Bazı şeyler icat etmek istiyorum ama bazen aşırıya kaçıyorum. Kendimi kontrol etmeli ve aşırı hayal kurmamalıyım.
Sonrasında Ukrayna'ya dönmek zor değil mi?
Aslında kolay. Ukrayna'yı seviyorum, Kiev'de doğdum; benim şehrim. Mutu olarak dönüyorum çünkü arkadaşlarım, tanıdıklarım burada. Bu ülkede olan biten herşeyi algılamak daha zor, evet...
-SON-
Video: Ucuza Kaçsaydınız?
Ben aynı kupayı üst üste 7 kez kazansam ve bana da vere vere bir fotoğraf çerçevesi verseler daha da oynamazdım o kupada. Hıh...
Ayrıca videonun başındaki veledi de kıskanıyorum. Benimle de küçükken böyle oynayan akrabalarım vardı, niye büyüdüysek artık...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)