24 Ocak 2011 Pazartesi

"Veee Benim Prens David'im..."

Russell bana havale ettiginden beri cok iyi bakiyorum David'e. Oyle ki adam 10 grand slamden sonra ceyrek finale gitti.

Macin ilk setini uykudan kafami kaldirip izleyemedim. O yuzden Ferrer bu seti 1 break farkla kaybetmis. Maci izlemeye basladigimda herkes Raonic'in servislerini konusuyordu.

Ikinci set itibari ile Ferrer de returnlerini konusturmaya basladi. Ferrer servisleri genelde rahat geciyordu ve Ferrer Raonic servislerinde en azindan topa dokunmak konusunda gayet basariliydi. Hatta soyle aciklayalim; Raonic bu maca kadar 3 macta 83 ace kaydederken, bu macta sadece 15 ace atabildi. Servis yuzdesi %61'di gerci ama hizi dusunuldugunde ace sayisi yine de cok az. Buna ragmen macin sonuna kadar ikinci servislerini cok iyi kullandi, belirtmek lazim. Ama iste "Ferrer'in dokundugu toplarin yarisi iceri dusse..." seklinde hesap yapilirsa, cikan sonuc daha iyi anlasilabilir. Cunku Raonic rallilerde bir Ferrer ayarinda degil henuz. Hatta tercihen rallide bile degil zaten; ozellikle kendi servis oyunlarinda iki vurus sonra fileye kosuyor. 70 kusur kez fileye gitti zaten mac boyunca.

Ferrer ikinci seti aldiktan sonra ucuncu setin basinda epey zorlandi kendi servis oyunlarinda. 4 kez falan servis kirma puani cevirdi. Ama ondan sonra Raonic oyle bir servis oynu oynadi ki... Oyle. yani.. Maci kaybettiginden daha cok uzulmesi lazim o servis oyununu oynadigina. Izlerken utandim. Zaten cok basit hata yapiyordu ama bu servis oyununda is acinasi bir hale geldi.

Son sete de Raonic kendi servis oyunlarini camur gibi oynayarak basladi. Ferrer iki break one gecti ve hemen civitti, hemen... Bir break geri verdiyse de kendini toparladi ve maci bitirdi.

Ferrer maci bitirince Dolgopolov'dan bile cok sevindi. Grand slam turnuvalarindaki silik sonuclarindan sonra moral bulmustur biraz.

Hiç yorum yok: