5 Eylül 2010 Pazar

Gimeno-Traver - Ferrer Maci


Fotoyu dik mi koysam yan mi koysam bilemedim


Ferrer'in bildigimiz Ferrer gibi oynadigi ve 76-62-62 ile 3-0 aldigi mac oldu.

Ferrer ATP'nin uvey evladi olmali. Yoksa Lopez-Stakhovsky ve Robredo-Llorda gibi eslesmeler Grandstand'de yer alirken Ferru'nun 11 nolu korta ittirilmesinin baska bir anlami olamaz. "Ne fark eder ki?" diyebilirsiniz, ancak bu yan kortlara disardan gelen gurultu gercekten cok rahatsiz edici.

David Ferrer'in cok iyi bir forehandi yok. Ayni seyi backhand ve servisleri icin de soylemek mumkun. Vasatin ustunde olan ozellikleri hareketliligi ve savunmasidir sanirim. Ama Ferrer kadar elindeki imkanlari maksimumda kullanan bir oyuncu daha yoktur ATP'de. Pek cok maci basindan sonuna ayni cizgide oynayabiliyor. Bugunku mac da buna bir ornekti. Ferrer bedava puan vermez; setlerde 2-0, oynanan sette 5-1 onde ver servis karsiliyorken bile olsa bu degismez.

Gimeno-Traver bugune dek "vasat Ispanyol oyuncusu" statusunden fazla cikamamis olsa da yavas yavas daha iyi oynamaya ve daha istikrarli sonuclar almaya basladi. Bugun ilk sette Ferrer'den bir eksigi yoktu. sonra ikinci set ve ucuncu sette olmamasi gereken bir sekilde dagildi. Sonra macin son 2 oyununda ozellikle mac puani karsiladigi anlarda yine Ferrer ile basabas mucadele etti ama 5. mac puaninda hem Ferrer daha sakindi hem de Traver'in umutlari tukenmisti.

Verdasco-Nalbandian eslesmesi icin Russell "Acma, nobrain" uyarisi verdi. Durum dedigi kadar kotuyse Ferrer'in ceyrek final gorebilmesi gerekir. Sezonun basindan beri haketmisti bence.

(Foto: eurosport.com)

Hiç yorum yok: