29 Haziran 2010 Salı

Wimbledon'da Sürpriz Günü

Tuhaf bir gün oldu Wimbledon'da. Clijsters ve Venus turnuvaya veda etti Zvonareva ve Pironkova karşısında. Serena ve Kvitova ise üst tarafta sürpriz olmadan yarı finale yükselen isimler oldular.

Venus, turnuvanın başından beri çok iyi tenis oynamıyordu. Çeyrek finalde Jarmila Groth karşısında olumsuz sinyaller verdi. Groth biraz heyecanını kontrol edebilse set alabilir, maçı da zorlayabilirdi. Venus'ün yarı finalde Clijsters'a kaybedeceğini düşünüyordum ama bu aşamada Pironkova'ya yenilmesi, hem de çok ağır yenilmesi gerçekten büyük sürpriz oldu. Pironkova'ya haksızlık yapıyor olabilirim ama bana göre bugünkü maçın sonucu tamamen Venus'ün berbat oyunuyla ilintiliydi. Yıllardır Wimbledon'da bu kadar kötü oynadığı bir maçı hatırlamıyorum. 30'a yakın basit hata yaptı. Pironkova'ya iyi ilk servisler atmak ve çok az basit hata yapmak yetti. Kariyerinde bu grand slam'e kadar hiçbir grand slam'de 3. tur dahi göremeyen Pironkova, yarı finalde Rus Vera Zvonareva ile karşılaşacak. Clijsters ile yaptığı maçı kesik kesik izleyebildim, o yüzden tam bir şey söylemem mümkün değil ama dengeli bir maç gibi geldi baktığım kısa süreler içerisinde. Clijsters galibiyetini tahmin etmekle birlikte, zor olmasını, hatta 3 sete gitmesini bekliyordum. Zvonareva, bu yıl özellikle toprak kort sezonunda öyle kötüydü ki, ismini unutmuştuk neredeyse. Bu Wimbledon'da da çok sessiz sedasız, arka kortlarda oynaya oynaya geldi. Artık merkezde sahne alacak. Kariyerindeki ilk (ve muhtemelen son) grand slam finalini yapacak burada Zvonareva bence. Pironkova'dan daha iyi oyuncu. Mental olarak sorunlarını biliyoruz ama bu konuda Pironkova'nın da ondan aşağı kalır yanı yok. Pironkova'nın vuruşlarını çok cılız buldum ben; Zvonareva basit hata makinasına dönüşmezse, oyunu domine ederek kolay ya da zor galibiyete ulaşacaktır.

Serena, favorilerden yüzümüzü kara çıkartmayan tek isimdi diyebiliriz. Kvitova-Kanepi eşleşmesinde de favori olan Kvitova kazandı ama o maçta ağır bir favori yoktu doğrusu. Li Na, turnuvanın geri kalanında daha iyi bir tenis oynamıştı bana kalırsa. Bu maçta stresin altında ezildi biraz. 5-5'te servis atarken 40-0'dan servisini kırdırınca maçı Serena'nın kazanacağı belli olmuştu. Eğer orada oyunu ve daha sonra tiebreak'te seti alabilse, bu maç da sabahki sürpriz maçların yanına eklenebilirdi. Serena ilk sette tutuktu ama ikinci sette hafta boyunca oynadığı tenis seviyesine geri döndü ve çok zorlanmadan kazandı. Sharapova ve Li, onun şampiyonluk yolundaki en zorlu rakipleriydi bence. İkisini de ilk setlerinde zorlansa da, set vermeden aşmayı bildi. Bundan sonra karşılaşacağı maçlarda da set vermeden şampiyon olması muhtemel. Yarı finalde Petra Kvitova ile oynayacak. 90 doğumlu Çek raket bugün Kanepi karşısında ilk seti 6-4'le kaybettikten sonra ikinci seti maç puanları çevirerek tiebreak'te kazandı. Final setinde 4-0 ve 5-2 üstünlüğü bulunan Kanepi, bu avantajını kullanamadı ve Kvitova geri dönerek final setini 8-6 ile kazandı.

Kvitova ve Pironkova. İkisi de kariyerlerinin ilk grand slam yarı finallerine çıkacak. Kvitova'nın bundan önce slam turnuvalarında elde ettiği en yüksek derece US Open ve Roland Garros'ta oynadığı 4. turlardı. Pironkova, yazının içinde de belirttiğimiz gibi 2. turun ötesine geçememişti. Zvonareva da yarı finalin ötesini göremedi. Sadece 1 kez yarı final oynadı. 2009 Avustralya Açık'ta. Bu 3 ismin yanında 3 kez burada şampiyon olmuş, dünya 1 numarası ve turun en formda tenisçisi Serena Williams. Amerikalı'nın şampiyonluğu buradan bırakmasına ancak sakatlık mani olabilir gibi görünüyor...

Hiç yorum yok: