26 Eylül 2010 Pazar

Haftanın Şampiyonları

Metz'de Gilles Simon şampiyonluk ipini göğüsledi. Hafta boyunca hiç zorlanmadı üstelik. Yarı final ve final maçlarını izleyebildim ve Simon'un çok iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Servisini yeniden bulmuş özellikle, sezonun kalan kısmında motivasyonunu korumayı başarabilirse basamakları atlayabilir. Babalık yaramış, ki bugün eşi de tribündeydi. Bir garip bakıyor kadın ama neyse. Finalde oynadığı elemelerden gelen Zverev ise çok şanslıydı kura açısından. İlk turda Monfils ile oynayacakken Monfils turnuvadan çekilince lucky loser bir tenisçiyle oynadı, arkasından yarı finalde karşılaşacağı Gasquet maça çıkmadı hastalığı sebebiyle. Finalde pek varlık gösteremedi Alman raket ama haftayı büyük karla kapattığı kesin.

Bükreş'te toprak kort turnuvası vardı. Sezonun son toprak kort turnuvası, o yüzden ben bu turnuvayı daha çok izlemeye çalıştım. Genel olarak challenger'ları domine eden oyuncuların bulunduğu bir kuraydı. Bir nevi boş beleş puan ve para toplama yarışı. İspanyol raket Pablo Andujar elemelerden gelip final gördü burada aynı Metz'de Zverev'in yaptığı gibi ama Andujar'ın bunu çok daha hak ederek yaptığını söyleyebilirim Zverev'e göre. Özellikle yarı finalde Marcel Granollers ile oynadığı maç sezonun en zevkli maçlarından biriydi kesinlikle. Andujar finalde Chela'ya 2 sette kaybetti. Chela yarı finalde Montanes'i yalnız 4 oyun vererek geçti ve dümdüz etti diyebiliriz. Montanes burada geçen yıl kazanmıştı. Chela'nın bu yıl kazandığı 2. şampiyonluğu oldu bu. Arjantinli ilk 40'a girecek bu şampiyonlukla birlikte. Sezonun geri kalan kısmı kapalı sert kort turnuvalarından oluşacağı için bu formunu sürdürmesini beklemiyorum ama...

Kadınları hiç izlemedim. Pek ilgimi çekmiyor açıkçası böyle küçük turnuvalar kadınlar kısmında. Ama sonuçları takip ettik tabii. Kudryavtseva ve Kleybanova Seul ve Taşkent'te şampiyonluk yaşadılar. Kudryavtseva, İstanbul'da da finalde kaybeden Vesnina'yı geçti finalde 2 sette. Kleybanova ise Zakapolava 2 sette yenmeyi başardı. Seul'de bir gariplik de restorantlarla alakalı. Yarı final maçında Zakapolava karşısına çıkan Petrova ilk sette 5-4 gerideyken mide sorunu sebebiyle maçı bırakmıştı. Zakapolava da final maçından sonra iyi hissetmediğini, Petrova ile aynı restorantta yemek yediğini söylemiş. Ben hep diyorum zaten bu Japon, Kore yemekleri iğrenç diye. İşte ispatım! :P

Hiç yorum yok: