12 Eylül 2010 Pazar

Amerika Açık Final: Nadal-Djokovic

Rüya final diye diye nazar değdirdik, olmadı.

Korta ilk çıkan Nadal oldu. Son birkaç güne göre daha az rüzgarlı olan, ama yine de rüzgarlı olan havada yeterli oyunu oynayıp 2 saatte 6-2 6-3 6-4'lük setlerle galip geldi. Youzhny'nin bu maçta ciddi şansı olması için turnuvada oynadığı oyundan daha iyi oynaması, özellikle servis performansı olarak turnuva ortalamasının çok üstüne çıkması gerekiyordu. Yapamadı. Turnuvada ne oynadıysa onu oynadı. Nadal için de aynısını söyleyebiliriz. İyi oynadı, servisler yine iyiydi her ne kadar kendisi maç sonu röportajında bugün servislerinin turnuva ortalamasının gerisinde kaldığını söylese de. Son sette 4-3'te servis kırdırıp sıkıntıya girer gibi oldu ama dediğim gibi Youzhny serviste çok zayıf olduğu için bunu değerlendiremedi, arkasından tekrar servis kırdırdı, son oyunu love game ile bitiren Nadal, kariyerindeki ilk Amerika Açık finaline ulaştı. Nadal 4 grand slam'de de finale ulaşan en genç ikinci oyuncu oldu böylelikle Jim Courier'den sonra.

Günün ikinci maçı efsanevi Türkiye-Sırbistan maçıyla çakışınca işler karıştı. İlk 2 seti pas geçtim, üçüncü setten itibaren izlemeye başladım. Oyun dengeli görünüyordu ama 6-5'te Djokovic servisinde harika iş çıkartan Federer, orada servis kırıp setlerde 2-1 öne geçmeyi başardı. İlk ve üçüncü seti 7-5 gibi yakın skorlarla kaybeden Djokovic (üstelik ikinci seti 6-1 ile hanesine yazdırırken) bu setin ardından çöker diye düşündüm ama yanıldım. Sete iyi giren taraf Sırp raket oldu. Setin başında servis kırdıktan sonra Federer 5. sete gitmeyi göz alırcasına biraz boşverdi ve bir kez daha servis kırdırdı. 1-1'de servis kırdırıp 2-1 geri düştükten sonra Federer'in bu sette kastığı tek oyun 5-1 gerideyken servis attığı oyun oldu. Nedeni tabii son sete servis ile başlamak istemeseydi. O oyunu almayı başardı ve son sete servisle başladı. Dördüncü sette dinlenmeye geçen Federer, son sete daha iyi başlayan taraftı ama sorun şuydu ki, Djokovic de cesaretlenmiş ve ritmini bulmuştu. Federer'e, üstelik buraya kadar getirmişken, bir kez daha kaybetmeye niyeti yoktu. Federer servisine daha kolay tutunan tarafken Djokovic hep zorlandı. Djokovic turnuva boyunca olduğu gibi yine iyi servis atamadı ama ilginçtir ki, büyük puanların çoğunda iyi ilk servislerle oyuna girip oyunu istediği gibi dikte edebildi. Federer'in genelde yaptığını yaptı yani. Özellikle setin ortalarından sonra çok yorulduğu belliydi ve mümkün olduğunca rallilerden kaçmaya çalışıyor, puanları elinden geldiğince kısa tutmaya çalışıyordu. Federer 4-5'te Djokovic servisinde 15-40'ı bulup 2 maç puanı yakaladı ve bu andan itibaren maçta inanılmaz bir tenis ortaya çıktı. Genel olarak iyi bir maçtı ki, bu maçta rüzgarın hiç etkisinin olmadığının altını çizelim, bu var olan kalite Federer'in maç puanlarıyla birlikte tavan yaptı. Arka arkaya harika puanlar geldi Djokovic'ten ve 2 maç puanı kurtararak servisine tutunmayı başardı 2007 finalisti. Federer'in kaçırmasına pek tanıklık etmediğimiz fırsatlardır bunlar. Biraz pasif kalıp, belki de ralliyi uzatıp yorgun olan Djokovic'i hataya zorlamak istedi ama Djokovic iyi oynadığı çoğu puanı büyük puanlara denk getirince maç birden dönüverdi. 5-5'te Federer servis atarken kafası hala 4-5'teki oyunda gibiydi ve servisini basit hatalarla kırdırdı. Djokovic neticede büyük bir servise sahip değil, maç için servis atarken zorlanacağını da adım gibi biliyordum ve öyle de oldu. 0-30 geriye düştü, oradan gelip 30-30 yaptı, Federer 30-40'ta servis kırma puanı yakaladı ama bu fırsatı da kaçırdı. 3 puan arka arkaya alan Djokovic, Federer'in yapamadığını yapıp yakaladığı ilk maç puanında fırsatını kullandı ve buradaki ikinci finaline yükseldi.

Maçın sonlarında ve maç sonrası çok yorgun gözüktü gerçekten Djokovic. Yaklaşık 4 saatlik bir maç ve maç ilerledikçe artan bir oyun kalitesi onu daha da zorladı. Djokovic genelde bu anlamda sorunlar yaşayan bir oyuncu ve eğer yarın tahmin edilen yağmur olmaz da maç bölünmezse bu yorgunluk onu ciddi anlamda etkileyecek Nadal'a karşı. Özellikle de 4 veya 5. setlere gidilirse. Yine de bu bir grand slam finali ve elinden geleni yapacaktır ikinci grand slam'ini almak için Djokovic. Gerçi vücudu belli bir yerden sonra beyninin dediklerini aynı ölçüde uygulamayabilir. Nadal 2009 Avustralya Açık'ta bu anlamda inanılmaz bir iş çıkartmıştı ama bu iki oyuncuyu fiziksel olarak karşılaştırıp Djokovic'e kızmak komik olur. Normal şartlar altında bugün Djokovic oynadığı tenisle Nadal ile çok çekişmeli bir maç oynardı ama şartlar normal değil. Ama bakarsınız bugün bildiğimiz Djokovic'in dışında olan Djokovic (özellikle Federer'e karşı 'clutch' anlarda etkisiz olan, sürekli ona karşı yakın maçlar kaybeden) Nadal'a karşı da bizi şaşırtıp çok diri bir şekilde çıkar veya gelecek muhtemel yağmur araları onu hem fiziksel hem mental yönden rahatlatabilir. Yine de favori Nadal ve özellikle iki oyuncunun servis performansı arasında ciddi bir fark var ve burada kazanmak için servisin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Djokovic kazanırsa "one slam wonder" sıfatından kurtulacak. Nadal kazanırsa çok daha önemli olan kariyer grand slam'ini yaparak koleksiyonu tamamlayacak. Bunun yanında bir dolu rekor daha var. Benim tahminim Nadal ve 3 ya da 4 sette kazanmasını bekliyorum ama sürekli vurguladığım gibi maç Djokovic'in korta nasıl bir halde çıkacağına göre çok farklı şekiller alabilir. Umarım Nadal yarın kazanır ve tarihe geçer. Djokovic de Avustralya Açık'a kadar bekleyiversin. :)

7 yorum:

gizemozb dedi ki...

Rekorlar için not: Nadal'ın Beijing'deki yaz olimpiyatlarından altın madalyası var. Bu turnuvayı kazanırsa "career golden slam"i tamamlayacak ve open era'da bunu başaran en genç erkek tenisçi olacak.
This is heavy!

kirpi dedi ki...

Ayni zamanda

- Tek erkeklerde 3 fakli zeminde ust uste Grand Slam kazanan ilk tenisci

- Tek erkeklerde her zeminde en az 2 slam kazanan ilk erkek tenisci

- Eger 3 sette kazanirsa US Open'i set vermeden kazanan ilk erkek tenisci

olabilir. Insallah diyelim, bekleyelim gorelim.

Emre dedi ki...

Djokovic, hem 3 yılın rövanşı olan hem dünya #2 numarası için savaştığı Fed'i mağlup ettiği için oldukça rahatladı.Hani bugün oynanacak bir final maçıda olsa Djo nasıl bir psikolojiyle yer alıcak tahmin etmek güç durumda.Zira kazansa da kaybetse de #2 numara da olcak yarın.Ben Nadal'ın psikolojik olarak rahat,mental olarak yorgun olan Djokovic'i yenip Slam'i tamamlayacağını düşünüyorum...

kirpi dedi ki...

djokovic'te bir mental yorgun olabilir. Nadal'i hic kestiremiyorum onun kafa yapisi cok ama cok farkli.

Erman Tüneri dedi ki...

Yazık oldu süper finale 3-0 alır Nadal zevksiz final bizi bekliyorrrrr

Emre dedi ki...

Djokovic şansıyla bu kupayı alabilir.Maç yarına ertelendi.Djokovic için bir süre daha dinlenme fırsatı oldu.Hala yorgunluk bahanesine sığınırsa ''yuhh''dicem artık...

kirpi dedi ki...

@ Emre

E yok artik :)

Sans bir insana bu kadar yardim edebilir...