22 Mart 2010 Pazartesi

Oyuncular ve Sponsorluk

Oncelikle herkese merhaba. Yorumcu olmak baska, yazar olmak bambaska bir sey. Yorumcuyken, yazilan bir yazi uzerine akliniza gelenleri karalayarak gereken katkiyi yapabiliyorsunuz. Hatta konu belli oldugundan bu cok da kolay oluyor. Yazarlik ise daha kapsamli ve sorumluluk isteyen bir is. Umarim Russell'i pisman etmeden gerekli katkilari yapabilirim. Bu arada siklikla kullandigim klavyede Turkce harf yok, o nedenle beni hemen taniyabilirsiniz. Bu blogun Turkce'yi duzgun yazamayan yazari ben olacagim.

Oyuncular ve sponsorluk meselesi uzun zamandir aklimda olan bir konu. Bilindigi uzere bu konu ozellikle Davydenko gibi onemli basarilara imza atabilen oyuncular vasitasi ile gundeme geldi. Oyuncular ve sponsorluk iliskisini tamamen kendi gozlemlerime ve biraz da mesleki egitimime dayanarak farkli bir acidan degerlendirmek istiyorum. Bunu yaparken bazi oyuncular uzerinden ornekleme yapmak yoluna gidecegim.

Genel olarak dusuncem su; tenis oyuncularinin iyi sponsorluk anlasmalarini yapabilmeleri icin iyi tenis oynamak disinda olmasi gereken bir kac kriter var. Bunlarin bana gore en onemlisi oyuncunun hitap ettigi kitlenin buyuklugu. Hitap edilen kitleden kastim, bir oyuncuyu "en sevdigi tenisci" olarak tanimlayan kitlenin buyuklugu. Bir digeri oyuncunun "gorunurlugu".




Marcos Baghdatis ornegini ele alalim. Adidas ile yaptigi anlasma 2009 yili sonunda bitti ve tekrar yenilenmedi. Bu anlasma buyuk bir ihtimalle Baghdatis 2006 yilinda Avustralya Acik finaline ciktiginda yapildi. Yani anlasma yapildiginda Baghdatis Grand Slam finali oynama ihtimali yuksek gorulen, bir baska deyisle oynadigi maclari pek cok kisinin izleyebilecegi, gorunurlugu yuksek bir oyuncuydu. Ancak bu gorunurluk ongoruldugu gibi devam etmedi. Ama yine de turdaki bir cok oyuncudan daha iyi durumda olan Baghdatis neden uzerinde sadece kendi ulkesinin bayragi olan bir kiyafetle oynuyor? Adidas siralamasi daha dusuk oyunculara sponsorluk saglarken neden Baghdatis'i esgecti? Bu tutumun nedeninin Baghdatis'in hitap ettigi kitlenin kucuklugu nedeni ile olustugunu dusunuyorum. Kibris yaklasik 800.000 nufusa sahip bir ada ve adanin bir kismi da bilindigi gibi Turk bolgesi. Bu da Marcos'u ayni ulkenin vatandasi oldugu icin diger teniscilerin onune koyacak kisi sayisinin 800.000'i gecemeyecegini gosteriyor. Tabi bu 800.000 kisi icinde tenisle ilgilenen kac kisi oldugu ve bunlarin da icinden Adidas urunlerini begenip alabilecek olanlarin sayisi dusunuldugunde Baghdatis'in ulkesi nedeni ile yarattigi "pazarin" darligi gorulebiliyor. Benzer bir durum Davydenko icin de gecerli. Evet, Rusya'nin nufusu cok fazla ama burada da Davydenko'nun (benim hic de onaylamadigim bir bicimde) Ukrayna asilli oldugundan yeterince sahiplenilmemesi durumu on plana cikiyor. Rusya disinda ise, tenisi takip eden kisiler icinde en sevdigi oyuncu Davydenko olanlar, Baghdatis'in durumunda da oldugu uzere Nikolay icin yeterli bir kalabalik yaratamiyorlar. Yine, Grand Slam finalinden Grand Slam finaline tenis izleyen ve tenis maclarini surekli izleyebilenlerden daha buyuk olan kitle Davydenko'yu goremiyor, tanimiyor.

Uzun lafin kisasi bir oyuncunun iyi bir sponsorluk alabilmesinin ne kadar gorunebildigi ve ne kadar cok destekleyeni oldugu ile baglantili oldugunu dusunuyorum. Tabi ki keske her iyi oyuncu hakettigi destegi gorse. Ancak gorunuse gore bu iki kriter olmayinca ilk 10'da bile olmak kar etmeyebiliyor malesef. Marsel'in ileride iyi bir sponsorluk anlasmasi alabilmesi icin gorunurluk onun, desteklemek ise bizim isimiz gibi gorunuyor.

Hiç yorum yok: