21 Mart 2010 Pazar

Haydi Gülümse Rafa

Lopez/Nadal ikilisi, çiftler finalinde dünyanın 1 numarası olan Nestor/Zimonjic çiftini 2 sette geçtiler.

Nadal, yarı final maçında 31 yaşındaki Hırvat raket Ivan Ljubicic'e kaybetti 3-6 6-4 7-6(1) ile. İlk sette hafta boyunca oynadığı gibi iyi tenis oynadı Nadal, 2 break ile seti 6-3 kapattı. İkinci sette de gayet iyi gidiyordu; ta ki 3-2 40-0'da 3 (40-40'tan sonra 1 tane daha kaçırdı, toplam 4) servis kırma şansını kaçırana kadar. 4-3'te de 1 servis kırma şansını değerlendiremedi Nadal. Gerçi Nadal'ın kaçırdığı bu 5 servis kırma puanının 1'i hariç hepsinde Ljubicic harika servisler attı, onu da es geçmemek lazım. 4-4'te servis kıran Ljubicic, kendi servisinde sıkıntı yaşamadan seti 6-4'le bitirdi. Final setine de servis kırarak başladı Ljubicic, ama 'break back' ile geri döndü maça Nadal. 5-4 40-40'ı buldu Rafa, ama maç puanını yakalayamadı bir türlü. Tie-break'te ilk puanı kaybeden Ljubicic, üst üste 7 puan kazanarak kariyerindeki 4. masters finaline yükseldi. Ljubicic'in bundan önce masters şampiyonluğu kazanmışlığı yok. En çok 2005 Madrid'de Nadal'a karşı oynadığı finalde yaklaşmıştı. İlk iki seti kazanan Ljubicic, son 3 seti Nadal'a kaptırmıştı, ki son seti tie-break'te kaybetmişti.

Yarı finalin diğer ayağında da sürpriz sonuç vardı. Andy Roddick, Robin Soderling'i 3 set sonunda geçerek kendi ülkesinde finale yükselmeyi başardı. Roddick'in bu turnuvada averaj oyununu oynayarak finale kadar çıkması - ve büyük ihtimalle şampiyonluğu da kazanacak olması - erkekler tenisinin demirbaşlarının şu anki durumunu ortaya koyuyor. Roddick'in iyi kurası da vardı tabii, ama diğer yanda Nadal'ın da iyi bir kurası vardı, lakin yarı finalde elendi. Federer, grand slamler dışında dengesiz. Nadal, sakatlığın etkisinden çıkmış ve iyi oynuyor olsa da, kendine güvenini kaybettiği için bu tarz yakın maçlarda sıkıntı çekmeye başladı, üzerinde stres var yani. Djokovic, berbat oynuyor. Murray de vasat. Del Potro ve Davydenko sakat. Bunların arkasından da Soderling ve Roddick geliyor zaten. Bu sezon için öngörülerde bulunmak hala çok zor, zira çok belirsiz bir tablo duruyor önümüzde. Toprak kort sezonu başlayınca biraz daha net konuşabiliriz belki.

Pazar programı;

21.00 / Wozniacki-Jankovic (kadınlar finali, Eurosport)
23.00 / Roddick-Ljubicic (erkekler finali, ?)

7 yorum:

kirpi dedi ki...

Nadal gulumsesin bence de. Kaybedince "bitti, daha da sampiyonluk kazanamaz" derler, kazansa "boyle yorarsa kendini dizleri dayanmaz" derler. Hep klise bir felaket senaryosu hazirdir. Bence bu hafta iyi isler yapti. Ilk 4'teki en basarili isimdi, o gulumsemeyecek de ben mi gulumseyecegim yani?

Russell dedi ki...

Katılıyorum. Yabancı sitelerde falan çok yüklenilmiş Nadal'a anlamsız şekilde. Ljubicic maçının son 1.5 setinde kötü oynadı diye bu kadar negatif olmak anlamsız. Kazanması gereken maçtı, burada şampiyonluğu kazanması için gayet güzel şartlar oluşmuştu vs. ama Federer, Murray ve Djokovic'e baktıktan sonra Nadal'a bir kere daha bakmak, ondan sonra bir kez daha yorum yapmak lazım.

Ayrıca, Nadal sakatlığından bu yana sürekli sert kortta oynuyor. 8 aylık bir sert kort sezonu var -ki çok uzun bence- ve Nadal sakatlığından sonra toprak korta çıkamadı Davis Cup maçları dışında. Toprak kortta Berdych gibi iyi bir oyuncuya karşı şu anki formunda bile değilken çok rahat bir galibiyet kazanmıştı. Bir kez daha sakatlığı nüksetmezse, toprak sezonunu domine edeceğini biliyoruz. Ama şu önemli: Nadal uzun süreden beri önemli maç kazanamıyor, kazanmanın eşiğine kadar getirdiği maçları kaybediyor, yakın maçları kaybediyor. Önemli puanlarda "unnadal" puanlar oynuyor. Hepsi kendine güvenle alakalı. Toprak kortta bu güveni sağlayabilir tekrar. RG'de üstünde büyük bir baskı olacak; eğer onu kaldırıp şampiyonluğu alırsa Wimbledon'da kendisinden RG'ye göre beklentiler daha düşükken, büyük bir sonuç daha çıkartabilir. Beklemek lazım. Önce Miami var tabii. :)

Bu arada kirpi, uzun süreden beri bütün tenis bloglarında çok güzel yorumlarını görüyorum. Okumak çok keyifli oluyor. Baya yakından takip ediyorsun anladığım kadarıyla ama kendine ait bir blogun da yok. Yanılıyor muyum? Ben bu blogu son 1-2 aydır iyi güncellemeye başladım ama arada 2-3 gün boş bıraktığım olabiliyor. Eğer sana da uygunsa burada yazmanı isterim. Teklifi yapayım da ben, takdir senden. :)

kirpi dedi ki...

Biraz sondan baslamak gibi olacak ama teklifine ne kadar sevindem anlatamam..:) Cok isterim yazmayi ancak 2 sorunum var, birincisi genelde kullandigim bilgisayarda Turkce harf yok..:(.. Ikincisi daha once herhangi bir blogda yazamadim, arayuz konusunda tecrubesizim. Iki sorunu bir sorun olarak ozetlemem gerekirse biraz bilgisayar ozurluyum, aslinda biraz kurcalama ile halledilebilecek sorunlar bunlar. Belki zamanla ogrenirim, belki de yazilarimi yazip sana yollarim yayinlamak sana kalir ne dersin? :)

Nadal ile ilgili soylediklerinin tamamina katiliyorum. Daha once de yorumlarimin birine yazmistim, eger sakatlik donusu toprak sezonunda olsaydi hakkinda bu kadar felaket senaryosu yazilmazdi. Ama ne yazik ki onemli sakatligini tam da toprak sezonunda yasadi gecen yil. Onemli olan su gunlerde moralini yuksek tutmasi, cunku toprak sezonunda maclarda zor duruma dusmez ve mental gucune ihtiyaci kalmaz diye umit ediyorum. Sadece ilk 10'daki isimlere karsi mental gucunun yardimi gerekebilir ancak ilk 10'daki en iyi ikinci toprak oyuncusu olan Djokovic'in Monte Carlo'da temposunu arttirabilecegini zannetmiyorum. Bir de ben artik Nadal'in her turnuvaya olumune asilmasini istemiyorum kendine guvenini kazandiktan sonra, her turnuvayi kazanmaya calismakla bir yere gelinmeyecegini gorduk cunku. Kendini korumasi da lazim bir yerde.

kirpi dedi ki...

Bu arada bloga yazma ile ilgili olarak klavye sorunu onemli degil aslinda. Ben onu bir sekilde hallederim ama bu arayuzu kullanmayi bilmiyorum :(.

Russell dedi ki...

Arayüz çok zor değil. Kontrol panelinden yeni kayıt diyorsun. Üstteki bölmelerden resmi "merkez"e ayarlayıp kaydediyorsun bilgisayarından. Altına yazını yazıyorsun. En altta etiket kısmına, yazı neyle alakalıysa onu yazıyorsun. Bu kadar sadece. Eğer MSN adresin varsa çok daha rahat anlaşabiliriz. Tabii, bu blogger profilini aldığın mail adresi de lazım, yazarlık için davet göndereceğim. :)

aliye dedi ki...

her ikinizin de yorumlarını çok başarılı buluyorum. kirpinin yorumları bile çok eğiticiydi.. yazılarını da merakla bekliyorum..

kirpi dedi ki...

Tesekkurler aliye..:)