1 Eylül 2011 Perşembe

Amerika Açık: 3. Gün

Günün en şaşırtıcı gelişmesi Venus'un Lisicki maçından çekilmesiydi. Belirlenemeyen hastalık denince Gregory House çağırılsın dedim. Derken otoimmün olduğu fakat Lupus olmadığı ortaya çıktı. Sjögren Sendromu imiş meğersem. Bunca yıllık House M.D. izleyicisiyim, otoimmün ise steroid alması gerekir. Steroid ile de oynayamaz turnuvada. 31 yaşından sonra zor bir durum diyeceğim ama Venus bu. Ara verip 30 küsür yaşından sonra dönüp slamleri değilse bile küçük çaplı turnuvaları sallayadabilir. Çabuk iyileşsin herşeyden önce.

Sonra Söderling de çekildi. Ben biliyordum bu adamın çekileceğini. Hatta Russell ile minik kuşumun 1 sıra ile seri başı olmayı kaçırdığını konuşurken "Söderling çekilir ama" bile demiştim. Çekildi ama neden sonra? Kuralar çekildikten sonra. Gıcık adam her yerde gıcık işte...

Tamamlanan maçlara baktığımızda Roddick'in Russell'ı 4 sette geçtiğini ve bunun bazı otoriteler tarafından "sağlam galibiyet" olarak tanımlandığını görüyoruz. Nerden nereye Roddick... Murray ilk sette zorlanarak, Isner 1 sette iyi servis atmayarak, Del Potro ise 5 oyun bırakarak turlamışlar. 5 setlik maçlarda da Garcia-Lopez ve yılın süprizi Bogomolov turlayan isimler. İspanyolların seri başı isimlerinden Lopez çok rahat turlarken Almagro şaşkını Bennetteau'ya elendi. 10 numaralı seri başıydı bir de.

Sharapova ikinci tur maçında kendini bulmuş gibi görünüyor. Ama ben hala umutlu değilim kendisinden. Turnuvaya veda eden seri başı isimler Wickmayer, Radwanska, Cibulkova ve Bartoli. Zekanın yetersiz olduğu bir çağda yaşıyoruz malesef... Zaten bakıyorum da turlayanların çoğu sarışın. Dünya nereye gidiyor... İngiliz'lerin Watson'dan daha fazla ön planda tuttuğu, ama içimden bir sesin ondan daha başarısız olacağını söylediği Laura Robson, 2010'da Hopman Cup'ta süpriz bir biçimde yendiği Anabel Medina'ya bu sefer 5 oyun alarak elenmiş. Bir başka genç Medison Keys Safrova'yı epeyce sallarken, Zvonareva da Bondarenko'ya set kaybetmiş.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Haberle pek alakalı olmayacak ama birşey sormak istiyorum. Son zamanlarda Djokovic ve yumurta muhabbeti aldı başını gitti( basınçlı bir alete mi girmiş ne). Çok detaylı da bakamadım. Bu konu hakkında bilginiz varsa paylaşabilir misiniz ? Neyin nesi bu alet ?

Russell dedi ki...

O konu hakkında bir post atmayı düşünüyorum, o zaman detaylıca bahsetmiş oluruz.

kirpi dedi ki...

Ben biraz okumuştum. Basınç kabini bir nevi ve kanın oksijen tutabilme kabiliyetini artırdığı söyleniyor.

Gerçekten böyle bir etkisinin olup olmadığı kesinleşene kadar CAS bu alet ile ilgili bir şey söylememiş. Ancak 20 dakika içinde oturularak oksijen tutma kabiliyetini artıran bir alet doping sınıfına girer sonuçta. Fakat bu aletin kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek de ayrı bir sorun.

Eğer gerçekten oksijen tutabilme kapasitesini artırıyorsa bence uzun vadede kullanımı illegal olacaktır sporcular için. Çünkü sadece antremanla elde edilebilecek fiziksel kapasiteye 20 dakikada ulaşılıyormuş. Tignor öyle yazmış :)