7 Nisan 2011 Perşembe

Orange Bowl Sertten Toprağa

Her yıl düzenlenen ve junior kategorisinde dünyanın en prestijli turnuvası olarak gösterilen Orange Bowl'un zeminini sert korttan, toprak korta çevirmiş ABD bu yıl itibariyle. Bu değişiklikle birlikte turnuvanın yeri de değişmiş oldu. Florida'da yer alan Coral Gables'tan yine Florida'da yer alan Plantation'da düzenlenecek artık bu turnuva. (aralık ayında)

Başlarında Patrick McEnroe'nun bulunduğu ABD Tenis Federasyonu Oyuncu Geliştirme Takımı, bu kararın alınmasında önemli rol oynamış. McEnroe, gençken toprak kortta oynamanın ileride all-arounder bir oyuncu olmanıza çok büyük fayda sağladığını ve bugün zirvede bulunan Nadal, Djokovic ve Federer'in toprak kortta oynayarak büyüdüğünü söylemiş. Ayrıca toprak kortta oynamanın ayak hareketlerini geliştirdiğini, sabrı test ettiğini ve oyunculara puan inşa etmede sert korta nazaran daha çok yardımcı olduğunu vurgulamış.

Niyet güzel ve yapılan da doğru ama sadece bu yetmez. ABD'de hala sert kortlar çok çok daha fazla toprak kortlara göre ve profesyonel turdaki ABD'li oyuncuların neredeyse hepsi toprak kortta turnuva oynamaktan bile kaçacak derecede toprak korta yabancı. Kesinlikle genç oyuncular toprak kortta çok daha fazla oynamalı. Bir sert kort oyuncusunu toprak korta adapte etmek, toprak oyuncusunu sert korta adapte etmekten çok daha zor. Ayrıca günümüzde sert kortların giderek yavaşladığını da eklemek lazım. Kort hızlarının genel olarak yavaş olduğu turda sadece hızlı sert kortlara uygun bir oyun stiliyle ayakta durmak kesinlikle mümkün değil. Oyun gittikçe daha fazla fiziksel sağlamlığa dayanıyor. Ralliler daha çok uzuyor ve ayak hareketleri, fiziksel ve mental sağlamlılık, güç ve kararlılık gibi faktörler yetenekten, dokunuştan, voleden, çeşitlilikten çok daha fazla iş görüyor.

ABD'nin bugün umut bağladığı oyuncuların hepsi sınırlı oyuncular çünkü hiçbiri toprak kortta oynamayı beceremiyor. Yeni jenerasyonda da hayal kırıklığına uğramak istemiyorlarsa bu dönüşümü daha da hızlandırarak gerçekleştirmeliler. ABD imkanları, oyuncu, antrenör ve tenis kulüpleri sayısında büyük bir potansiyele sahip ve geleneksel anlayışlarını terk edip, modern tenise adapte olabilirlerse gelecekte eskiden olduğu gibi tenisin zirvesinde kendi bayraklarını görebilirler.

6 yorum:

mehmet kerim dinar dedi ki...

2 grand silem ve bir çok büyük turnuva sert kortta oynanıyor. sert kort sezonu daha uzun sürüyor, sert kort diğerlerine göre daha çok seviliyor herhalde

Russell dedi ki...

toprak ve çim zeminde, zeminin hızını kendi içinde değiştirmeniz çok fazla mümkün değil. ama sert kort buna müsade ediyor. birbirinden çok alakasız iki sert kort olabilir. esnekliğe müsait. 4 grand slam'in dağılımında 2 toprak slam'i beklenemez zaten. şu an 1 toprak, 1 yavaş sert (avustralya), 1 hızlı sert (usopen) ve 1 çim. dengeli sayılır. toprak sezonunun uzunluğu yeterli ama çim sezonu daha uzun olmalı, sert kort sezonu kısaltılıp.

kirpi dedi ki...

Toprakta mucizeler yaratılabilir ama. Monte-Carlo ile Madrid bir değil şimdi...

mehmet kerim dinar dedi ki...

cidden öyle , çim kort sezonu diye bir şey var mı? onu bile anlayamadan bitip gidiyor.

kirpi dedi ki...

Wimbeldon'dan sonra Amerika'da da kimsenin izlemediği bir turnuva var. Toplam 5 hafta falan sanırım çim sezonu. Faal olarak oynanan 5 hafta yani.

mehmet kerim dinar dedi ki...

:)) kimse izlemiyorsa neden yapılıyor o turnuva? wimbledon'da da zaten kendine has kurallar var, hem yayınla ilgili hem de o beyaz kıyafet zorunluluğu! zorunluluk terimini sporla bağdaştıramıyorum ben