RG: Ne Oldu Orada?

"Everything is something happened, no?"

Açıklanması, anlatması güç bir maçtı Nadal ile Isner arasında bugün oynanan maç. Skor 6-4/6-7 (2)/6-7 (2)/6-2/6-4

Maçı 3.setin ortalarına doğru izlemeye başladım. Açtığımda Nadal servis kırma puanı kazanmıştı ama alamadı. Ondan sonrasını da aralarda eve sarkan işi de idare etmeye çalışarak izledim. Ama izledim.

Nadal'ın 3. seti kaybedişini gördüm. Çok mu kötü oynuyordu? Hayır. Sadece yanlış zamanda kötü oynadı, tie break oyununda. Peki Isner mi çok iyiydi? Isner iyi günündeydi ama iyi bir Nadal'dan daha iyi değildi. Top farklı ve zemin nispeten hızlıydı, Nadal servisleri metrelerce geriden karşılıyordu. Hatta maç merkez kortta oynanmasa muhtemelen o kadar geriden de karşılayamazdı. Garip olan bazı noktalar yok değildi. Örneğin Nadal tarafların yön değiştirdiği rallileri genelde kaybediyordu. Buna karşılık servislerinden çok puan alıyordu. Bence çok iyi servis attı Nadal. Benim izlediğim bölümde Isner Nadal servisinde beraberliği bile göremedi. Zaten maç boyunca tek oyunda servis kırma şansı yakalamış ki onunla da seti tie break oyununa taşıdı. Isner yapabileceği en iyi şeyi yaparak file önünü kullandı bugün. Kanat açıklığı kortun yarısı olan birinden bahsediyoruz. Çok iyi vole aldı, yüzdeli oynadı file önünde. Nadal file önüne mecbur kalmadıkça gelmedi ki bence doğru bir tercih. Sonuçta kortu 3 adımda boydan boya geçebilen (3 veya 4, şaka değil) ve kanat açıklığı inanılmaz boyutlarda bir isimle oynuyordu bugün. Yapabileceği en iyi şey 111 kiloluk bu adamı oradan oraya savurmaktı ki bunu iyi yaptı Nadal. Ancak top spin sevdası yüzünden çok puan kaybetti, çünkü spinli vuruşlar hem Isner gibi uzun bir adamı zorlayacak şekilde ayağının dibine düşmüyor, hem nispeten yavaş gittiğinden pozisyon alma şansı veriyor, hem de yerden yükselmesi itibarı ile rakip için ideal vuruş pozisyonu yaratıyor.

Isner de iyi servis attı bugün. Nadal kadar yüzdeli olmasa da başını beladan kurtarmaya yetecek kadar iyiydi. Turnuvanın en hızlı servis rekorunu da 232km/s ile kırdı zaten. Peki neydi Nadal'a maçı kazandıran? Daha da önemlisi neydi Nadal'a iki set kaybettiren?

Nadal kaybettiği setlerde abartılı miktarda basit hata yapmamasına rağmen özellikle file önünde Isner'i geçememenin sıkıntısını yaşadı. Son aylarda kondisyonu endişe veren Nadal maç birmeye yaklaştıkça vuruşlarında daha fazla isabet buldu ve daha inanılmaz passing shot vuruşları yakaladı. Aslında 3. seti kaybettiren en öenmli etken panikti bence. Nadal'ın verdiği ikinci mini break'ten sonra yüzünde aynen Indian Wells finalinin son setindeki ifade oluştu. Aslında Isner 4. setteki ilk servis kırma puanında panikleyip çift hata yapmasa (panikledi, çünkü servis kıramıyordu) ve o set de tie break oyunu ile sonuçlansa Nadal elenmiş olacaktı büyük ihtimalle. Öte yandan eski zamanlardaki gibi her set oyunlarda 2 fark oluşana kadar devam etse (son set gibi) Isner set dahi alamadan elenecekti.

İstatistiklere bakınca Nadal'ın rakip servisinden 58 puan aldığını, bu rakamın Isner için 29 olduğunu görüyoruz. Nadal'ın rakip servisinden puan çıkarma konusunda daha başarılı olduğu maçta 2 tie break oyunu kaybetmesi oldukça ilginç. Isner ve servislerini akafasında fazla büyütmesine (sırf servisler yüzünden Raonic ile antreman yaptı) bağlıyorum.

Son sette Isner yoruldu bir de tabi. Maç sonunda "Bütün mesele 4. ve 5. setlerde nasıl oynadığı. Ben böyle tenis görmedim. O bu yüzden 1 numara zaten. Son oyunda 30-30'daki puanda bacaklarım tamamen bitmişti". Isner biraz abartmış tabi ama 11 saat dayanabilen birini, böyle hızlı bir toprak kortta yine iyi terletmiş Nadal 4 saatte.

Nadal ise maçtan sonra karamsar görünmedi. 3. setin sonundaki "Bittim ben" ifadesi yüzünden tamamen silindi. Aşağı yukarı şu moddaydı maç sonunda;