Özellikle Starace-Hanescu yarı finali çok ilginçti. Başlıkta da ona gönderme var zaten. Starace, favori olduğu maça çok iyi başladıktan sonra ilk seti 6-1 ile aldı. İkinci sette de servis kırarak öne geçti ve 5-4'te servislerini maç için kullanmaya başladı. Oyunda 40-15 öndeyken arka arkaya dört puan kaybederek servisini kırdırdı ve sonrasında da tiebreak'i kaybetti. Son sette üstüne 3-3'te servis kırdırıp geri düşünce "yılın malı olmaya doğru gidiyor" dedim kirpi'ye, ki hemen arkadan servisi geri kırdı ve tiebreak'e götürdü seti. Bu kez tiebreak'i daha iyi oynayan taraf oldu ve finale yükseldi. 29 yaşında Starace ve bundan iyi bir fırsat bulamayabilir bir daha şampiyonluk için. Bugün Andujar'a karşı kartlarını iyi oynaması gerekiyor.
Andujar ise finale rahat geldi. Hafta boyunca sadece tek set kaybetti. O da ilk turda Serra karşısındaydı. Chardy ve Montanes gibi turnuvanın favorilerini eledi. Ve bunları çok da aman aman bir tenis oynamadan yaptı. 25 yaşında Andujar şu an ve 2010 yılının başında challenger'larda sıradan bir oyuncuydu ve aniden bir çıkış yaparak challenger'ları kazanmaya başladı. Eylül ayında elemelerden gelep Bükreş'teki ATP turnuvasında final yaptı ve bu sene de challenger performansının sahte olmadığını gösterircesine turda tutunmaya devam ediyor. Kariyerinde neredeyse galibiyeti olmadığı sert kortta, her ne kadar formsuz ve berbat durumda olsa da bir Verdasco'yu yenmeyi başardı ve şimdi de kariyerinin ikinci finaline yükseldi.
Baghdatis ve Simon gibi önemli seribaşı oyuncuların burada erken düştüğünü ekleyelim. Baghdatis ilk maçında Wimbledon'ı junior'larda kazanmış olan 20'lik Andrey Kuznetsov'a kaybetti üç sette. Simon ise çeyrek finalde Starace'ye. Üstelik son sette 4-2 önde ve Starace servisinde 0-40'ı yakalamışken. Simon'un burada Starace'ye kaybetmesi sürpriz değil de, Baghdatis eğer ilk 30-40 içinde kalmak istiyorsa toparlanmalı artık. Yokları oynuyor resmen aylardır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder