25 Eylül 2010 Cumartesi

Marsel Finalde!

Marsel asagi, Marsel yukari gidiyoruz bu gunlerde sevgili okurlar. Hic de sikayetci degiliz acikcasi.

Marsel Bohli'yi 64-64 ile gecerek finale yukseldi ve ilk 100'e girdi. Bohli maca hizli baslayip ilk 2 servis oyununu sifira karsi kazandip Marsel'i de kendi servis oyunlarinda beraberlige kadar zorladiysa da hizli yasa genc ol misali pili cabuk bitti ve 5. oyunda servis kirdirdi. Ikinci sette de ilk servis oyununu aldiktan sonra iki kez servis kirdirdi. Bu andan sonra da bir cift hata festivali basladi ve Marsel ust uste 3 basit hata yaparak "Bu da benden olsun" diyerek kendi servisini hediye etti. Ama baska ciddi konsantrasyon sorunu yasamadan maci tamamladi.

Bu arada macin yorumcusu da izleyenlerde kafa karisikligi yaratti. Bohli 2. sette saglik molasi alinca "Sonuna kadar hakki, tabi ki almali, bu bir performans oyunu" dedikten sonra Marsel servisini kirdirinca "Tabi bu aranin ritmini bulmus bir oyuncuyu oyundan dusurmek icin alindigi hissi de vardir Marsel'de, konsantrasyonu bozuldu biraz" demeye basladi. sonra Marsel kendi servis oyununu alinca "Marsel cok iyi bu konuda, her puani ayri konsantrasyon ile oynuyor, hic dagilmiyor"a dondu. Benim bu konudaki goruslerim malum tabi, tekrar yazmayacagim.

Ayrica Izmir'deki kortun guzelliginden bahsetmezsem olmaz, gercekten dedikleri kadar varmis. Balkanlar'in en iyi tesisi yaziyordu web sitesinde ki gercekten cok cok iyi bir kort gibi gorunuyordu televizyondan.

Son olarak mac esnasinda "Ne yapayim abi ya, her isi ben mi yapacagim?" diyen adam; sozum sana. Her isi senin yapmana gerek yok, sen sesin korta gidiyor mu gitmiyor mu ona dikkat et yeter...

Hiç yorum yok: