2 Aralık 2011 Cuma

İspanya 2 - Arjantin 0

Sadece 2 set izleyebildiğim bir gündü. Ama izlediğim 2 setten de gayet memnunum.

Monaco Nadal'ın önüne atılmış bir yemdi, bunu zaten yazmıştık. Bugün Monaco tam da bu senaryoya uygun bir tutumla 4 oyun alarak yenildi. Ama bir yem olarak elinden geleni yaptı, Rafa ile yaptığı maç iki buçuk saat kadar sürdü. Yordu yani adamı. Nadal'ın son 2 eşleşmede maçlarını ne kadar rahat kazandığı dikkatinizi çekti değil mi? Kortlar adeta Nadal için özel tasarlanıyor İspanya'da. Onun oyununu en iyi yansıtabileceği şekilde.

Sonra eşleşmenin en kritik maçına geldik: Del Potro - Ferrer. Ferrer bu güne dek topraktaki hiçbir Davis Cup maçını kaybetmemişti... Ama Del Potro ondan neredeyse iki buçuk hafta daha uzun süre antreman yapmıştı bu maç için. Ferrer toprakçıydı... Ama Del Potro ondan 6 yaş daha gençti. Ferrer kendi evindeydi... Ama Del Potro 23 cm daha uzundu!

Beklenen çekişmeyi aldık maçtan. Del Potro'daki form düşüklüğünün ve Ferrer'in WTF yorgunluğunun izleri vardı maçta. Yine de izlediğim bölümü zevkliydi. Ferrer ilk seti 6-2 aldı. İkinci sette bir break geriden gelse de tie-break'e gidilince kaçınılmaz olarak seti kaybetti. İkinci sette kendi break avantajını değerlendiremedi ve seti 6-3 kaybetti. 4 oyun üst üste vererek hem de. Sonraki sette yine break avantajı buldu ve yine break kaybetti. Ama Del Potro sette kalmak için servis atamadı ve seti 6-4 kaybetti. Ben şahsen 4. set esnasında "dayan Ferru, bu seti alırsan maç senin" diyordum. Tam da beklediğim gibi 5. sette yorulan ve oyundan düşen Del Potro oldu. Ferrer 5-1'de maç için servis atarken biraz fanteziye kaçınca servis kırdırdı. Ama ikincide affetmedi ve 6-3 ile seti ve maçı noktaladı. İzlediğim bölümde Del Potro'da gördüğüm 2 önemli eksik: 1. servis atamadı ve rallileri yönlendiremedi. Ralli içinde sadece bulduğu bazı fırsatları değerlendirmekle yetindi.

Şimdi ibre büyük ölçüde İspanya'ya döndü. Ferrer Del Potro'yu yenmekle kalmadı, 5 saate yakın da kortta tuttu. Olabilecek en iyi senaryoydu bu. Utanmasam 2 seti bilerek kaybetti diyeceğim. Yarın İspanya kaybeder, Lopez-Verdasco çiftinden bir halt olmaz gibi geliyor bana. Eşleşmenin Nadal-Del Potro maçı ile neticelenmesi olası.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Ferrer - Delpo maçı güzeldi, Delpotro'nun forehand'i cidden korkunç. Forehandinde istikrarı yakalayıp sakatlanmasa falan herhalde baya katliama yol açar turda.

Delpo'nun gözyaşları beni üzse de sonuca sevindim. Rafa taraftarı olarak 8. final hezimeti göresim yok artık, içim sıkıldı ki Rafa kimbilir ne haldedir :)

Kameramanlar da Ferru'ya biraz ayıp ettiler, sanırsam oyunlar haricinde korttaki tenisçilerden çok Rafa'yı çektiler. Gerçi izlemesi keyifliydi çünkü Rafa'nın tepkileri komedi. Kendini kaybedip sahaya dalmasını falan beklerdim sonunda. Bu hırsı Djokovic'e karşı da görseydik keşke.

Yakışıklılar yarın yenilmeseler iyi ederler, Ferrer ve Nadal'a ayıp oluyor artık. Pazar günü dinlensin artık adamlar yahu, insaf.

kirpi dedi ki...

Onlar yarın yenerlerse bu sefer de Pazar yenilirler. İlla ki bir yenilirler :)

Adsız dedi ki...

Onlar anca şov yapsın, dans etsin :) Yalnız Nando'dan iyi tribün amigosu olur bugün bunu gördüm :D

Russell dedi ki...

"Beyler üçlüye geçiyoruz, beyler!"

Unknown dedi ki...

Maç hakkaten çok kaliteliydi,son set hariç.Del Potro kazandığı setleri kesinlikle hakederek kazandı,az basit hata yaptı çok iyi oyunu yönlendirdi ama taş gibi bi Ferrer vardı kortta sonunda Del Potronun fiziken düşmesiyle kazandı.Ferrer inanılmaz bi adam,yıllardır turda oynuyo ve her yıl kapasitesinin çok çok üstüne çıktı,29 yaşında ama hala kendini geliştiriyor.İnanılmaz bi sporcu,önünde eğilmek lazım.Del Potro için çok üzüldüm maçtan sonra o halini görünce,umarım eskisi gibi bi Delpo izleyebiliriz.
Ben Nadalın iyiliği için bu finali de kaybetmesini isterim,kariyerinde kaldırmadığı kupa kalmayan Rafanın bi şeylerden ilham alması lazım, bu sene kaybettiği finaller ona bu ilhamı ve tutkuyu verecektir diye düşünüyorum...

Adsız dedi ki...

Her kaybettigi final sonrasi bu sefer kendine gelir herhalde diye bekleyerek sezonun sonunu getirdim, daha fazla maglubiyetin ancak guvenini kiracagini dusunuyorum artik. Monte Carlo 2010 gibi ezici bir zafere ihtiyaci var sanki Nadal'in.

kirpi dedi ki...

Bence de Nadal bu sefer de kaybederse "Küstüm, oynamıyorum" der. Geçen sene herşeyi kazandığında ilgisi azalır diye endişe etmiştim ben de. Ama bu sene yeterince kaybetti, fazlası falza :)

Unknown dedi ki...

Nadalın kaç final kaybederse kaybetsin "küstüm oynamıyorum" demesi akla gelecek en son şey olmalı,Ayrıca kaybettiği finalleri tek bi oyuncuya kaybetti(bir finali de murray e kaybetti),farklı farklı oyunculara kaybetmiş olsaydı o zaman bi takım bıkkınlıklar olabilirdi ama Djokovicin bu sene gelecekten gelen bi makinaya dönüştüğünün o da farkındadır ve hiç bi zaman pes etmeyen bu adam Djokovicin karşısına dikilmek için bi şeyler yapacaktır...

kirpi dedi ki...

Ben uğraşıp uğraşıp bir şey elde edemeyince bazen moralinin bozulduğunu düşünüyorum. AO sonrası morali bozuktu mesela. 10 yılda bir çıkacak fırsattı ama yine bir önceki sene gibi sorun oldu. Sonrasında bir süre toparlanamdığını hissettim.

Adsız dedi ki...

Nadal da insan, kesinlikle bu yenilgilerden olumsuz etkilendiğini düşünüyorum, özellikle US Open finali tuzu biberi oldu. Mükemmelinde ötesinde bir 3. setin ardından pilinin bitmesi ( artık her ne olduysa o arada ) müthiş hayalkırıklığıydı. İzleyenler, destekleyenler bile bu kadar olumsuz etkileniyorsa o emeği sarfeden adam haliyle müthiş bir üzüntü yaşıyordur. Nadal da finallere kalmak için oynayan kalitede biri değil ki bir tek Nole'e yenildim boşver desin, kupa kaldırmak için çıkıyor kortlara. Aynı adama 6 kez finalde kaybetmesi ( ki her zeminde ) Nadal'ı mental olarak etkiledi.Güvenin kırıldığını düşünüyorum ki bu oynadığı tenise de yansıdı zaten sezon boyunca.

Şahsen 2005'ten bu yana Nadal'ı takip ediyorum ve bu sene kritik puanlarda yarattığı panik havasını 2009'da bile görmemiştim. Son zamanlarda bıkkın ve mutsuz yüz ifadesiyle geziyor zaten. Eski hırsını ve tutkusunu ben kortlarda pek göremiyorum. Umarım toparlanır. Borg ile son derece benzeşen kariyerinin sonunun da aynı olmasını hiç istemem.

Unknown dedi ki...

Nadalın bu sene kazandığı maçları bi hatırlamaya çalışırsak miami nin çok hızlı zemininde Berdychi eledi, Federeri rahat geçti monte carloda bu sene üst düzey toprak maçları oynayan Murrayi eledi ve finalde müthiş bir toprakçı olan Ferreri geçti sonra madridde Federeri yendi,roland garrosda çeyrek finalde son 2 yıl olduğu gibi yine karşısına kendisine çok ters gelen Soderling geldi ve eledi yarı finalde iyi bir toprak kort sezonu geçiren Murrayi ve finalde Federeri geçti,wimbledonda çok iyi çim oyuncuları Fish ve Murrayi geçti,hiiiiçç sevmediği bir zemini olan amerika açıkta da finale geldi,şimdi bu adam neden kendinden şüphe etsin ki bu saydığım turnuvalarda çok çok önemli oyuncuları yendi fakat monte carlo ve roland garros dışında finalde hep Djokovice yenildi.Tenis ne olursa olsun hangi durumlara düşersen düş hep pozitif olunması gereken bir spor ve evet Nadal bir tek Djokovice yenildim deyip kendini avutabilir,bunu yapmalı ya da kendisini pozitif tutacak başka bir şey bulup ihtiyacı olan ilhamı bir yerlerden sağlayabilir,bu sene aslında gayet de iyi bir yıl geçirdi ama Djokovic bambaşka birşeydi ,isterseniz bu seneki djokovic-nadal maçlarını djokovice odaklanarak tekrar izleyin.

kirpi dedi ki...

Kazandı neyse ki.. Ohh...

Unknown dedi ki...

iyi bi sezona şampiyonlukla nokta koydu.