Geçen sezon ATP 500 turnuvası Hamburg'u kazandı ve Kuala Lumpur'da final yaptı. Sezonun sonlarında 33 numaraya kadar yükseldi ve 2011 yılında ilk 20'ye girmesi bekleniyordu bazıları tarafından. Ben açıkçası Golubev'in bazı tenisseverlerin aksine çok yetenekli olduğunu düşünmedim ve çok yükseleceğini tahmin etmedim. Ama bu kadarı bana bile sürpriz oldu tabii. Gelin, bu seneki Golubev portresini inceleyelim. Ama ondan önce 1999-2000 yılında 21 maçlık mağlubiyet serisiyle (sadece ATP Tour maçları, challenger ve futures turnuvaları dahil değil buna) en uzun mağlubiyet serisine sahip oyuncu olan Amerikalı Vincent Spadea. Bunu bir not edelim.
Golubev bu seneye 3'ü ATP, 1'i Challenger Tour olmak üzere 4 üst üste mağlubiyetle başladı. 5. turnuvası olan Dubai'de ilk turda Marcos Baghdatis'i ilk setti 4-0 öndeyken Baghdatis'in maçtan çekilmesiyle geçti. 2. turda Florian Mayer'e kaybetti. Hemen arkasından Davis Kupası'nda Jan Hajek'i 5, Tomas Berdych'i 4 sette geçti.
Indian Wells'te Florian Mayer'i 6-2/6-1 gibi flaş bir skorla geçti ve hemen arkasından 0-6/4-6'lık skorla aldığı Djokovic yenilgisiyle yenilgi serisine başladı. O maçtan sonra Miami'de Dodig'e, Kazablanka'da Riba'ya, Monte Carlo'da Kohlschreiber'e, Barcelona'da Hanescu'ya, Münih'te Stepanek'e, Madrid'de Monaco'ya, Roma'da Mayer'e, Düsseldorf'ta Monaco, Fish ve Soderling'e, Roland Garros'ta Bellucci'ye, Halle'de Gimeno-Traver'e, Wimbledon'da Garcia-Lopez'e, Davis Kupası'nda Juan Monaco'ya ve son olarak da bu hafta Bastad'da Ramirez-Hidalgo'ya kaybetti.
Yazarken yoruldum. Arka arkaya 15 mağlubiyet ediyor. Bunlardan Soderling maçında maç puanı kaçırdı. Kohlschreiber maçında da tam emin olmamakla beraber 1 maç puanı kaçırdığını hatırlıyorum. Kazablanka'da Riba maçında ise son seti 7-5'lik setle kaybetti. Onun dışındaki maçların bazılarında set alsa da galibiyeti çok yaklaşamadı. Tıpkı dünkü Ramirez-Hidalgo maçı gibi. İlk seti 7-6 alan Golubev son iki seti 6-1 ve 6-2 ile kaybetti.
Bütün bunlara rağmen Golubev hala sıralamada 46. basamakta. Tabii, Hamburg'daki puanları sayesinde. Ama o turnuva da geldi çattı nihayet. Haftaya Hamburg'u oynayacak ve bir sonraki pazartesi onun da puanları düşecek (500 puan). Golubev'in puanlarının tam tamına yarısı ediyor bu (1000 puanı var). Hamburg'da da ilk turda elenmesi halinde Golubev ilk 100'ün dışında kalacak ve 105-110 arası bir yere düşecek sıralamada. Bir maç kazanmayı bile başarması halinde İlk 100'de kalma şansı olacak.
Öyle ya da böyle sezonu ilk 100 dışında kapatacağı kesin ama bu gidişle ilk 200 dışına bile çıkabilir. Merakla bekliyoruz Spadea'nın rekorunu kırıp kıramayacağını. Egale etmeye 5, kırmaya 6 kaldı. Yürüyedur Golubev!
1 yorum:
Golubev bi cokmus orda...
Yorum Gönder