30 Ocak 2011 Pazar

Reunion Island'da İlginç Durum

Fransa'ya bağlı Reunion Island'da bu hafta 30 bin dolar ödüllü bir challenger turnuvası düzenleniyor. Daha doğrusu düzenleniyordu. Bir kere bu turnuva yeni bir turnuva. İlk kez düzenleniyor yani. Ama bu hafta yaşanandan sonra muhtemelen ilk ve sonuncusu olacak. Balık baştan kokar misali, turnuvaya hiç talep yoktu. Bunun sebebi olarak adaya uçuşların çok pahalı olması gösteriliyor. Sonuçta challenger turnuvalarını oynayan oyuncular para sıkıntısı çekiyorlar ve bu tip şeylere fazlasıyla dikkat etmek zorundalar. Aslında turnuvanın seribaşılarına bakıldığında büyük bir sorun yok. Serra, Przysiezny gibi top 100 oyuncuları var mesela. Onun dışında da ilk 300'den oyuncularla dolu genelde ama hiçbir challenger turnuvasının ana tablosunda ilk iki seribaşının ilk turu bye geçtiğine rastlamazsınız. Ana tabloya son sıradan giren 40 yaşında sıralaması bile olmayan bir Japon oyuncuya ise hiç rastlamazsınız! Daha da kötüsü var. Turnuvanın eleme tablosu da tam bir komedi. 8 oyuncudan oluşuyor sadece. Hepsi özel davetle katılıyor turnuvaya, hepsi Fransız ve oyuncuların hemen hemen hepsi 30-40 yaşındalar. İlk iki tur zaten yok, tek maç kazanan ana tabloya çıkıyor. İşin ilginci ana tabloda da bir sekmede elemelerden gelen bir oyuncu, elemelerden gelen bir oyuncuyla oynuyor. Bu şekilde 40 yaşında bir amca bir challenger turnuvasında ikinci tura çıkıp 9 puanı cebe atıyor.

Asıl olaya gelelim. Turnuva başladı ama pek uzun sürmedi. Elemeler ve ilk iki tur maçları yağmur aralarıyla zor da olsa cuma günü tamamlandı. Cumartesi ve pazar çeyrek final, yarı final ve final maçlarının hızlıca tamamlanması planlanıyordu ama yoğun yağışların sele kadar varması, turnuvanın çeyrek finallerinin bile oynanmadan iptal edilmesine sebep oldu. Resmi açıklamada çeyrek finale kalan her oyuncunun önceden belirlenen 875 avroyu ve 15 puanı aldığı açıklandı. Oraya uçma, konaklama, yeme, içme derken muhtemelen çeyrek finale kalan çoğu oyuncu 875 avrodan kat kat fazla para harcadı. Yağmur ve benzeri bir duruma önlem olarak kapalı kortları bile bulunmayan bir yerde challenger turnuvası düzenlemeye kalkışmak ve buna izin verilmesi de ayrı mesele.

Bunlar nadir de olsa görülen şeyler. Turnuva iptalleri olabiliyor. Ama genelde yarı final, çoğunlukla final aşamasında oluyor. Ben hiçbir turnuvanın çeyrek final maçlarının dahi oynanmadan iptal edildiğini görmedim. Bilen, hatırlayan varsa yorum bölümüne düşebilir, biz de merakımızı gideririz.

25 yorum:

kirpi dedi ki...

E Przysiezny Johannesburg'da gorunuyor ne is???

kirpi dedi ki...

Ha bu gectigimiz hafta yani. Nesse..

Russell dedi ki...

bunları silme, ibretlik olarak dursun. bir daha yorum yapmadan önce iki kere düşünürsün, hıh!

kirpi dedi ki...

Ama sen de "bu hafta oynaniyor" demissin. Ne bicim anlatim bu? Pazar gunu aksam 21 itibari ile "bu hafta", pazartesi ile baslayacak olan haftaya tekabul eder.

Otur, sifir..

Russell dedi ki...

yarın başlayacak haftanın turnuvası nasıl çeyrek finale gelmiş olabilir ki? (inat savaşları vol 5.6)

orion dedi ki...

Challenger turnuvalarıyla ilgili olan bir web sitesi var mı? Veya turnuvalarla ilgili haberleri falan takip edebileceğimiz?

Saat dokuzdan sonra gelecek haftaya geçildiğini de ilk kez duyuyorum. Ama kadınların altta kalmama sevdası sınır tanımaz :D

Russell dedi ki...

ben turnuvanın resmi sitelerine bakıyorum, tenis forumlarına bakıyorum, bir dolu irili ufaklı tenis haber sitesine bakıyorum, işte atp'nin sitesindeki canlı skor (her turnuvada olmasa da), bahis sitelerinin canlı skorları ve çeşitli livestream'ler... böyle. ama şu site güzel bir nimet, direk challenger yorumluyor adam. hatta future bile var:

http://challengertennis.wordpress.com/

adamın twitter'ını da takibe al derim:

http://twitter.com/Challenger10s

vallahi öyle. bunlar hiçbir şey değil, daha fena inat durumları da oluyor. trabzonlu ve kadın olunca. :) (bu yorumla ölüm fermanımı imzaladım bu arada)

kirpi dedi ki...

Ya cocugum, butun turnuvalar bitmis, kepengler kapanmis, dunyanin bir yerlerinde coktan Pazartesi olmus, turnuvalar baslamis sen hala 3 saati kalmis haftadan "Bu hafta" diye bahsediyorsun. Bir de cumleye bak "Fransa'ya bağlı Reunion Island'da bu hafta 30 bin dolar ödüllü bir challenger turnuvası düzenleniyor.". Bu -yor eki ya simdiki zaman veya gelecek zaman icin kullanilir. Bitmis turnuva icin gelecek zaman veya simdiki zaman kipi kullanilmaz.

Universite sinavina gireceksin, ogreteyim dedim :D

Russell dedi ki...

Ben anlamam. Türkiye saati ile 23.59 bile olsa o haftanın turnuvasıdır. Bitti! Hem o cümlenin devamı da var, kafamıza göre kesip almayalım cümleleri.

Geçen seneki sınavda Türkçe'de 39-1 çıkarmış birine öğretme. :D

kirpi dedi ki...

Bak hocan olarak tekrar uyarayim. Bir paragrafta zaman butunlugu olmali, oyle 1 gecmis zaman 2 simdiki zaman, 1 gelecek zaman, 2 misli gecmis zaman kullanirsan okuyanlar bir halt anlamaz benim gibi. Sirayla yaziyorum "..duzenleniyor...duzenleniyordu...ilk ve sonuncusu olacak...talep yoktu...buyuk bir sorun yok...top 100 oyunculari var.." Hangi zamandan bildirdigin belli degil.

O 40 soruluk liseli testlerinde paragraf butunlugu sorulmaz. Sen yine de dikkat et evladim.. :D

Russell dedi ki...

Ne liseli testi yea, liseyi bitirdim ben.

Farkındayım da blog'da yazıyorum, ona dikkat etmeye kasacağıma bir tane daha post yazıyorum. Her şey yüce okuyucularımız için. Şüphesiz, onlar bizim hangi zamanı kullandığımızı tüm karışıklıklara rağmen çözerler. Onlar, okuyanların en iyileridir!

Bu bahsi burada değil de, daha farklı bir platformda devam ettirelim. Mis gibi haberimi kıskandın, çekemedin ve hangi zamanla yazdığıma takarak haberime leke sürüyorsun. :(

kirpi dedi ki...

Bir post daha yaziyorum dedigin 3 tane foto koymussun!! Halki kandiramazsin!!

Ayrica o testleri universite ogrencileri icin hazirlamiyorlar benim bildigim :D. Lise ogrencisi cozuyor iste. Liseyi bitirenler icin universite sinavi ayri mi ki? :D

Ben leke surmuyorum tamam mi!! Bunlarin hepsi toplam kalite adina yapilan calismalar! Ben de okuyucularimizin en dogruyu bileceginin farkindayim ama surada yakasi pacasi duzgun post talep etmek suc mu ha suc mu!!! Egitimcilere her yerde saygisizlik var zaten.. :(

Atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun....

Beril dedi ki...

hahahah ben de yazının başında gelecek hafta olarak düşünmüştüm ama okuyanların en iyisi olduğumuz için çözdüm 2.paragrafta :)

kirpi dedi ki...

3-2-1.. Knock-out!

Russell dedi ki...

Alta bakalım, sadece üste değil. Eğer bunu paldır küldür yazmasam, o Fed Kupası postu olmazdı. Halkı yanlış yönlendirmeyelim.

Vallahi, bilimum sınav sorusu çözdüm. Hemen hemen her türlü sınavda Türkçe sorularının birbirinden pek farkı yok sevgili kirpi hanfendi.

Her şey değerli okuyucular için tabii. Eğer bugün burada bloga sonradan girip okuyucuyla arama nifak sokmaya çalışan sözüm ona bazı yazarlar postlarımı art niyetli düşüncelerle eleştirdikleri halde ben o kişilere (!) kibar ve düzgün şekilde cevap veriyorsam bu blogun doğuştan gelen ileri demokratik yapısındandır. Bu ileri demokratik yapıyı bozmak için sınırları zorlayanlar elbette olacaktır ama biz biliyoruz ki demokrasi güzel şeydir. Hatta o kadar güzeldir ki, dadından yinmez (hadi bakalım, buradaki göndermeyi çöz hanfendi!).

Son olarak, endüstri tasarımıyla uğraşan bir takım insanların bu blogda konuyla alakası olmayan eğitimci kimliğini okuyucuların duygularını sömürmek için kullanması ne kadar doğrudur?

Russell dedi ki...

Bu arada yazdığım yorumu yolladıktan sonra okudum da, ciddi sananlar olabilir. İroni seviyesi baya yukarı çıkmış. Bir uyarı yapayım. İşte o uyarı!11!:

"Buradaki yorumlar tamamen hayal ürünü olup, gerçekle herhangi bir alakaları bulunmamaktadır."

kirpi dedi ki...

Turkce sorularinin farki yok demissin ve yok. Zaten ben de paragraf butunlugu sormuyorlar dedim, hakliyim demek ki...

Paldir kuldur yazdim demissin. Ben de yazma diyorum, iki dakka bir dur bir soluklan hata yapma diyorum, kotu mu diyorum?

Bir de endustri tasarimi da nedir arkadasim? Bak bir ozensizlik daha. Bu blogu okuyan meslektaslarimdan da senin adina ozur diliyorum. :D

Russell dedi ki...

Sen tahrik et tahrik et, sonra ben o sinirle yardırınca tabii hatalar olacak. Bir de suç atıyorsun, yok yeaa. :/

Blogu okuyan meslektaşın olduğunu sanmıyorum bu arada. :D

İmla, yazım konusunda kısır döngüye geldik. Özetleyeyim okumayanlar için:

- Hehe, yanlış yazmışsın.
+ Yanlış değil!
- Yanlış. Şöyle olacak, bla bla bla.
+ İyi, yanlış. Ama burası blog, haber sitesi değil ki!
- Olsun, okuyucular bla bla bla.
+ Ama burası blog?!?!
- Olsun, düzgün post hakkımızdır!
+ İstediğim gibi yazarım, burası blog!
- Eğitimciye saygı yok zaten. :(
+ Bla bla bla...
- Bla bla bla...

Eyyözetlem bu kadar.

kirpi dedi ki...

Cok guzel eyyozetlemissin. :)

Russell dedi ki...

@beril

Vallahi senin yorumu 20 dakika geç gördüm ama trafik o kadar yoğundu ki, yepyeni yorumun arada kalıverdi. Kusura bakma, heh.

kirpi dedi ki...

@ Russell

Bir "Kim aldi lan seni bu bloga" demedigin kalmis ha.. :D

kirpi dedi ki...

@ beril

Ikinci paragrafta ben de cozdum. Ikinci yorum oyle geldi zaten :D

Russell dedi ki...

Yöneticilik de verdim, farkımız yok. Ben diktatör değilim. :(

Russell dedi ki...

@kirpi

Görüyorsun dimi, maşallah okuyucularımız çok zeki. Er ya da geç durumu çözmüşler. :D

kirpi dedi ki...

Er ya da gec ben de cozdum insallah...