Mavi Mavi...

Haftalardır reklamı yapılan şirin kortunun reklamı ve yapılışı...

Evet, oyuncular mavi kortta oynamaya başladılar ve tepkiler çeşitli. Kimi hanım kızlarımız "Ay rengi çok güzel, ayakkabımı boyadığı renge bayıldım :)))" diyor, kimisi "Bu bir yeniliktir, yenilikler iyidir" diyor. Beğenmeyen de çok tabi...

Gelen objektif bilgiler ise şöyle; top daha az sekiyor, daha hızlı ve daha kaygan. Bu daha az sekme ve daha hızlı olma durumları zaten geçen senelerde de vardı. Madrid, deniz seviyesinden yüksekliği itibarı ile zaten klasik toprak kortlardan ziyade sert kortlara yaklaşan bir turnuvaydı. Bir de maviye boyadılar tam oldu.Hız ve yükseklik öenmli değil ama kayganlık sıkıntı. Zemini kusursuz bitirmedilerse geçen hafta bahsettiğimiz sakatlıkların daha beterlerini görme ihtimalimiz var; kort daha hızlı olduğundan koşuşturmanın miktarında da artma olabilir. Gerçi tam tersi de mümkün; oyuncular bazı toplara koşmayı denemeyebilirler bile belki. Ama kayganlık her türlü problem olur.

Mavinin bir de sponsorluk detayı var tabi. Biz de kortumuzu sponsor rengine boyamıştık, sonra top TV'den görülmemişti. Bu turnuvada topun daha iyi görüneceği iddia edilse de ben pek emin değilim açıkçası; toplar maç içinde maviye boyandıkça görürüz durumu.

Bütün bunların dışında şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Madrid bencetüm Masters turnuvaları içinde herhalde en çirkin olanı. Kötü değil, çirkin. Sahibinin huyu çirkin, kupası çirkin, web sitesi çirkin, kortları da çirkin... Toprak kort güya ama toprak kort zevki vermiyor.

Olimpiyatları alması gerektiğini düşündüğüm şehre yakıştıramıyorum...