26 Haziran 2010 Cumartesi

Orada Neler Oluyor?

3. tur gunu. Bakalim neler olmus.

Nadal'in maci yine 5 sete gitti. Ancak bu mac icin "Nadal zorla kazandi" demeye dilim varmiyor, macta 2-1 geriye dusmesine ragmen. Hatta ace ve winner (56-63) haric her istatistikte ustun. Senaryo dunkunun aynisi gibiydi, Nadal bol bol servis kirma sansi elde etti, bunlarin cogunu harcadi, yine de rakibinden daha fazla servis kirdi. Yine sadece 2 servis kirma sansi verdi, ama bunlarin birini bugun kurtardi. 4. sette cok baskindi ve yine son sette bir kez servis kirdi. Yine rakibini maci kazanmaya fazla yaklastirmadi. Farkliliklar ise Nadal'in kendisindeydi. Bir kere cok sinirliydi. Sakatlik molasi aldi ki bu da sinirli olmasinin onemli bir nedeni olabilir. Hem kolu hem de ust bacagi icin. Dinlenemedi dedik, toprakta cok mac yapti dedik, hem fiziksel hem de mental olarak yorgun dedik. Ayrica sakatlik molasindan sonra amca Nadal'a bir hareketlenme geldi oturdugu yerde. O dakikaya kadar bir sorun yoktu ancak Nadal'in daha iyi oynadigi ve pek de yardima ihtiyaci olmadigi bolumde sakatlik molalarindan sonra panikle bir seyler soylemeye basladi ki burada da Rafa'ya "coaching" uyarisi geldi. Rafa da sinirle amca Nadal'i susturmaya calistiysa da basarili olamadi ve basi derde girdi biraz. Toni Nadal hep boyle yapacaksa maclara hic gelmemesi Rafa icin daha hayirli olacak gibi. Sozun sozu Nadal bu sefer ikinci haftanin sonunu goremeyebilir ama su an icin onceligi Wimbledon kupasi yerine sag salim haftayi kapatmak olmali diyorum. Her sakatlikta tenisi geriye gidiyor ve duzeltmesi aylar aliyor cunku. Bir de kolu ile ilgili sorun yasadiginda John Mc "Bu yeni tellerle kolu daha cok yipranir." demis ki aman aman. Dizi zor duzeliyor, bir de kol cikmasin basimiza.

Gilles Simon sansli bir bicimde geldigi 3. turda tahmin edildigi gibi Murray'e fazla direnc gosteremediyse de rezil de olmadi. Yavas yavas geri donebilecek gibi sanki bu sefer. Murray'in rakibi, ikinci baharini yasayan Malisse'yi yenen bezgin Querrey olacak. Querrey mac icin servis atarken servis kirdirip maci uzatmayi basarsa da kaybetmeyi basaramadi.

Ferrer 5 sette de olsa 4. tura geldi. Herhalde kendisinden beklenilenden fazlasina tekabul ediyor bu. Sodeling'e yenilecektir tabi. Ama yakin gecsin bari biraz. Soderling daha set vermedi ama Ginepri-Granollers-Bellucci de cimde aranilip bulunamayacak kura yani. Ginepri dahil hepsinin yuzu "topraga" bakiyor. Al iste Ferrer. O da toprakci. Olasi bir Rafa-Soderling macinda Soderling'in birden vites artirmasi gerekirken Rafa daha az soklar bence. Zira "Illallah" dedirten serviscilerle yeterince oynadi. Ama ceyrek finale kadar kendini cok hirpalarsa da uc sette de gidebilir yani, demedi demeyin.

Supriz adayim Kamke yenildi, soylemis miydim? Tsonga'ya kaybetti, normal bir sonuc. Berdych 5 sette kazandi ki bu Marsel'in iyi arkadasi Istomin'in oyununun giderek yukseldigini gosterir bence. Marsel ve Istomin birlikte ciftlerde oynasinlar. Bir de Ipek ve Marsel karisik ciftlerde beraber oynasinlar. Sanirim isteklerim bu kadar.

4. turun eglenceli gecmeye aday maclari:

Djokovic - Hewitt (Djokovic yenilecek bence, ama kac sette?), Nadal - Mathieu (her ikisi de sasirtiyor bu turnuvada. Ne olur ne olmaz), Melzer - Federer (Melzer'in supriz faktoru).

Sonucunu simdiden belli gorduklerim:

Yen-Hsun Lu - Roddick, Soderling - Ferrer

Rezil olma hakkim saklidir.

Bayanlarda gunun yenilen seri baslari Pennetta ve Azarenka. Ikisine de sasirmadim. Bayanlarda Sharapova - Serena, Cjlisters - Henin maclari yari final tadinda. Serena ve Sharapova ikilisinin final yolundaki en tehlikeli maclari hatta. Keske Wimbledon yonetimi (organizasyonu? bir seysi?) bayanlarda seri baslarina daha bir agirlik koysaydi da bu maclar 4. tur maci olmasaydi. WTA'nin hali malum, mudahale etmek lazim.

2 yorum:

Kendi dedi ki...

Yaşamın yeni hızlı, daha hızlı temposu her şeyi bir anda istiyor, hem oyuncudan tüm zeminlerde iyi olmasını( nedense bu konuda da bir garip baskı Nadal'ın üzerinde var, geçen seneye kadar her şeyi kazanmış toprak kortta grand slam kazanamamış olan Federer için böyle bir yorum yapan yok ama Nadal bu baskıyla da yüzleşmek zorundaydı, neredeyse tüm basın toplantılarında sorulan iki sorudan biri buydu ki hala soruluyor),sürekliliği ve sakatlanmaması. ATP yoğun programını değiştirmek gibi bir hedefinin olmadığı aşikar. (Sponsorlar, yayın gelirleri vb gibi nedenlerle)Bu yüksek beklentiler zorluyor oyuncuları ama sadece Nadal tarafından dillendiriliyor ve dışardan bakanlarca da bir şikayetmiş gibi algılanıyor. Bu sene ilk defa Barcelonayı es geçti ve her defasında çok önem verdiğini belirtttiği Davis Cup'ta da oynamayacak çünkü tedavi için zamanı yok.
Şartları değiştiremiyorsa da mücadeleye devam eden kişiliği de zorluyor aslında biraz da Nadal'ı. Bunu oynadığı her maçta görmek mümkün Philipp Petzschner ile oynadığı 3. tur maçında Nadal hariç herkesin puanı kaybettiğini düşündüğü anda yaptığı vuruş Nadal'ın ta kendisidir ve bu sporu tek bir oyuncunun hegamonyasından çıkarmıştır. Onu sevmemizi sağlayan şeylerden vazgeçmesini istemek de paradoksal bir durum yaratıyor aslında hem onun adına hem izleyenler için.Bence de Nadal'ın bu seneki asıl hedefi sanırım US Open ve bunu da alıp biraz durmalı ve düşünmeli kariyeri hakkında çünkü bulunmaz bir oyuncu bu spor için, seyretmesi zevkli, geliştirdiği kariyeri takibe değer. Ama hala bu turnuvanın 2 numaralı seribaşı ve favorilerinden biridir, RG alırken bile zorlandı Rafa bunda değiştirdiği oyun stilinin de katkısı var. Vamos Rafa!

kirpi dedi ki...

Soylediklerinize tamamen katiliyorum ve yorumlariniz icin de cok tesekkur ediyorum. Umarim daha cok karsilasiriz buralarda.:)

Bence Nadal bu yil diger yillara gore cok daha iyi bir durumda gidecek US Open'a. Hem dinlenmis ve tedavi gormus olacak, hem de oyundan fazla kopmamis olacak, arayi fazla acmayacak. Ayrica antreman icin de vakti kalacak gibi gorunuyor.

Wimbledon'da dun 40 dakika antreman yapmis. Genelde antreman suresini bu kadar kisalttigi turnuvalari gozden cikartmis olur ama belli olmaz. Dun 40 dakika yapar, yarin 2 saat yapar, Rafa bu sonucta.:)