9 Ocak 2016 Cumartesi

İlk Haftanın Finalleri

Tenis sezonu bereketiyle geldi. Ama zaten Doha kurasını gördüğümüzde o bereketin gelmesi bir hayli olası gözüküyordu. Nadal'ın yolundaki Ferrer de ilk turda kaybedince işler Nadal için kolaylaştı ve geçen seneki gibi sürprize izin vermediği turnuvada finale geldi.

Nadal'ın Marchenko karşısında oynadığı yarı final maçının geniş özeti:



Djokovic kağıt üstünde rahat gibi gözükse de Mayer ve Berdych maçlarında oynadığı tenisle vasatı aşamadı. Ama hiçbir şekilde soru işareti ya da şüphe uyandıran bir durum değil bu. Nihayetinde sezonun ilk haftası ve sadece 250 puanlık bir turnuva.



Final bugün 17.00'da başlayacak ve Eurosport'tan yayınlanacak. İki oyuncu da henüz hazır görünmedi ama elbette favori, geçen sene de olduğu gibi Djokovic. Hatta ikinci viteste gittiği turnuvada ne olursa olsun final maçını ciddiye alıp performansını artıracağını düşünüyorum. Nadal ise aşağı yukarı turnuva seviyesinde oynayacaktır.



Wawrinka için işler Chennai'de yolunda gidiyor. Sıkıntı yaşamadan yarı finale geldi ve Benoit Paire ile karşılaşacak. Diğer yarı finalde Coric-Bedene eşleşmesi var.



Brisbane'de ise 1 numara Roger Federer bu sabah Thiem karşısında şov yaptı. Çeyrek finalde Dimitrov'a set kaybetmişti Federer ama yarı final maçı beklediğinden bile kolay geçti. Finalde ise rakibi yarı finalde Tomic'i eleyen Raonic olacak.

Kadınlarda Auckland'i finalde Goerges'i geçen Sloane Stephens kazandı ve sezona sağlam bir giriş yapmış oldu. Shenzhen'de ise Kvitova'nın ilk turdan çekilmesiyle tek favori olarak kalan Radwanska hiç zorlanmadan kupaya uzanmasını bildi. Birazdan Brisbane'de Azarenka-Kerber finali başlayacak ki, haftanın en güzel maçı olabilir kadınlar tarafında...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Evet. Yılın ilk Djokovic-Nadal maçı. Djokovic'e karşu 2014 RG sonra devam eden korkak pısırık bir Rafa.

Novak ilk maçlara göre finalde vites artırdı. ve sonuç..

Maça çıkarken çok gergin çıkıyor. Topa vuruşlar güçsüz. Fileye yakın düşüyor. Sert top atmadığınız müddetçe ve attığınız toplar Novak'ın ayaklarına yakın bir yere düşmediği müddetçe, o sizi koşturacak, maddi-manevi her türlü yenecektir.

Bunu gayet iyi biliyorsun. Fakat çocukça puan kaybedişler. Acemi vuruşlar. Sanki ben kazandım 14 GS'ı?

Hiç olmadığı kadar geri durumdayız Novak'a karşı mental olarak. Başka rakipleri demiyorum. Sadece Novak.

AUS Open'da finale kadar set kaybetmeden gelsek. Finalde de Djokovic olsa ancak zorlayarak 1 set alırız. O derece bu adam psikolojik olarak üstün .(Diğer yönleri söylemiyorum bile)

Yahu gitsin 2013 USOpen finalini izlesin. Nasıl kazanmıştı..

Şu maçta vuruşları AGA Radwaska'dan az biraz güçlü.. Ne yapıyorsun demezler mi.

Çizgiye yakın oynamaya çalıştı. evet olması gereken bu. Ama vuruşlar fileyi biraz geçiyor ve oldukça zayıf. Rakip pozisyon alıyor. Sert şut imkanı buluyor. adımlarımız oldukça kötüydü. Novak'ın servis oyunlarını okuyamadık. Klasik yıllardır yaptığımız ve en iyi olduğumuz topun çevresinde dönüp, forehand'e alma işini bile yapamadık. 16 yaşındayken kaçırmadığı basit voleleri bile kaçırdık. Maç içinde oluşabilecek ufak tefek fırsatçıkları da böyle yedi.

Her zaman diyorum. Yeni koç lazım. İlave koç Aynı Djokovic modeli gibi. Yeni bir soluk. yeni bir bakış açısı. Toni ile beraber bu işi yapacak biri lazım.

Beyinsel sıkıntı var. Toni adamımı Djokovic maçlarına maalesef hazırlayamıyor.

2011'den daha kötüyüz.

Adsız dedi ki...

Djokovic çok fena oynadı bugün ne diyelim, Rafa bi ara seyircilere laf attı ( olumsuz anlamda elbette degil) ilk kez tribünle diyaloga girdiğini görüyorum Rafa'nin mac icinde bu da maçta kafasının acayip bozulmasıyla mi alakali acaba hani bozulmayacak gibi de degildi . Uzuldum ya insallah ruzgar tam tersine eser artik!

Adsız dedi ki...

Gerçekçi olmak gerekirse kısa vadede Djokovic sakatlanmadığı müddetçe pek kimse yanına yaklaşamayacak.Her turnuvanın her zeminin mutlak favorisi olarak giriyor.

Uluslararası Tenis Federasyonu buna çare bulacaktır. :)

Adsız dedi ki...

Djokovic, Rafa'yı çok iyi tanıdığından, Rafa ne zaman maça hafiften giriş yapmak istediğinde (Ben de varım demek istediğinde) Djokovic bam güm Forehand - Backhand indirdi kafasına kafasına ve bizimki iki büklüm oldu. Onun için gidip seyirci ile olumlu yönde dahi olsa diyaloga girdi. Onun için maçtan sonra, onun gibisini, onun seviyesi gibisini görmedim minvalinde bir şeyler söyledi. Şaşırdı çünkü.. Evet güçlü olduğunu biliyordu, Djokovic'in favori olduğunu biliyordu, fakat Djokovic'in ona göz açtırmamak ve de yeni sezon öncesi göz dağı vermek maksatlı maça inanılmaz asılacağını tahmin edemedi..

Öyle bir öz güvenle oynuyor ki adam, maçta bir şekil ilk seti bilerek verse, ikinci seti tokatlayarak yine alırdı. Emin olun rakip başkası olsa bu seviye de oynamazdı. (Bakınız, Doha final öncesi maçlara, FH-BH winner hızları vs.)..

Biliyor ki öyle veya böyle kendisini zorlayabilecek 2 rakip var Wawrinka ve Rafa. Aklınıza gelebilir neden Federer demedim. Şunun için tek kalan, gerçekleşmeyen hedefi Roland Garros. Federer'in ise RG umrunda değil zaten. Dolayısıyla Djokovic'in kadrajında Federer yok. O zamana kadar Rafa'ya karşı psikolojik üstünlüğünü perçinlemek isteyecektir. Wawrinka'ya karşı ise yapacak bir şey yok. O gün Wawrinka'nın birilerini çarpıcağı günse çarpar, rakip fark etmeksizin. (Neyse biraz RG yorumuna kaçtık, tekrar maça Doha finaline dönelim.)

Doha Finaline dönecek olursak biraz komplo teorisi yapacağım. Rafa maç içinde bir voleyi aldığı zaman Djokovic alkışladı.. Bu bana çok komik gelmişti. Çok basit bir olaydı (Vermek istediği mesaj, seni yeneceğim ama biraz kendine gel. :) )

Ne de olsa Rafa sezon sonuna doğru biraz da olsa kendini toparladı, az biraz öz güveni yerine geldi. Tam da bunu bitirecek, belki bitirecek iddialı oldu, ciddi manada zedeleyecek bir maça oldu.. Bence hedefini nispeten gerçekleştirdi. Çok ciddi çarptı Rafa'yı ve sert mesaj verdi.

Djokovic obsesive beyefendiyimizi madara etti :)