1 Temmuz 2012 Pazar

Wimbledon: Kötü Yönetim

2008 yılı finalinde yağmur nedeni ile uzayan maç karanlıkta bitince Wimbledon'ın yağmuru ve buna bağlı sorunları bir kez daha gündeme gelmişti. Çözüm olarak 2009'da açılır kapanır bir çatı devreye sokulduğunda pek çok kişi bunu çözüme yönelik olumlu bir krar olarak karşılasa da bu yıl bu çatı ile ilgili sorunlar da su yüzüne çıkmaya başladı.

Çatı ile ilgili temel sorun şu: ışıklar çatıya bağlı. Yani sadece ışık yetersizliğinde bile çatının kapanması gerekiyor.

Eğer turnuvayı "açık kortta oynanan çim slami" olarak tanımlıyorsanız, bu şartları sağlamakla da yükümlüsünüzdür. Wimbledon turnuvanın ilk haftasında bu yükümlülüğü yerine getirmekte başarısız oldu.

İlk sorun Wozniacki-Pazsek ilk tur maçında ortaya çıktı. Maç karanlık nedeni ile bir sonraki güne ertelenince çatının neden kullanılmadığı sorugulandı. Neyse ki bu maç henüz başlarında, her oyunculardan biri diğerine üstünlük kuramadan ertelendi. Asıl büyük sıkıntı Nadal-Rosol maçında çıktı. Nadal tam da ilk 4 oyuncularının tipik olarak yaptığı gibi kendisine meydan okuyan süpriz ismi 3 set sonunda dize getirip 4. seti kolayca almışken maça 40 dakika ara verildi. Rosol gitti, duşunu aldı ve dinlendi. Nadal'ın, kendisiyle birlikte ilk 4'ü paylaşan diğer isimlerde de olan, 5 set boyunca aynı ritmi devam ettirebilme özelliğinin hiç bir alnamaı kalmadı. Kort kapandı, iklimlendirme için beklenildi... 40 dakika sonunda, oyuncuların tek ihtiyacı olan biraz ışıkkken, tamamen farklı şartlarda maç yeniden başladı ve Nadal ilk oyunda servis kırdırıp maçı kaybetti.

Bir sonraki gün ise seans başlangıcında kısa süre yağan yağmurdan sonra merkez kort kapatıldı ve maçlar bütün gün çatı altında oynandı. Üstelik yağmur falan yokken. Yani tunuva sadece merkez korta özel olarak bir "kapalı çim zemin" turnuvasına dönüştü. Bunun doğurduğu en önemli sonuç Federer maçının bölünmemesiydi ki aslında bu maç muhtemelen ışıksızlıktan bölünmeyecekti zaten. Nadal maçında olamayan şey oldu ve Federer istikrarı ile dize getirip yorduğu rakibini 5. sette mağlup etti.

Fakat drama bununla da sınırlı kalmadı. Cumartesi akşamı geç başlayan Murray-Baghdatis maçının 4. seti bile "geleneksel" olrak belirlenen kapanma saati olan 23:00'a yetişmedi. Bu maçta da yarım saate yakın çatı kapanma arası verildi 2. set sonrasında. Komik olan şu ki ara bu kadar uzun olmasa muhtemelen maç da rahat rahat bitirilecekti. Ancak aradan sonra "Saat 23:00'ı gösterdiğinde toplar balkabağı olur ve maç ne pahasına olursa olsun durur" dendi. Ve bilin bakalım ne oldu? 3. seti alan Murray maçı bitirmek için panik havası içinde 4. sete girişti. Bu panik havası garip bir biçimde Baghdatis'e de sıçradı. Setin başında servis kıran Murray seti kapatmak için harıl harıl oynasa da saat 23:00'te skor 5-1'di. Kortun kenarındaki yönetim görevlilerinin ibretlik bir surat ifadesi vardı; yüzlerinin yarısı "Tükürdüğümüzü yaladık" derken diğer yarısı "Hadi Murray bitir rezil olduk" diyordu. Maçın devamına izin verildi ve Murray Baghdatis'in de bu saçmalıktan bıkmasının etkisiyle 2 dakika sonra maçı tamamladı.

Bütün bu sorunların oluşmasının tek bir nedeni var. Sadece bir anahtarı yukarı kaldırarak 0,004356 saniyede çözülebilecek ışıklandırma sorunu, maç içinde yarım saatten önce çözülmüyor. Dahası bu sorun, kortun şartları değiştirilerek çözüme kavuşturulmuş oluyor. Ne Amerika'da ve de Avustralya'da bu sorunun yaşandığına şahit olmuyoruz.

"100 küsür yıllık prestijli bir tunuvayız" diyen Wimbledon'ın böyle komik bir sorun "yaratmamış" olması gerekirdi. Şu haliyle gözümde USO ve AO'dan daha prestijsiz bir turnuva kendileri...


7 yorum:

Adsız dedi ki...

+1 !!!
Dün gece tüyü de diktiler tam oldu. Aptal geleneklerinize sizin ! Ha kendi sporcularına işlemedi tabi. Medyaları da güya dakika saydı twitterdan, kural delinince çıt çıkmadı.
Wimbledon'ın diğer büyük salaklığı kraliyetten biri geldi mi sporculara selamlama zorunluluğu getirmeleri, o sporcular Birleşik Krallık'tan mı , Charles onların neyi oluyor pardon ?

kirpi dedi ki...

Commonwealth turnuvası havası esiyor :)))

Russell dedi ki...

hayalim tenisçi olup o kraliyet tribününe hareket çekmek. :(

Adsız dedi ki...

Dun merkez kort bombosken Gasquet - Mayer macini tamamlatmamalari agir dangalaklik. Hadi tablonun altinda tek ceyrek finalist bile belli olmadi, kendi icinde bi adalet olustu ama Gasquet - Mayer macinin galibine yazik yahu ! Bugun de o mac bitmezse gorurum Wimbledon yonetimini diyecegim ama hali hazirda tum maclari tamamlatip 5 gunde bitirtemedikleri Nadal - Söderling maci varken birsey demeye dilim varmiyor. Wimbledon, sacmaliklarina her gun bir yenisini ekliyor.

kirpi dedi ki...

Aynen. Durum yönetimi çok çok kötü. Pazar maç oynatılmaması saçmalık. Bence tüm kortlar açık havada çalışır şekilde ışıklandırılmalı ve Londra gibi aşırı yağmurlu bir yerde bir değil iki Pazar günü de maç yapılmalı. Yani turnuva 24 Haziran itibarı ile başlamış olmalıydı. Şu an devam eden maçların hepsi "kapalı çim zemin" üzerinde oynanıyor.

Adsız dedi ki...

Evet merkez kort yine kapatilmis. Digerleri acik havada oynarken, merkez kort indoor oynanacak. Suyu cikti isin. Pazar tatilini ben de anlamiyorum madem tatil o zaman erkekler finalini ne diye pazar oynatirsin degil mi ama ?

kirpi dedi ki...

Merkez kortu yine kapatıp, maçtan önce yine açtılar ve yağmur başladı :)

"Size de ne yapsak yaranamıyoruz.." diyecekler ama arkadaş, yağmurun geleceğini de mi göremiyorsun?? 1-2 saat yağmursuz aralık varsa açarsın, yağmur gelince kaparsın.. Daha maç başlayamadan yağması ve maçın gecikmesi ne demek?