29 Temmuz 2009 Çarşamba

İstanbul Cup'ta 3. Gün

blog'un ilk postu için iyi bir seçenek olmayabilir böyle bir post, farkındayım. ama tamamen hobi amaçlı açtığım için bu blog'u, girizgah olaylarına vesaire hiç bulaşmak istemedim açıkçası. küçük harf kullanmamın da sebebi bu. neden bilmiyorum, büyük harf kullandığım yazılarda, bloglarda dahi çok resmi bir şekilde yazmaya başlıyorum yazıları, böyle daha bir rahat geliyor. 2 cümle arkada dediğim gibi sadece hobi bu, o yüzden küçük-büyük harf olayıyla da kasıntı yaratmak istemiyorum kendi kendime. tabii, bu imla kurallarına uymayacağımız anlamına gelmiyor, onu da belirtelim blog'un ilk paragrafını bitirir iken.

bugün genellikle çiftler maçları üzerine yoğunlaşmış bir program vardı. oynanan toplam 9 maçtan 5'inin çiftler maçı olması da bunun bir göstergesi zaten. açıkçası pek takmıyorum çiftleri ve izlemek de öyle pek hoşuma gitmiyor. özellikle grand slam zamanları eurosport'u açıp tuvalet ve yemek dışında ara vermeden ne varsa izleyen biri olarak, çiftlerde 1 maçtan sonrasına dayanamadığımı itiraf etmeliyim. yine de yazının sonunda ufak notlar halinde değineceğiz tabii çiftlere de, özellikle pemra-çağla/ipek-shvedova maçına.

teklerde benim en fazla dikkatimi çeken maçtı bacsinszky-koryttseva maçı, domachowska-rezai maçıyla birlikte. bacsinszky ilk seti rahat bir biçimde kazandıktan sonra maçı bırakmadı koryttseva, varolan sakatlığına rağmen. zaten, dünkü zvonareva maçında inatçılığı ve sabrı fazlasıyla dikkat çekmişti ki bu özellikleriyle zvonareva'nın sakatlığı ve maç ritminde olmaması birleşince sürpriz bir şekilde 2. tura yükselmişti. 6-2 kaybettiği ilk setten sonra ikinci seti 6-3 almayı başardı. son sete iyi giren taraf polonyalı bacsinszky oldu. ukraynalı'nın servisini kırarak 3-0'la girdi sete, durum 4-1 ve 6. oyun 30-0 bacsinszky lehineyken maçtan çekilme kararı aldı sakatlığı sebebiyle koryttseva. turnuvadan önce de sakatlık sorunu vardı zaten, sanırım maç oraya kadar gelmişken, sakatlığı da onu ciddi bir şekilde zorlamaya başladı. oyununda da bir düşüş yaşamıştı zira final setinde, daha fazla zorlamamak istemesi anlaşılabilir bence. tabii bu turda elenmesi pek önemli değil, rezil bir form durumuyla geldi ve en azından 1 maç kazanarak biraz morallenmiş şekilde istanbul'dan ayrıldı. istatistiklere de bir göz attım şöyle. birinci servisinden puan çıkarma yüzdesi %39, herşeyi açıklamaya yetiyor sanırım...

günün bir diğer tekler maçında 7 numaralı seribaşı belaruslu raket olga govortsova çok zorlandığı maçta çeyrek finale yükselmeyi başardı. maç süresi 2 saat 43 dakika, turnuva tarihinin değil ama bu senenin rekoru olduğu kesin. turnuva tarihinin de nasıl bir tarih olduğu tartışılabilir tabii, şunun şurasında 5 sene olmuş, ettiğimiz lafa bak, geri alıyorum... 8 kez govortsova, 6 kez kerber'den olmak üzere tam 14 kez servis kırıldı maç boyunca. ilk set 6-4'le govortsova'ya giderken, ikinci seti tie-break'te kerber kazandı. son sette uzunca bir süre iki raket de servis attığı oyunları korumayı başardı ama kerber en kritik yerde, 5-4 gerideyken rakibine servisine kırdırarak maçı kaybetti. bu maçın en dikkat çeken istatistiği de alman angelique kerber'in yaptığı 7 çift hataydı...

sıra geldi günün tartışmasız en büyük hezimitine. ilk turda turnuvaya wild card'la katılan ipek şenoğlu'na sadece 2 oyun veren maria elena camerin, 5 numaralı seribaşı vera dushevina karşısında döküldü. maçı 6-0 ve 6-1'lik setlerle kaybetti ki aldığı oyunda da rakibinin servisini kırdı. yani koca maç kendi servisinde 1 oyun dahi kazanamadı camerin. bu maçın birden fazla dikkat çeken istatistiği var. bu kadar farklı geçen bir maçta böyle olması doğal tabii, o yüzden bu maça torpil geçip 2 tane kilit istatistiği verelim. camerin'in 8 çift hatasına karşılık, dushevina yalnızca 1 çift hata yaparken; birinci servislerinden %43'le puan çıkarabilen camerin'in karşısında %84'le birinci servislerinden puan çıkaran bir dushevina vardı. 8 çift hata ve %43'le birinci servisten çıkan puanı görünce, camerin'in kendi servisinde tek bir oyunu dahi kazanamaması şaşırtıcı olarak görülmemeli.

günün son maçında, bana göre zvonareva ve schnyder'in de elenmesiyle birlikte turnuvadaki en büyük favori haline gelen fransız rezai ile polonyalı domachowska karşı karşıya geldiler. ilk seti domachowska 6-3'le alarak "acaba?" dedirtti rezai açısından ama fransız bırakmaya pek niyetli değildi. servisler kırılmış ve 4-4'e eşit bir şekilde gelinmiş iken, önce kendi oyununu aldı, sonra rakibinin servisini kırdı rezai, aynı govortsova-kerber maçının son setinde aldığı gibi. maça dengeyi getirdikten sonra, 2. setin de gazıyla alır götürür maçı derken, final setine iyi başlayan taraf domachowska oldu. rezai servis attığı ilk oyunu aldıktan sonra art arda 3 oyun kaybederek 3-1 geriye düştü. durum 4-2 iken kendi servisinde 40-0 önde olmasına rağmen arka arkaya puanlar kaybederek domachowska'ya servis kırma şansı tanıdı ama hemen toparlanıp arka arkaya 3 puanla oyunu almasını bildi. set 5-3'ken yine kendi servisinde çok zorlandı rezai ama bir kez daha baskının altından kalkıp oyunu almasını bildi. gelgelelim, son oyunda domachowska servisini korumayı başarınca seti 6-4, maçı da 2-1'le alıp çeyrek finale doğru yelken açtı. bizim zvonareva ve schnyder'in elenişinin ardından favori olarak gösterdiğimiz 4 numaralı seribaşı rezai de turnuvaya erken veda edenler kervanına katıldı.

yarın diğer 4 çeyrek finalist daha belli olacak, cuma günü çeyrek finaller, cumartesi günü yarı finaller, pazar günü de final karşılaşmaları enka arena'da sahne alacak. daha turnuvanın yarısı geride kalmamışken seribaşları evine dönmeye başladı, oralara bir göz atalım. 1 numaralı seribaşı zvonareva ve 2 numaralı seribaşı patty schnyder ilk turda, 4 numaralı seribaşı aravane rezai ikinci turda turnuvaya veda etti. 6 numaralı seribaşı yaroslova shvedova sakatlığı sebebiyle turnuvanın ilk günü teklerden çekildiğini belirtti. elde 4 tane seribaşı kaldı. 3 numaralı seribaşı anabel medina garrigues, yarın pemra özgen ile karşılaşacak ikinci turda. ilk turda çağla büyükakçay'ı geçen 8 numaralı seribaşı lucie hradecka da alman julia goerges ile. 5 numaralı seribaşı vera dushevina ve 7 numaralı seribaşı olga govortsova ilk iki turun sonunda en sağlam gözüken raketler, ikisi de adlarını çeyrek finale yazdırdılar. açıkçası çağla karşısında izlediğim hradecka'dan bir baltaya sap olacağını sanmıyorum. ne dersem tersinin çıkmasıyla ünlüyümdür ben ama, onu da sonradan kıvırma payı olarak ekleyeyim. govortsova ve dushevina dediğim gibi çok iyi getirdiler şimdiye kadar, ama bir isim vererek onların şanslarını etkilemek istemem. anabel medina garrigues'i de unutmamak lazım tabii. yine seribaşı olmayanlardan bacsinszky ve domachowska ileri noktaları görebilecek raketler. izleyip göreceğiz artık sevgili tenisseverler...

yazının başında çiftler demiştik, pemra-çağla/ipek-shvedova maçından da bahsedeceğiz demiştik ama pek mecalim kalmadı. hem dediğim gibi, çiftleri pek taktığım yok açıkçası. ama bugün izlediğim ipek şenoğlu-yaroslova shvedova ikilisini pek beğenmediğimi, 1 numaralı seribaşı olmalarına rağmen şampiyon olacaklarını pek sanmadığımı belirtmeliyim. bunu da yazdık, bakarsınız turnuvanın sonunda şampiyon olur bu ikili, ipek de 70 milyonluk türk halkının gururu olur. şaka tabii, olsa olsa enka arena'daki ve ekran başındaki 3-5 bin kişinin gururu olur ancak...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Your blog keeps getting better and better! Your older articles are not as good as newer ones you have a lot more creativity and originality now keep it up!