10 Nisan 2012 Salı

Stakhovsky Ropörtajı: Bölüm 1

(İngilizce'ye çevirisi için)

Sergiy, sence de tur, şey... yaşlanmamış olsa bile biraz "büyüdü" mü?
Kısa bir süre önce bir istatistik yayınladılar; ilk 100'deki oyuncuların ortalama yaşı 27 olmuş. 2003'te bu ortalama 23 olmasına rağmen. Bu rekabet. Sadece belli bazı özelliklere sahip olmak değil, tecrübe sahibi olmak da gerekiyor.

Ama tenis giderek daha atletik oldu ve teoride yaşı daha büyük oyuncuların turun temposu ile başedememesi gerekir. Aynısı senin 4 yıl önce hayran olduğunu söylediğin 33 yaşındaki Stepanek için de geçerli.
Aslında tenis daha akıllıca oynanır oldu. Üst sıralardaki tenisçiler her ihtiyaçlarını karşılayabilirler; bir çalıştırıcı, bir fitness antrenörü, bir fizyoterapist. Ama ilk 100'e girmeye çalışan pek çok oyuncu bu olanaklara sahip değil.

Ve sen nasıl bir oyuncusun?
Ben kendi kazancını yaratanlardanım, kendimi idare ediyorum ve son yıllarda olumlu bir bilanço tutturabildim.

E tabi ki, sonuçta olumsuz bir bilançoyu tutturmak zor.
Öyle mi düşünüyorsun? Bence öyle değil.

Yani Davydenko Indian Wells'de ilk tur maçı yapmanın kazandırdığı paranın yol ve kalma giderlerini karşılamadığını söylerken haklıydı?
Kesinlikle karşılamıyor. Ben Indian Wells ve Miami sonrasında zarardayım. Beş bin kadar. Ve bu Indian Wells'te ikinci tura geçmeme rağmen böyle.

Peki ABD'de tenisçilerin az bir para ile ihtiyaçları olan her şeyi karşılayabildiklerine dair söylentilere ne diyorsun?
Bazı yerler için bu doğru. Ama aynı Indian Wells'te ucuz otel yok. En ucuz otel günde 144
Çalıştırıcın tam zamanlı mı?
Evet. Ve benimle birlikte olan bir de fitness çalıştırıcım vardı. Ayrıca menejerlik şirketimin bir de fizyoterapisti var, bir kaç oyuncu ile birlikte seyahat ediyor.

26 yaşında bir 72 numara olarak kendini rahat hissediyor musun?
Kariyerim oluşmuş durumda, bazen biraz ileri gidiyorum, sonra yine geri, yine ileri, yine geri...

Bir adım ileri, iki adım... geri?
Yo, daha ziyade üç adım ileri, iki adım geri. Benim için bu her günün hikayesi. O yüzden gerçekten umutsuz değilim. Bu sporda henüz söylemediğim çok şey var ve önümde de çok zaman var, o nedenle bu önemsiz düşüşü düşünmüyorum.

Ama 22 yaşındayken tabi ki bu mücadeleye, yolculuklara falan dayanmak kolay. Fiziksel olarak şu an maçlardan sonra aynı hissediyorum, ama uçuşlar ve koşullara adapte olmak zorlaştı.

O dönemde uçuş korkusu geliştirmedin mi?
Hayır, ama inişten korkmaya başladım.

Mardy Fish kısa bir süre önce neredeyse hiç hızlı zemin turnuvası kalmadığından yakındı.
Gerçeği söyledi, kalmadı. Bu yıl en hızlı kortlar Dubai'deydi. Indian Wells'e kortların en azından geçen yılki gibi olması ümidi ile geldik. Ama yeni bir yüzey uygulamışlar ve yüksek seken toplarla oldukça yavaş bir zemin olmuş. Miami'de de durum aynı ve nem yüzünden topalr daha çok tüyleniyor.

Organizatörler bunu neden yaptı?
Aslında kortlar çok hızlıydı ve oyun daha renkli olsun diye yavaşlattılar. Ama aşırıya kaçtılar. Ve Avustralya'daki 6 saat süren finali gerçekte kimse sevmedi.

Eh, ilk defa olduğu için olabilir.
Ama bu bir eğilim olursa, insanlar anlamaz. Yani ya skorlamayı değiştirmeniz gerekir ya da kortları hızlandırmanız. Çünkü, şey, başka yolu yok. En hızlı kort Bercy'deydi. Ama geçen yıl diğer zamanlara göre 3 kat daha yavaştı. Ve şimdi Wimbledon'da da çim yanlış çekilde büyüyor, oyunu yavaşlatacak şekilde.

Ne kadar kaba. Şimdi Federer neden orada sürekli kaybetmeye başladı anlıyorum.
Beş ile yedi yıl önce oyuncular fileye doğru bir yol yaparlardı ve orada çim çiğnemiş olurdu. Ama şimdi kel alanlar geri çizgide, çünkü hız ve topun sekişi geri çizgi oyunu oynamaya izin veriyor.

Ve pek çok oyuncu, İspanyollar, diğer toprak kort oyuncuları bundan şikayetçi değil. Bu durum şartları eşitliyor. Belki bu yüzden tur yaşlanmıştır, oyun daha kompakt, herkes her yerde oynuyor.

Federer ve Nadal arasında bir çekişme...
Federer daha az fiziksel bir tenis oynuyor; birinin daha fazla tanrı vergisi yeteneği var, öbürünün başka şeyleri. Bence Nadal disiplin ve çok çalışma anlamında daha yetenekli. Bunun sayesinde bir dönemin 1 numaralı oyuncusu oldu. Ama Federer, tanrıdan gelen bir tenis oyuncusu, "kendi spor alanını" bulan bir yetenek. Biri sıkı çalışarak başarı kazandı, öbürü daha az çalışarak daha fazlasını aldı.

Ama Nadal eski bir zanaatkar, aynı Federer'den öğrenerek usta oldu.
Herkes Federer'den öğreniyor. 2006-2008 yılları arasında Federer tenisi bambaşka bir yere yönlendirdi. O kadar hızlı oynuyordu ki herkes onu takip etti. Ama daha sonra kortların yavaşlaması başladı.

13 yorum:

kirpi dedi ki...

Çok uzun olduğundan 3 bölüm olacak galiba...

Adsız dedi ki...

Tesekkurler :) Devamini bekliyoruz !

kirpi dedi ki...

Rica ederim. Devamını ben de okumadım daha! :D

XxX dedi ki...

federer-nadal çekişmesini güzel özetlemiş.

kirpi dedi ki...

Bana da hep Federer tenisçi olmak için, Nadal ise sporcu olmak için yaratılmış gibi gelir.

Adsız dedi ki...

@kirpi
Son mesajiniza katiliyorum.
Magazinsel olacak belki ama Nadal fiziksel olarakta ben sporcuyum diye bagirmiyor mu :) Federer'de isadami tipi var bence.O kollar ve göbişi başkasinda gorsem tenis oynamasina ihtimal vermem herhalde :)

kirpi dedi ki...

@Adsız

Federer pek çaktırmıyor ama onda da acaip bacak kası var :)

sekoser dedi ki...

Federer çok da iyi futbolcudur ama:)

kirpi dedi ki...

@sekoser

Pek çok tenisçi gibi hehehe :)

sekoser dedi ki...

Haha doğru:)

sekoser dedi ki...

Haha doğru:)

Adsız dedi ki...

IW'te teniscilerin yaptigi futbol macina katilmadi ama :( Artik kayaga bile gitmiyormus sakatlanirim korkusuyla, takdir edilesi, sagligina ciddi onem veriyor. Ozel aşçısı falan da kesin vardir :)
Bizim oglan ise onca sakatlik yasadi hala rovesata cekme derdinde. Bir de elinde colalar,nutellalar...Rafa'dan bahsediyorum elbette :)

kirpi dedi ki...

Rafa 3. lig topçusu, olacak tabi o kadar :)