25 Kasım 2011 Cuma

WTF: Yarı Finaller

İlk gün ne güzel maçları yazmıştık buraya.. sonra hayatın temposu vurdu bizi.

Yarı finaller Ferrer-Federer, Tsonga-Berdych şeklinde oluştu.

Turnuvanın şu ana kadarki süprizi kuşkusuz David Ferrer. İlk maçında Murray'i set vermeden yenince önce şaşırdık, ama sonra Murray çekilince "Sakatmış, ondan olmuş" dedik. Sonra Djokovic maçı geldi ve ilk maçında Berdych'i 3 sette geçen Novak çokoprensimizi avlar diye düşündük. Turnuvanın iki önemli hezimetinden biri olan maçta sadece 4 oyun vererek geçti Djokovic'i David. Son maçta Tipsarevic'i maç puanı çevirerek yenen Berdych ile oynayacaktı Ferrer. Tipsarevic tam bir kıyamet alameti olarak Djokovic'i 3 sette mağlup ettiğinden kaderin bir cilvesi olarak bu maç Berdych'i ya lider yapacak ya da turnuvadan şutlayacaktı. Ferrer sanki yarı finali garantilememiş gibi aynı ciddiyetle oynadıysa da sonlara doğru pili bitti, Berdych lider çıktı, Djokovic evine gitti.

Diğer grupta işler A grubuna paralel bir biçimde ilerliyordu. Grubun en üst sıralamalı oyuncusu Nadal, aynen Djokovic gibi tenekeden bir performans göstererek ilk maçında grubun kömürü Fish'i yendikten sonra, ikinci maçında Federer'den 3 oyun alabilerek hezimete uğradı. Son maçını 3. sete taşıyabildi ki taşımasaydı daha iyiydi zira çok kötü bir maçtı. Tsonga ilk maçında Federer'e kaybettikten sonra Fish ve Nadal'ı yenerek grup ikincisi olurken, herkesi döven Federer grup lideri oluyordu.

Oyuncuları gruplayarak analiz edersek,

Veteran yıldızlar: Ferrer ve Federer (Ferrero olsa, o da iyi oynarmış demek ki). Bu iki yaşlı başlı adam bu hafta tüm maçlarında iyi performans gösterdiler, Ferrer'in son anda pilinin bitmesini saymazsak. Federer bazen maç içinde düşüşler yaşadığından 2 set kaybetti. Başından sonuna kadar (topu topu 1 saat gerçi) müthiş oynadığı maç Nadal maçıydı. Ferrer ise her maça aynı ciddiyetle çıkarak (sözüm sana Azarenka), temiz temiz gruptan çıktı. Ferrer'in bu sene bu kadar iyi olmasının nedeni servisleri bence. Kötü servis atması da bir maça mal oldu zaten Zaten hızlı hareket edip topu alabilen bir isim ama, servisleri ona oyun kurma avantajını fazlasıyla sağlıyor. Rallilerde vuruş çeşitliliğinden faydalandığı açıkça görülüyor. Federer ile yarı finali zevkli geçebilir, ama Federer alır bence büyük bir saçmalık olmazsa. İnşallah Ferrer'in bugün son setteki yan gelip yatması yarına olumlu yansır enerji anlamında.

Aferin alanlar: Berdych ve Tsonga. Ara sıra da olsa seyir zevki yaşattıkları için. Ama turnuva başından beri ikisinin de çok ahım şahım performanslar ortaya koymadıklarını belirtmek gerekir. Özellikle Berdych bence grup lideri olmasa daha iyi olurdu. İkili averaja lanet olsun. Aslına bakarsanız bu sene turnuva inanılmaz tatsız maçlara sahne olduğundan seyir zevkini ara sıra bozmamak bile aferin almak için yeterli. Ama yine de bu ikisinin yarı final maçını kaçırırsanız üzülmeyin.

Bitaplar: Nadal ve Djokovic. İkisinin de bir maç kazanabilip elendi, ikisinin de beyanatları aynı. "Yorgunuz, biraz sakatlık var, çok maç yaptık, dinlensek ne güzel olur, isteğimiz azaldı". Öte yandan 29 yaşındaki Ferrer'in de Djokovic kadar maç yaptığını görüyoruz. Bu sene bu ikisini bitiren beklentilerin altında ezilmek oldu bence. Spot ışıklarından kaçabilenlerin zaten sezon sonunda daha iyi olduklarını görüyoruz. Bir de çok turnuvaya katılan ama fazla ilerleyemeyenler daha az yoruluyor galiba. Berdych de böyle bir tenisçi mesela. İkisi de turnuvanın en ağır hezimetlerini aldılar şimdilik. Skor olarak Nadal daha ağır yenildi ama hadi o zaten Federer'e kaybettiği 9 maçın 5'ini kapalı sert zeminde kaybetmiş zaten. Djokovic'in kapalı sertte iyi oynarken gidip de toprakçı Ferrer'e (ki daha önce sert zeminde yenimlemiş) sadece 4 oyun alarak yenilmesini anlamak zor. Federer kapalı sertte zaten Nadal'a üstünlük kurmuşken Nadal'ın kötü oynaması farkı açabiliyor. Ama Djokovic, Ferrer maçında 2009-2010 yıllarındaki gibi oynadı ki o zamanlarda yenerdi Ferrer'i bu zeminde. Dediğim gibi bu fark Ferrer'den geldi biraz.

Kömürler: Murray ve Fish. İkisinin de sakatlık sorunları vardı. Murray turnuvaya devam edebilmek için bir sebep göremeyip çekilirken, Fish ne sebeptendir bilemiyoruz devam edip 3 maçını da kaybetti. Biri Nadal'dan biri Federer'den olmak üzere iki set alabildi.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

İkili averaj konusunda size katılıyorum. 3 maça bakarak denge gözetilse daha adil olurdu sıralama. Ferrer'e yazık oldu, en temiz sonuçları alıp Federer'e toslamak nasıl bir talihsizliktir.
Bu seneki WTF hiç tat vermedi maalesef. Aklımda kalan şu maçta süperdi diyebileceğim bir maç hiç olmadı. Hoş geçen yılda sadece Nadal-Murray epikti geri kalanı sıradandı. Kortun özelliğinden midir yoksa ATP'nin saçma takviminin yıl boyu en istikrarlı olan oyuncuları sonunda ağlatmasından mıdır bilemedim.
Maçlarda sanki Londra seyircisinin önünde oynanmıyor gibi. Nerede Wimbledon seyircisi nerede O2 Arena seyircisi. Maçın içinde değiller, ekran karşısında uyutuyorlar insanı. Belki de İstanbul'un tadından bilemeyeceğim :)
Ve ben yazımı bitiremeden Federer aldı.
F1'de Schumacher dominansı yüzünden kurallar değişmişti, ATP'nin en azından WTF kortunu değiştirtmeye niyeti yok galiba :) Nadal ağırlığını koysun artık :)))

kirpi dedi ki...

Bir kere de indoor toprak kortta oynansın şu turnuva, ne olur yani? :)

Adsız dedi ki...

yani bence de :) 2 grand slam artı 6 masters turnuvası sert kortta bir de wtf'i sert korta alıyorlar ayıp oluyor :))
bi de şu turnuvayı bize yar etseler nolur sanki!!