14 Ağustos 2011 Pazar

Rogers Cup: Finaller

Erkeklerde final Djokoivc-Mardy Fish olarak gelişti.

Djokovic vasat oynayarak başladığı haftaya iyi oynayarak devam etti ve finale kadar geldi. Yarı final maçında Tsonga ilk seti kaybettikten sonra ikinci sette 3-0 gerideyken kolundaki rahatsızlık nedeni ile maçtan çekilmiş. Seyirci yuhalamış. Ne Tsonga böyle zırt pırt maç bırakan bir adam, ne de Novak sakat sakat maça devam edecek biri. Her iki oyuncu da gerkenin yapıldığını düşürken seyircinin tepkisi ayıp olmuş biraz. Gerçi onlar da haklı bir yerde. Hafta boyunca tam "Ne umduk, ne bulduk?" temalı maçlar izlediler. Tsonga'yı da kem gözlerim sakatladı herhalde. Ferrer'in sakatlıktan döndüğü hafta çeyreğinde bu ara epey formda olan Tsonga'nın olmasına feci bozulmuştum. Derken Tsonga'nın kendisi bozuldu. Şanssızlık. Djokovic'in rakibi ise Fish oldu. İyi ki de Fish oldu zira Fish olmasa Tipsarevic olacak ve biz çok daha zevksiz bir final izleyecektik. Ancak dağınık kafalı insan Tipsarevic dağılma hakkını bir maç erken kullanınca yarı finalde elenmiş oldu. Monoton bir maçtı, toplam 4 servis kırma oldu yanılmıyorsam. Tipsarevic hataya ve dolayısı ile kaybetmeye daha meyilli olan taraftı zaten. Fish ise file önüne tüneye tüneye finale kadar gelmiş ve geçen sene Cincinnati finalinden aldığı 600 puanı bu hafta burada kurtarmış oldu. Keyfi yerindedir.

Kadınlarda ise final Stosur ve Serena arasında oynanacak. Serena Stanford'daki kadar aşırı rahat ilerleyemiyor bu hafta ama bu gayet normal. Burada hem rakipler daha güçlü hem de oyun kontrolünü bozan hava şartları var. Ama yine de görece rahat bir şekilde finale kadar geldi. Yarı finalde Azarenka'yı 6-3'lük setlerle rahat geçti. Rakibi ise Radwanska'yı eleyen Stosur. Stosur ilk turda son dönemlerin süpriz adayı Morita ve yarı finalde Radwanska'ya set kaybetmiş. İçimden bir ses finalde boğulacağını söylüyor. Zaten Serena kazanmayı ondan çok daha fazla istiyor gibi görünüyor. Serena finali kazanırsa ilk 30'a girecek ki buna en çok sevinenler ilk 30'daki isimler olacaktır. Çünkü bu Serena'nın US Open'da seri başı olması demek. Kimsenin orada ilk turda karşısında Serena'yı bulmak isteyeceğini sanmam.

1-2 satır da çiftler hakkında yazayım istedim. Dün eski partnerler Zimonjic ve Nestor'un kapışması vardı. Nestor kazansın istiyordum ama olmadı. Böylelikle Zimonjic yeni partneri Llodra ile finale yürümüş oldu. Öteki taraftan ise Byran'lar geldi. Yarı finalde yenildikleri isim Berdych ve Mayer. Bu süpriz ikili bu hafta oldukça iyi bir performans gösterdiler. İlk turda Nadal ve Lopez'den oluşan Şirinler ikilisini yenmişlerdi. Nadal'ın Rogers Cup'tan galibiyet anlamında eli boş dönmesinin sonucunda bu ikiliyi Cincinnati'de de izleyeceğiz.

Kadınlarda ise geçen senenin flaş ikilisi Pennetta ve Dulko yarıda Huber ve Raymond'a elenmişler. Yine de gayet iyi sonuç. Finalde ise bir başka flaş ikili Azarenka-Kirilenko ile oynayacaklar. Azarenka ve Kirilenko da yarıda trunuvanın 1 nolu seri başı çifti Strebotnik-Peschke'yi eleyen İspanyol ikili Vives ve Santonja'yı elemişler. Kadınlarda çiftlerde istikrar var sanki. Göz yaşartıcı.

Hiç yorum yok: