6 Haziran 2011 Pazartesi

Şampiyon Nadal!

Nadal, Roland Garros finalinde Federer'i bir kez daha yenerek buradaki altıncı, tüm grand slam'lerdeki onuncu şampiyonluğuna ulaştı.

Finale iyi başlayan taraf Federer oldu. Djokovic maçının başında olduğu gibi yine çok ısırgandı ve karşıda gergin bir Nadal olunca erken kırdığı servisle sette büyük avantaj yakaladı. 5-2 ve Nadal servisinde yakaladığı set puanına kadar her şey onun tarafında gözükürken o puanda attığı dropshot'un milimetrelerle dışarı düşmesi sonunda işler tersine dönmeye başladı. Savunmasını birkaç gömlek birden arttıran Nadal, Federer'in de biraz yeryüzüne dönmesiyle sete tutundu. Arka arkaya kazandığı oyunlarla ilk seti 7-5 alınca maçın açık favorisi haline gelmişti zaten.

Nadal ilk sette yakaladığı seriyi ikinci setin başında da devam ettirdi. Üst üste kazandığı oyunlarla 2-0 öne geçti ve double break için de fırsatlar yakaladı ama bunu başaramadı. Bir süre oyundan düştükten sonra yine toparlayan Federer servis kırarak sete geri dönse de bir sonraki oyunu çok iyi oynayan Nadal yine servis kırarak 5-4 öne geçti. Burada set puanında yağmur yağmaya başladı ve o oynanan puanı kaybettikten sonra oyun durdu. 10 dakikalık bir aranın ardından maç devam etti ve Nadal servisini kırdırdı.

Federer için maça girme şansı yeniden gelmişti ama Nadal yine mental gücünü ortaya koyarak tiebreak'te üstün olan taraf oldu. 7-3'lük rahat bir tiebreak çıkardı. Federer her ne kadar 3. seti geriden gelerek alsa da maç için fazla ümidi yoktu. 4. sette tekrar kendini toparlayan ve yenileyen Nadal maçtaki en iyi oyununu bu sette oynayarak 0-40'tan kurtardığı ilk oyun sonrasında bu seti 6-1 ile aldı.
Böylece Borg ile şampiyonluk sayısı eşitlenmiş oldu Roland Garros'ta ve çoğu kişi gelmiş geçmiş en iyi toprak kort oyuncusu olduğunu söyledi. Bana göre bu şampiyonluğu kazanmadan önce de öyleydi, sadece farkı açtı. Aslında bu gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olayının saçmalığını hep söylerim. Toprakta gelmiş geçmiş en dominant oyuncu desem daha doğru olur. Borg'un inanılmaz Roland Garros'lar çıkarttığını biliyoruz ama dominasyonu bir Nadal kadar değil. Nadal'ın Roland Garros dışında önemli toprak kort turnuvalarında da inanılmaz serileri var. Mesela Monte Carlo, mesela Roma.


Geçen yıla benzeyen bir Roland Garros oldu Nadal açısından. Sadece kazandığı kupa açısından değil. Geçen sene bu turnuvaya 2 numara olarak girmişti ve turnuvadan sonra 1 numara çıkma şansı çok azdı. Federer'in yarı finalden önce elenmesi, kendisinin turnuvayı kazanması gerekiyordu. Federer çeyrekte kaybetti, Nadal şampiyon oldu ve 1 numaranın sahibi oldu. Bu sene 1 numara olarak girdi ama turnuva sonrası 1 numara çıkma şansı çok azdı. Djokovic gibi inanılmaz bir sezon başlangıcı yapan bir adam için burada en azından final bekleniyordu. Hatta çoğunluğun da şampiyonluk için Nadal'dan da büyük favorisiydi. O Djokovic yarıda kaybetti ve Nadal da şampiyon oldu. 1 numarayı korudu. 4 hafta daha o koltukta oturması kesin Rafa'nın. Gerisini Wimbledon performansı belirleyecek. Djokovic orada da final yaparsa 1 numarayı geri alıyor. Nadal ise kazanamadığı takdirde 1 numarayı kaybedecek. Ayrıca orada buradakinden de daha büyük bir tehdit olacak Federer var. Nadal ve Federer en büyük favoriler olarak görülüyor form durumlarını yukarı çekmeleri ve geçmiş Wimbledon karneleri göz önüne alındığında. Arkalarından ufak bir farkla Djokovic'i söyleyebiliriz. Murray de eğer sakatlığından kurtulabilirse kesinlikle favorilerden biri. Roddick? Geçen sene çimde Sela ve Lu'ya kaybeden birini her ne kadar çok iyi bir çim oyuncusu olsa da bu dörtlünün yanına yazamıyorum. Queen's ve Wimbledon'ın erken turlarındaki performansını ve tabii kurasını bekleyelim derim onun için...

12 yorum:

sekoser dedi ki...

Federer eğer Nadal olmasaydı 25 grand slam alacaktı herhalde(abartıyorum). Maç çok güzeldi, Federer'i destekliyorum ancak, benşm umudum yoktu zaten, o rahatlıkla izledim, yanlız bu maç ikna oldum artık, Federer o ilk servislerini %702e çekseydi bu maçı bence kazanırdı. Kaldi ki o yüzdeyle oynayacağı ve kaybedeceği maç çok az olur onun. Servis atabilince yükseldi, atamayınca setleri verdi, eskiden backhand falan diyorduk ama asıl sorunu bence servis. Nadal aynı standart yüksek oyununu oynadı, oynayamadığı dönemlerde Federer iyi servis atıyordu. Oynadıkları en yakın Rollan Garos'du sanıyorum. 4 setlik bir maçları var ama, buradaki oyun gerçekten yakındı.

Federer'in birmedim mesajı verdiği bir turnuvar oldu, gerçi finalde kaybettiğinden ötürü hala Federer bitti diyenler çıkacaktır. Her sene 1 adet grand slam alacak potansiyelini devam ettiriyor, kazanamasa da en kötü çeyrek oynuyor adam. Ben de böyle bitik olsam keşke:)

Adsız dedi ki...

federer maç boyunca çok fazla fırsat harcadı.o set sayısı kaçabilir hadi ama ondan sonraki servis oyununda seti bitirememesi nadal etkisiyle açıklanacak bir olay değil,tamamen kendi basiretsizliği. öyle bi hatayı bu final maçı kaldıramazdı ki öyle de oldu... 3. seti alsa da artık çok geç olmuş, nadal maçı domine etmişti. ilk sette tren kaçmıştı çoktan.

nadal ise RG'da tarih yazmaya devam ediyor bu rekorun üstüne daha koyacaktır ilerleyen yıllarda, tebrikler.

QuaresmA dedi ki...

Sırf geçen seneki fiyasko da değil, Roland Garros öncesi Simon, Cipolla, Cuevas'a falan da yenildi Roddick. İnşallah Roland Garros'u boşu boşuna kaçırmamıştır da kendine gelir.

Del Potro servisi de Wimbledon'da iyi çalışabilir. Bu Wimbledon'ın Berdych'i olabilir Del Potro.

kirpi dedi ki...

Bence Wimbledon Del Potro için fazla hızlı. Koşamıyor çocuk, bir acaip oluyor.

onur dedi ki...

Eheh Sharapova toprakta Buzdaki İnek benzetmesi yapmıştı kendisi için. Aynını çimdeki Delpo'ya yamayalım.

kirpi dedi ki...

Yamadık gitti.

QuaresmA dedi ki...

Del Potro'nun çim istatistikleri iyi değil ama çim istatistikleri abartılı bi veri. Sonuçta az maç oynanıyor çimde. En iyi zamanlarında Wimbledon'da Hewitt'e elenmişliği var ama çimde Hewitt'e yenilmek utanç verici birşey değil. En iyi zamanlarında çimde oynadığı maç sayısı çok az. Hangi veriye bakarak buzdaki inek oluyor ki Del Potro ?

Topun daha az sekecek olması uzun oyuncu için sıkıntı, ama sonuçta tenis momentum oyunu. Ritmini tutturursa ve kura şansı da olursa bi çeyrek, yarı final görebilir. Onları gören teoride final de görebilir :)

İkinci haftada çimin iyice toprağa dönmesi sıkıntılı yalnız.

kirpi dedi ki...

Yok aslında alçaklık da var ama ben daha ziyade hızı yüzünden dedim. Del Potro iyi koşabiliyor aslında ama çimde yine de refleks önemli. Gerçi az da maç yaptı evet ama hemen alışabilecek gibi gelemdi bana.

Russell dedi ki...

Del Potro'nun hem oyunu (daha doğrusu hareket etmesi) hem de tecrübesi eksik şu an çim için. Yarı final yapamaz diyemezsin ama çok iyi kura çekmesi lazım. Del Potro'yu yenecek çok fazla top 10 oyuncusu olmayan oyuncu sayabilirim çimde.

Onur Sayin dedi ki...

Philipp Petzschner, Jurgen Melzer çimde iyi performansı olan oyuncular. Petzschner'in durumunu şu an net olarak bilmiyorum ama geçen sene, Nadal karşısında başarılı bir oyun ortaya koymuştu. Del Potro'nun işi oldukça zor bana göre. Herkesin söylediği gibi, ağır kaldığına inanıyorum. Sabırsızlıkla bekliyoruz Wimbledon'u.

Çayımı, kahvemi alıp keyifle takip ettiğim ender bloglardan birisiniz. Çok güzel işler yapıyorsunuz, tebrik ederim. Görüşmek üzere...

Russell dedi ki...

@Riazor

teşekkürler. :) petzschner'in sakatlığı var bir süredir. wimbledon'da ne kadar fit olur, bilemiyorum açıkçası. melzer de sezon başından beri sakatlıklarla uğraşıyor ama çok dengesiz. ondan bir şeyler gelebilir.

aks111 dedi ki...

ben en çok raonic i merak ediyorum wimbledon da.